| İ | | I , Sahife 6 > Belediye reisinin beyanatı (Baş tarafı 1 inci sahifede) ! «— Biliyorsunuz Ki eti geçen mart, başlangıcında ucuzlattık. Temin et- tiğimiz bu ucuzluk istihlâki arttırdı, nisan ayında yüzde ön beş fazlalık tesbit ettik. Önümüzdeki yaz ayla- rında eti daha da ucuzlatıp muhte- rem halkımıza bu mükim gıda mad- desini daha kolaylıkla tedarik imkâ- nını vereceğimize şüphe etmiyorum? Muhiddin Üstündağ, bugünkü hay- yan müvaredatının ihtiyacı karşılar yıp karşılamadığı suüline dedi ki | - İstihlâk fazlalığı ve taleb geniş- liği karşısında bugünkü hayvan mü- varedatı ihtiyacı karşılıyamıyor diye- | meyiz, ancak güçlükle karşılamakta” dır. Esasen normal senelerde de bu | aylar içinde İstanbulda et fiati - ka- saplık heyvan arzının daralmasından | dölayı - biraz yükseirdi. Bu sene pi- yasaya arzedilen hayavanlar geçen senelere nazaran daha azdır. / — Bunun sebebi? İ Bu sene havaların fazla serin ve | yağışlı gitmesi İstanbulun bu aylar | içinde geniş mikjsetâ ihtiyacını kar- “pılıyan İzmir” mallarının piyasada | ” bollaşmamasına sebep olduğu gibi, piyasaya çıkarılması lâzım gelen ku- #u miktarının da azalmasına sebep oldu. İstenbul belediyesi piyasayı na- gil tanzim etti? — Piyasayı tanzim ve günün icab- larına uygun bir şekle koymak için, dalma normal yollardan tercih ettik ve muhtelif istihsal mın- taka'arından kaszplık hayvan satın | alarak piyasaya arzetmeğe başladık. Aldığımız müessir tedbirlerle piyasa- ya satacağımız hayvan miktarı gün geçtikçe artmaktadır. — Gelirltiğiniz hayvanları tuplan- tılara mı satıyorsunuz? — Hayır, gerek ayaktan, gerek ke- silmiş olarak belediye namına satışa çıkardığımız ve çıkaracağımız kasap- hk hayvanları perakendeci kasaplara seriyoruz ve bundan sonra da böyle hareket edeceğiz. — Tesbit edilen âzami flatlerde de- Bişiklik ihtimali var mıdır? — Her halde yükselmesi ihtimali yoktur. 1 martta ilân ettiğimiz fiat- ler değişmemiştir. Bugünden itibaren de belediyenin getirttiği karaman koyunlarının elini biraz daha ucuz- latarak perakendecilere kilosunu 35 kuruştan veriyoruz. İlân edilen âza- mi fiat kırk kuruş olduğuna göre, pe- rakendeciye beş kuruş bir fark bıra- kıyoruz demektir ki, perakendecinin şimdilik bu fark ile iktifa etmesi lâ- zımdır. Doğrudan doğruya ve tercihan pe- Takendeciye satmamız ve arada bu farkı bırakmamız, şehrimizde mün- hasıran koyun eti mevzuu Üzerinde son günlerde göze çarpan sıkıntılı vaziyeti kökünden halledecektir. — Bu suretle perakendecilerin kırk kuruşa sattıkları eti kırk kuruşa alı- yoruz, şikâyeti kalmamaktadır. An- cak halkın etlere damga vurulmadı- ğından ve kasapların az miktar et satmadıklerından şikâyetleri vardır. — Etlerin üzerine cinslerini göste- ren danıgalar muntazaman . vurul- maktadır. Muhterem halkımızın et alırken cinsler üzerinde çok dikkatli olmalarını ve tesadüf edecekleri hi- leleri derhal en yakım belediye zabı- tası memuruna haber vermelerini ri- ca ederim. Bugün sureti mahsusada davet ettiğim kaza kaymakamlarına | bu mevzular etrafında yeniden tali- mat verdim. Vezin itibârile az miklar- daet satmakta nazlanan kasaplar da bize haber verilmelidir. Belediyemiz, gerek istihsal mınta- | kâlarından hayvan tedarik etmek veyahut buraya getirilen canlı hay- vanları ilk elden satın alarak ucuz | bir flat üzerinden satışa arzetmek su- retile büyük fedskârlıklarda bulunu- yor: Bütür'dikkat vö'gayretimizle bu fedakârlığın tamamen müstehliklere | aksetınesini temine çalışacağız. Bu intikali güçleştirecek hiçbir sebep ta- Dımayız. Romanyada tevkif edilenler (Baş tarafı 1 inci sahifede) Pöti Jurnal diyor ki: «Kral Karol, Memleketinin tam istiklâlini muhafa- za etmek ve nazizm üjanlarını dışarı at- mak azminde bulunduğunu bir kere daha ishat etmiştir.» Er Nuvel diyor ki: «Romanyada de- mir muhafız teşkilâtının faaliyeti, na- zilerin Avusturyada Dolfus'un ölümün. ; den sonra ve hattâ daha evvel takib ettiği faaliyetin tamamile aynı idi. Belgrad gazetelerinin yazıları Belgrad 19 (A.A) — Gazeteler, Ro- manyada demir muhafızların şefi BR. Kodreanu'nun tevkifi hakkında bir çok haberler neşretmektedir, Gazeteler bu | münasebetle demir muhafızlar tara- fından hazırlanmış bir komplonun or- taya çıkması yüzünden Rumen efkârı 'umumiyesinde hasıl olan heyecanı kaydetmekte ve Levkif edilmiş olan de- mir muhafızlar rüesasının evlerinde bir çok bomba, tüfek, mitralyöz ve sair esliha bulunmuş olduğunu ilâve eyle- mektedirler, Kodreanu mahküm oldu Bükreş 19 (A.A.) — Kodreanu aley- hindeki dâva mahkemede bugün ne- ticelenmiştir, Kodreanu altı ay hapse ve 2000 ley para cezasına mahküm olmuştur. TUZAK Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ — Nâ) Vahid bey öfkeyle bağırdı: — Yalan söylüyorsun! Sen müfteri- sin! Atiye hanım duldur. Evlenme memuru: — Bu işte bir yanlışlık olsa gerek. Bayan serbest olduğunu vesikalarla ispat ediyor. Vahid asabiyetle: — Şayedi eskiden böyle bir nikâh varsa muteber sayılmaz, Hasan bağırdı: — Muteberdir... Muteberdir... Nasıl sayılmazmış? Münakaşayı işitenlerle salon dol- muştu. Halk, dedikoduyu dinliyor ve bir konuşma gürültüsüdür yükseli- yordu. Öfke ve mahcubiyetten sapsarı ke- silen Atiye salondan sıvişip çıktı, Mer- divenlerden koşarak indi, Kendini s0- kağa attı, Şoför otomobilde değildi. Gelmesini beklemiyerek, makineyi harekete ge- tirdi. Direksiyona kendi geçti, Bir taksi şoförü seslendi: — Kullanamıyacaksınız, bayan! Kadın cevab vermeden hareket etti. Terfika No. 26 Nikâh salonunda münakaşa devam ediyordu. Memur, herkesi susturarak, bu meseleyi mahkemenin halledeceği- ni söyledi ve salonu boşalttı. Vahid bey, Rahmi ile birlikte dışarı çıktılar, Atiyenin otomobilde kendile- rini beklediğine kanidiler. Fakat ş0- förü telâş içinde buldular. — Hanımefendi beni beklemeden arabaya binmiş, gitmiş. Bu haber üzerine, bir taksiye atla- dılar, Genç kadının evine doğru sür- düler, Vahid bey son derece asabiydi. Doktor Rahmi onu teskin için Şişliye doğru uzanıp şöyle bir hava almağı tavsiye etti. Müteahhid, ancak genç kadıma telefon ettikten sonra bu ge- zintiyi yapabileceğini söyledi. Telefo- na ceyab veren hizmetçi, hanımın he- nüz dönmediğini bildirdi, Vahid bey sinirli sinirli, Rahmiye sordu: — Acaba nereye gitti dersin? Ve sonra ses çıkarmadan, arkada- ginın arzusuna uydu ve Boğaziçine doğru bir gezintiye karar verdiler, “.. Çerkes Hasan, rolünü oynadıktan AKŞAM İtalya Fransa ile müza-) © Kâğ kereyi kabul etti (Baş tarafı 1 inci sahifede) bir sulh değildir. Milletler Cemiyeti idlealinden çok uzaktır. Bu, bizim ide- alimiz değildir. Fakat dünyanın uzun müddetten beri ilk defa nail olduğu çok iyi bir falihayırdır. Bir Alman gazetesinin makalesi Berlin 19 (A.A.) — İngiliz - İtalyan anlaşmasından bahseden Fölkişer Beo- bahter diyor ki: Biz Almanlar, bu anlaşmayı büyük bir sempati ile selâmlarız. Zira bu an- laşma, Roma - Berlin mihveri ile ifa- desini bulan Alman - İtalyan dostlu- ğu gibi, Avrupa sulhuna doğru giden yolda ileriye atılmış bir adımdır. Bu anlaşmanın nasyonal sosyalizm harici politikasının Avrupa sulhuna yardım için kullandığı iki taraflı ve doğrudan doğruya görüşmelerle vücude getiril- miş olmasından dolayı da memnuniye- timizi gizlememekteyiz. Cenevre kollek- tif usulünün meydana getirdiği Ak- | deniz havzası anlaşmazlığın bugün ancak bu usul sulh yolu ile halledebil- miştir. Tokyo 19 (A.A.) — İtalya büyük el- çisi buğün Hariciye Nazırı” ziyaret ederek, İngiliz - İtalyan anlaşmasının imzasını resmen bildirmiş ve antiko- münist paktına istinad eden Japon İtalyan münasebatında bu anlaşma- nın hiçbir tesiri rl din beyan eylemiştir. Londra 19 (AA) — Mançester Guardian gazetesi, Fransız nazırla- rının 28 nisanda Londruyı ziyaretle- rinde konuşulacak meseleleri şu su- retle hülâsa etmektedir: Son İngiliz - İtalyan Roma anlaş- masından doğan vaziyet ile Fransa ve İtiya arasında müşabih bir anlaşma âkdi ihtimalleri, İngiliz ve Fransız nazırlarının bilhassa üzerinde durs- cakları meseleleri teşkil edecektir. İ Diğer taraftan, Fransız ve İngiliz he- yetlerinin Habeşistan meselesini mü- zakere edecek olan Cenevre toplanlı- İ sında ayni hattı hareketi takib ede- ceklerinde hiç bir şüphe yoktur, Pek yakında derin bir tedkike tabi tutu- lacak olan İspanya meselesinin en mühim noklasını, buradaki intibala- Ta göre, Balear adalarının vaziyeti teş: kil etmektedir. Görüşmeler esnasında Fransa, İngiltere ve Amerika arasın- da halen pek mükemmel bir surette mevcul bulunan münasebetlerin da- ha ziyade takviyesi için kullanılacak metodlâr da mevzuubâhis edilecektir. Orta Avrupadaki vaziyet, Avusturya- nın ilhakından doğan vaziyet ve Çe- koslovakyayı tehdid eden tehlike de, sanıldığına göre, inceden inceye mü- zakere olunacaktır. Nihayet, vahim hadise ihtimalleri takdirinde iki millet arasında dahâ sı- kı bir işbirliği temini hususunda İn- giltere ve Fransanın kara, deniz ve hava kuvvetlerinin de müzakere mev- zuu edileceği muhakkaktır. sonra, kendisini küçük bir lokantada bekliyen Mümtaz'ı buldu. Delikanlı onu marifetinden dolayı tebrik etti; vaadettiği paranın bir kıs- mını verdi, Bir kaç kadeh de rakı 1s- marladı. Hasanın kafası dumanlanın- ca Mümtaz ona: — Madem Ki Atiye karındır, git, ka- pısına dayan!.. Geceyi onunla geçir- mek istediğini söyle... Bu, senin hak- kın! — Aman, ne iyi akıl... Sahi. Pek de güzelleşmiş! — Git öyleyse. — Evini bilmiyorum ki! — Ben seni kapısına kadar götürü- rün. Onlar da bir otomobile atladılar. Açan hizmetçi bu Çerkese: — Davetlilerden misiniz? - diye sordu. Zira, Atiye, o akşam için samimi ahbablarına bir ziyafet hazırlamıştı. Programları üzere, davetin sonunda Vahid beyin evine gideceklerdi. Salonda bir koltuğa oturdu. Yan taraftaki yemek odasının kapısı açık- ta, Büfe kurulmuş, içkiler, yiyecekler, rif!., için seni kim teşvik etti Kâğıd ve karton fabrikası, 37 © yılını parlak faaliyetle bitirdi | Bu sene zarfında piyasaya 1,089,504 lira, iğ devlete 1,643,863 lira kıymetinde : kâğıd ve karton satıldı 1 Beş yılık endüstri programı tabikatın- l dan ularık İzmitte Sümer Bank tarafın- dan kurulmuş olan birinci kâğıd ve kar- | ton fabrikamız 1537 yılını, milli endüstri- | miz için çok şerefli ve iftihar edilecek bir | faaliyetle bitirmiştir. Program mucibince, bu fabrika senede İl bin tonluk bir imalât kapasitesile ku- Tulmuştu. 1936 nın tecrübe sylarmdan sonra tam kadrosile faaliyete geçtiği da- ha ilk yıl olan 1997de fabrikanın 10204 tonu bulan imalâtile bu rrkama çok yak- Iaşmış olması, memleketimiz için yepye- ni olan bu erdüsiri ve ihtisas şubesinde kazanılmış hakiki bir »afer telâkki edil- mek lâzımdır. Zamanla, tecrübe İle ve ancak adım adım elde edilebilecek bir neticeye, İzmit fabrikamızın ilk hamlede erişmesini, milli endüstrimiz hesabma, yüz ağarlacak bir muvaffakiyet sayma- hayız. İzmit kâğıd ve kartön fabrikası, şimdi- 3k ham maddelerinin büyük bir kısmını hariçten getirmek o mecburiyetnide ,bu- lunmaktadır. Bu ham maddeler odun, selüloz, regine, kaolin, e» ve- eski Ke pinti Fabrikanın senelik sile ihtiyacı 15 bin metre küptür. Orman kamınunun mü- saadesizliği ve nakliyatın çok pahalıya mal olması yüzünden memleketimizde mevcud ormanlardan istifade etmek ka- bil olamamakta ve fabrikanın bu ihtiya- cı Rusya ve Romanya'dan karşılanmak- tadır. Yakın bir istikbalde mevcud en- gellerin kaldırılarak Karadeniz muntukası ormanlarından bu odunları tedarik et- mek kabil olacaktır. Dünyâ piyasasında sellüloz flatlerinin artması, sellüloz ima- inde kullanılan odunların da flatini yükseltmiştir. Evvelce Derince'ye metre kübü 21 şiline gelen odunlar 1937 de 23 giline çıkmıştır. Bu sene 30 şiline kadar fırlamıştır. Küğıd imalâtının en mühim ham mad- desini teşkil eden Sellüloz, gene İzmitte inşe edilen selüloz fabrikamız faaliyete geçinceye kadar hariçten idhal edilecek- tir. Selüloz ayni zamanda harb endüs- trisinde kullanılan bir madde olması ve harb endüstrisinin her memlekette gitgi- €e daha geniş faaliyete geçmesi Golayısile, fiatler yükseldiği gibi, fabrika #ellöler tedarik etmekte müşkülât ta çekmiştir. 1997 de fintlerdeki yükseliş 1s88 senesine nazaran * 80 - 100 nisbe- tnt bulmuştur. Fabrika bu sene selüloz ihtiyacının 3300 tonunu Avusturya tü- Gin idaresinin memleketimizden aldığı tülün mukabilinde takas yolile tedarik etmiş ye diğer kısmını da İskandinav memleketlerinden .ve ikinci elden satın almıştır. 1937 senesi zarfında selüloz mü- bayaa yekünu 4660 tonu ve 541 bin Urayı aşmıştır. Küpd endüstrisinde diğer bir yardımcı madde olarak kullanılan kaolin husu- sunda fabrikanın senelik ihtiyacı tondur. Memleketimizde bilhassa Kütah- ya civarında ham halde fazla mikdarda kaolin bulunmaktadır. Kâfıd fabrikamız- da kullanılmakta olan yeni bir tesisat sa- yesinde Kütahya'dan getirilecek bam kaolinlerden “ihtiyaç karşılanacaktır. Şim- diye kadar bu madde bilhassa Yunanis- tan'dan tedarik edilmekteydi. Kaolin fi- atleri geçen sene $ 20 nisbetinde yüksel- miştir. Gene yardımcı madde olarak kullanı- Jan şap ta keza hariçten getirilmektedir. Memleketimizde mevcud şap madenlerin- Ge ham cevheri tasfiye edecek tesisat Enfes yemekleri gören Hasan ken- dini zaptedemedi. Doğruca sofraya yürüdü, Bir iskemle çekti, Kadehini müteaddid defalar doldurup keyifle yemek yemeğe başladı, Kendisine fayretle bakan uşağa: — Hanım geldiği zaman benim bu- rTada olduğumu söylersin! - Bir müddet sonra Vahid bey salona girip de Çerkes Hasanı masa başında görünce öfkeyle bağırdı: — Buraya ne geldin? Ne işin var burada? — Atiyenin - kocası değil miyim? "Tabii gelirim... Asıl senin işin ne? — Münasebetsiz herif! Şimdi seni kapı dışarı attırırım, — Belki şu dakikada attıfâbilirsin gücün yeterse ama, sonra başına müt- hiş iş açarım; belâ kesilirim. Talihin olsaydı benden evvel sen onun karısı olurdun. Ne yapalım! — Defol! Defol!.. Münasebetsiz he- — Canım, telâş etme, birader! Ma- dem ki sen bu kadını bu kadar seviyor- sun, ben ortadan silinirim. Yalnız bunun bir teşekkürünü beklerim. — Kaç para istiyorsun — Dostum! Ne verirsen ver... Ben para gözlü değilim. Zaten Atiye ile birleşmeğe de zerre kadar niyetim yoktu, — Belediyede bu rezaleti yapman e A a a e bulunmadığından, bu husus temin edis Mnceye kadar İabrikanın senelik ihtiyacı © olan 400 ton şapı dışardan getirmek 28 rüreti vardrı. Kâğıd imalinde tali maddelerden bii ğ olarak kullanılan ve senede 200 ton sa Tedilen reçina da Yunanistan'dan getiri” mektedir. Kiğıd imalâtının esaslı bir ham mağ desini de eski kırpıntı küğıdları teşkil” eder. 1936 senesinde bu küğdların onu İzmitte teslim 10 Hraya alınırken, İtale © yanların gösterdiği fazla rağbet dolayis” Sile 1937 senesinde tonu 30 liraya kadaf çıkmıştır. Kurpıntı kâğıdları İtalyanın ve öğ İzmit fabrikasının iyi fiatle satın almasi Öğ © Yüzünden, memlekette çöplüklerden es8i” küğıdinrin » toplanarak (cinslerine 3 tamif edilmesi faaliyeti artmıştır. d fabrikası, mikdarı fazla olmıyan bu kır © pıntı kâğldları 1636 senesine nazaran bi” © ve hatâ 1kU izli farla fiat vermek sürü retile temin edebilmiştir. Görüldüğü gibi kâğıd imalinde kula” nlan en mühim ham maddelerin fiatle Finde tezahür eden yükseliş yüzünden © #abrikanın maliyet Tiatleri artmıştır. Fabrika idaresi umumi masraflarından ve diğer ihtiyaçlarından tasarruflar yap- mak suretile bu tesiri azaltmağa sali mış ve bu sayede kâğd flatlerine ancak 1937 senesinde yükselmiş olması dolayı” sile esasen bunu tabli bulmak Jâzımdır. 1938 senesi zarfında fabrikanın aldığı siparişler yekünu piyasadan 722816 v0 derlesten 464,617 liraydı. 1937 senesinde bu rakamlar sırasile 856,091 ve 2,196,119 mi çıkmıştır. Fabrika bu siparişleri © karşılıyacak surette imalâtını teksif ete © miş, 673,888 lira kıymetinde 2,452 ton mü kavva ve 2,830,713 lira kiymetinde 7,794 © ton kâğıd imal etmiştir. İmalât yekünü © bu suretle 10,204 tonu ve 3,304581 lirayi bulmuştur. 1938 da imalât yekünu 3900 tondu. Fabrikanın kullandığı işçi mik“ darı vasati olarak 1938 da 364 iken 1637 dö ©. 559 a çıkmıştır. : Fabrika 1937 senesi zarfında piyasay& © 1089,504 lira kıymetinde 4,163 ton ve dev- O. lete 1,843/863 lira kiymetinde 4,780 ton kâğıd ve karton salmşıtır. Satış yekinü 8834 ton ve 2.733,36 liradır. 1936 yekün” © ları ise 2484 ton ve 617,909 Yiraydı. İşçi, usta ve teknisyenlerin tecrübeleri bir yandan artarken, bir yandan da ei © mühim iptiğai maddelerini memleketi © içinden tedarik vaziyete girdiği gün, şimdiden bu kadar mühim netice“ | ler almış olan kâğıd fabrikamızın Ka“ © pasite ve randmanını ne kadar dahâ | arttıracağı kolayca tasavvur olunabilir. Kâğıd ve karton istihlâki yurdumuzdâ inanılmıyacak bir hizla arlan maddeler- dendir. İzmit kâğıd fabrikası kurulur. ket memleket ihtiyacmın yarısını karşı" uyacağı tahmin ediliyordu. Fakat ota rihtenberi geçen zaman zarfında istihlâ- kimiz çok artmıştır. Birincisi ile ayni © kapasilede olan ve bugün inşa halinde bulunan ikinel kâğıd fabrikamız da ta © mamalnarak çalışmağa (açıldığı gün, memlekette senede 30 bin tona yakın K“ Hd ve karton imal edecek kapasitede mühim bir endüstri şubesi kurulmuş v0 bu sahadaki ihtiyacımızın en mühim kıs- mı yurd içinden karşılanmış olacaktır. Bilhassa ham darik edildikten sonra, bu endüstrinin, bize tasarruf ettireceği döviz mikdarı bü” yük bir rakam teşkli edecektir. — Kimse beni kandıramaz. Ben © hürüm! Canımın istediğini yaparım, © Herifin sarhoşluğuna rağmen, ağ“ zından bir söz alamiyacağını Vahid 'bey anladı. Portföyünü âçtı. Bir kağ tane eliilik çıkardı, Hasan, paraları saydı, cebine koy- © du. Sonra yerinden kalkarak: va — Benim burada işim kalmadı. Gi“ diyorum, Allah sizi mesud etsin. Rar © hatsız ettiğimden dolayı affınızı di lerim, Allahaısmarladık, beyefendi. Masanın üzerindeki çiçeklerden bi- rini aldı. Yaka düğmesine geçirdi ve azametle kapıdan dışarı çıktı, Vahid bey, yalnız kalınca, asabi asabi dolaştı. Doktor Rahmi o esnada gelmişti, Vahid ona: — Atiye görünmedi hâlâ., Acaba nerede? Koca arabayla ve o asabiyetle başına bir iş açılmasın? g — Yok canım... Merak etmeyin.« Ne olabilir ki? — Eer şey olabilir. 4 — Ben nikbinim... Aklıma fenalık” gelmez... Mutlaka Atiye hanım da bi- zim gibi sinirlendiği için uzun bir ge“ zintiye çıkmıştır. — İnşallah öyle olsun. Fakat ben korkuyorum.., Başından bir kaza geç” — Manzallah öyle bir şey olsa, şim” diye kadar haberimiz olurdu. Birdenbire Vahid bey, arkadaşına! (Arkası var) v maddeleri de içerden te- O BDSM SAR e vi Mİ iyeyez . s.a wy9 #3 ale Yl emeği GE pek iyiye,