afirles harim ettiği hara- 3 ve gibi zi be hak- etten 3ahu- ter. avaya 1ediği iştir. var atan- Türk bü ı mağ” muza, serle» tayiş- ra ve gunu 1. ve aler aman olur- la bur erdir. * haye miz” s0y- arzö” dost tinin mil iz ek taldr iyatı sı bil- bihâ tmek- sadır anla amm? tele vası- lâm muş sağ- ate rkez mu mak enin imda Sinema ile lisan öğretiyorlar İngilterede verilen bir konferansta ! E. Polmen isminde biri sinema ve lisan derslerinden bahsetmiştir. İddiasına göre lisan dersleri sinema ile verilecek olursa edilecek istifade sınıfta veri- len derslerden kat kat fazlaymış. Bir kere filmin iyi telâffuz işitmek imkânı | varmış. Saniyen telâffuza göre ağzın Oynamasını çok yakından görmek de | On altı kocalı kadın Varşova polisi, Jamina Domleska isminde bir kadını yakalamıştır, Bu kadın muhtelif isimler ve sahte ev- Takla on altı kişi ile ayrı ayrı evlen- 'miş. Bütün evlendiği insanlar da zen- gindirler, Kadın evlendikten bir müd- det sonra kocasına ald bir çok eşya ve Paraları çaldıktan sonra kaçıyor ve yeniden başka bir yerde başka bir İsimle evleniyormuş. Fena huylu çocuklar Fena çocuklar üzerinde uzun ted- kikler yapan bir doktorun vardığı neticeye göre küçük çocukta huysuz- Huğun ahlâkla hiç bir alâkası yok- muş, Diyormuş ki: — Ebeveyn çocuğun fena huylar rını bıraktırmak için onu azarlama” Vali ve Belediye reisi dün Atinaya gitti Vali ve Belediye reisi teşyi edenlerle bir arada Vali ve Belediye reisi B, Muhiddin Üstündağ, Atina Paytaht Nazırı B. Focas'ın daveti üzerine dün sabah saat 15 de Fiskaro vapurile Yunar nistana hareket etmiştir. B. Muhiddin Üstündağ, Galata rıh- tımında İstanbul kumandanı general Halis, vali muavini B. Hüdai, Yunan ve Romanya konsolosları, belediye reis muavinleri, vilâyet, belediye er- kâni, Emniyet müdürü B. Salih Kiliç İle hususi dostları ve aile erkânından mürekkep kalabalık bir uğurlayıcı Kütlesi tarafından teşyi edilmiştir. B, Muhiddin Üstündağ, vapura bi- meceği sırada kendisine iyi seyahat- İstanbul vilâyeti mektupçu- #unun maaşına Zam yapıldı İstanbul vilâyeti mektupçusu'B. Osman Nurinin maaşı 70 liraya iblâğ edilmiştir. Kıymetli bir memur olan | B. Osman Nuriyi tebrik ederiz . Han ve apartıman kapıcıla” rının bir müracaatı Şehrimizdeki han ve aprtıman ka- pıcıları namına Belediyeye 2500 im- zalı bir istida verilmiştir. Kapıcılar, bazı han ve aprtıman sahiplerinin kapıcılık için kendilerinden 250 li- raya kadar bir ücret aldıklarından, fakat aradan kısa müddet geç- tikten sonra vazifelerine nihayet ve- Terek başka birini kapıcıığa tayin ettiklerinden şikâyet etmişlerdir. Be- lediye, kapıcıların bu iddiası üzerine tedkikat yapmağa başlamıştır. KANSIZLI #lisnir SIROP DESCHLENS, PARIS benizsizlik icin yegâne deva kanl il En muntahipetibba tarafından mk kabilmiş. Konferansı müteakip lisan derslerine aid yapılmış filimlerden bir kaçı da gösterilmiş. Ve bu filimleri gö- renler konferansı verenin söyledikle- rinde haklı olduğuna kanaat getirmiş- lerdir, Filimle lisan dersi vermek usulünün yakın zamanda taammüm edeceği an- laşılmaktadır. Gazetelerde çıkan garib bir ilân Fransada çıkan gazetelerde iş ara- yanların ve İş verenlerin ilânları pek fazladır. Bu ilânlar arasında bazan çok garipleri de görülmektedir. Ge çende şöyle bir ilân çıkmıştır: «Çok konuşan bir dam, bıkmadan kendisini dinliyecek birini arıyor. 3 ay muayyen bir aylık verilecektir.» dan, dövmeden evvel verdikleri ye- meklere dikkat etmeli ve çocuğun mi- desini yoracak, fakat beslemiyecek ye- mekleri vermemelidir. Çünkü çocuk- ların fena huylu olmalarına sebeb yemeklerinin iyi tanzim edilmemiş olmasıdır. ler temenni eden Atina gazetelerinin muhabirlerine: « — Atinaya İstanbulun sevgi ve selâmını götürüyorum; demiştir. Vali B, Muhiddin Üstündağa Şehir meclisi birinci reis vekili B. Necib Serdengeçti, Daimi encümen azasın- dan ve gazetemiz muharrirlerinden B, Selâmi Sedes, İktisad müdürü B. Asım Süreyya refakat etmektedirler, Vali ile arkadaşları Atinadan sonra Selâniğe gidecekler, Selânikte Ata türkün doğdukları evi ziyaret edecek- lerdir, B, Mühiddin Üstündağ, bir hafta sonra şehrimize geleceklerdir. Vali vekilliğini muavin B. Hüdai ifa edecektir, Harf inkılâbının 10 uncu yıldönümü Harf inkılâbının 10 uncu yıldönü- mü münasebtile Maarif Vekâletinin neşredeceği bibliyografi hakkında ted- İ dikatta bulunmak üzere Vekâlet neş- riyet müdürü B, Faik Reşid İstanbula | gelmiştir. İ Seyyar esnaf için el arabası tipi tayini geri bırakıldı Seyyar esnaf için bir el arabası ti- pi tesbit edilmesine karar verilmişti, Belediye, bu gibi esnafın elinde bulu- nan el arabaları için şimdiye kadar birçok masraf yaptıklarını göz önü- | ne alarak seyyar esnaf araba tipinin tespitini bir müddet için tehire karar vermiştir. Kazanç vergisi kanununda yapılacak değişiklik, maktu kazanç vergisi teşebbüsü Ankara (Husu- si muhabirimiz. den) —'Kazanç vergisi O kanunu- nun bazı madde lerini değiştiren kanun projesinin Meclis ruzname- sine alındığını bildirmişlim, Bu pro- Je ile esaslarını önce bildirdiğim vasi- tasız vergiler kanunu projesi birbiri- ne karıştırılmamalıdır. Her ne kadar kazanç vergisi kanu- nunda yapılmak istenilen değişiklik vasıtasız vergiler kanunu projesinde nazarı dikkate alınmış bulunuyorsa da her iki proje arasında yine esaslı bir fark vardır. Bu fark, vasıtasız vergiler kanunu projesinde kazanç vergisinin buhran ve muvazene vergilerile birleştirile- rek tek bir vergi haline getirilmesin- den ve nisbetlerinin de ona göre ta- yin edilmesinden ileri gelmektedir. Halbuki kazanç vergisinde yapılması teklif edilen değişiklikler bugünkü mevzuata göre tesbit edilmiştir. Bu- günkü mevzuatımızda kazanç, buh- Tan vergileri yekdiğerinden tamamen ayrı iki mükellefiyet mevzudur. Onun içindir ki; her iki projede aynı sınıf mükellefler için tarholunan kazanç vergisi nisbetleri arasında, var stasız vergiler kanununda nisbet daha yüksek olmak üzere, bir fark göze çarpmaktadır, Bu kısa izahaftan sonra bir kısım mükellefler için yeni tahfifler getiren bu projenin . encümenlerde tedkik edildikten sonra aldığı son şekle go- çebiliriz. Daha evvel şurasını kaydedelim ki, hükümetin gazino, lokanta, kaplıca, otel gibi eğlence yerlerile artistlerden alınmakta olan vergilerinde yapı» masını teklif ettiği tenziller encü- menlerce aynen kabul edilmiştir. Bu nisbetler evveece de Bibi, gazino ve lokanta gibi eğlence yerleri için yüzde yetmiş beş ve dok- sandan yüzde 45e, oteller ile kaplıca- lar için de yüzde otuz beşten yüzde 25e indirilmektedir. Bunlardan başka gayri safi irad- ları iki bin liradan fazla olan eğlence yerlerinde çalışan sanatkâr ve temeli heyetleri aldıkları ücretin yüzde onu nisbetinde; münferid veya toplu bir surette konser vesaire verenlerden gayri safl gündelik kazançlarından değli sattıkları biletlerin bedelileri üzerinden kazanç vergisi verecekler- dir. Yeni proje ile kazanç vergisi kanu» nunun 7 nci maddesinin l numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirir mektedir: «Şirket halinde olmıyan bankalar, ban- kerler, bankerlik muamelelerile uğraşan sarraflar, tasarruf ve teavün sandıkları, Mhalât, ihracat ve beynelmilel giye Komisyoncuları, komisyon Üzerine mele yapan ticaret ve fabrika mümessil leri, ecan deposu işletenler (Drogistler) fabriklar, matbaalar, transit depoları ve antrepolar, beheri 300 tondan fazla va» pur işletenler, bina vergisi kanunu müuci- bince (hamamlar ve fırınlar hariç olmak üzere) gayri safi Jiradı 2000 lira ve daha fazla olan yerlerde ticazet ve sanat ya- panlar (iki bin liranın hesabında beledi- ye veya köy sınırları içindeki dükkân, mağaza, depo iradları dabildir) Nüfusu 25,000 den yukarı yerlerde ithalât ve ih- racat tcaretile iştiğal edenler, nüfusu yirmi beş binden di yerlerde faaliyet İcra eden her nevi komisyoncular (yağ Kazanç vergisi kanununun bazı maddelerini değiş- tiren lâyiha bugünlerde Mecliste müzakere edile- cektir. Proje meclis encümenleri tarafından tedkik edilmiş ve bazı değişiklik yapılmıştır hem toptan, de satanlar it- halât tarici, ve 3018 numaralı kanuna göre ihracatçi olarak almış İKTİSADİ: MESELELER Zeytinyağı neye derler? Zeytinyağ: neye derler? diye bir | sual sormak insanı pek hayrete düşür- memelidir. Çünkü zeytinyağının ne- den ibaret olduğunu, her şeyde ve her tarafta açık olarak tarif etmek lâ- zamdır, Bugün için, zeytinyağını açık bir surette tarif eden bir cümle yok- tur. Çünkü muhtelif şehirlerin Be- lediyesi, zeytinyağı evsafı için, başka tarifler tatbik etmektedir, Bir Bele- diye, zeytinyağının içine bir mikdar pa- mukyağı olmasını kabul etmiştir. Diğer bir Belediye zeytinyağında bir damla pamukyağı olduğunu görürse, derhal karışık yağ diye, bunu satan adamı cezalandırmakladır. Halbuki zeytinyağı her tarafta 1s- tihsal edilmez. Muayyen mıntakalar- daki fabrika ve imalâthanelerde ya- pılır, bu fabrikalar, muayyen bir 20y- tinyağ tipi meydana getirmek husu- sunda tereddüd etmektedir. Çünkü her Belediye zeytinyağında başka başka evsaf aramakladır. Bundan anlaşılıyor ki, Türkiye piyasasında, bütün şehirlerde muayyen tiplere ayrılmış ve-her Belediye tarafından kabul edilen bir zeytinyağı standar- dizasyonununa ihtiyaç vardır. Buda İktisad Vekületine düşen vazifedir. Aynı hal sadeyağlar için de vakidir. Elde mevcud olan yağlara ald nizam- name pek eskidir. Bu nizamnameyi de ihtiyaca göre tanzim etmek lâzım- dır. Yeni bir nizamname yapılacak olursa, tereyağ, sadeyağ, krema gibi nevileri açık olarak tarif etmek icab eder. Bir nizama bağlanmadığından ortada bir fiat anarşisi vardır. Mese- 14: 160 kuruştan satılan tereyağ ok duğu gibi 100 kuruşa satılan tereyağ da vardır, Kalite farkı da var mıdır? Nörasteni, zatlyet ve Chlorose Buna evet demek için, lâboratuvar- dan geçen bir tasnif neticesinde, yağ- ların flatlere göre nevilere ayrılması- na ihtiyaç vardır. Bir nizamnsmeyle de bu nevilerin evsafını tayin etmek lâzımdır. HA Borçların teşekkülü Medeni camiş içinde yaşıyan in- sanların bir çok hukuki vecibeleri yani borçları vardır. Bu borçlar ekseriye üç şekilde tecelli eder: 1 - Bir şeyi vermek borcu 2 - Bir şeyi yapmak borcu 3 - Bir şeyi yapmamak borcu. Şimdi bu borç- ların menşelerini tedkik edelim, membalarını bulalım. Birinci memba akitlerdir. Ka- nun «İki taraf karşılıklı ve biribi- rine uygun surette rızalarını be- yan ettikleri takdirde akit tamam olmuş olur» diyor. Demek ki iki şahıs bir mukavele yapmca bir takım borçlar altına giriyorlar. Faraza bir satış mukavelesi yapsa» lar satıcı bir malı müşteriye teslim etmek ve mülkiyeti ona nakletmek borcu ile mükellef oluyor. Satın alana da tayin edilen zamanda satıcıya bedeli vermek borcu teret- tüb ediyor. Demek ki her iki tara- fin borçları akitten doğuyor. İki tarafa da borç tahmil eden Akitler olduğu gibi yalnız bir tara- fa da borç tahmll eden akitler de vardır. Bağışlama gibi. Borçların ikinci memba haksız fliller ve muamelelerdir. Bir kim- se gerek kasden gerek ihmal ve teseyyüb yahut bir tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer bir kimseye zarar verirse o zararı tazmine mecburdur. Bu şartlar tahtında işlenen fiilin falline sırf böyle bir şey yapmasından dolayı bir takım borçlar yüklenir, ve za- rar gören şahsın zararını tazmi- ne mecbur kalır. İşte borcun mem- bai burada f4il işliyeh şahsın hak- sız hareketi ve muamelesidir, Borç bunun neticesi vücuda gelmiştir. Böyle hareketlerin bir çoğu ceza kanununda yer bulur. Cürüm ve- ya kabahat olur. Pİ işliyen ceza göre dursun hakkında ayrıca hu- kü o şahıs bu fiilleri yapmkala bir borç altına girmiştir. Borcunu eda ile mükelleftir. Borçların üçüncü memba: hak- sız bir sebeble mal iktisabıdır. Ka- nunun 61 inci maddesi «Haklı bir sebeb olmaksızın aharın zararına mal iktisabeden ikmse anı iadeye mecburduru diye yazar, Haklı bir sebeb olmaksızın başkasının mâ- melekinden yani servet ve vari ğından menfaattar olmak tabii caiz olamaz. Böyle bir menfaat edinen onu iade ile mükelleftir. İade onun: borcu olur. Meselâ ko- casına varis olan bir kadın kocası tarafından imzalandığını zannet- tiği bir senedde yazılı parayı öde- miş olsa ve bilâhare bu imzanın sahteliği sabit olsa parayi alan iade etmekle mükelleftir. Çünkü haklı bir sebeb olmaksızın aharın zararına mal iktisab etmiştir. Borçların dördüncü memba kar nundur. İnsanların münasebetle- rini tanzim eden kaidelerin heyeti mecmuası olması itibarile kanun bir çok hususta ferdlerin haklarını ve vecibelerini tayin eder. Bilhasş- sa sile hukukunun memba ka-