10 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

10 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

uştur. rildi abzondali burda “ ve pos adeni p#” üştür. 10 Nisan 1988 AKŞAMDAN AKSAMA Erkek güzelliği Seyyah kadınları, İstanbul erkekleri hakkında diyorlar ki... Artistlerden biri: — Erkekte güzellik kravat iğnesi gibidir. Olsa da, olmasa da müsavi! - demiş. Bu sözün tahliline birinel cümlesin- den başlıyalım: Evet, belki kravat iğ- nesi gibidir; şayed İğne son derece moda haline gelmeğe başladise... Zira ikinci cümleyle asri havva kızlarının katiyyen hemfikir olmadıklarma ka- ” Mim? Eski nesil kadınları: «— Evine ekmek getirsin, namuslu »isun yeter!» derlerdi, Sonrakiler, - bizim neslimiz - şunu düve etti; «— Zeki olsun, hassas olsun, arka» daş olsun!» Fakat erkek modası şu son devir çinde, bilhassa sinema salgınından sonra değişmiştir: «— Güzel erkek!» On küsur sene evvel yazdığım bir mevzuu hatırlıyorum; demiştim ki: “— Gazeteler, mecmuular güzel ka- dınların resmini basıp duruyor; er- kekler, bunları seyrederek zevk alı- Yor. Niçin aksi hiç yapılmaz? Elbet kadınlar da dünyanın meşhur güzel erkeklerini seyretmekten zevk duyar... Neden bu derece egoistlik gösteririz?» O zaman bu zamandır vaziyet öyle değişti ki, artık güzel erkek tipleri de, Güzel kadınlar gibi, bütün dünya neş- riyatmda göze çarpıyor... Güzel erkek, şimdi, büyük imkân- malik olan kadınların idealidir. Sadece iyi ahlâklı, geçimli, ev babası, Yeki, hassas ve saire olanlara, daha iddiasız, daha mutevazı kadınlar kat- anıyor. Bütün Adem Oğullarını ya- seniz, «zengin erkek» le “güzel erkek. en önde atbaşı beraber Bidiyorlar... Hattâ şöyle bir tablo çi- mm kimse beni tekzib edemez: alih ii evvi ülüm- süyor; Perisi elâ zengine gülüm: — Maydi geçti, geçti... Hepsini geç- « Güzeli de atlattı, onu da geride bi- 1 “diyoruz... Fakat müsahakanın en sonunda, sırtındaki lâtif, nazenin ve mark amazona, güzel erkek, en Ynulmadık bir anda yaklaşıyor: — Hop! Yallah... Bir Rus şairi: “7 ni Ey korkunç kuvveti» ti. ür bundan elbette nasibedar- Mi Bilhassa Türk erkekleri... Ecne- Seyyah kadınlarının bir meclisinde undum: “yi İstanbuldaki kadar güzel erkek > şehirlerde bulunur! - de Türk şairleri de, divanlarında er- Büzelliğini nesillerce tavsif edip le Manzumelerini mün- eva tarafına çekmek abestir. Fi N may Şairlerin zihnini bu derece iş- azl mücerred, «abstre» bir gü- Fy i ki, onu tavuktan ziyade horoz- i ulmuşlardır. a sebeble, sinema artistinin Jâfını Süz buluyorum: «Erkekte güzellik ve İğmesin imiş!!... Hele bakın... a > bu sözün içinde bir kasd var- > bir entrika çevii e Baz kadı çevirmek istiyor kur. bu inim, bazı erkek okuyucularımı Yazımla azıcık gocunduracağım m) karielerimin çoğu da benim doğ- Bai düpedüz yazan cesaretli bir eeklerş < olduğuma kanaat getire. | A (Vâ — Nü) B. Piju şerefine ziyafetler köprüsü projesini yapan : Sa köprücülük mütehassıs B. ii e €vvelki akşam vali ve eCiye reisi B. Muhiddin Üstündağ Yeri 'an Tokatliyanda bir ziyafet ogübendisler birliği de dün gece , e bir ziyafet daha - B. Piju, köprü ayakları Şirafında beldeiye ile Alman firması yede çıkan ihtiliri tedkik ede Taporunu verdiğinden bir kaç memleketine dönecektir, ŞEHİR HABERLERİ Esnafa yardım Eminönünde bir dispanser açılması kararlaştı Emaf cemiyetleri yardım komite- leri bir toplanlı yaparak esnafa yar- dım ve sıhhi teşkilât işleri üzerinde yeni kararlar vermişlerdir 8&ıhhi teşkilât için alınması ka- rarlaştırılan röntgen makinesi hak- kında tıb fakültesinden gönderilen rapor okunmuş, Avrupadan vaki tek- lifler de gözden geçirildikten sonra röntgen makinesini sipariş hususun- da mali komiteye salâhiyet veril miştir. Bu suretle röntgen meselesi tamamen halledilmiştir. Makine &i- pariş edildikten altı ay sonra bura- ya gelebilecektir. Esnaf dispanserinin büyültülerek küçük bir hastane şekline sokulması suretile hasta esnafa daha geniş mik- yasat yardım temini için alınması kararlaştırılan bina meselesi üzerin- de de görüşülmüş, teklifler tedkik edilmiş, avukatların raporları göz- den geçirilmiş ve bu işin ikinci bir toplantıda intacı kararlaştırılmıştır. Toplantıda verilen kararların en mühimlerinden biri de sihhi teşkilâ- tın tevsli ve şubeler açılmasıdır. İlk- önce Eminönünde Hamaâllar cemiyeti merkezinde bir dispanser şubesi açıl- ması karar âltına alınmıştır. Esna- fın çöğu şehrin bu kısmında toplan- dıkları için bu şubenin faydalı ola- cağı muhakkak görülmektedir. Yal- nız hamallar değil, diğer esnaf da bu dispanser şubesinde ayakta mu- ayene olacaklardır. Tedavisine lüzum hasıl olan ağırca hastalar dispanser merkezine sevkedilecektir, Hizmetçi Meliha; kaybo- lan eşyayı çalmadığını iddia ediyor Cağaloğlu civarında bir bayan doktorün evinde hizmetçilik yapan Meliha adında bir kız dün hırsızlık suçundan Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde mühakeme edil- miştir. Davacıların iddiasına nazaran son zamanlarda doktorun evinden çama- şır, yatak “çarşafı, kadın ropları, pandantif ve sarle kaybolmağa baş- lamıştır. Nihayet günün birinde de bu apartımanın altında diğer bir doktorun oyanında çalışan Hâtice adında bir hastabakıcının da çanta- sından altı lira çalınmış, Haticenin müracaalı üzerine Meliha yakalana- rak tahkikat yapılmca kendi çalıştir ğı evde vukübulan sirkatlerin faili de bu kız olduğu anlaşılmşıtır. Davacı, evinden çalman eşyayı an- Jattıktan sonra, maznun Melihanın üzerinde bulunarak mahkemeye ge- ürilen bir robun da kendisine aid olduğunu ve çalındıklan sonra bu- nun boyanarak şekli değiştirilmiş ol- duğunu söyledi. Bundan sonra dinlenen davacının kardeşi bayan Fahriye de dedi ki; — Meliha evimizde hizmetçi ola» rak geldiği gündenberi kendisinden şüphelenmiyordum. Evde eşyalar kay- bolmağa başlayınca büsbütün şüp- hem arttı. Bir gece yatağımda uyur- ken bir rüya gördüm, Rüyamda hiz- metçi Meliha bir robumu çalarak boyattı ve şeklini değşitirdi. Ertesi gün de hakikaten robum, rüyamda gördüğüm gibi çalındı. Eşyamızı ça- lan bu kızdır. Maznun Meliha kendisine isnad edilen suçları tamamile inkâr etti. Muhakeme başka güne bırakıldı. Asılsız haberler İstanbul Emniyet müdürlüğünden: 1 ve 8 tarihli Haber gazetelerinin ye- dinci ve 1i inci sayfalarında (Çirkin hâdise ve çirkin tecavüz hâdisesi) baş- lıkları altında çıkan yazılar tamami- 1e hakikate muhaliftir, Böyle bir hâ- dise olmamıştır, Keyfiyetin bu suref- le tavzihin! rica ederim, DR 1 2 Haklı şikâyetler Lâfımızı tartıp tartıp da söyliyelim !... Nisanın 7 nci perşembe günil saat 9,30 da Karaköyden Beşik- taş - Falih iramvayina bindim. Arabada yanında 5 yaşından kü- çük iki çocuk olan bir kadın var- dı. Yaşlarının ufak olması sebe bile bunlara bilet kesilmedi. Tram- vay Sultanahmede vardığı vakıt, (numarası bizde mahfuz olan) biletçi, oradan binen. kontrole ço- cukları için bilet almıyan bayanı göstererek: — Yumurtadan civciv çıkarır gibi çıkarıyorlar! - diye söylendi; alay eti, i Kadıncağız, mahcup bir vatan- daşmış, önüne baktı, renkten ren- ge girdi. Çok cocuk doğurmanın mak- bul olduğu malüm.. Annelere hürmet ederiz... İş başında olan bir adamın da, üstelik, halka kar- # fevkalâde terbiyeli olması 1â- 2m, Lâfımızı tartıp tartıp söyliyelim. Beşiktaşta, Valide şeçmede Ak- tar sokağında 40 numarada Ahmed Eminönü meydanı Valide hanının yıktırılma- sına 15 mayısa doğru başlanacak Karaköyde olduğu gibi Eminönün- de de köprü kulübelerinin | yıktırıl. masına karar verilmiştir. Ancak meydanin tevsii için buradaki emlâ- kin yıkılması bir müteahhide ihale edildiği zaman köprü kulublerinin yıktırılması da ayni müteahhide ve rilecektir. Valide-hanının istimlâk muamelesi tapu idaresince ikrıal edilmiştir. Mu- âmeleli evrak bugünlerde icraya ko- nacaktır, r İcra müddeti, on beş günden iba- ret olduğundan bu müdet zarfında han ve müştemilâtı şağilleri tar fından boşaltılmadığı takdirde icra marifetile boşaltılacaktır. Maamafih bütün bu muamelât nisan sonuna kadar ikmal edileceğinden hanın yık- tırılması işine mayısın on beşine doğru başlanacaktır. Dün de on vagon koyun-geldi Dün de Adananın Çukurova ve havalisinden daha on vâgon koyun gelmiştir. Bugün bir parti dahş gelecektir. Belediye dünden itibaren kasablara toptan olarak 24 kuruş- tan karaman etini vermeğe başla- mıştır. Bu suretle toptan ve peraken- de flatler arasındaki nisbet tanzim edilmiştir. Koyun müvaridatı gün- den güne artacağından az bir müd- det sonra piyâsada ihtiyaçtan fazla kasablık hayvan bulunacaktır. Önümüzdeki sali günü toplanacak olan et narh komisyonu, flatleri ye- niden tedkik ve tesbit edecektir. Şehrimizdeki Almanlar Dün kara sularımız hari- cine çıkarak rey verdiler Avusturyanın ilhakı ve yeni rayştağ intihabı için bütün Alman- yada yapılacak olan reylâma Alman hududları haricindeki bütün Alman tebaası da iştirâk edeceğinden şeh- rimziğe bulunan Almanlardan bir kısmı dün saat onda Şirketi Hayriye vapurile Büyükdere önünde İtha Ka- ha vapuruna binmişler ve Boğaz- dan dışarı çıkarak kara sularımız haricinde reylerini Dün reylerini istimal edenler, es- ki Alman tebaasından olanlardı. Bu- gün de eski Avusturya tebaasile An- karada bulunan Almanlardan mü. rekkeb bir kafile ayni şekilde Boğaz hariçine çıkarak reylâma iştirâk des. ceklerdir. Reye iştirâk eden Alman- larla eski Avusturya tebaası bin dört yüz kişiden fazladır. Işe başlama saati Müstahdemler işe başlama saatinin tesbitini istiyor Bakkal, kasab gibi gıda maddele- ri satanlar müstesna, diğer dükkân- lar akşamları saat yedide kapanma» ğa mecbur oldukları halde sabahla- rı işe başlama saati resmen tesbit edilmemiştir. 'Ticarethanelerde çalışan maaşlı veya gündelikli müstahdemin beledi- yeye müracaat ederek dükkân sa- hiblerinden şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyete göre bazı müessese sa hibleri işçilerini pek erkenden İşba- şına gelmeğe mecbur ettiklerinden akşamları olduğu gibi sabahalrı da açılma saatinin tesbit edilmesini ri- ca etmişlerdir. Belediye reisliği, bu müracaatı da- imi encümene vermiştir . Encümen henüz bir karar vermemiştir. Maa- mafih sabah mesai saâtinin tesbit edileceği şüpheli görülüyor. Türk - Çekoslovak ticaret anlaşması Türkiye - Çekoslovakya ticaret an- Taşması müzakereleri bitmiş ve an- Jaşma her iki tarafça İmzalanmıştır. Bu münasebetle Ankaraya gitmiş olan Çek ticaret heyeti şehrimize dönmüştür. Heyet, 'Türkofis İstanbul şubesinden bir memurün refakatin- de şehirde gezintiler yapmış, müze- leri, camileri görmüştür. Dün de gezintilere devam eden Çek heyeti bugün memleketine dö- necektir. Jiletli yankesici Aristoklisin eebinden 81 lirayi nasıl aşırdı? Yedikule tramvayının içinde Ariş- toklis adında birinin cebini jiletle ke- serek cüzdanını ve paralarını aşıran sabıkalı Celâlin muhakemesine dün &sliye birinci ceza mahkemesinde ba- kıldı. Mahkemede şahid olarak dinlenen Aristoklis vakayı şöyle anlattı: — Tramvayla Yedikuleye gidiyor- dum, Sonradan ismimi Celâl oldu- ğunu öğrendiğim bu adam Beyazıd- dan tramvaya binerek Aksaray. için bilet aldı. O zaman üstübaşı düz- gündü. Tramvay çok kalabalık ol duğu için bu adam aralığa sıkışa- rak benim göğsüme dayandı. Tramvay Lâleli istasyonunda dur- du ve tekrar hareket edeceği sırada Celâl birdenbire tramvaydan atlayıp gitti. Tramvay. biraz elimi cebime soktuğum zaman yele- gimin iç cebinde bulunan - cüzdanı- mın çalınmış olduğunu gördüm, Cüz- danımda seksen bir lira ile piyango bileli ve evrakım vardı. Paltomun ve ceketimin altından yeleğimin cebi jiletle kesilerek cüzdanım U Polise müracaat ettim. Bu adamı yakalamışlar. Karakolda gördüğüm zaman, tramvayda göğsüme yasla- narak Lâlelide atlayıp kaçân adam kendisi olduğunu tanıdım. Cebimden bir kaç tane de gümüş kuruş çalın- mşıtı. Maznun Celâl bu iddiayı reddede- rek: — Benim bundan hâberim yok- tur. O gün tramvaya da binmedim. Sabıkalı olduğum için beni yakaladı- lar. Bu adam da beni her halde baş- ka birine benzetiyor. Ben evvelce hır- sızlık suçundan yedi ay hapis yat miştım. Dedi. Müddelumuminin evrakı ted- kik etmesi için muhakeme başka gü- ne bırakıldı, Halepte hudud komisyonu delegelerimize ziyafet Halebde bulunan,Türk hudud ko- misoynu Azası şerefine, Fransanın Haleb delegesi B. Dairol, Ünyon Fran- klübünde bir akşam 2iyafeti ver. miştir, — Düz ISTANBUL HAYATI PE EEE Daha pişkin ! Tenzilâtlı mevsim sonu satışları yalnız büyük mağazalarda olmaz ya... İstanbulda dört mevsimin piyasa ha- reketlerini günü gününe takib eden; her türlü eşya üzerinde, her saat de- Zişen fiatlerle alışeriş yapan meşhur Bitpazarında gene hummalı bir faa- liyet başladı. Kışlık paltolarım, kar- mızı yamalı lâstiklerini, tüylü şapka- larını satmak istiyenler; yazlık elbise, keten ayakkabı, hıdırellez için sema- ver, bahçe safaları için gramofon, plâk arıyanlar hep o, kubbeli kemer- lerin altına koşuyorlar, Ekşi bir küf kokusu fışkıran kapı- dan girer girmez yengec bıyıklı bir adam koluma yapıştı. Lâübali bir ta- Diye evvelkini kovdu. Şimdiye ka- dar hiç bir şey alıp satmadığım bu çarşıda zorla eski müşlerisi olduğum delikanlı beni karanlık bir dükkânın önüne götürdü. Yeni aldığı pantalo- nu giymeğe uğraşan bir müşterinin yanına oturttu, Yakası bir karış yağ Bu pardösüyü kaçırma, Hele şu sırtın- daki kaba paltoyu çıkar da bunu giy. Bak ne kadar hoşuna gidecek!,. Etrafımızı saran bir sürü meraklı- lar da pardösüyü birer birer muaye- ne ederek meziyetlerini anlatıyorlar. Herif bu işte bizden daha pişkin, Cemal Refik Bisikleti çalmış Orhan tıbbıadlide müşa- hede altına alındı Geçenlerde Ankaradan İstanbula gelen Orhan adında bir gencin bu- Tada Sirkeci istasyonundan bir bisik- let çalarak Kumkapıda parçalayıp iki raya satmak suçundan mahke- meye verildiğini yazmşitık, Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde muhakemesi devam eden Orhan Ankarada iyi bir ailenin çocuğudur. Aldığımız halümala nazaran ken. disi mektebde okumak bahanesile Ankaradan buraya gelmiştir. Tahsi- dine devam edebilmesi için de baba- sı her ay kendisine otuz lira harç- lık göndermektedir. Fakat, meklebe gidiyorum diye babasını kandıran Orhan burada başıboş gezmektedir. Ve nihayet hırsızlık suçundan da tev- kif edilmiştir. Orhanın muhakemesi yapılırken akli vaziyelinden şüphe edilmiş ve hâkim tarafından görülen lüzum Üze rine kendisi adliye doktoru B. Enver Karan tarafından muayene edilmiş- tir. Bu muayenede Orhanda Psiko- pat, yani ruhi tereddi hastalığı âra- zı görülmüştür. Akli vaziyetinin da- ha iyi tesbiti için müşahede altına alınmak üzere Orhan dün tıbbı ad- liye gönderilmiştir. Otobüs tramvaya j Dün saat 18 raddel: Taksim- de bir obotüs, bir tramvaya çarp

Bu sayıdan diğer sayfalar: