Maltepe lisesinde merasim Liseyi bitirenlerin mektepten ö ayrılış töreni dün yapıldı Yukarıda: Mektep müdürü nutuk irad ediyor, mezun talebe İstiklâl marşını Söylüyor. Aşağıda: General Halis mektebi iyi derece ile bitirenlere hediyelerini veriyor, talebe namına nutuk Matlepe askeri lisesini bu sene biti- Tenlerin mektepten ayrılış töreni dün Yapılmıştır. Törende İstanbul kuman- 'danı korgeneral Halis Bıyıktay, tüm- Beneral Osman Tufan, İstanbul mer- kez kumandanı general İhsan Ilgaz, general Eyüb Sabri, şehrimizde bulu- Man kara ve deniz kuvvetlerimize men- #up erkân ve subaylarla diploma alan Gençlerin aileleri, hazır bulunmuştur. Meraslme saat 14,30 da evvelâ kor- Beneral Halis Bıyıktayın, mektebin Avlusunda dizilmiş talebeyi teftişle başlanmıştır. Bunu müteakib İstiklâl Marşı söylenmiştir. Bundan sonra mektep müdürü kur- May albay Adil Alpay bir nutuk söy- emiş ve mektebi bitiren gençlere mu- vaffakıyetler temenni etmiştir. Bundan sonra son sınıf talebelerin- den Murad bir nutuk söylemiş, doku- zuncu sınıftan Alâeddin de mektebi bitiren ağabeylerine muvaffakiyet te- menni etmiştir. Liseyi birincilikle bitiren Sami Gö- nül, ve ikincilikle bitiren Bürhaned- din İyigüne birer altın saat, üçüncü Refet Tamyıldıza altın kalem, türkçe edebiyatla famsızca, almancadan bi- rinci gelenlere birer lügat, bando şefi Şani Borana bir mürekkepli Kalem ve- rilmiştir. Mükâfatlar verildikten sonra Malte- pe marşı söylenmiş, talebe bir geçid resmi ve spor hareketleri yapmıştır. Mütsakiben davetliler büfeye davet edilmişlerdir. Hitler dün Romada askeri manevralarda bulundu Baş tarafı 1 inci sahifede) | | Orada Cevita civarında pek arızalı bir | Mıntakada mühim bir piyade manev- | Tâsı yapılmıştır, Roma 8 (A.A.) — Askeri manevra- sonra B, Hitler, Kral - İmpara- tor tarafından * Saint - Marinella'da deniz kenarında bir villâda şerefine Verilen öğle yemeğinde hazır bulun- Müştur. Bu yemekte ayrıca veliaht, B, Mussolini, İtalyan hükümeti âzası, Yüksek generaller ile B. Hitlerin mai- Yetindeki Alman nazırları da bulun- muştur, Saat 14 de, iki devlet reisi, refakat- indeki zevat ile, halkın alkışları ara- Sında Romaya dönmüşlerdir. n sonra B, Hitler, İtalyanın Berlin büyük elçisi B. Alloliko'nun Misafiri olarak bir çay ziyafetinde bu- unmuş ve bunu müteakib Kolize'yi Bezmiştir. Roma 8 (A A.) — B. Hitler ve Mus- 8olini saat 19,45 de yanlarında Alman Ve İtalyan nazırları olduğu halde, fo- Tüm Mussolintye gitmişler ve orada ist gençliğinin muazzam tezahürle- i seyretmişlerdir. Akşam Madame Sarayında büyük bir ziyafet verilmiş Ve Roma bütün gece havai fişeklerle Aydınlanmıştar. Tam anlaşma Paris 8 —, Journal gazetesi Berlin Mubabirinden aldığı şu telgrafı neş- Mediyor; «Burada temin edildiğine göre Orta Avrupa ve Balkanlar hakkında mada yapılan konuşmalarda tam anlaşma olmuştur. Almanlar İtal- Ya ile bir mukavele imza edilmesini İstiyorlar. Bu mukavele bir ittifak yan anlaşması şeklinde olacaktır.» Ocuvre gazetesi diyor ki: «B. Hit ler Alman ve İtalyan erkânı harbiye- leri arasında daimi teması temin et- miştir» Petit Parisien: «B. Mussolini İti- dalkâr bir rol oynamaktadır. B, Mus- solini İngütere ile yapılan ve Fransa ile akdedilecek olan anlaşmayı teh- likeye düşürmek istememiştir.» diyor, Berlin 8 — Bocrsen Zeltung gâzö- tesi yazdığı bir makalede diyor ki: «Orta Avrupa ve Balkan devletleri Almanya ile pekâlâ anlaşabilirler. Bu anlaşma bu havalideki milletlerin ne isliklâline, ne de şeref ve haysiye- tine halel vermez. > Haydarpaşa lisesinden 150 talebenin İzmitte gezisi İzmit 8 (Telefonla) — Haydarpaşa lisesinden 150 kişilik bir talebe grupu ve 10 kadar mua'lim, mekteb müdürü B. Saffetin başkanlığında bugün saat 11 de buraya geldiler, İstasyonda vi- Yâyet ni a Halkevi ve spor başkanı, ağırceza reisi ve kalabalık bir halk tarafından karşılandılar ve Atatürk anıtına gittiler, Mekteb müdürü lise- ler namına anıta bir çelenk koydu. | Talebeler öğle yemeğini Belediye bah- ra da mektepleri gezdiler, Misafir talebelerle İzmit muhteliti arasında bir maç yapıldı. Haydarpa» şalılar 4 - 0 galib geldiler, “Talebeler akşam istasyonda vali B. Hâmid Oskay tarafından uğurlandı- Petrol araştırması devam ediyor, türk petrolünü Petrol araştır- ması büyük faali- yetle devam edi- yor. Birçok kimse- ler bu münasebet- le şu suali soru- yorlar: 'Türk pet rolünü ne zaman bu hususta maden tedkik ve arama enstitüsü umum müdürile görüşmüş- tür. Refikimiz bu mülâkat neticesin- de şu malümatı veriyor: Petrolün bir yerde mevcudiyeti hu- sunda yürütülen ihtimal ve faraziye- ler, erazinin jeolojik bir takım vasıf- larına istinad eder. Jeolojik taramalar ve tetkiklerle tek- tonik, strüktür ve stratigrafi ve ema- re bakımlarından müsaid addedilen sahalar tesbit ve tahdit edilir, Petrolün bu gibi sahalarda aranması lâzımdır, çünkü ancak buralarda bulunabilir. Fakat böyle müsait karakterleri arze- den sahaların petrolü behemehal ihti- va etmesi de mutlak bir kaide değil dir, bir tesadüftür, Petrolü ihtiva edi- yorsa dahi, hangi noktalarda, ne ka- dar zamanda ve ne miktarda bulu- nabileceğini kestirmek maddeten ve fennen imkânsızdır. Jeoloji ilmi ve bugünkü fen, müsakdl addedilebileceki sahaların tesbitinden başka bir şeyi temine muktedir değii- dir. Tahdit edilen bu sahalarda petrol olup olmadığının anlaşılması, ancak sondajların, hem de pek çok sondajla- rın yapılmasiyle mümkündür, Çünkü li Hak ve nezaket Vatandaşlığın İlk şartı, dil ve duy- gu birliğidir: Türkiye'de doğan ya- hud yerleşen, Türkiye'de kazanan, yiyip içen herkesten türkçe konuş- mağı beklemekten daha tabii ne ola- bilir? Esasen hür ve hâkim idaremiz- deki yeni şartlar, bunu tabii de kıl- mıştır. Bizden olmuyanlar bile, biz- den görünmek için böyle yapacak- lardır: Çünkü artık Türkiye'de, eski zamanların aksine, merfaat'in dili de türkçedir. Bu başka bir mesele! Birde pek yakın dostlarımızdan birinin bizzak şahidi olduğu şu vakayı dinleyiniz: Tramvayda bir yolcu yabancı bir Ji- sanla bilet isterken, bir başka yolcu kendisini ağırca bir ihtarla türkçe konuşmağa davet ediyor. Fakat adamcağız İstanbul'u şöyle bir de tramvayla devretmek istiyen bir eo nebidir. Şaşıp kalıyor! Herkes ahlâk, âdet veya milliyet polisliği yapmak gayretkeşliğinde bu- lunursa, böyle kargaşalıkların için- den çıkılmaz. Turizm bölgesi yap- mak istediğimiz İstanbula gelecek seyyahlardan ilk şart olarak mükem- mel türkçe öğrenmeği mi taleb ede ceğiz? Türk vatandaşlığının yüksek ve eşsiz itibarı, onun, şunun bunun tâ rafından sokak münakaşalarına mev- zu edilmesine mahal verilmiyecek kadar üstün ve asildir. Biz bu şerefi rasgele herkese zorlamak değil, bilâ- kis, istiyenin ona lâyık olup olmadı- Kını tedkik etmek mevkiindeyiz. Münferid oldukça ehemmiyeti ol- mıyan bu hadiseler toplandıkları, ve bahusus, taklid meyli uyandırdıkları zaman hayli zarar verirler. Fatay (Ulus) Pek mühim : Sual nasi sorulur, cevap nasi verilir. Tercüme nasıl yapılır. İmlâ, filler sühuletle nasıl öğrenilir. Bunları 30 senelik FRANSIZCA l4san müteh, Prof, Anjel'in hususi dersanesinde öğrenirsiniz. Köprübaşı Emininii Han Memleketimizde petrol araştırması hakkında salâ- hiyettar bir zat mühim beyanatta bulunmuştur. Bu zatın beyanatının hulâsası şudur: Petrolün bulun- duğunu anlatan birinci hadise erazinin jeolojik vasıflarıdır. Topraklarımızda bu vasıflar vardır aynı sahada yapılması lâzım gelen son dajlardan bir kısmı petrole raslıyabi- leceği gibi, bir çoğunun da kuru kaldı- ğı vakidir. Halbuki, kuyulardan han- gisinin kuru kalıp kalmıyacağını evvel- den sezmek ve binaenaleyh boş yere sondaj yapmaktan mutlak bir suret- te kaçınmak kabil değildir. Petrol bakımından gayet müsait je- olojik bünyeye malik olan Irak, Teksas gibi birinci derecedeki mıntakalarda bile sondajların petrol bulma ihtimali üçte bir ilâ dokuzda bir arasında oynar, Memleketimiz bu ülkeler derecesinde fevkalâde bir bünye arzetmemekle.be- raber, İtalya, Almanya, Macaristan, Şimali Afrika gibi üçüncü derecedeki mıntakalardan çok üstün telâkki edil- melidir. Bu üçüncü derecedeki yerler- de petrol bulma ihtimali yüzde bire kadar indiği halde, buralarda da fası- Jasız sondajlarla uğraşıldığını görü- yor ve işitiyoruz. Binaenaleyh, Türkiyede petrol bul- mak imkânı her daim vardır ve bu im- kân olduğu içindir ki, jeolojik etüdlerle sondaj işlerine müstemirren devam et- mekteyiz. Memleketimizde petrol hazinesi yok- tur ve olamıyacak- tır diyebilmeden ey- vel, Türkiye içinde jeolojik ( etüdlere müsaid addedilmiş jeolojik etüdlerle müsaldliği, ileride tesbit edilecek diğer birçok mıntakalarda müteaddid sondajların yapılması ve bütün bu saha ve mıntakaların biret birer yoklanması lâzımdır. Çünkü te- sadüf ihtimalleri daima vardır, Fakat büyük tesadüfün hangi noktada olabi- leceğini, bulma mühletini, bulunabile- cek petrolün miktar ve ehemmiyetini önceden kestirip bunlar hakkında her- hangi bir tahmin ve hükümde bulun- mak fennen ve ilmen imkânsızdır. Dünya pelrol işlerinin tarihçesi gös- teriyor ki, pek nadir bazı istisnalar bertaraf edilirse, petrol hazinelerinin keşfi çok zaman, gayet uzun, çetin ve Çok masraflı ameliyelerin icrasını icab ettiriyor. Cümhuriyet rejiminin en büyük şe- reflerinden biri de bu işlerin ehemmli yetini takdir ederek başarılması için icap eden maddi ve mânevi müzahere- tini esirgememiş olmasıdır. Başımızdaki büyüklerimize ne kadat müleşekkir olsak gene azdır, çünkü "Türkiye topraklarında modern icabla- Ta uygun, teknik ve ilmi prensiplere dayanarak iş görmek zaruretini ilk de fa takdir elmiş bulunan Cümhuriyet rejimi ve Cümhuriyet hükümetidir Başvekilimiz bu gece Belgradda parla tezahüratla karşılanacak (Baş tarafı 1 inci sahifede) Üniversite namına bir tıb talebesi Başvekile uğurlu seyahatler temen- nisinde bulunmuş, Başvekil teşekkür- le mukabele elmiştir. Başvekilin ajansa beyanatı İstanbul 8 (A.A) — Başvekil B. Celâl Bayar Belgrada bareketinden evvel Anadolu ajansına aşağıdaki beyanatta bulunmuşlardır; « — Balkanlı şimal müttefikimiz Yugoslavyanın büyük devlet adamı Raşvekil dokter Stoyadinoviçin | kıy- metli hatıraları zihnimizde menkuş olan ziyaretini inde etmek üzere Ha- riciye Vekili Dr. Arasla beraber bu akşam Belgrada hareket ediyorum. Dost ve müttefik memlekete Şefi- miz Atatürkün ve Türkiyenin candan sevgi ve selimlarmı götürmek benim için cidden büyük bir saadettir. Yu- goslavya tahtının çok değerli naibi altes prens Pola saygılarımızı sun- mak fırsatını bulmaktan çok sevini- yorum. Memleketimizi biribirine bağlıyan çok sağlam ve samimi dostluk ve it tifak münasebatı içinde inkişaf eden siyaset muayyen ve mükarrer hattı antantı müttefikimiz Yugoslavyanın dahil olduğu Küçük antanlın son içtima eden konseyi mukarreratının geçenlerde Ankarada toplanan Bal kan antantı konseyinin mukarrera- tina ne derece uyduğu göz önünde tutulacak olursa iki memleketin si- yasetlerinin ne kadar hemahenk olduğu bir defa daha görülmüş olur. Bu se ferki seyahatimiz çok enteresan ve anlaşma yolunda bir çok memleket- lerin sarfettikleri faaliyet ve teati ettikleri ziyaretler zamanına tesadüf ediyor. 'Tabiatile Hariciye Vekilimizle Belgratta bulunduğumuz müddet zarfında müttefikimiz Yugoslavyanın çok kiymetli hükümet şefi dostumuz B. Stoyadinoviçle müteamil usulü- müz veçhile dünya ahvalini bir kere gözden geçireceğiz, bu da ziyaretimi- ze ayrıca bir kıymet vermektedir. Daima ahenktar yürüyen siyaseti» —11. senemtalmilmisin safak va san. mızla dostça geçinmekte görmekle ya- hılmadığımızı senelerdenberi devam edegelmekte olan vakayi çok beliğ olarak isbat etmiş bulunmaktadır. çok bahtiyarım.» Başvekil bu gece Belgradda Belgrad 9 (Sureti mahsusada giden muharririmizden) — Başvekil B. Ce- lâl Bayar şerefine Belgrad caddeleri, resmi binalar Sırp ve Türk bayrakla- rile baştan başa donatılmıştır. Başve- kili hududdan alarak Belgrada geti. rTecek olan hususi tren dün akşam hududa hareket etmiştir. Sefirimiz B. Ali Haydar, Başvekili karşılamak için bu sabah Semplon ekspresile hududa gitmiştir, B. Celâl Bayar bugün saat 15,30 da Yugoslav hududuna varacak ve gece saat 22 de de Belgrada gele- cektir. Burada çıkan Vreme gazelesi Baş- vekilin ziyareti münasebetile yazdığı çok hararetli bir makalede ezcümle diyor ki: «Dört Balkan devletinin vahdetini ve kuvvetini gösteren Ankaradaki Bal- kan konferansından sonra vuku bulan bu ziyaret tam zamanında oluyor. B. Celâl Bayar Belgrad seyahatinde ve ikameti esnasında Yugos- lav milletinin Büyük Atatürke ve onun kardeş milletine ve memleketine kar- $ı beslediği hararetli hisleri bizzat mü- şahede edecektir, Türkiye ile Yugos- lavyanm ideali müşterektir. Yani Bal kan sulhünün muhafazasıdır. Belgrad şehri büyük ve kuvvetli Türkiyenin mümessili B, Celâl Bayarı selâmla- makla bahtiyardır.» Gazete, müteveffa kral Aleksan- drın Marsilyada kafi esnasında Türkiyenin Belgrada bir telgraf çe- kerek «Seferberlik ilân etmeğe lüzum var mıdır, diye sormuş olmasını Yu- goslavların hiç bir zaman unulmi- yacaklarını ve Yugoslavyanın Türki yeye karşı büyük bir şükran borcu haramda Kerme Mn alime