SIYASI İCMAL: Çekoslo vakyada muhtariyet cereyanı Çekoslovakyada on beş müyondan Yazla olan umumi nüfusun ancak ye di milyonu Çek unsuruna mensuptur. (Kalan sekiz müyondan üç buçuk mil- yonu Alman, üç milyonu Slovak, bir “milyonu Macar ve kalanı Lehli ve Ru- tendir. Şimdi bu sekiz milyonun umum mümessilleri Pragdaki parlâmentoda idari muhtariyet istedi. İdart muhta- riyetten maksad, bu yabancı unsur- ların sakin bulundukları mıntaktalar ruwmüdafaa ve harici politika ve pa- ya gibi işlerde merkeze tabi olmak şar- öle milsfatil birer idari varlık olma- # demektir. Meselâ İsviçerede muhtelif unsur. lardan her biri, kantonlardan her biri nizam ve kanunları da başka başka plan birer müstakil hükümet olup heyeti umumtyesi İsviçre federal dev- letini teşkil etmektedir. Çekosivakya Başvekili B. Hodza son nutkunda Alman unsuruna verilen v6 verilecek olan hak ve müsaadelerin bir kanun halinde cömolünup hususi bir anaydsayâ sahip olacaklarını hü Der vermiştir. Bu anayasanın. ların taleb ettikleri'tam idari muhta- riyeti tezammün edeceği beklenmiyor. Bunun için B. Hodzanın vaidi ne üç buçuk miyon Alman unsurunu, ne de Almanyayı memnun etmemiş- tir. Alman unsurunun şimdi ittihad etmiş bulunan seksen küsur mebusu, her şeyden evvel yeni bir umumi inti- hap yapılmasını istemiştir. Şu zaman- da böyle bir intihap, Avusturyadakine benziyen bir reyiâm mahiyetinde ola- cağından, Çek mebusları şiddetle pro- testo etmişlerdir. Âyan âzası Çekler ise böyle Dir şeyi kulakları işitmesin diye müzakere salonunu terkötmişler- dir. ri muhtariyet islemişler ve kendi mın- takalarında resmi dilin münhasıran slovakça olmasında tsrar etmişlerdir. Lehliler ise, protestan olsun, katolik ol- sun, ittifak ederek Teçin havalisi için muhtariyet talebinde bulunmuşlar- dır. Macarlarla, beraber yaşadıkları diğer unsurlar da idari muhtariyet talebinde bulunmuşlardır. Bu talep- lerin arkasında Almanya, Lehistan ve Macaristan, vür demektir. Orta Avru- İ pada yeni bir mahalif itifak Kurul muş oluyor. Feyzullah Kazan 'Pragdaki Hitler davayı kazandı Yer yüzünde bir tek Hitler var sah- mayın. Prağda da bir Hitler var; Bruno Hitler! Bu zat otuz beş yaşındadır. Büyük bir fabrikada memurdur. Geçen haf- ta sahte hüviyet göstermek suçile mahkemeye gönderildi. Bir yahudi tacir Bruno Tütlerin galıştığı fabrikaya bir iş için telefon ediyor. Telefonu Bruno açıyor ve ya- S Dikensiz gül i Gülü seven dikenini de sever der- Er. Bir arkadaş: Ya gülü sevmiyen ne yapar? demişti. Bir Bulgar bahçıvan bu arkadaşın Sualins cevab verdi. Tırnovalı bir Bulgar bahçe meraklısı dikensiz gül Yetiştirmeğe başlamıştır. Parisin nüfusu 363 yılında Pariste 8000 kişi vardı. 610 senesinde 30.000 oldu. Sonra şöy- le arttı: 1220 de 120,000 1675 de 540.000; 1851 de bir buçuk milyon, 1681 de i- ki milyon. Bugün Pariste nufus 3 milyondur. Çok şarap içenler Belçikalılar en çok şarap içen mil- Kittir. Senelik istihlâk adam başına 185 litredir. Fransızlar da adâm ba- ına senede 145, İtalyanlarda 92, İs- Panyollarda 88, İngillerde 77, İsviçi- Telilerde 32, Bulgarlarda 32 litre şa- rap düşüyor. hudinin sesini tanıyınca, canı biraz alay etmek istiyor: — Allo!. ben Hitler!... diyor. Tacir telelonu kapıyor ve fabrika mahkemeye başvuruyorlar. Bruno mahkemede adının Hitler olduğunu fakat Adolf Hitlerle akraba olmadı- ) ğını söylüyor, Beraet ediyor. Rökor Yer yüzünde en çok kambur İspan- yada vardır. Siyera Movna köylerinde köylüle- rin yüzde yedisi kamburdur. Güzel koku Lâvantalar pahalıdır. Sebebide var. 10 kilo gül yağı elde etmek için 5000 gül fidanı lâzımdır. 5000 gül fi- danı 1800 metre saha kaplar. ! 1000 kilo yasemin 30.000 yasemin İ fidanından çıkar. 100 kilo menekşe toplamak için 500 melre murabbâı yere menekşe dikmek lâzımdır. Buna el hakkını, bahçe ve bahçı- van masraflarını da ilâve ediniz. Lâ- vanta tabif pahalıdır. En büyük lokanta Tokyoda yer yüzünün en büyük 10- 'kantası açıldı. Bu lokantada - 7.500 kişi yemek yi- yebilir. Mutbağında yüz ahçı, salon- larında iki bin garson çalışıyor. Akıbetini biliyor Temiz giyinmiş bir genç, elinde Küçük bir el çandasile merkeze girdi, Möbetçi komisere: — Müsaade ederseniz bu çanlağı buraya bırakayım! dedi. : Komiser hayret etti ve hayretle sordu: — — Bu çantada ne var? Genç soğukkanlılıkla cevap verdi: Balkan Antantı İktisat kon- seyine iştirak edecek Yunan heyeti geliyor Atina 31 — İstanbulda toplanacak Olan Balkan antantı iktisad konseyi- ne iştirak edecek olan Yunan heyeti murahhasası, pazartesi günü burg- dan İstanbula hareket edecektir, He- yet arasında mutad delegelerden baş- ka sekiz de teknik müşavir vardır, Polonyada fesad hareketi Buenos-Ayres 31 (A.A.) — Bolivi- yada bir fesat hareketi çıktığına dair hududda bir şayia deveran etmiştir. Hükümetin tahrikâtcılara karşı cid- di tedbirler almış olduğu söylenmek- — Bir pijama, bir ustura, sabun ve diş fırçası, Komiser kızdı; — Sen deli misin?.. — Hayır efendim, aklım başımda, Bu gece birkaç arkadaş geç vakte ka- dar barlarda eğlenmeğe karar verdik. Nasıl olsa sabaha karşı buraya düşe. ceğimi biliyorum... Burada sabahlıya- cağım için eşyamı getirdim!.. Amerikada bir bombardıman tayyaresi denize düştü Honolulu 31 (A.A) — Manevralara iştirak eden bir bombardıman tayya- resi, denize düşmüştür. Beş kişi kay- bolmuş ve bir kişi yaralanmıştır. Tay- yarede bulunanlardan birisi, yüzerek karaya çıkmıştır. Honolulu 31 (A.A.) — ralarına iştirak etmiş olan tağyarelari den biri daha dönmemiştir. Bu tayya- renin denize düşmüş olmasından kor- kulmaktadır. Greta Garbo, Stokovski Palremoya gittiler Napoli 31 (A.A.) — Greta Garbö ve Stokovski dün akşam vapurla Palre- moya hareket etmişlerdir. Almanlardan sonra Slovaklar ida- ! Dünyanın en mükemmel ve en uzun yolları son senelerde Amerikada yapıldı Almanyada der- let tarafından yap- tırılmakta: olan sirf otomobillerin seyrü- seferine mahsus yol- lar gerek iktisadi ve gerek askeri nokta- dan bütün Avrupayı meşgul etmektedir. Her devlet ve hattâ adalı İngiltere bu tarrda yollar yaptırmağa hazırlanmakta- dır, Fakat Almanyadaki yollardan daha ge- niş mikyasta yol yaptıran bir devlet var- dır. Bu devlet şimali Arnerikn müttehit hükümetleridir. Almanyadaki tek mikyas ve standard üzere olan yen! otomobil 7ol- larını münhasıran devlet inşa ve idare et- mektedir. Amerikada ise ittihad yahut federal devlet, kırk sekiz müttehit hükü- imetten her biri, otomobü fabrikatörleri eomiyeti, otömobti Kullaninların cemiyet - leri, tiearet odaları ve gönüllü komiteler elbirliğile ve. muayyen plân üzere bu yol- Ir yaptırıyorlar. Şurası dâ kayde'ğayandıf k3“ Amerika aha göğelerin inşası esasen yeni bir geydir. Almanyada, ise ana caddeler tesisi bayl eskidir. Asrımızın başlangıcında o Alman- yada bir çok ana şöseler vardı, Şimali Amerika ittihadı memalikinde ise yalnız küçük bir hükümet oain New England'da bir kaç ana yol vorgu, Amerikanın en büyük limanı Nevyork- tan ittibad devletinin merkezi Vaşingtona ana cadde olmadığışdan doğrudan doğ- ruya araba yahut otomobil ile gitmeğe imkân yoktu. Amerikayı baştan başa ka- tetmek Üzere Nevyork ile San Fransisko arasında yol inşasınıitahayzül eden dimag lar ise pek azdı. Ancak 1804 senesinde #edermi hükümet yollar hakkında malü- mat toplâmak Üzere” Ziraat nezaretinde bir ofis tesis etmiştir! 1912 senesinde Amerika âyan meclisi bu ülkede de A oldi şose yollarının federği hükümetin yardimi e inşasını vee ve bu maksadin bir kömlte teşkil etmişti. Komite o sene için- de İngiltereye gitmiş ve Iki sene İngiliz yollarını tedkik etmiştir. Bu tedkikler neticesinde âyan meclisi yol inşası için ittihad hükümeti hazine- sinden muavenet edilmesi ve bu gibi yol- lara tesadüf edecek eşhasa sid crasl ve emlâkin istimlâk edilmesi hakkında 1916 senesinde bir kanun kabul etmiştir. Bu yardımın her hükümetin nüfusu ve erasi- Sine göre taksim edilmesi esas tutulmuş ve umumi nezaret ve salâhiyeti ittihad bü- kümeli Ziraat nezaretine verilmiştir. Yol- ların bu para ile inşa edilmesi ve muhafa- zam ve tamiri yolların tesadüf yemi hü kararlaştırılınıştır. Fakat Ortaya umumi harp girdiğinden ana yolların inşası başta pek ilerlememiğtir, Harp bittikten sonra geçen on ene içinde ise bu yalların yapılması son ders- ce de süratle ierlemiştir. 1988 sesesinde Mttihsd hükümeti işsizlik beliyesini tahfıf için yol inşaatına aid yardımı çofitmıştır. Bu suretle yirmi boş sone içinde-ana yol- lar olmak üzere şimali Amerika ittihadı dahilinde 3,300,000 mil uzunluğunda. Yol yapılmıştır. Bu devlelin bütün: sahası 3000000 mil murabbaı olduğuna nizaran her mii miürâbbama bir milden füzln ana Şocb kubet ediyor demektir. Bu Fol- lardan bu devletin şimdi 130,000,900 kişiye baliğ olan bütün nüfusu İstifade etmek- tedir. Münferid hükümetlerin idaresinde inşa olunan 178,000 mil yeni yol yukarıdaki he- sabın ve bir elden idare edilmesi için bü- tün şoselerini una yolları bakan ittihad hükümeti Ziraat nezaretine tevdi lerdir. Şehirlerdeki yolların ğu 250,000 mili bulmuştur. Umum! harpten- beri asfalt yollar 500,000 milden 1,000,000 mile baliğ olmuştur. Bütün bu yollardan istifade eden oto- mobillerin tesçil edilmiş bulunan sayın 21,000,000 “bülunuyor, Bu yollar her sene Amerikalılara neye mal oluyor? 1936 senesinde yeni yolların ve köprüle- rin inşası için 127,000,000 ingiliz lirası ve mevcut yolların tamir ve muhafazası için de 68,000,000 ingiliz lirası sarfedilmiştir. ki nüfus başına bir buçuk ingiliz rası dü- güyor demektir. Bu mesariften 68000,000 ingiliz lirası ittihad hükümeti hazinesin- den, 87,000900 ingiliz Jirası otamobillerin petrol istihlik vergisinden ve kalan 46.000,000 ingiliz lirası da otomobillere aid muhtelif vergi ve rüsumdan temin edü- miştir. Geriptir ki Amerikada yolların yapılmasına ve mükemmel olmasına bü- tün efkâr umumiye taraflardır. Demir- yolu kumpanyaları bile modern ana 40- $e yollarını demiryolların rakibi değil, mütemmimi saymakta ve maddi muave- net yapmaktadır. Bu sayede şimdi Kanadadan Meksika hududuna ve Atlas Okyanusundan Büyük Okyanusa kadar her otomobil şehirleri haricinde 60 - 70 mil süratle emniyet ve almaktadır. Amerika harpten sonra yol inşasına çok ehemmiyet vermiştir. İşsizlerin mühim bir kısmına yol yaplırılı- yor. Bu yollarda 27 milyon otomobil gezmektedir. Yol inşası için sarfedilen para yüzlerce milyon liradır. ana yolu» derler. Şurası da kayde şayandar ki Amerika. daki yolların inşa ve muhafazasında en büyük rolü mühendisler değil kimyager- ler ve fizik mütehassısları icra ediyorlar, Gerek itihad hükümeti, gerek buna dahil geçer. mükemmeliyeti fevkalâde Rakı parası yüzünden cinayet İzmirde bir işçi işçi bıçakla öldürüldü İzmir (Akşam) — İzmirin Şehid- ler mevkiinde bahçeler arasında bir ci- nayet olmuştur. Sabahleyin erkenden işlerine giden ümeleler, Şakirin bahçe kulesinin yanında üç yerinden yaralı bir şahsın kan içinde yüzüstü yerde yattığını görmüş ve zabıtayı haber- dar etmişlerdir. Maktulün Ziy& adın- da bir amele olduğu anlaşılmış ve ad- liyece derhal tahkikata girişilerek ka- til yakalanmıştır. Cinayetin sebebi sarhoşluk ve katille maktul arasında eskidenberi mevcud husumettir. Katil olarak tutulan Riza adında biridir. Bazı arkadaşlarile birlikte Ri- za ve Ziyanın gece Şakirin sebze bah- çesindeki kulede içki içtikleri, sonra rakı parasını ödemek meselesinden aralarında kavga çıktığı, Rizanın, bir bıçakla Ziyayı kalbi, omuzu ve koltu- ğu altından üç yerinden yaralıyarak öldürdüğü anlaşılmıştır. Katil Riza, vakayı şöyle anlatmıştır: — Geceleyin kulede içki içtik, Ri- za çıkıp gitti. Ben de arkadaşım Ha- limle kulede yattım, uykuda bülün- duğum sırada dışarıdan kapının ça lindığını duyarak kalktım, kapıyı açınca karşımda Rizayı gördüm. Elin- de bir bıçak vardı, üzerime doğru sal- | ladı, geri çekildim. Yastığımın al tmda bir bıçak vardı. Onu aldım ve kapıdan çıkarak Rizaya doğru bir de- fa salladım, kaçtı. Ben de tekrar ku- leye girip yattım. Sabahleyin kalktı- Zım ve dışarı çıktığım zaman Rizayı ölü buldum, korkarak kaçtım, sonra polisler beni yakaladılar, Adliye tahkikatı, hâdisenin bu şekli- de olmadığını meydana çıkarmıştır. Para li a kav- gada kardeşini öldürdü Ağır yaralanan katil iptida kendisi- nin taarruza uğradığını iddia ediyor Evvelki gece Suadiyede iki kardeş arasında kanlı bir kavga olmuş, kav- ga birinin ölümü, diğerinin de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılma- sile neticelenmiştir, Vaka şudur: Suadiyede çarşı içinde bir evde ba- yan Gülfidan adında yaşlı bir ana i- le Enver ve Hasan adında iki oğlu o- turmaktadır. Enver ve Hasan Kadı- köy semtinde ev, apartıman; arsa sâ- tışları üzerinde tellâllık etmektedir- ler. Son zamanlarda bir para mesele- si bu iki kardeşin münasebetini boz- muştur, N Evvelki gece yarısına doğru iki kar- deş, oturdukları bir katlı küçük ev- lerinde bu para meselesini tekrar tâ- zelemişler, ve aralarında kavga çık- mıştır. Enverle Hasan bir aralık 80- kak kapısından dışarı çıkmışlar, ve bu arada kavgayi büsbütün ilerlet- mişlerdir. Bir aralık Hasan, belinden bir bıçak çekerek Enverin üzerine a- tılmış, Enver eline geçirdiği büyük bir taşla kendini korumak istemiştir. Mücadele bu hali alınca, Hasan bi- çağı Enverin boğazına saplamış, En- ver de bu can acısile elindeki büyük taşı Hasanın yüzüne yerleştirmiştir. 'Buğüazından fazla kan zayi eden En- ver, olduğu yere kıyılmış, bittabi e- Windeki taş da yere düşmüştür. Bu #ırada Hasan, bu taşı alarak ayrıca Enverin başına sık sık darbeler vur- mak suretile öldürmüştür. Az sonra, iki evlâdının kanlı vazi. e. “yi