17 Şubat 1938 Yazan: Arif O, Denker Güldost bir yolunu bularak büyük kervana katılmağa karar verdi, Ahmed Abudla görüştü Bu portatif ev- erin, kurulduktan ve içleri güzel ha llarla süslendik- ten, minderleri kon» duktan, ortada yür nan ateşin üzerin | de, kazan kayna mağa başladıktan sonra gayet rahat olduğunu yalnız Merton değil, Or- ta Asyada dolaşan bütün seyyahlar tasdik etmişlerdir. Kırgızların sür- düğü gayet basit hayat ta Merto- mun dikkat naza» rını celbetti. Kır- gızlar paranın n$ demek olduğunu hemen hemen bil- miyorlardı. Yiyeceklerini, giyecekleri- mİ koyun ve keçi temin ediyordu. Onun haricinde kalan çay, tuz ve ş0- ker gibi şeyleri keçi ve koyun müba- delesile tedarik ediyorlardı. Kırgızla- rın en ziyade muhtac oldukları şey, Kalib halinde satılan çay idi. Paranın bir rol oynamağdığına göre Kırgızların zenginliği ve fakirliği sa- ib oldukları sürülerin ve yahud da Kızların adedine göre tayin olunur. Çin memurları bu göçebe milletin da- hili işlerine hiç karışmazlar, Hak ve Adalet ve intizam ve idare işleri kendi âralarında seçilmiş olan aşağıdaki başlar tarafından temin olunur: Muhtelif ovalıkları Çin hükümetine karşı temsil eden ve onların harekâ- tundan mesul olan bey, - yalnız bir Ovalık için mesul olan yüzbaşı, bir Ovalıkta yaşıyan ve müteaddid yürte lardan ibaret bulunan bir yaylakın kendi muntakası için intihab ettiği aksaka!, kadınlarının, evlenmemiş Oğullarının ve kızlarının tâbi oldukları sile reisi, Kıryızlar sürülerinin yüzde onunu vergi olarak vermeğe mecburdurlar, Bu yüzde onun dördü Çin hükümeti- ne aynen veya paraya çevrilerek nak- den verilir, üçünü hizmetine mukabil bey alıkoyar, mübebaki üçünü de yüzbaşı alır, Hayatlarmın büyük bir kısmını dağlarda geçiren Kırgızların dinç, kuvvetli ve tam sıhhatli olmaları lâ- zım gelirdi. Fakat maatteessüf çoğu, yani dörtte üçü zührevi hastalıklar- dan muzlaribdirler, Bu hastalıklar en xiyade çocuk ölümlerinin çokluğunda kendisini gösterir. Bir Kırgız silesi- nin dünyaya getirdiği on, on iki ço- Cuktan yalnız üçü veya dördü yaşar, Mütebakisi ya ölü doğar, yahud daha Çocuk yaşında iken ölü Yazın sonuna doğru her yaylakda eğlenceler tertib olunur. Bütün bir ovalığa mensub Kırgız ailelerinin hepsi bu eğlencelere iştirak eder, Öğleden evvel erkekler ve kadınlar &ih olarak gelirler. Her kadının se merinde üç dört çocuk da vardır. Er- kekler yurtların önüne otururlar, Ka- dinlar ise arkalarında çocukları oldu- ğu halde yurtların içine girerek misa- #irlerin arkası kesilinciye kadar dedi- kodu yaparlar. Bunun üzerine atlı Kırgızlar tara- fından oynanan eüyelik» oyunu baş- lar. Bunun için bir keçi kesilir. Başı koparılır, boynunun derisi dikilir, Atlılar bir daire şeklinde dizilirler. Başsız keçi bu dairenin ortasına atı- lir atılmaz kırk kadar atlı müthiş bir #üratle keçinin üzerine hücum eder- ler. İçlerinde hangisi ilkönce attan Yere kadar iğilerek keçiyi kaldırmağa Ye arkasından kovalıyan arkadaşları- DA kaptırmıyarak meydanı bir kere dolaşmağa muvaffak olursa oyunu mış sayılır. O gün en ziyade sa- 4 kazanan diğerlerine galebe çalmış Olur. - Bu oyunu yüksek bir yerden seyre- den kadınlar bağırarak çağırarak er- keklerini teşvik ederler, sayı kazanan- darı şiddetle alkışlarlar. Görülüyor ki Orta Asyanın yaylâlarında bile bizim İutbol maçlarını hatırlatan hâdiseler €ksik değildir. ESRARENGİZ KERVAN Tefrika No: 86 bekiemeğe başlarlar. Sofrada oğullar babalarının karşısında yer alırlar. Her altı kişiye bir karavana pilâv gelir. Karavanalar ortaya konulunca her- kes belinden bıçağını çikarır eti bu bıçakla keserek yer, ondan sonra sıra pilâva gelince, Anadoluda olduğu gi- bi, dört parmak daldırılarak plâv ağıza götürülür ve baş parmakla da Ağızdan içeriye itilir. Erkekler karın» larını doyurduktan sonra kalkarlar. Kadınlar da kendi aralarında ayni suretle karınlarını doyururlar. Erkek ve kadın bir arada yemek yemezler, Güldost ile Merton bütün gün Kır- gızlar arasında dolaşarak ve onlarla konuşarak vakit geçirdiler. Bir çok kayda değer şeyler öğrendiler. Fakat akşam olup ta tekrar Ulu - Mezardaki yurtlarına geri dönünce kendilerini, daha doğrusu Güldostu bir yels kap- Jadı. Hasan bey bin türlü tehlikeler ve mahrumiyetler içinde çalkanıp du- rurken Kırgızlar arasında rahat ra- hat oturmağa kızın gönlü bir türlü razı olmuyordu. Onun için Güldost bir çaresini bu- Tup büyük kervana iltihak etmeğe ka- rar verdi. Bu maksadla Ahmed Abudu yanına çağırarak: — Ahmed, dedi. Burada boşuna va- kit geçirmiyelim. Şayed sen bizi gizli yollardan Hotanderya civarına götü- rebilirsen hemen yarın sabah buradan hareket edelim. Ahmed Abud, Güldostun bu teklifi- ni işitince hiç düşünmeden şu cevabi verdi: — Şayed siz bunu bana bu akşam teklif etmeseydiniz, ayni şeyi ben size teklif edecektim. Ben sizi hiç bir kim- seye göstermeden Hotanderya mınta- kasına kadar gölürürüm. Buna emin olabilirsiniz. Doğrusunu söyliyeyim mi hanımefendi, ben kaç gündenbe- ri burada diken üstünde oturuyor gi- biyim. En kısa yoldan ve hemen yarın sabah hareket edip Hasan beye yetiş- meliyiz. Bu aralık Merton da gelerek muha- vereye karıştı. O da Güldostlia Ahmed Abudun fikirlerine iştirak etti, Gül dost ertesi sabah harekete hazır olma- sını uşağı Andreye emrettikten sonra herkes yatıp uyudu. Ertesi sabah güneş doğarken küçük kervan harekete hazır bulunuyordu. Güldost Hacı Mehmed İsayı hareket. lerinden haberdar etmek üzere Vassi- Biyi Kaşgara gönderdi. Ondan sonra yola çıktı. Ahmed Abudun maksadı Karakaş taraflarına gitmekti. Küçük kervanı kasabanın yakininden Karakaş nehri sahiline getirdikten sonra sahili taki- be başladı Bu suretle bir müddet #leriledikten sonra hemen çölü atlı- a Hotanderyaya geçmek istiyor. hu. Gerek Güldost, gerekse Ahmed Abud Hasan beyin en gayrimüsaid şartlar altında bile ilerilemiş olsa mutlaka © esnada Hotanderyanın memba ta- raflarında bulunması lâzım geleceği- ni hesab ediyorlardı, Halbuki bir kaç gün mütemadiyen şimal istikametin- de ieriledikleri halde kervanın izini bile bulamadılar, (Arkası var) Yeni sigorta kanunu lâyihasını neşrediyoruz Herkes bu hususta mütalâasını bildirmeğe davet ediliyor Sigorta kanununda değişiklikler yapan yeni bir kanun lâyihası hazır- İ ; i i kerrer sigorta suretile devir ve havsle €y- lodiği ücretler tenzil buçuk ta yukarıdaki iki numaralı din birinci fıkrası dairesinde hesâp edilir. Mütehayvli kefaletin hesabında, bir se- na içindek! tediyat © sene tahsil olunan Ücretler yekünunu tecavüz eylediği “tak- dirde, Iktisad Vekiletinin müsandesini R G — "Türk lirasi olarak nakden tediyat, D — Devlet menkul kıymetlerile İktisad Vekâletince kabul edilecek Türk girketle- ri hisse senedat ve tahvilâtı. i i EE pi ie iy ş; il yi Bekierii : zi pi 3 5 i Gayrimenkullerin ıku bulduğu tebeyyün ederse İkti- zül vuku luğu mi kaddüm eden rına nazaran tesbit olumür. Bu kıymetler- de her hangi bir sebeple tenemül vuku tahriri üzerine lesi kabul edilemiyeceğine dair meştuhat verilir. Ecnebi sigorta şirketlerinin gayrimen- kul emvale hakkındaki ahdi hükümler kemakân bakidir. MADDE: 13 Sigorta şirketleri senelik bilânçolarını ve kür ve zarar hesaplarını İktisad Vekâ- letince tesbit edilecek Tormüle muvafık olarak tanzime y risbetinin ve vefiyat cetvellerinin İktisad Vekületi tarafından tasdik edilmiş olma- timal şekilleri ve bu hususta tatbik edi. lecek hükümler bu kanunun birinci mağ- desile değiştirilmiş olan 1149 sayılı kanu- nun 10 uncu maddesinde sabit ve müte- havvil kefalet ; nunda tesbit edildikten sonra, bunların karşılıkları ve teminat şekilleri gösteril. mek suretile, âzami üç ay içinde İktisad Vekületine tevdi olunur. Vektiletçe yapılacak tedkikat neticesin- de, hesap yanlışlığı, karşılık veya istimal şekillerinin kantın hükümle rine uymaması Tüzumlu tas- hihlerin icrası sigorta şirketine tebliğ edildiği takdirde, iki ay içinde bu tebliğin yerine getirilmesi mecburidir. Madde 4 — Riyazi ihtiyat akçesi kar- gılıklarından hesap senesi içinde her han- gl bir sebeple mehuzatta bulunulamaz. He- sap senesi sonunda İhtiyat açkelerinden tenzil Wzım gelen mikdarlar hakkında şirketçe vaki olacak müracaat İktisad Ve- kâletince tedkik ve indellnce şirkette yaptıracağı teftiş neticesinde haklı görül- düğü takdirde, tenzili talep edilen maddi karşılık şirket emrine verilir. Şayet şir- ket fevkalâde sebepler karşısında riyazi ihtiyat akçesi okarşılıklarına müracaat mecburiyetinde kaldığını Tklsad Vekâle- tine bildirdiği takdirde, Vekâletçe derhal şirketin teknik ve mali vaziyeti esaslı bir teftişe tâbir tutulur. Teftiş neticesine göre şirketçe gösterileri zaruret yerinde görüldüğü takdirde tensip edilecek mik- dar şirket cımrine Amade tutulur, ve ya- hut şirketin tasfiyesi re'sen talep olunur. Madde 5 — Riyazi ihtiyat Kazşılıklarını teşkil eden bilcümle gayri- menkuller ve menkul kıymetler üzerinde sigortalılar İmtiyazlı alacaklı addolunur- lar. İflâs vukuunda, bu karşılıklar, tasfiye neticesi beklenmeksizin, mevcut sigorta ları bu kanunun 9 uncu maddesi muci- bince kabul eden diğer sigorta şirketlerine devrolunur. Mindde © — Sigorta şirketleri riyazl ih- tiyallarını bu kanun hükümlerine göre hesap ve tesbitinden mesul olmak üzere mütehassıs bir memur intihap ve İktisad Vekületine hüviyetini bildirmeğe meo- burdurlar. Madde 7 — Hayat üzerinde iş yapan si- gorta şirketleri Türkiye dahilinde akde- decekleri her nevi hayat slgorstalarını Türk lirası üzerinden yapmağa mecbur. durlar, Madde 8 — Sigorta şirketleri riyazi ih- tiyatlarına müteallik bütün hesap, kayıd ve vesikaları idare merkezlerinde bulun- durmağa mecburdurlar. Ecnebi şirketler, bundan başka, Türki- redeki taahhüdlerine alt olup merkezle- Yince tutulan hesaplar, kayıdlar ve vesi- hesaplarını ve bilhassa aynını Türkiyede merkez itthaz ettikleri mahalde bulun- dururlar Sigoriz şirketleri bu Maddede yazılı bülğnum hesap ve vesikaları bu kanunu mürakabe ile mükellef olanlara irae et- meğe mecburdurlar. Madde 9 — Bir hayat sigorta ancak tazammun ettiği kanun hükümleri dahilinde tesis edilmiş maddi karşılıklarile beraber devrolunabi- lirler. Ancak devri takabbül eden şirket yeni iş almış sayılır ve bu kanun hüküm- lerine tâbi olur. Sigorta şirketlerinde on se- tarafından poliçe sahiplerinin İsim ve son adreslerini gösterir bir cetvelle birlikte, Türkiye Cum- huriyeti Merkez Bankasına tevdi olunur. Cumhuriyet Merkez Bankası bu mebaliği, tevdi tarihinden itibaren iki sene müd- detle muhafaza, ve, bu müddet zarfında sahip veya varislerini tabkike çalışmakla beraber, her #enebaşı ashabı namına teb- üğat ve gazelelerle de sahip veya varisie- rinin bankaya müracastlarını ilâm eder. Mezkür Iki senenin hitamımda da sahibi veya varisi çıkmıyan bu kabil haklar der- dete intikal eder Madde 1 — 1149 nümaralı kanunla bu kanuna aykırı hureketle bulunan bakiki ve hükmi şahıslar bin liraya kadar ağır vara cezasına mahküm edilirler, Tekerrür halinde, mükerrirler bir hat- tadan altı ayn kadar hapis cesazile cera- tandırılacakları gibi muamele icrasından da menolunurlar. if H ii nl i j EEREERiRe PER EEEEEREEEE ei ei e Ul di :£ tig pi e sil ri iii H ji i i i z3 A e i il (ii EHİL e i N i ii hile elişi ileri Hi 14 | i i li jE | ; i İ 1 ile ik i i i i g Rg : Hi li