A eyle Mm e eğe ği: ME e Kdeğs SİYASI ICMA Ingiliz dış Üç sene evvel İngiltere Hariciye na- garı sir Hoare İtalya ile anlaşma mese- lesi yüzünden kabineden ayrımıştı Ayrılmasının esbabını parlâmentoda (sah ederek gözleri yaşarıp korktuğu Jelâketin gelmemesini temenni etmiş- ti. Bu zat Habeşistanı büsbütün orta- dan kalkmaktan ve İngiltereyi bir çün harp tehlikesi karşısında kalmaktan Yahut siyasi mağlübiyele uğramak tan kurtarmak için Fransa Hariciye nazırı ile Habeşistan: himaye ve ni- İuz mıntakalarına ayıran plânı Pa- riste hazırlamıştı. O gâmân pörlümen- to buna isyan etmişti. Sir Hoare'un yerine geçen B. Eden Habeşistanın bütün (varlığını ve İn- giltörenin şeref ve nüfuğünu kuvvef- | ie ve Milletler Cemiyeti yardımı ile muhafaza edeceği kanaatinde idi. Lâ- kin Habeşistan kurtarılamadı. İngil- tere İtalyanın karşısında geriliyerek nüfuz ve itibari cihan nazarında sar- sıldı. Nihayet Habeşistanın heyeti umumiyesile bir İtalyan müstemleke #mparalorluğu olduğu İngiltere tara- İ ftndan resmen tanınmadıkça italya | ile anlaşılamıyacağı tahakkuk etti. — | İngütere Başvekili eski Hariciye mâzır Hoare'un sukutuna sebep olan müsaadenin çok fevkinde müsaadeyi politikası gözüne aldırıp İtalyanın Habeşistan üzerindeki hâkimiyetini tanıyarak an- laşmaktan başka bir çare olmadığı kanaatine gelmiştir. Eden ise İtalya- ya karşı metanet ve celâdet gösterile- rek bu devletin yola getirilmesinde israr etmek istemiştir. Neticede eski Başvekil üç sene evvel Hoare'un insti- fasına tüzum gördüğü halde şimdi de yeni Başvekil, Eden'in istifasına lü- zum görmüştür. Hoare'un plân: ve istifası vaktile Avam kamarsında münakaşa edildiği gibi Eder'in kanaati ve istifası da mi- nakaşa edildi. Amele partisi Başvekili takbih için bir karar sureti teklif etti. Muhafazaköârların ve Hberallerin baş- hca tanınmış simalarından Churchil ve Lloyd George Başvekile en siddetli hücumlarda bulundular. Lâkin bu defa parlâmento Hariciye nazırının Italya- ya karşı olan politikasını beğenmedi ve Başvekile 168 reye karşı 330 rey ile itimad kararı verdi. Çünkü İngiliz parlâmentosu üç senelik tecrübe neti- cesi olarak kanaatini büsbütün değiş- titmiş ve Milletler cemiyetinin iflâs ettiğini anlamış ve İngilterenin iyice hazır bulunmadığı bir zamanda bir harbe girilmesini istememiştir. Feyzullah Kazan Gayrimübadiller meselesi Bu işin hal: ve tasfiyesi binlerce vatandaşı ıztırabtan kurtaracak, hükümet için de büyük bir muvaffakıyet olacaktır Son zamanlarda Ankaradan gelen haberler hükümetin gayrimübadiller işini kati surette tasfiye etmeğe ka- Yar verdiğini bildirmektedir. Bu ha- ber her tarafta memnuniyetle karşı- lanmıştır. Gayrimübadiller işinin tas- İiyesi, hükümetin son zamanlarda te- gebbüs ettiği en hayırlı işlerden biri olacaktır. Gayrimübadiller, Yunanistanda Mühim miktarda emlâk ve arazi ter- keden vatandaşlarımızdır. Bunların bıraktıkları malların bedelini Yunan hükümeti tesviye edecekti. Sonra hü- kümetimizle Yunanistan arasında ya- Plan anlaşma üzerine bu emlâk ve Arazinin karşılığını vermeği hüküme- timiz taahhüd etti. Anlaşmanın yâ- Pıldığı zamandanberi on beş seneye Yakın zaman geçtiği halde bu işin tas- fiyesinin gecikmesi binlerce vatanda- $1 mağdur ediyordu. Yüz binlerce li- Talık emlâk ve arazisi olduğu halde Sefalet içinde sürünen bu vatandaş- ların vaziyeti, bilhassa ihtiyarların ali herkesi müteessir ediyordu. Hü- Kümet son kararile bu mağduriyete mihayet verecek, gayrimübadiller de iklarına kavuşacaklardır Şimdiye kadar gayrimübadillere, İstihkaklarına mahsuben, yüzde iki makid ve yüzde 45 böno verilmiştir. Fakat bu bonolar vasati olarak yüzü 15 kuruşa elden çıkarıldığından gay- Timübadiller istihkaklarma Oo mahsu- ancak yüzde 10 - 12 derecesinde bir şey almışlardır. Bunun için müte- aki İstihkaklarını tamamen alabil- Melerini temin etmek lâzımdır. Gay- Timübadiller Umumi harbin iptidasın- beri mallarından istifade edeme- Mişlerdir. Bunun için kıymet takdir pa mallarından başka faiz olarak misli daha istihkakları olduğu ka- bul edilmiş ve takdiri kıymet komis- yonu tarafından bu yolda mazbatalar verilmişti. O zamandanberi geçen on seneden fazla zaman zarfında istihkak bir misli daha artmıştır. Yani bugün gayrimübadillerin ellerindeki mazba- taların üç misli nakid veya emlâk al- maları lâzımdır. Buna imkân olmadı- Eı şüphesizdir. Bunun için faizleri bir tarafa bırakarak mütebaki istihkak- ların nakid ve hazine bonosu şeklinde tesviyesi çok âdilâne bir hareket ola- caktır. Maliye Vekili B. Fuad Ağralı Büyük Millet Meclisinde vaki olan beyana- tında gayrimübadiller işini kısa bir zamanda halledeceğini ve gayrimüba- dillerin haklarının #emin edileceğini bildirmişti. Yeni bütçe tanzim edilir- ken hükümetin bu vaadi yerine geti- receği şüphesizdir. Şurasını kaydedelim ki gayrimüba- dillere verilecek para hükümet bütçe- sinden çıkacak değildir. Yunanlıların ve Anadoluda Etabli olanların bırak- tıkları emlâk ve arazi vardır. Anado- luda Etabii olanların bıraktıkları em- )âk ve arazi pek mühim bir yekün tutmaktadır. Gayrimübadillerin hak- kı olan bu emlâkin bir kısmı başkala- rının eline geçmiştir. Fakat hükümet şunun bunun eline geçen emlâk ve arazinin karşılığını gayrimübadillere vereceğini gayrimübadiller cemiyeti- ne bildirmişti. Şu halde gayrimübadillere alt bü- tün emlâk ve arazinin hükümete geç- mesi hükümetin kendi vesaitile bun- ları satarak nakde çevirmesi veya en münasib göreceği şekilde kullanması, buna mukabil de gayrimübadillere mütebaki istihkaklarını tesviye etme- si en muvafık hal tarzıdır. Çok uzayan gayrimübadiller mese- lesinin halli binlerce vatandaşı ıztı- rabdan kurtaracak ve hükümet için büyük bir muvaffakıyet olacaktır. Kırka teşebbüsün, Pişlardır. Yukarıdaki res'm gi AN rilen kaç (Akşam) — Kırkağaç kazasında ilk okullar öğretmenlerinin e kazanin hamiyetli halkı; ok #lardaki yoksul talebeye elbise dağıt- çocukları gösteriyor. verse aşa . Bugün yeni sandığımız şeyle- Bugün bizim yeni zannederek öğündüğümüz bir çok icadlar, keşit- ler, mücadeleler ve teknik muvaf- fakıyetlerin ekse- risi yüzlerce sene evvel ortaya atıl- mış veya düşünül. müş şeylerdir. Hele bunlardan bir kıs- mı oldukça uzun bir ömre maliktir. Meselâ bugün sürat dediğimiz şe- yin geçmiş devirlerde de pek ihmal edilmediği muhakkaktır. Eski Roma zamânında hükümet postası Antük- yadan İstanbula altı günde 'gelmiş- tir ki böylece günde 190 Kilömetre ka- dar bir mesafe katedilmiş demektir. Sezar Romadan Rohn civarına sekiz günden az bir zamanda, yani günde 150 kilometre katederek varmıştır. Maxim'in katledildiği haberini Roma- ya getiren haberci bu mesafeyi dört günde almıştır ki bu sürat bugün için bile hayret verecek bir şeydir. Milâddan sonra 69 senesinde şim- diki Belçika havalisinde ihtilâl çıktı- ğını bildirmek için Romaya giden ha- berci günde 240 kilometre süratle ilerliyerek bu uzun mesafeyi 9 günde bitirmiştir. Buna benzer süratli yol- culukların en şayanı hayret olanı Drysus'un hastalandığını haber alan Tiberiüs'un Germanyaya yaptığı se- yahattir ki 24 saatte 290 kilometre katetmiş ve yolda üç at çatlatmıştır. Bugün spor-ve süvarilik sahasında bunlara benzer rökorlar yoktur. Tünel, ray, paratoner İlk tünel Milâddan yedi asır evvel Orşilim kralı Hiskiya tarafından'aç- tırılmıştır. Hâlâ mevcud olan bu tü- nel 535 metre uzunluğunda ve kaya- lar içinde oyulmuştur. Ufkiliği mü- kemmel surette temin edilmiştir. Bü- tün tünelde ancak 30 santimetrelik bir meyil vardır, Milâddan iki bin s6- ne evvel Filistinde yapılmış olan di- ger bir tünel 35 metre yüksekliğinde- dir ve bugünkü Londra yeraltı tren- lerinkine benziyen bir kubbesi vardır. Bize pek yeni gibi görünen ray 8s- ki devirlerde de malümdu ve belki bugünden daha geniş mikyasta isti- fade ediliyordu. Çok işlek caddelerde oluk şeklinde oyuklar yapılır. tek hat üzerinde iki arabanın gidip gelebil- mesi için bugünkü gibi makaslar açı- urdı Oyukların arasındaki mesafe her yerde ayni idi. Yıldırma karşı paratoner Milâd- dan 1300 sene evvel Mısırlılar tarafın- dan iptidai bir şekilde küllanılıyordu. Bir çok şehir kapılarındaki kuleler üstüne dikilen direkler altınla kapla- nır, bu suretle yıldırım buraya çeki- lirdi. Yunan ve Roma rahibleri yıldı- rımı Zararsız bir hale koymak için madeni » levhalarla sarılmış sırıklar yapmak hünerine malik idiler, Yal- nız bunları bir tel ile kuyulara bağla» mayı bilmiyorlardı. Taksi aleti, otomatik makineler, monokl Eski Romada bugün bizim kullan- - Troçki İleksika işçileri Meksike- Nevyork 24 — Meksikodan bildiril- diğine göre işçiler birliği Troçkinin Meksikadan çıkarılmasını istemeğe karar vermiştir. Troçki, Meksikaya kabul edildiği zaman ileri sürülen şartlara riayet etmemekle ittiham ir. Birçok hatipler Troçki için «Bey- nelmilel faşizm ajanı; demişlerdir. Fransız - İtalyan ticaret müzakeresi Pariş 24 (A.A) — Ticaret anlaş maları direktörü Alphand'ın riyase- tinde bir Fransız heyeti 8 martta Ro- maya giderek yeni Fransız - İtalyan ticaret mukavelesini müzakere ede- cektir. pan çıkarılmasını istiyorlar; İlk Tünel 2700, ilk paratüner 3300, otomatik makineler 2200 sene evvel yapılmıştı, Neron zümrüd bir monokl kullanırdı, içki düşmanlarının piri bir Mısır firavu- nudur, Milâddan üç asır evvel Atinalı: aktörler Hollivud yıldızlarından çok para kazanırlardı dığımız taksili otomobiller gibi taksi- li arabalar mevcuddu. Fakat biraz iptidal idiler. Bu arabaların dingille- rine ilâve edilen bir tertibat sayesin- de arabanın altına konmuş bir kutu- nun “içine doldurulan taşlardan bir tanesi her mil katedildikçe bir çan üzerine düşer ve ses çıkarırdı. Çıkan sesler arabacı tarafından sayılmak suretile kâç mil mesafe katedildiği anlaşılır ve ona göre ücret alınırdı. Deliğinden para atınca cıgara veya pasta veren aletler bugün pek rağbet- tedir. Fakat bunları yeni bir şey zan- netmek hatâ olur. Çünkü Milâddan iki asır evvel İskenderiyedeki mabed- lerde «mukaddes su» veren otomatik makineler vardı. Bunlara bir dırahmi atılınca musluklardan hemen su dö- külmeğe başlardı. O zamanın tarihle- ri İskenderiyede bu nevi aletlerin çok mikyasta kullanıldığını ve muhtelif çeşidleri olduğunu kaydediyorlar. Bu nevi icadların en şayanı dikkati olan dokuzuncu asrın ilk yarısında yaşamış Bizans imparatoru Teophi- los'un tahtının etrafına yaptırdığı iki aslandır. İmparatorun her tahta otu- ruşunda bu aslanlar mihanik bir ter- tibat ile ayağa kalkıp kükrerler ve tekrar yere uzanırlardı. Monoki ve kadınlar tarafından kul- lanılan saplı gözlük de yeni değildir. omuzuna bağlı bir yuvarlak cam ta- şıdığı ve bunu ikide birde gözüne iliş- tirdiği, görülmüştür. İçki düşmanlığı, masaj tedavisi, suni insan uzuvları İçki düşmanları yeni türemedi, çok eski zamanlarda bile mevcuddu. Me- selâ Milâddan 1350 sene kadar evvel Mısır firavanlarından ikinci Ramses tebaasının ayayşlığile mücadele etmek için bir cemiyet kurmuştu. Çünkü €s- ki Mısırlıların ayyaşlığı pek meşhur- dur. Kadınlar bile «beşikten.mezara kadar» içkiye rağbet ederlerdi. O za- manki Mısırda en aşağı dört çeşid bi- ra, altı çeşld şarab, ayrıca bir de hur- ma rakısı imal edilirdi. İçki düşmanlarına örnek olacak bir adam da eski Yunanlılardan Deca- eneus isminde biridir. O zamana ka- dar Baküs şerefine pek coşkunca ka- fayı tütsüliyenlerin üzerinde bu ada- mın içki aleyhindeki nutukları büyük bir tesir yapmış, hattâ bir kısım halk Haftada 48 saat çalışılacak İ Ispanyada 40 saatlik haftadan vazgeçildi Barcelona 24 (A.A) — İstihsalâtın teksifi maksadile 48 saatlik hafta usu- lünü yeniden tesise aid bir kararna- me çıkarılmıştır. Vaziyetin müsaadesi nisbetinde 40 saatlik hafta usulünün derhal yeni- den tatbik edileceği beyan edilmek- tedir. Amerikada tedrisat tarzı ıslah edilecek Vaşington 24 (A.A.) — Reisicüm- hur B. Ruzvelt, tedrisatın ıslahı saye- Sinde demokratik müesseseleri muha- faza etmek üzere tedrisat sisteminin | ıslahı için kongreden 855 milyon do- İ| dar tahsisat istemiştir. rin ekserisi yüzlerce senelik uzun bir ömre malıiktir bağlardaki kütük- lerini kökünden sö- küp şarap yapmıya tövbe etmişlerdir. Hippokrates Mi- lâddan 455 sene #v- vel masaj tedavisi yapardı ve ondan evvel de masaj usu- lü tatbik edilmekiş idi. Asklepiades isimli bir doktor Mi- lâddan bir evvelki asırda Romada pek li alkışçı beslerdi. Bunlar imparator temsil verdiği sırada ortalığı şiddetli alkışlara boğarlardı. Temsil yerinde muhlelif gruplara ayrılan bu alkışçı- ların grup şefleri 40 bin gümüş akçe almakta idiler; Bütün şu yukarıya kaydettiğim notlara bakınca insan yepyeni bir şey yapmanın ne kadar müşkül olduğu- nu bir kere daha anlıyabiliyor. Düşü- nülmemiş ve söylenmemiş şey yoktur diyenlere hak verelim. ŞER Sovyetler - Japonya Bir Sovyet vapurunun zaptı tahrik eseri addediliyor Moskova 24 (A.A.) — İçinde 72 ki- $i bulunan «Kauznetzstroy» adındaki Sovyet vapuru Hakodate limanında bulunmakta olduğu sırada Japon za- bıtası, gemi İçinde araştırmalar yap- tıktan sonra hareketini menetmiştir. Tas ajansı, bir tahrik mevzuubahis olduğunu ye Sovyet hükümetinin muü- kabil tedbirler alacağını beyan etmek- tedir. —— — ——m. İSTENOGRAFİ KURSU AÇILDIĞINA DAİR Beyoğlu Halkevinden: Evimizde ye- niden İstenografi kursları açılmıştır. Haf- tada 2 saat olmak üzere 3 uy devam ede- cektir. Tedrimt 7 mart 938 pazartesi günü saat 6 da başlanacaktır. Arzu edenlerin kaydolunmak üzere Evimize müracaatları rica olunur.