3 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şimali Amerika Müttehld hükü- | Metleri yüz yirmi beş milyon nüfusu bulunan geniş ve dağınık büyük bir derlet olduğu halde askeri kuvveti di- ğer devletlere nazaran pek azdır. Mes- lekten yetişmiş ordusunun mevcudu 162000 kişidir. Bundan ancak 90,000 Kişi asıl Amerikada bulunuyor. Hava kuvvetleri kadrosu da bu hesaba da- hildir, Kalanından 44,000 kişi Filipin, Ha- Yaz ve Parişma gibi deniz aşırı çok uzak Yerde garnizon bulunuyor, 38,000 kişi de idare işlerinde istihdam edilmekte- dir, Nizamiye ordusuna muavin ola- Tak zabitleri ile beraber 200,000 mev- Cudlu milli muhaf vardır. Bunlar harp zamanında seferber edilerek 30 gün içinde cephede bulunmak mecbu- | Fiyetindedirler. İ Amerikanın son kuvveti 94,000 ihti- | Yat zabitidir, Bunlar nizamiye ordu- | Sundan yetişmiş değildir. Üniversite | besi dört sene her ay kursa giderek p teşhir edilmeli mi? Sarhoş kafese konu Amerikada Massaşüset vilâyeti, bu Vilâyetin de 6.000 nüfusluk bir merke- #i vardır: Voburn. Voburn şehrinin halkı içkiye fazla düşkündür, Büyük bir ekseriyet daha sabahtan viskiye başlar ve akşama ka- dar içip körkütük dolaşırlar, Sarhoş- Yuk neticesi kaydedilen zabıta vukua- tinin haddi Hesabı olmdağımı anlar. | siniz. Bu hal belediye reisinin canını sık- MIŞ ve sarhoşlarla mücadele çaresini aramağa başlamış. Bir gün, gene sarhoşlara ne yapabi- ? diye düşünüp dururken, iflâs *den bir at cambaz kumpanyasının “$yalarını satmakta olduğunu haber «liyor. Satışa gidiyor ve açık arttırma- Ba çıkarılan büyük bir aslan kafesi görüyor... Bunu görür görmez şehir Mamma müzayedeye iştirak ediyor, | Kafesi satın alıyor ve kararını veriyor: | Almanyada parmaklıklar sökülüyor Almanyanın dört senelik sanayi plânı Almanlara yeni Yükletece) Dahiliye nezareti halka tebliğ ettiği bir tamimde, dört sene içinde ya- Pilâcak fabrikalara çok demir lâzım olduğunu bildirdi. İyi amma, Almanlar, bilhassa çifçiler, devlete nereden demir bulup ve- Petekleri»... Amerika ordusu ihtiyat zabiti olur, Zabit olduktan son- ra senede iki hafta talim görmektedir. Bütün ordu, dokuzu Amerikada ve üçü deniz aşırı memleketlerde olarak 12 kolorduya ayrılmıştır. Harp zama- nında her kolordu bir nizamiye fırka- sı, iki mili muhafız ve üç ihtiyat fır- kasından teşekkül eder. Ordunun bel ke piyadedir. Piyadenin yarı otomatik bir tüfeği vardır. Bu tüfek umumi harpte kul- lanılan tüfeğe nazaran beş misli daha seri atış yapar. Her sekiz nefere oto- matik bir bravnig tüfeği isabet eder ki dünyanın en hafif ve kolay kabili na- kil mitralyözüdür. Her piyade fırkası- nın bir liyası sahra topçusudur, Topla- rı 75 milimetrelik olup ayni çaptaki Fransız toplarının islâh edilmişidir. Bundan başka 105 milimetrelik obüs ve 240 milimetrelik havan topları ile de mücehhezdir. Son zamanlarda Ameri- ka kuvvetini arttırmağa karar vermiş- | tir, — Kendini bilmiyecek derecede sar- hoş gezenler yakalanıp bu kafese ko- nacak ve yirmi dört saat şehrin sokak- larında dolaştırılarak halka teşhir edi- lecek!., Massaşuset valisi, belediye reisinin bu kararını duyunca kaleme sarılıyor ve yazıyor: «Amerika kanunlarında sarhoşların bu suretle tecziyesine cevaz yoktur. Bu karar tatbik edilemez!» Bunun üzerine belediye reisi, aklı başında olan vatandaşların kendisile hemfikir olacaklarına güvenerek ple- bisit ilân ediyor ve rey topluyor, Voburn halkı reylerini veriyorlar. Reyler tasnif ediliyor. 1876 muvafıka karşı 2466 muhalifle belediye reisinin fikri reddediliyor. Voburnda sarhoş olanlar, aslan ka- vazifeler | yeni Devlet de bunu düşündü ve kolayını buldu. Fabrikaları tesis için bütün mil- | Sahayiden istifadeye karar verdi. aldığı buldu, I Ağustos 1938 e kadar, bağı bahçesi ve tarlası demir parmaklıklarla çev- v maklıkları söküp devlete vereceklerdir. Bağ, bahçe veya tarlalarının etrafını boş bırakmak istemeyenler, duvar çe- | Hilmiş olanlar, Kebilirler. Bu karar gazetelerle ilân edilince, demir parmaklık sahipleri derhal par- Maklıklarını söküp devlete vermeğe başlamışlardır. Dilencinin serveti > Bir sabah, zabıta Londra sokakla- şindan birinde açlıktan ölmekte olan ir adam buluyor. Adam hastaneye nlıyor, hüviyeti tesbit ediliyor. | akirler mahallesinde oturan 70 yü Şinde bir dilenci, ve lehcinin sefil barakasında araş- 7 Sesi Yapılıyor, bir milyon altın ve gü- Ş üşle, 640,000 #rank değerinde bir in- kerdanlık bulunuyor. > . Söyliyemiyecek halde olan ihti- lenüz sorguya çekilememiştir. Otelcilerin Esperantosu Zamanımızda, biribirlerile anlaşan Pile nlar azalmağa başladı diyenler » Buna mukabil bazı insanlar da yar Ki, milletleri birbirlerile anlaştır- m gelen gayreti sar- er sPerante dilini yapanlar, bu dilin di, 8 ve en kolay dil olduğunu id- Bye Halbuki beynelmilel otel birliği esperanto'dan daha kısa di icad ettiler. el herhangi bir memlekete gi- lerde niz, önceden o şehirdeki otel- > birine yedi kelimelik bir telg- çekip isteğinizi bildirebilirsiniz. maz im ki, Pekinde Ticaret oteline eksiniz. Şöyle bir telgraf çekiniz: <Popuf belab kind belvu serv bat > Dört Senelik sanayi plânının tatbikine bay Göring memurdur. Üzerine İşi başarmasını bilen bay Göring, demir tedarik etmenin de yolunu am İzin veriniz de bu telgrafı ter. ME edelim; | İ Bedava kalorifer Budapeştenin büyük parklarından birinde bir sıcak su memba keşfedil. di. Bu memba bin iki yüz metre de- rinlerden fışkırıyor ve dakikada 777 de- rece sıcaklıkta üç bin beş yüz metre su veriyor. Budapeşte belediyesi, bu suyu ev- lerin kaloriferlerine verecektir, Ev sa- hipleri yalnız tesisat parası harcıya- caklar ondan sonra apartımanları be- dava ısıtacaklardır. «Çarşamba günü öğlen sonra yan- yana, arasında bir kapı olan birer ya- taklı iki oda ayırınız. Bir çocuk yata- İn, banyo ve hizmetçi odası da istiyo- rum, Otelinizde uzun zaman kalaca- ğım. Odalarımın manzarası da güzel olmalıdır.» Yedi kelimenin ifade ettiği mana Hulur. Bu telgrafı ister bir Lâponyalı veya bir zenci çeksin, otele geldiği za- man odalarını hazır bulur. «Bugün üç oda ve bir yalak» tste- mek için «ciroce yazmak kâfidir. S- cak su istemez demek için «ordin» yaz- mak elverir. «Povi» bugün öğleden sonra «pozums bu akşam «Ramiks bu gece demektir. Otel müşterileri, telgraf ücretlerin. den tasarruf edecekleri için bu telg- raf kodundan memnundurlar amma, posta telgraf idareleri pek memnun olmasa gerektir!. kişi, eski evrakın tasnifine çalişıyor Başvekâlete bağlı olan arşiv dairesi, evvelce vilâyet binası arkasında bulu- nan Cevad paşa kütüphanesinde ça- lışırken son zamanlarda Divanyolun- da eski Muallimler birliği binasına nakletmişti, Bu dairede devlete aitd bütün eski evrak, vesikalar ve kayıd- lar muntazam bir şekilde tasnif edil. mektedir. Şimdiye kadar yapılan tas- nif ve araştırmalar neticesinde Kanu- ni Sultan Süleyman devrine kadar çok eski evrak ve kayıdlar bulunmuş- tur, Arşiv dairesinin 47 kişilik bir kadro- su vardır, Bugünkü kadro mevcudü ve tutulan yeni usul İle burada bulu- nan evrakın ancak on yedi sene için- de tasnif edilebileceği hesab ediliyor. Tarihin bir çok meçhul safhalarını aydınlatacak olan bu sevikaların da- ha kısa bir zamanda tasnifile munta- zam fişlere konulması için daha esa$- lı tedbirler alınması düşünülmektedir. Bu itibarla 938 bütçesile arşiv dairesi kadrosunun yetmiş beş kişiye çıkarıl- ması ihtimali vardır. Arşiv dairesi kadrosunu teşkil eden memurlar, evvelce Kısmen Topkapı sarayındaki (hazinei hümayun) evra- kını, kısmen de Cevad paşa kütüpha- nesindeki evrakı tasrjif etmekle meş- gul idiler. Ele geçen evrak ve vesika lar - nevine, mahiyetine göre - tasnif edildikten sonra mealleri ayrıca bir deftere hulâsa olarak kaydediliyor ve İ sıra numarası ile teselsül ettiriliyordu. Bunun için eski yazıları, bilhassa siya- kat nevinden eski yazı tarzlarını oku- mak için bazı mütehassıslara da ihti- yac vardır, Fakat tutulan bu usul ile tasnif işinin 75 sene gibi uzun bir zamandan evvel bitemiyeceği anlaşılmış, iki sene evvel getirtilen Macar mütehassısın Divanyolunda eski muallimler birliği binası Evvelce vilâyet binası arkasındaki Cevad paşa kütüphanesinde çalışan Arşiv dairesi Divanyo- lunda eski muallimler birliği binasına naklet- miştir. Evrakın tasnifi 17 sene sürecektir tavsiyesi üzerine, bu usul birakılmış- tar. Şimdi evrak ve vesikalara, muhte- viyatı hulâsa edilmeden bir numara altında bir deftere işaret edilerek tas- nif ediliyor. Maamafih, Topkapı sara- yındaki evrak üzerinde eski usule de- vam ediliyor. “Topkapı sarayındaki hazinei evrak- ta bulunan vesikalar ve kayıdlar da- ha ziyade saray müamelâtına aid- dir, Halbuki Başvekllet (arşiv dai- resinin tasnif ettiği evrak ve vesika- lar, doğrudan doğruya eski Babıâliye aid devlet kararları, vesikalar ve ev- raktır. Bunların içinde tarihi kıymeti itibarile çok mühim olanlar vardır. Bunların mühim bir kısmı muntazam, bozulmamış olarak elde edildiği gibi, bir kısmı da rütubetten çürümüş, fa- reler tarafından . didiklenmiş olarak meydana çıkmıştır. Bunların yazıları okunmaz bir hale gelmiştir. Bu evrak yığınları içinde bazan ufak tefek eşya, anber, kürk parça» ları; üzerine âyet, hadis yazılmış Kâ- be toprakları ve saire bulunmaktadır. Bulunan resmi evrak ve vesikalar içinde eski harblere, ordu ile merkezin yaptığı muhaberelere, asker sevkiyatı. na, laşesine ald çök mühim kayıdlar elde edilmiştir. Bu vesikalar, askeri tarihimiz bakımından çok mühim gö- rülüyor. Gene o zaman yapılan nüfus Arşiv dairesinin bugünkü binası, bu işe pek elverişli değildir. Buradaki evrak ve vesikaların Ayasofya hama- mına ve Sultanahmed medresesinş nakli münasib görülmüştü. Fakat ha- mamın tahsisi hususunda belediye ile anlaşma yapılamamış, yeni arşiv daj- resinin yalnız Sultanahmed medrese- sinde tesisi muvafık görülmüştür. Şimdi medresede icab eden tadilât yar spılıyor. Binanın bir kısmı evrakın tasnifine, bir kısmı da fişlerin muha- fazasına tahsis edilecektir. Eminönü meydanı Belediye reisinin telgrafına Nafıa vekilinin cevabı Nafia Vekâleti İstanbulun en güzel Abidelerinden biri olan Yenicaminin meydana çıkarılması için Eminönü meydanının biran evvel açılması işi- le çok yakından alâkadar olmuş ve şehrimize büyük yardımını esirgeme» mişti, Eminönünün açılması İstanbulun imarı müjdeliyen ilk umran hare ketidir. Valide hanının yıkılmağa başlanmasile bu harekete bilfil şa- hid olduk. Hana ilk kazma vuruldu- ğu gün İstanbul belediyesi Nafia Ve- kili bay Ali Çetinkayaya yüksek him- metile başarılan bu hâdiseyi bildir- mişti. Dün Nafia Vekili bay Ali Çe- | tinkayadan İstanbul valisi ve beledi- ye reisi bay Muhiddin Üstündağa şu telgraf gelmiştir: «Eminönü meydanının açılmağa * başlanması münasebetile hakkımda gösterdiğiniz duygulara teşekkür eder, ve en güzel İstanbulumuzun büyük umranına teşebbüs ve muvaffakıye- tinize hayırlı bir başlangıç olmasını candan dilerim.» Kırşehir felâketzedelerine yardım Aydın 2 (A.A.) — Kırşehir çevresin- de felâkete uğrıyan yurttaşlara yar- dım için vilâyetin her tarafında hümmalı bir faaliyet vardır. Aydında Albayın başkanlığında bir komisyon teşkil edilmiştir. Halktan birçokları kendi aralarında topladıkları ianeleri Kızılaya teslim ediyorlar. Bütün mek- teplerdeki talebeler de kendi araların- da birer komite seçerek iane topla- maktadırlar. Safranbolu 2 (A.A.) — Kırşehir fe- lâketzedeleri için bugün iki saat zar- fında esnaflar Kızılay veznesine 200 Wira teberrü etmişlerdir. Teberrü de- vam etmektedir. Sinop maarif müfettişliği Fatih 29 uzuncu ilkmekteb baş muallimi B. Baha, Sinob maarif mü- fettişliğine tayin edilmiştir, Kantarcılar cinayeti tahkikatı Nuri suçunu itiraf etti, Mithat alâkası olmadığını söylüyor Üç gün evvel Kantarcılar civarın- da Fevzi adında birini bıçakla ağır yaralamaktan suçlu Nuri ile bunu cinayete teşvik etmekten maznun Mithat dün adliyeye teslim edilmiş- ler ve Sultanahmed birinci sulh ce- za hâkimi tarafından sorguya çekil- mişlerdir. Suçlu Nuri hâkim karşısında su- çunu itiraf ederek vakayı şöyle an- lattı: — Mithat benim amcamın oğlu- dur. Kendisi son zamanlarda karısı Saniye ile kavga etti ve ayrılmak üze- re mahkemeye düştüler. Saniye ken- disinden ayrı oturmakta ve Fevzi Ile düşüp kalkmaktadır. Fakat bu ayrı- lığa rağmen Mithat hâlâ Saniyeyi başkalarından kıskanıyor ve Fevziye kin besliyördu. Vakadan dört gün evvel bir gün Mithat beni çağırarak bir yerde rakı içirdi. Ben sarhoş olmağa başlayınca Mithat cebinden altmış lira çıkarıp bana verdi. Saniye le görüşen Fev- ziyl vurmamı ve bu para İle memle- kete kaçmamı söyledi. Ben bu tekli- fi kabul ederek cinayeti işlemek Üze- re müsald fırsat beklemeğe başladım, Fevziyi vurmak üzere bana bir de bi- çak vermişti. Mithatın verdiği altmış liranın bir kısmile kendime bir elbise satın aldım, Üst tarafını da memle- kete kaçarken harçlık yapacaktım. Geçen cumartesi günü Mithat be- ni tekrar bularak gene rakı içirdi ve, «Saniye ile Fevzi bugün buluştular, Kantarcılar civarında beraber gezi- yorlar. Şimdi git, ikisini de öldür; dedi. Derhal arkalarından koştum, Kantarcılarda kendilerine yetiştim. Bıçakla Fevzinin üzerine hücum edin- ce Saniye bağırarak kaçtı, Ondan sonra ne yaptığımı bilmiyorum. Çek- tiğim bıçakla Fevziyi vurmuşum. Bi- raz sonra da polisler yakaladılar, Diğer maznun Mithat bu iddiaları, inkâr ederek dedi ki; — Ben Kapalıçarşıda on altı lira ye rakı içirmek için param yoktur. Hele kendisine altmış lira verdiğim tamamile yalandır. Ben altmış ilrayı nerede bulacağım? Esasen boşamak üzere bulunduğum karım Saniye ile bu Nuri de alâkadardır. Onun da Sar niyede gözü vardır. Kendisi Fevzi ile beraber olur ve Saniyeyi alıp gezme- ğe giderler. Kendisi Saniyeyi Fevsi- den kıskançlığı için bu cinayeti işle- miştir. Sonra da bana İftira ediyor. Sözleri tamamile uydurmadır. Ken- disi sabıkalıdır. Zonguldakta bir at hırsızlığı suçundan mahküm olmuş- tur. Hâkim B. Reşid bunlardan Nuri nin tevkifine karar vererek tevkifha- neye gönderdi. Mithatı da İkametgü- ha bağlatarak serbes bıraktı. Göçmen işleri hakkında Ankara 2 (AA) — Birkaç gün denberi bazı gazetelerde göçmen iş leri hakkında bir takım neşriyat ya- pılmakta ve bu arada tekarrür oet- miş yeni programlardan bahseğik mektedir. Göçmen işlerine dair hik kümetçe ittihaz edilmiş yeni bir ka- KEL OĞLAN Devlerin ve Bevrimlerin destanı l N

Bu sayıdan diğer sayfalar: