A İG İN ea azar rt a Almanya ile hemhudud memle- ketlerdeki Almanlar Veresay muahedesi ile Belçikaya ilhak edilen Eupen ve Malmedi mın- İakasını geçende Belçika Dahiliye Nazırı ziyaret ederken vahim bir ha- dise çıkmıştır, Eupen Belediye reisi Vatanperverane ve Belçikaya sada- katı beyan eden bir nutuk söylediği Birada hazır bulunan Belediye azası lç Alman meclisi terketmiştir. İçtima bittikten sonra Dahiliye Nazırı bu azalardan meclisi neden terkettiklerini sorduğu zaman Ak Manlar reisin nutkunu beğenmedik- lerini söylemişlerdir. Azalar azledil- mişlerdir. Umumi harbin. sonunda Litvanyanın eline geçen Memel mın- taksisında ahiren örfi idare ilân edil- mesine karşı bütün Almanya mafbu- ali ateş püskürüp bu hale Almanya- nın Seyirci kalamıyacağını beyan et- mektedir, Veresay munahedesi ile Danimarka- ya birakılan şimali Şlezvigdeki Al manlar dahi son zamanlarda fevkal- Me faaliyete başlamışlardır. Dani İ Marka parlâmentosundaki Alman #kalliyeti mebusu söylediği nutukta | hayret ve heyecan uyandıran şu söz eti söylemiştir; «Şimdiki Almanya - Danimarka huduğdunun dalma böy- le kalacağını zannetmek idraksizlik- ten başka bir şey değildir. Bu mus- hedeyi Veresay muahedesi zorla çiz- miş olduğundan Almanlar ile Dani- markalılar kendi aralarında uzlaşs- Tak yeni bir hudud çizmelidirler.» Danimarka Hariciye Nazırı tadil olunacak bir hudud olmadığını ceva- ben beyan etmiştir. MU sosyalist partisine mensup bir Alman de gös- teriş maksadile Adliye Nazırı üzerine tabancası ile kurusıkı iki endaht yap- mıştır. Şimali Şlezvigin sahası 3993 kilo- metre murabbal ve nüfusu 166,348 kişidir. Uzun müddet bu memleket “ kâh Danimarkanın, kâh Prusyanin elinde kalmıştır. 1868 muharebesinden sonra Danimarka şimalde reyiâma müracaat şartile bütün Şlezvigi Prus- yaya bırakmıştı. Muahharan Dani- marka bu kayıddan feragat etmişti. Veresay mwahedesi İse bu kaydı ihya etmiştir. 1920 senesinde Şlezvigin üçte ikisi Almanyada kalmak için rey vermiştir. Şimal kısmı Danimar- kaya İlhak lehine rey vermiştir. Erkekler daha ateşli Cild hastalıklarına kahve fenaymış Münihli iki tanınmış doktor 50 bin kadınla 50 bin erkeğin hararetini öl. Süp enteresan bir mukayese yaptılar, Gündüzleri kadınların harareti or hir derece aşağı imiş... Gece- leri erkeklerin derecesi bir derece fır Myor, kadınlarınki ise ya aynen kalı- Yor veya bir derece artıyormuş. Netice: Kadınların harareti gündüz- leri erkeklerden bir derece aşağı gece- ya bir veya iki derece aşağı, Gerek üz, gerek gece erkekletin kağın- Mardan daha ateşli olduğu anlaşıldı. Gene Münihin tanınmış doktorla rından biri de başka bir tecrübe yap- tı. Kadınlı erkekli üç grup topladı, gruplardan birine kafeinli kahve, di- gerine kaleinsiz kahve, üçüncü grupa da şekerli sıcak su verdi sonra hara- retlerine baktı, Şekerli sıcak su içen- mukabil kafeinli ve kafeinsiz kahve içenlerin hararetleri birer derece yük- seldi. Doktorun vardığı netice şudur: Ek- zama ve sair cild hastalıklarından muztarip olanlar katiyyen kahve içme- meliğirler, Asri dilencilik Muntazam defterler... Gelen para, den para haneleri, paranın nereden VE ne suretle geldiği yazılı, Fihristi başka bir defter; İsveçin, Norveçin, bütün Avrupanın tanınmış simaları- Mn, zenginlerinin, İsimleri yazılı... Oslo şehrinde dul bir kadınla iki #cuğu, tanınmış zenginlere, kralla- Fa, cumhur relslerine, diktatörlere, Piskoposlara, acıklı mektuplar yazı- Yorlar, onlar da pars gönderiyor, bu #571 dilenetler de rahat rahat, miras Yedi gibi hayat sürüyorlar, bak nai defterlerini tedkik eden za“ İ bu ailenin bir senede fki bin Ii- Pe şampanya içtiğini tesbit etmiş- Kadınla iki oğlu hapishanededir. İmtihan dalaveresi Her yerde oluyor. Londrada Royal Kolej'de bir imtihan dalaveresi mey- dana çıkarıldı ve 150 talebe yeniden imtihan edildi. 'Hâdise şudur: Talebe fiziyoloji'den imtihan ediliyor. İmtihan tahriridir... "Talebe sık sık mümeyyizlerden izin alıp helâya gidiyor... Bu hal mümey- yizlerden birinin gözüne çarpıyor, he- JAyı araştırıyor ve su borularının ar- kasında bir fiziyoloji kitabı buluyor. İngiltere mekteplerinde bu seneye kadar imtihanda kopye eden talebeye raslanmadığı için bu hâdise Londra- da günün meselesi halini aldı. Bütün matbuat sütun sütun yazı ya- garak ahlâktan, faziletten, disiplinden. bahsedip bir İngilizin küçük yaşta sah- tekârlığa cüretini tayip ediyor, Atın ölümü arpadan olur. a Yugoslavyada meşhur bir köy var. #7: Mladenovaç. Bu köyün şöhreti Nedir bilir isinde? Köylüsünün içki- Ye çok tahammill edebilmesi.. Kö- Yün bir de klübü vardır; eÇok içenler Übü Bu klübin azası haftada bir gün Joplanırlar ve içerler, Amma nasıl? hap likleri kadar içerler. Dördüncü fta, masa başında dimdik kalan, ya- *i yuvarlanıp sızmeyan. içki kralı ilân e Kral dört sene cemiyete reislik Geçen sene klübe köyün marango- ez Bankonip rels oldu ve ertesi gün b adaşlarına sırp rakısı ziyafeti çek- emi kadehini doldurup doldu- m. P İçiyor, durmadan, dinlenmeden | yorlar. Konyada bir kanal temizleniyor Konya 19 (A.A) — Ereğli mıntaka- tında hayati ehemmiyeti olan Alan temizleme işine başlamak Üzere vali Ereğliye gitti, Bu kanalın izlenmesile yüz bin döntimden fa7- Ja arazi sulanabilecek, tarla sulaması Yüzünden köylüler arasında görülen kanlı vakalar sona ermiş bulnacaktır. içiyordu. Klüp azası alkışlıyorlardı. Kendilerine cidden lâyık bir reis bul- muşlardı. Derken Rankoviç içki ile öyle bir hale geldi ki, arkadaşları elinden ka- dehi aldılar; — Arlık yetişir, içme! dediler, Kral bu, durur mu? Söz dinler mi? Rankoviç gene içti ve daha bu son kadehini bitirmeden kalb sekteşinden olduğu yere yuvarlandı, öldü. Rankgpiçin ölümü köyde heyecan uyandırdı. Dört sene evvelki reisleri de içki sofrası başında sekteden öl müştü. Şimdi klübü dağıtmak, dağıt- masalar bile, nizamnamesini değiş- trip müsabakadan vaz geçmek isti Sabiha Gökçen va arkadaş- ları Kütahyaya indiler İsmir 19 (Hususi muhabirimiz. den) — Sabiha Gökçen bu sabah motörlü Türkkuşu filosu ile 9,15 geçe Ankaraya hareket etli, Kütahya, Eskişehir üzerinden uçan İllo Kütah- yada havanın muhalefetinden inmeğe mecbur oldu. kadınlara bircok mühim roller verildi Gelecek (o sene Nevyorkta o açıla- cak olan sergiye hükümetimiz de 500 bin lira sarfe- derek iştirake ka- rar verdi. Ameri- kalılar bu serginin fevkalâde bir şey olması için büyük bazırlıklar yapıyorlar. Bu münasebet le kadınlara da mühim roller verdiler, Cihanın terakkiyatını temsil edecek muazzam bir meşherde kadınların, doğrudan doğruya iş başında çalışa- rak kudret ve kabiliyetlerini göster- melerine fırsat verilmesi tarihte ilk defa vaki oluyor. Şimdiye kadar beynelmilel fuarlar- da kadın şubeleri ve yahud paviyon- ları tesis olunuyor, fakat bunların vü- cude getirilmesi için kadınlar çalıştı- rılmıyordu. Sergiler için güzel eserler ibda etmek ve bunlara mukabil yük. sek ikramiyeler almak hakkı hep er- keklere düşüyordu. Halbuki Nevyork- ta «yarının dünyasını, mucize ne vinden yaratmak için kadın ve erkek elde vererek çalışıyor. Nevyorku 1939 senesinde bir kâbe haline getire- cek ve dünyanın her tarafından mil- yonlarca hacı cezbedecek olan bir ya- ratışa kadınların da iştirak ettirilme- si, onların © «hudüdsuz imkânlar memleketi» dahilinde mesleki fanli- yetleri itibarile büyük bir mevki ka- zanmış olduklarına delâlet etmez mi? Bu kadınlar arasında bir mimar bayan Pissilla Dalmâs vardır, Bu çok kabiliyetli mimar kadın büyük banka binaları, resmi binalar ve asri park tesisatı için yaptığı projelerle şöhreb kazanmıştır, 1939 sergisine aid bina- ların minyatür modellerini yapan bu kadındır. Fevkalâde güzel olan bu mo- deller teşhir edilmiştir ve her gün bin- Tunusta vaziyet 12 Tunuslu ve 4 İtalyan hapse mahküm oldu Tunus 19 (A.A) — 9 nisan hâdise. leri neticesinde ilân edilen örfi idare münasebetile askeri mahkeme 12 Tu- nuslu ile 4 İtalyanı memnu silâh ta- şımak veya saklamak cürümlerile bir gün hapis vo 50 frank para cezası ile bir sene hapis ve 5000 frank para co- zası arasında tehalüf eden muhtelif cezalara mahküm etmiştir. İki Tunuslu beraet etmşitir. Mah- keme 21 nisanda daha 30 mahküm hakkında hüküm verecektir, <Yeni düstur>un başlıca liderlerinin muha- kemesi mayıstan evvel yapılamıyacak- tar. Meksika şimendifer kum- panyalarını satın alacak Nevyork 19 (A.A.) — Meksika mat- buştı tarafından verilen haberlere gö- Te, Kardenas hükümeti, şimendifer kumpanyalarmı da satın almak tasav- vurundadır. Söylenildiğine göre, Kardenas, par- lâmentoya, demiryolları sendikalarının şimendiferlerin müdiriyet ve işletme- sini deruhte etmelerini derpiş eden bir kanun lâyihası tevdi etmiştir. Yunan İktisad Vekâleti deniz naklıyat müdürü B. Ayet dün Bursaya gitmiş- ur, 1000 yoksul çocuk giydirilecek Fatih Halkevi, Kızılay Fatih mer. kezile birleşerek 23 nisan çocuk bay- ramında 1000 çocuğu giydirmeğe ka- rar vermiştir, Bu hayırlı iş için lâmm gelen hazırlıklar yapılmaktadır, Gelecek sene Novyorkta açılacak sergi için büyük hazırlık yapılıyor. Amerika bu münasebetle kadın- lara mühim roller vermiştir. Birçok büyük işleri kadınlar yalnız başlarına görecekler, birçok paviyonları kadınlar hazırlıyacaklardır lerce alâkadar tarafından ziyaret edil- mektedir, Bu model meşherinin idare- si Viyanalı mimar müteveffa Urbanın zevcesine havale edilmiştir. Bayan Urban kocası hayatta iken ona çok yardım ettiği için mimarlık işlerine tamamile vâkıfdır. Model sergisinde çalışan ve ziyaretçilere bina modelleri hakkında izahat veren yüzlerce kız ve erkek memur bayan Urbanın ku- mandası altında bulunuyor. Bayan Marsiya Kannora verilen va» pife sergicilik sanatında yepyeni biz iştir. Bu kadının vazifesi sergide mis- Ji görülmemiş yeni eserler ibda etmek- tir, Onun yaratacağı eserler gören leri yalnız teshir etmiyecek, ayni za- manda Amerikanın elbiselerinin ge- Tek cinsi, gerekse fiati itibarile dünya moda merkezlerle rekabet edecek var ziyette olduğunu isbat edecektir. Ba- yan Konnor bu hedefine erişmek için yalnız kendi fikirlerine istinad etmi. yor, elbise fabrikatöründen moda al- bümü tâbilne varıncıya kadar Ameri- kanın bütün moda sanayii âmillerile beraber çalışıyor ve mütemadi suret- te onlarla temas halinde bulunuyor, Bu işi başarmak için bayan Konnorun ne büyük bir teşkilâtçı olması lâzım geldiğini izaha hacet yoktur. Kadınların sergi hakkında alâkala- rını uyandırmağa çalışan kadın bayan Monika Berri Valşdır, Bayan Astorun riyaseti altında beş bin maruf sosye- te kadınından mürekkeb bir komite bu hususta bayan Valşa yardım edi- yor. Komite âzası- nın vazifesi takri- ben 10 milyon Ame- rikalı kadının ser- gİ hakkındaki ar- Zzularını ve fikirle» rini dinliyerek hu lâsasını yapan Val. şa bildirmektir. Bu suretle 10 milyon Amerikalı kadında sergi için doğrudan doğruya alâka uyandırılmış oluyor. Çünkü serginin terbiye, istirahat, iç timai muavenet, sanatler, müstehlik alâkaları gibi şubelerinin vücud bul. masına, erkekler haric, 10 milyon kâ- dar kadın yardım etmiş oluyor, Sergide çalışan kadınlar içinde en” zor ve en mesuliyetli işi gören bayan Mari Luiz Jorzikdir, Altın sarısı sağ- larile dikkati celbeden bu narin yapı- lı kadın sergi umumi kâtibi Mistep Grinin muavini sıfatile umumi kâ tibilk işlerini görür, Evvelâ gizli tutü- lan inşaat plânlarını müsabakaya gi ren müteahhidlerin huzurunda aç“ mak vazifesi bayan Jorzike düşer. Bu anlar sergi için gösterilen faaliyetin en hummalı, en heyecanlı dakikaları» dır. Serginin memurin dairesi müdiresi de bir kadındır, İsmi Mari Stuart Fi- ket olan bu kadının emri altında da ha bugün binden fazla memur çalışı. yor. 1939 senesinde bu miktar 50 bing çıkacaktır. Saydığımız bu kadınlardan başka Katerin Grey muhabere şefliği ve He- len Sleter de neşriyat işleri müdireliği vazifelerini görüyorlar. Yüksek kabie Miyetleri nisbetinde çok yüksek maaş Jar alarak çalışan bu kadınlardan bâş- ka da fahri hizmetler gören bir çok kadın şefler de 1939 sergisinin fevka- lâde bir sergi olmasına erkekler ka» dar hizmet etmektedirler, Şişli - Maslak yolu gece gündüz kontrol altında bulunduruluyor Fazla süratle giden otomobil ve otobüs durdurularak ya ihtarda bulunuluyor, yahud ceza veriliyor İstanbulda otomobil ve otobüs kar zalarının çoğu Şişli - Maslak yolu Üze- rinde oluyor. Zaten çok dar ve virajlı bulunan bu yolda azami surette dik- katle hareket etmek lâzım gelirken, şoförlerin bir yarış sahasında gibi son süratle yol almağa çalışmaları bu fa- cialarda en mühim sebebi teşkil edi- yor. Şimdiye kadar alman tedbirler, verilen cezalar sürat heveslileri üze rinde bir ders olmadı, her yeni kanlı vaka bir aile ocağını söndürdü, Fa- kat vali ve belediye relsi B. Muhiddin Üstündağ, artık bu Maslak faclaları- na kati bir surette nihayet vermek Üzere esaslı tedbirler almış ve bunları büyük bir ciddiyetle tatbik ettirmeğe başlamıştır, Bu faydalı tedbirlerin 8e- meresine bizzat şahid olduğumuzdan burada bunları memnuniyetle kayde- diyoruz: Maslak yolu, gece, gündüz, günün her saatinde gayet sıkı bir kontrol aJ- tında bulunduruluyor. Motosikletli, mo- şa tarassud ediyorlar, Bir ağaç arka- sına gizlenen memur, gecenin hiç umulmıyan bir saatinde haddinden fazla süratle yol alan, seyrüsefer ta- Ilmatıns uygun hareket etmiyen bir otomobili, bir el fenerile işaret vere- rek hemen durduruyor ve hareketine göre ya ihtarda bulunuyor, yahud co za veriyor. Maslak yolunda otuz kilo metreden fazla hareket eden bir oto- mobil veya otobüs hakkında derhal ce- za zaplı tanzim edilmektedir. Bu sk kontrol ve mürakabe sayesinde eeld” faciaların önü alınacaktır. Ciddiyetle takip edilen bu işin kısa bir zaman- da hayırlı semeresini gördüğümüzden B. Muhiddin Üstündağa müteşekkirim, Ancak şunu da ilâve edelim ki otuş kilometrelik sürat, bir otomobil için pek azdır. Yol, ciddi bir tarassud al tında olduğuna göre bu süratin kırk kilometreye çıkarılmasında hiç bir mazur yoktur. Bu nokta etrafında B, Muhiddin Üstündağın nazarı dikkati ni celbederiz. R Bütün kadın çorapları stan- Jârda tâbi Kadın çoraplarının standardize edil» mesi hakkındaki nizamnameye görü nizamnamede bir kayd bulunmadı. ğını iddin etmiştir. Bunun üzerine tefe tişler durdurularak vaziyet Ankara» dan sorulmuştur. Neticede nizamnamenin Türkiyede» ki bütün kadın çoraplarını standarda tâbi tuttuğu alâkadarlars bildirilmiş, bu suretle yukarıdaki iddialar vard görülmiyerek yeniden teftişlere baş- lanmıştır.