9 Mayıs 1938 AKŞAMDAN AKŞAMAx Henüz ismi konulmıyan | bir dolandırıcılık Dünkü nüshamızda bir manitacılık | vakası yazılıydı; gözünüze ilişmiş olacak. Bunu okuyunça dostlardan biri gülümsedi ve şu macerasını an- lattı: Vaktile bir dükkânım vardı, Önüne bir iskemle atıp oturduk ve g ye geçmiş bir dolandırıcılık vakasını yü sesle 0- kuyan bir arkadaşımızı dinledik. Hâdise O gün ahaliyi o derece alâkadar etmişti ki yolda beş on kişi de durarak, ayni kırsate kuluk misafiri oldular. Nihayet ben: — Amma enayiler var! - dedim. - Na- mil kanıyorlar! Arkadaşlardan biri: — Büyük söylemel - diye müdahale et- ti. - Seni de kandırırlar! Gülümsedim — Bende o göz var mı? Akşama yakındı; bu sefer, dükkânımın önünde yalnız oturuyordum. Biraz ötede, çarşaflı bir kadınla iki kişinin konuştuğu” nu farkettim. Kadın saf, bön tavırlı. Elinde bir saat tutuyor: —- Merhum kocam on altına Vallahi beş liradan aşağı vermem! — Bir lira, hanım, bir lira! - diyen iki 6rkeğin kılığına baktım: Sıfır numara külhanbeyi! Dolandırıcı oldukları üzerle- rinden akıyor... Derhal hakşınaslığım tuttu. Müdahale ettim almıştı. — İnsaf edin be!... Kadını enayi buldu- nuz, boğuntuya mı getiriyorsunuz? İçlerinden biri Ouzlarını kaldırdı: — Biz iyilik olzun diye gene bir lira ver- dik, be ağabeyciğim!.. Paran varfa sen 81... Bu saatte nereye satacak?... Çarşı ka- Pandı kapanacak neredeyse... Hele bu ko- Oraya varıncaya kadar... Beş lirayı verdim. Fakat için için ken- dimin de kâr edeceğimi sanıyordum. Bir de ertesi gün kuyumcuya götürdüm ki: — Aman beyim! Bunlardan bizde de dolu... Bir buçuk liraya satıyoruz. Alun değildir! - demesin mi? Fena halde kibrime dokundu. Polis mü- düriyetindeki ahbaplarıma hayli mahcu- bane giderek şikâyet ettim. Bir dosya 8- Sp bu tarzda işleri yapanların fotograf- larını gösterdiler. Meğer iki külhanbeyle © bön hatun kumpanya değil miymiş? Bi- Bim boş lira bulundu smma, gerek polis- deki dostların, gerek yanlarında büyük söz söylediğim konukomşunun olayından uzun müddet kurtulamadım... ... Fakat cinsleri tescil edilmemiş ne dolandırıcılıklar var... Meselâ, ikindi Üzeri bay yokken evin kapısı çalını- yor... Kasketli bir adam... Koltuğun- da bir iki top kumaş... Ilırsızlama ct- rafa bakarak: — Bayan! Kaçak eşyam var. Halis İngiliz malı. Gümrüksüz geçirdik de €vden eve dolaşarak satıyorum. Tabii bazı kimselerde gözler hırsla parlıyor; cürme iştirik havesi uya Biyor; — Kaça bakalım? — Yirmi dört lira. Şayed evvelce bu tarz alışveriş ya- Pılmışsa: — Sekiz lira versem olmaz mı? Vur aşağı tut yukarı dokuza uyu- Şuluyor, Fakat kumaş yerli malıdır ve dükkânlarda aynı parça yedi bu- Şuk liraya!.... Müşteri fazla savruk olursa tabii 24 teklifi karşısında 15, hattâ 20 diyecek... O cihet te başka... Hırsızlığın türlü türlüsü var: Ma- hitacılık, o dızdızcılık, © şemsiyecilik, ilh... Her halde bu da mevcud dolan- dırıcılıklar arasında münasib bir i simle tasnif edilmeli, takibata uğra- malıdır. (VA - Nü) a Rİ Bir kadın sokağı seyrederken pencereden düştü Kadıköyünde Yeldeğirmeni cadde- #inde 74 numarada oturan Sofi ev- Velki gün evin dördüncü katından #okağı O seyrederken o müvazenesini kaybetmiş ve aşağı düşmüştür. Sofi Yaralanmış ve hastaneye kaldın mıştır. ——. ma bay Amca... ” Yeni bir meydan Barbarosun türbesi meydana çıkarılıyor Beşiktaşta Barbaros Ha rürbesi civarının açılarak meydana çıkarılacağını yazmıştık. B. Prost bu hususta tedkikler yapar- ken evvelâ tramvay caddesinin vazi- yetile alâkadar olmuş ve Karaköy- den Boğaza doğru uzayan caddenin dar kısımlarının genişletilmesini mü- nasib görmüştür. Bu cadde kısmen 25, kısmen 30 metre genişliğinde olacaktır. Türbe- nin bulunduğu yerde caddenin ge- nişliği behemehal 25 metreyi bula- caktir. Bu münüsebelle türbenin önünde- ki Beşiktaş muhafızi Hasan paşanın türbesi, polis karakolu binası kaldı- rılacak, Beşiktaş vapur iskelesine gi- den yol on dört buçuk metre genişli- ğinde olacaktır. Bu yolun kenarın- da ve İskelenin Boğaz tarafındaki kısmında Otomobillerin durmasına mahsus meydan yapılacaktır. Barbaros türbesi ile deniz kena- rındaki sahada 15 metre genişliğin- de bir rıhtım ve rıhlımın üzerinde bir deniz müzesi yapılacaktır. Bura- lara ağaçlar dikilecektir. Yıplacak is- timlâk için 150 bin liraya ihtiyaç gö- rülmektedir. Tifoya karşı Hükümet ve belediye hekimliklerinde her isteyene aşı yapılacak Esnaftan başka mektep talebesinin | de mecburi tifo aşısına tabi tutulduk- larını ve aşının tatbikine başlandığı- | nı yazmıştık, Alınan tedbirlerle tifo vakalarının geçen seneki kadar çoğalmıyacağı muhakkak görülüyor. Tifo aşısının altı aylık muafiyeli vardır. Altı ay sonra yeniden aşı yap- | tırmak lâzımdır. Halkatan arzu eden- | lerin aşılanmasını temin etmek üzere hükümet ve belediye hekimliklerinde daimi surette tifo aşısı yapılması mu- vafık görülmüştür. İleride lüzum his- sedilirse yeni aşı merkezleri de ihdas edilecektir. Sabıkalı iki kadın hırsız yakalandı Evvelki akşam muhtelif yerlerde hırsızlık yapan iki kadın yâkalan- mıştır. 19 - 20 yaşlarında olan hır- sızlar Fatihte oturan Yakubun evine girerek öteberi aşırmışlar ve yaka- lanmadan kaçmağa muvaffak ol muşlardır. Kadın hırsızlar, bundan sonra ay- ni mahallede oturan Ayşenin evine girmişler ve oradan ancak sabun ça- labilmişlerdir. En sonra Darüşşafaka caddesinde Gülizarın evine giren hırsızlar bu evde yakayı elevermişler- dir. Yapılan tahkikat sonunda bunla- rın Ayşe ve Fatma isimlerinde iki sabıkası olduğu anlaşılmşıtır. — İstasyon mftnurluğu iyi, haş am- | .. Bazan horozlaria beraber kalk- “İ mak. R HABERLER Haklı şikâyetler Nafile yere ağır paket- lerle taban teptim nı iz evimden sağı Akşam üzeri, hele ikinel mevki tramvaylarının, ne derece kalabalık olduğu malüm. Elimde bir kaç paket, kendi durak yerimde inmek istedim; fakat buna muvaffak olamadım. Dı- sarıdan içeriye doğru bir hali teha- cümü oldu. Ben, olduğum yerde kal- dım. Araba hareket etti. Nihayot öle- ki istasyonda itişe kakışa, yalvara ya- kara indim ve gerisin geri taban tep- tim. Tramvaydan atlamanın mennedi- diği gibi şu sakim âdetler de arlık sey- rüseferce kati surette yasak edilse 1 — İnenlerin arkası kesilmeden tramvaya müşteri almak, 3 — Her iki kapıdan birden inip binmemek... Arka kapı istimasız herkesin bin- mesine ve ön kapı inmesine tahsis e- dilirse, bütün bu müşküllerin, şikâ- yetlerin önüne geçilir; herşey intiza- muna girer. Dünyanın her medeni memleketinde cari olan bu tarzı tat- bik etmek için ne bekliyoruz? Bir çok şeyler için: — Para yok! - deniyor. Bu, parayla da değil Ihracat maddeleri Sürümü arttırmak için tedkikler yapılıyor İhraç maddelerimizin hariç piya- salarda sürümünü arttırmak için ye- niden essalı şekilde tedkiklere baş- alnmıştır. Tedkikler; İstanbul, İzmir ve Mersin olmak üzere üç koldan ya- pılmaktadır. 'Türkofis teşkilâtı bu mevzu Üze- rindeki çalışmalarını tevsi ediyor. Ofisin İstanbul şubesi ihracatçı ta- İ eilerle temas halindedir. Tacirler ofise davet edilerek sık sık toplantı- lar yapılmaktadır. Şimdiya kadar barsak, yumurta, fındık ve zahire gibi maddelerimizin ihracı üzerinde iş yapan tacirlerle i dört toplantı yapılarak mevzuu bahis mesele etrafında görüşülmüş, tacir- lerin fikirleri alınmıştır. Dünya pi- yasalarında kısa zamanlarda rağbeti artan Türk ihraç maddelerinin sürü- münü daha fazla çoğaltmak için ne- ler yapmak lâzımdır? İkinci bir mühim mesele de muh- telif ihraç maddelerimize yeniden mahreçler bulmaktır. Bu mevzular üzerinde tacirler düşündüklerini alâ- kadarlara söylemişlerdir. Bunlar bi- rer rapor halinde bir taraftan An- karaya arzedilmektedir. Üzüm, incir gibi ihraç maddeleri- miz için ayni mevzular üzerinde İz- mirde ve pamuk için de Mersinde tedkikat yapılmakta, tacirlerin di- lekleri tesbit edilmektedir. Türkofis, İstanbul şubesi bu hafta içinde de diğer bazı ihraç maddele- rimiz üzerinde iş yapan taicrleri top- lıyarak mütalâalarını alacak, bu su- retle İstanbuldaki tedkikler bitecek- tir. Diğer yerlerden de raporlar ta- mamen geldikten sonra ihraç mad- delerimizin sürümünü arttırmak ve yeni mahreçler bulmak üzerinde ne şekilde çalışılması icab edeceği tes- bit olunacaktır. Bay Amcaya göre... w Bazan gece yarıları., a J Asfalt sokaklar Temmuz iptida- sında inşaata başlanacak Belediye, tramvay şebekesinin geç- modiği ana caddelerle meydanların asfalt olarak inşası için bir yol pro- gramı hazırlamıştı. Bu program mu- cibince, Yenlcamide asfalt yapılan caddeden başka İş bankasının yanın- daki sebil köşesinden Yerli mallar pa- zarına, Yenipostaneye doğru olan sokaklar, Ankara, Babâli caddeleri, Divanyolu, Belediye binasının önü (Fuadpaşa türbesine kadar) asfalt olarak yüpilacaktır. Yalnız Babılli ve Ankara caddelerinin yokuş kısmı mo- zaik olarak inşa edilecektir. Bunlar- dan başka şehrin diğer cadde ve mey- danları da asfalt olarak inşa edile- cektir, İnşa edilecek asfalt cadde ve mey- danlar beş yüz bin liraya malolacak- tır. Belediye 938 bütçesile 325 bin Ji- ralık kısmını müteahhide iahle ede- cektir. Fakat bu sene içinde ancak iki yüz bin liralık yol yapılacağı tah- min edilmektedir. Yolların inşası için keşit plânları hazır olduğundan, inşaat haziran içinde ihale edilecek ve temmuz ba- şında da dehal inşaata başlanacaktır. Temizlik mücadelesi Hanlarla bekâr odalarının kontroluna bu hafta başlanıyor Sıhhiye Vekâletinden gelen bir emir üzerine, hanlarla bekâr odaları- nın sıkı bir surette sıhhi muayene ve kontrola tabi tutulacağını yazmıştık. Belediye, bu haftadan itibaren İstan- bulun bütün hanlarını, pansiyon ve bekâr odalarını muayeneye başlıya- caktır. Muayene ve tedkikler, beledi- ye hekimlerile belediye zabıta memur- ları tarafından yapılacaktır. Hanlar- la bekâr odalarında görülen noksan- lar derhal ikmal ettirilecek, ikamete müsaid olmıyan binalarda yatıp kalk- ma yasak edilmek üzere zabıt varaka- sı tutulacaktır. Bu kabil binalar an- cak depo ve antrepo olarak kullanıla- bilecektir, Bisikletle geçen bir çocuk başka bir çocuğa çarparak , yaraladı Bisikletle Fatihte Fevzipaşa cad- desinden geçmekte olan Zeki ismin- de bir çocuk, altı yaşlarında İsmail isminde diğer bir çocuğa çarparak yaralanmasına sebeb olmuştur. Zeki yakalanmış ve tahkikata başlan- mıştır. Bir hamal mavnadan eşya çıkarırken düşerek yaralandı Hasır iskelesinde hamal Süleyman evvelki gün mavnadan eşya çıkarır. ken ayağı takılarak iskeleye düşmüş- tür. Süleyman ayağını mavnanın kenarından kurtaramadığından bi lek kemiği kırılmış ve tedavi için hastaneye kaldırılmıştır. ... Bazan da yemek vakti bulunmak felâketi vari... a Sahife $ İSTANBUL HAYATI Hepsi mütehassıs | Bir yerde bir otomobil veya tram- | vay kazası mı oldu? Derhal etrafını, gittikçe kalınlaşan bir kalabalık hak kası sarar, Seyircilerin hepsi doktor, şoför, vatman kesilirler, Vaka etrafın- da mütalealarını beyan ederler. Ma- halle arasında bir yangın mı çıktı? Hemen sokaklar dolar, Herkes itfaiye mütehassısı, su mühendisi, idare âmi- ri oluverir, Eğer bunlardan her biri* nin fikirlerine göre harekete kalkışıl sa maazallah, şehir baştan başa cayır cayır yanar ve, gene onların ağızları kapanmaz, Geçen gün Eminönünden geçiyor. dum. Yakında tarihe karışmak üzere olan Valide hanının avlusundan kaz- ma sesleri duydum, parmaklıklı kapı ya doğru sokuldum. Etrafa gene bir sürü mütehassıs toplanmış, her kafa. birini şöyle çektiğin gibi bütün han, gürrrr diye... Sözünü tamamlıyadı, Öteden müzi- bin biri haykırdı: —Aman bayım. Taşı yavaş çek, han yıkılacak. — Hay Allah müstakını versin. Ben de sahiden han çöküyor sandım. Ve söze atıldı, Yumruğunu alnına vura- rak: — Ah, dedi. Ben ne aptal adamım?.. O rüyayı ben görmüştüm. Bir gece uyurken kral Kostantin odama geldi: Oğlum gözünü aç, bu hanın altında defineler vardır. Kim bulup çıkarırsa helâl olsun... dedi O zaman ben bu- her