Bahife 10 Alman orduları Avusturyaya girdi (Baş tarafr 1 inel sahifede) altına çağırmıştır. Bu tedbirlerin alın- masına sebeb, Plebisit esnasında ni- zamı temindir. Silâh altına çağrılan- lar hemen derhal garnizonlarına ik tihak edeceklerdir, Almanyanın ültimatomu üzerine Başvekil değişti Viyana 11 — Havas ajansı muha- birinden: Almanya Avusturyaya bir ültimatom vermiş ve B. Şuşnig'in Baş- vekillikten çekilmesini * istemiş, aksi ye: Vilhelm Voist, Adliye: Franz Hue- ber, Terbiye; Profesör Mengin, Sosyal basiret: Jüri, Finans: Rudolf Neu- mare, Ziraat: Raynhaler, Ticaret ve münakalât: Hişbök. Seys İnkar ayni zamanda (mili müdafaa bakanlığnı da deruhte et- mektedir, Yeni Başvekilin beyanatı Viyana Li (AA) — Seys İnkar Viyana radyosunda Avusturya mille- be kitaben şu beyanatta bulunmuş- Fevkalâde vahim dakikalar yaşıyo- ruz. Bütün memleketten ve bilhassa Avusturya Nazilerinden süküneti tam bir surette muhafaza etmelerini rica ederim. Alman ordusunun bir İleri hareketi vaki olsa bile büna asla mu- halefet mevzuu bahis olamaz. Almanya neler istiyor Viyana 11 (A.A) — Viyanaya tay- Yare ile gönderilmiş olan Alman ülti- matomunda şunlar istenmektedir. 1 — Şuşnigin istifası ve yerine Beys İnkarın gelmesi, 3 — Kabinenin üçte ikisinin nazi- derden müteşekkil olması, 3 — Avusturya lejyonunun Avus- turyaya tekrar kabulü, 4 — Viyanada nizamın muhafaza. sma Avusturya lejyonunun memur edilmesi, 5 — Nazi partisinin temamen tek- rnâ girerek Arlenberg müstahkem mevkiini geçmişlerdir. Münihten gelen habetler, Alman kıtaatının hududu geçtiklerini ve Linz şehrine vardıklarını teyid ediyor. İnkuart Almanyadan asker ini istedi Berlin 11 — D. N. B. Says İnkuart M. Hitler'e aşağıdakı telgrafı göndermiştir: kan dökülmesine mâni olmak için derhal Avusturyaya askeri kıtalar sevketmesini ısrarla rica eder, Şuşnig kuvvete boyun eğdik diyor Viyana 11 — Almanyanın ültima- tomu üzerine istifa etmeğe mecbur alan B. Şuşmig radyoda irad ettiği nutukta hükümetin kendi kuvvetle- rile vaziyete hâkim olamıyacağı, in- tizam ve Asayişi muhafaza edemi- yeceği hakkındaki | şay'aların yalan olduğunu söyledikten sonra demiştir ki: İ o Cumhurreisi, kuvvete boyun eğdi- İ gimizi millete bildirmeğe beni memur etmiştir. Bu vahim anda Alman Kanı dökmeyi hiçbir suretle arzu etmediği- mizden, Alman kıtaları arazimize gir- dikleri takdirde çekilmesi ve verilecek kararları beklemesi için orduya emir verdik, Cumhurreisi ordu umumi müfettişi piyade Generali Şülhavski'yi ordu- nun kumandanlığına tayin etmiştir. Sonradan verilecek tallmatı orduya mumaileyh bildirecektir. Avusturya miiletine, kalbimden kıran bir dilek ve almanca bir sözle veda ediyorum: «Tanrı Avusturyayı korusun.» Avusturya cumhurreisinin hitabı Viyana 11 — Avusturya cumhurrei- si B. Miklas, millete bir beyanname neşretmiştir. B. Miklas bu beyanna- mesinde diyor ki: «— Ancak Allahla vicdanıma karşı mesulüm. Herhangi yabancı bir dev- letten direktif kabul edemem. Bu iti- Londra 1i (A.A) — İyi malümat almakta olan mahafli, B. Hitler'in evvelki gece hücum kıtaatı müfreze- lerini seferber etmeğe karar verdiği- ni ve bu müfrezenin vaziyetin inki- şaflarına nezaret etmek üzere hudu- da sevkedildiklerini beyan etmekte- dir, Diğer taraftan, öğrenildiğine göre, askeri harekât icra edilmekte oldu- ğu haber verilen Salzburg şimalinde Avusturya - Almanya demiryolu üze- rinde münakalât munkati olmuştur. Fransa ile İngiltere arasında bu babta müşavereler cereyan etmekte olduğu söylenmektedir. Alman orduları Avusturyada Viyana il — Alman ordularının Avusturyaya girişleri alkışlarla karşı- lanmıştır. Halk coşkun tezahürat yap- mıstır. Viyana 11 (AA) — Belediye ve Başvekâlet binasına Hitler bayrağı çekilmiştir. Avusturyada çarpışmalar Viyana Ii — Naziler dün öğleden sonra büyük nümayişler yapmışlar- dır. Bunalr bir kehvenin camlarını Opera civarmda bir çarpışma ol- muştur. Süvari polisler bir kaç ke- re kılıç çekerek hücum etmişlerse de nümayişçileri dağıtamamışlardır. Ni- hayet gece saat 2230da nümayiş bitmiştir. 35 yaralı vardır. Ling Il —Dün Nazilerden 5000 Resmi mahfiller bu hususta hiç bir malümat almadıklarını bildirmekle ve tefsiratta bulunmaktan sakınmak- tadırlar, Büyük faşist meclisi Kont Cianonun raporunu tasvib etti Roma 11 (A.A) —Büyük Faşist meclisi harici vaziyet hakkında kont Ciano tarafından hazırlanan raporu taşvib etmiştir, Bugünkü maç | Bugün Taksim stadında saat 15,30 da Halid Galib Ezgünün İdaresinde Fenerbahçe - Alsan- cak milli küme maçı yapılacaktır. Beşiktaş klübündeki ihtilaf halledildi Oyuncular dün sabah Ankaraya hareket ettiler Dünkü sayımızda haber verdiğimiz gibi son bir teşebbüsten sonra Beşik- taş klübü idare heytel ile birinci ta- kım oyuncularını uzlaştırmak müm- kün olmuştur. Dün akşam toplanan futbolcüler ve idareciler takım kap- tanı Hakkıya gönderilen mektubun hususi mahiyette olduğunu vebu mektupla idare heyetinin bir alâkası olmadığı neticesine varmışlar ve bu Suretle ortatlaki ikilik kalkmıştır. Türk gençliğini Berline davet Barlin elçimiz Alman gezdi Berlin 11 (A.A.) — Türkiye büyük ğu ile birlikte, B. fon Şirah'ın daveti üzerine, dün, Berlin gençlik teşkilâtı direktörlüğü servislerini gezmiştir. B. fon Şirah, Türk gençliğinden bir he- yetin bu sene Almanyayı ziyaref et- mesi ümidini izhar eylemiştir. B. Hamdi Arpag, gösterilen hüsnü kabulden ve Hitlerci gençlik teşkilâ- tını tanımayı hararetle arzu ettiğini bildirdiği 'Türk gençliğine yapılan da- vetten dolayı samimi surette teşekkür eylemiştir. Filistinde yeni çarpışmalar Bir ingiliz neferi öldü araplardan 10 ölü ve yaralı var Hayja 11 (A.A.) —Dün PFilistinin şimelinde yapılan harekât esnasın- da bir İngiliz askeri ölmüştür. Hare- lardan dün 10 kişi ölmüş ve yaralan. mıştır. Takriben 309 kişilik bir Arap çete- si şimal hududunda muhasara edil- mektedir. Kudüs 11 (A.A) — Torşina civa- rında askeri kıtalarla asiler arasında yeniden mühim bir müsademe olmuş- tur. Harekâta tayyareler de iştirak etmişlerdir. Asilerden 30 kişi öldürül- müştür. ÜSEYİN CAHİD Fikir Hareketleri 12 Mart 1938 Cumartesi 29 en sayası çıktı Demokrasinin payidar olmasın iki şartı (W. Henry Chamberlin) — Gallicisme ve Celtisme (Frank EH. Hankins) — Sosyal inkılâp (Hendrik van Leon) — malar ara- sında tezsdlar (Francis Delaişi) — Tul Murri kimdi OYaşar Sihay) — Müdir siyasi sınıf nazariyesi (G, Mos- ca) — Matbuat hayatı: Sığıntı (Gub- riel d'Anmunzlo) — Ben bir. Sovyet aâmelesi idim (Andres Smith) — Filo- zoflar: & ve imeshebleri CW Durant) — Timurun sdrayında bir Jspanyol sefiri (Clarijo) — Kitaplar arasında, (Küçük notlar) — Lebde ve aleyhde — Vecizeler. Istanbul: Ankara No. 34 — Bilgi matbaası sahibi Ulvi Olgaç. Tefrika SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur 12 Mart 1938 — — No. 104 j Tabanca patladi, kurşun Nazım beyin bacağını delerek Canbulat beyin baldırına saplandı Namlu kafes arasına “sokulmazsa | teşebbüsünde muvaffak olamıyacak- miş ve kurşun kafesi delemiyecekmiş gibi bir his galatı ve heyecan salka- sile ihtiyar edilmiş bir hareketti bu! Namlının ağzı nihayet kafes arası- na sokulabildi. Ay bedritam halinde, mehtap pek parlak idi. Mustafa Neci- bin sırmda beyaz bir caket var idi. Canbulat bey tam karşıda oturdu- ğu yerden Mustafa Necibin her h&- Teketini görebiliyordu. Silâh sesleri çadırlarda redif debbo- yu muhafazasında bulunan ihtiyat ef- tadını ayağa kaldırmıştı. Mustafa Ne- cib elinde tabancası bunlar arasına gi- Terek: — Herkes çadırına! Diye şiddetli bir emir verdi! Kendi- sinin zabit olduğunu gören ve ne geç- tiğini anlamıyan efrad hemen ça dırlarına girdiler. yip mahalleler arasına daldı, nihayet misafir olduğu Grandotele vardı. Sllâh sesleri üzerine vaka mahalli- ne koşan kanun zabiti Ali Zati efendi Nâzım beyin evinden gene koşa, koşa, beyazkuleye giderek oradan aldığı ef- rad ile civar köşeleri tutmuş isede artık Mustafa Necib bu ınuhitten u- zaklaşmıştı. Bu sırada Talât ve memleket has- 2 hastaneye git! bir yer ha- zırla. İsmaili oraya kaldıralım. dedi. İsmall Canbulat bey zabit iken mem- leket hastanesine kaldırıldı ve tem- muzun yirmi dördüne kadar orada te- davi edildi; sonra daha tamamile iyi- leşmemiş iken kendi evine nakloluna- rak bir müddet de orada tedavi altın- da kaldı. (İsmail Canbulat beyin bu meşele- de hareket tarzını Rasim bey arka- daşları arasında tenkid ederdi.) Grandotele gidince Mustafa Necib bey gene orada misafir bulunan ar- kadaşı süvari mülâzimi Hüseyin Hlc- rani beyin (jandarma müfettişliğin- den müteksid albay; İzmirde otur- maktadır) odasına girip tabancasını yatağın altına soktu; hemen otelin te- Taçasına çıktı. Hüseyin Hicrani beyi orada buldu. Mustafa Necib, yüzü kıpkırmızı, n© fes nefese soluyordu. Arkadaşının ku- lağına: — Nâzım beyi tam iki küreğinin or- tasından vurdum! dedi. “Tabancasının tetiğini çekerken oda içindeki harekete dikkat o edememiş olan Muslafa Necib öyle zannediyor- du. Redif nöbetçisine ateş ederken Mus- tafa Necibin ceketinin sağ eteği ber ruttan simsiyah olmuştu. Arkadaşının halini görünce Hüse- yin Hicrani bey: — Başka ceketin var mı? Diye sordu. —Var, Cevabını alınca hemen beyaz ceke- ti Mustafa Necibin sırtından çıkarttı ve bir top gibi yaparak teraçadan en yakın binanın damı üstüne fırlattı. En süratle ittihazı icabeden bir ted- bir Mustafa Necib beyin bu saatlerde başka bir yerde bulunduğunu isbat Hüseyin Hicrani bey Mustafa Necibi hemen aşağı indirdi; bir gazoz içirte- rek hararetini teskin ettirdikten son- ra Vardar kapısı tarafındaki umumi evlere götürdü. Orada sekiz, on yer .dolaştırdı; birçok kimselerle görüştü- ler; daha doğrusu Mustafa Necip bu efendilere gösterildi. Sonra birlikte otele döndüler. Hü- seyin Hicrani bey Mustafa Necibe kendi tabancasını vererek sabah tre- nile Avrekhisara dönmesini tavsiye et- ti, Mustafa Necib geceyi otelde gö çirdikten sanra sabahleyin trenle Av- rethisara hareket etti, Bir müddet sonra Enver bey Tikve- şe gidince onunla birleşti ve bir çete teşkil etti, Nâzım bey yaralandıktan sonra kanun zabitlerini çağırarak: — Beni Bulgarlar vurdular! Fakat bu teşebbüsün tekrarlanmak istenil- mesi de mümkündür. Yarın için yol- larda ve istasyonda lâzım gelen terti- batı alınız. Emrini vermişti, Zeki ve tecrübeli Nâzım beyin kendisini vuranın cemiyek fedayisi olduğunu bilmemesine im- kün olamazdı. Ancak o kendisine ya” pılan taarruzu Bulgarlara atfeylemek* le cemiyetten şüphelendiğini göster- miyerek aleyhinde yeni bir teşebbüsün önüne geçmek ve maiyetindeki me- murları cemiyetin icraatı karşısında dehşet ve korku içinde bırakmamak istemiş olmalıdır. Nâzım bey yaralan dığının ertesi günü sabahleyin Selâ- nikten trenle İstanbula hareket et- miştir. Mustafa Necib beyin vurduğu iki nefer de bir müddet sonra iyileşmişler” dir, Yüzbaşı Süleyman Fehmi bey vaka nın ertesi günü Safa kahvesinde Hü- seyin Hicrani beye tesadüf etti. Kah- vede herkes vakadan bahsediyordu; Fakat kimse silâhm kimin tarafından atıldığını söylemiyordu, İki dost kah- veden çıktılar. Aşağı doğru yürüme- ge başladılar. yakayı ihdas ettikleri zehabında bur Yunuyordu. Fedayi... Efendiyi bu hak de görünce Hü ui beye — Akşamki vakayı yapanları bei biliyorum! Dedi. Hüseyin Hicrani bey de: — Ben de bilirim. Hattâ tabancasi bendedir. Deyince bu defa Süleyman Fehmi beyi hayret aldı, — Kimdir? — Mustafa Necib! Bu ismi işitince bir gün evvel tram” vayda Mustafa Necibin sarfettiği söf hatırına geldi. Hüseyin Hicrani b€j yolda giderken Süleyman Fehmi vaka hakkında tafsilât verdi (Arkası var)