«de sigortacılık âlemine karşı olan em- SİYASI İCMAL: Büyük gemi Uzak Şark harbine artık Amerika- min yalnız başına yahud İngiltere ve Fransa ile birlikle müdahale etmesi | Yarid değildir. . Bu noktayı Japonya Hariciye Nazırı Hirota parlâmentoda sarih bir surette beyan etmiş ve bu üç büyük devlet tarafından Çine her hangi suretle yardım gösterilmediği- ni temin etmiştir. i Gerek Japon Hariciye gerek Harbi- ye Nazırına göre, Japonya yalnız So- yetlerin doğru hareketinden ve ba- husus “Uzak Şarktaki askeri hava kuvvetleri tahşidinden göyri - mem- “nun olup sırf Sovyetlere karşı tesli- hatını arttırmaktadır. Fakat büsbütün başka bir sahada ve büyük Okyanusta bahri hâkimi yet ve nujuz meselesinden Japonya ie üç büyük devlet, İngiltere, Ameri- ka ve Fransa arasında bir anlaşma- mazlık çıkmıştır: Donanmaların umu- mi hacimlerini tahdid eden o Vaşing- ton ve birinci Londra deniz muahe. deleri Japonya tarafından feshedil- dikten sonra isimleri yukarıda geçen üç büyük bahri devlet | hiç olmazsa 35,000 tondân büyük harb gemisi “yapmamak için Londiâda (yeni bir “muahede akdetmişlerdi. Şukadar ki, | üç büyük devlet haricindeki bir dev- ilet bu cesametten daha büyük herb gemisi yaptığı takdirde kendileri de öyle gemiler yapmakta serbest ola- | Amerikada, Lindon şehrinde, buğü- ne kadar görülmemiş bir kaza oldu. Howard Harper adında bir zat, otomobille şehir civarında bir gezinti Yapıyor. Bir aralık lâstiklerden birl Patlıyor. Otomobil kızak yapıyor, bir elektrik direğine çarpıyor. Direk iğri- iyor, bir kontakt oluyor, yakın. ben- zin istasyonlarından birinde yangın çıkıyor. Benzinler iştial ediyor; bu iş- | tal yeni kontakfiara sebeb oluyor, | elektrik merkezinin cihazları bozulu- | İKTİ Dİ inşası yarışı caklarına datr bu muahedeye bir ka- wd konmuştu. Son zamanlarda Japonyanın 43,000 tonluk zırhlar yaptığı şayi olmuş- tur. Böyle büyük ve müdhiş gemiler ile Japonyanın bütün Okyanusa hâ- kim olacağını düşünen Amerika bu kayıddan istifade etmek için Japon- yadan hakikaten 35,000 tondan bü- yük yeni harb gemileri yaptırıp yap- tırmadığını sormağa lüzum görmüş- tu. Bu noktada Amerika hükümeti İngiltere ve Fransa ile anlaşır “Üç devlet ayrı olmakla beraber * Jâpon- yadan 35,000 tondan büyük gemi yap- tırıp yaptırmadığını resmen SOrmuş- lar ve 20 şubata kadar cevap veril- mesini islemişlerdir. Japonya üç devletin böyle resmi müracaatta bulunmalarını lüzumsuz bir hareket ve bir nümayiş saydığın- dan yaptırmakla olduğu gemiler hak- Kında malümat vermekten imlina et- miş ve mahaza Amerikaja ve diğer devletlere karşı hasmane bir hazırlı- ğı olmadığını temin etmiştir. Japon- yanın bu cevabından; gayri resmi ve nümüyişsiz olarak tekrar müracaat ve temas yaptığı zaman devletlerin endişelerini bertaraf. edeceği istilâi edilmiştir. Binaenaleyh esas itibarile yeni ihtilâf vehametini kaybetmiş © luyor. Feyzullah Kazan yor, bütün Lindon şehri karanlıkta kalıyor. Halk ve itfaiye yangınları söndürmeğe uğraşıyorlar. Ateş sönü- yor. Bundan sonra iğrilen elektrik di- reğini düzeltiyorlar. Tabii hal avdet ediyor. Howard Haper lâstiğini tamir edi yor, otomobiline biniyor. Yola çıkmak için manevra yaparken gene direğe çarpıyor, direk gene iğriliyor, gene kontakta sebeb oluyor ve yeniden üç ev tütuşuyor! Yeni sigorta kanunu nasıl izah edilebilir ? Hükümet yeni bir sigorta kanunu Yapmağa lüzum görmüştür. Daha doğ- Tusu bunu yapmak, bir zaruret haline girmişti, Bundan birkaç sene evvel, bir iki ecnebi sigorta şirketinde çıkan hâdisede yurddaşlarımızın pek haklı Surette telâş ettiklerini hatırlıyoruz. Hükümetin aldığı tedbirler sayesin- hiyet ve itimadın bozulmaması temin €dilmişti. Fakat bu arız! bir tedbirdi. İleride bu gibi hâdiselere meydan Yermemek, yurddaşların hukukunu Muhafaza etmek sigortacılığa karşı halkın itimadını arttırmak için sigor- ta Şirketlerini daha Sıkı bir kontrola tâbi tutmak lâzımdı. Yapılacak işle- Tin başında, Türkiyede teşekkül eden €cnebi bir sigorta müessesesinin ihti- Yat akçelerinin Türkiyede bulunma | Sını temin etmek geliyordu. Yeni ka- hun lâyihasında buna ald sarih bir | Madde mevcuttur. Şimdiye kadar böyle bir madde bu- Tunmadığı için, buradaki ecnebi sigor- ta şirketleri, tâbi oldukları memleket- lerin mukadderatına bağlıydılar, o memleketlerde zuhur eden bir buhran yüzünden buradaki sigorta şirketi, da- ha doğrusu, yurddaşlarımız müteessir olmaktaydı. Nitekim birkaç sene €v- velki sigortacılık âlemindeki hâdise- lerin mahiyeti de bu idi. Vakıâ 928 se- nesinde tatbik edilen sigortalar kanu- nu, Türk sigortacılığında büyük bir adımdır, O zamana kadar sigorta şir- ketleri teminat akçesi bile vermezler- di. 928 sigorta kanunundan sonra si- gorta şirketleri meşgul oldukları şu- belere göre, yüzer bin lira teminat akçesi vermeğe mecbur tutulmuşlar- dı. Hele Osmanlı imparatorluğu dey- rinde, teşekkül eden ecnebi sigorta şirketleri arasında yangınlarda halka | para vermiyenler bile mevcuttu. Hattâ Istanbulu yıkıp yeniden yapmak kabil midir? Liman nerede inşa edilmelidir? Çok kıymetli sa- bik şehreminlerin- den doktor opeta- tör Cemil Topuzlu. nun geçen sene heğ- rettikleri — (Yarınki İstanbul) (o bröğü- rünü ve muhterem gzetenizin 4 şubat tarihi nüshasında çıkan kıymettar ya- rılarını zevkle oku- yanlar. arasındayım. Broşür ve yazı bir İstanbullunun, İstanbulda | şehreminliği etmiş muhterem ;bir zatın, İstanbulu ma» mur ve modem bii şehir görmek temen- nilerinden doğmüş ve çok samimidir. Müellifin bilhassa tafsilen yazdığı ya- Tinki İstanbul broşürünün özü bir kaş noktada hülüsa edilebilir: 1 — İstanbulu kıymetiendiren tabii reatışaraları, Gözrafi mevkii He Türk ve Bizans âsari âtika ve âbldeleridir. 2 — İstanbul asri ve medepi bir şehi haline sokulmak için, âsarı ât'kaları Abideleri muhafaza etmek şartile kümi. len yıkıp milyarlarla lira sarfile yavaş yavaş yeniden yapmaktan başka çare yoktur. 3 — Bunun İstanbul lmanmın mevkii tesbit olunmalıdır. 4. — Yeni liman Yedikule ile Yenikapı arasında olmalıdır. 8 — Yeni liman biraz uzak olsada ik- tisad cihetinden: bir şey kaybetmez ve Ji- man orlâdan kalkar kalkmaz hemen İs- tanbul asri ve mioden! - bir şehir kisvesine bürünür. 6 — Mezbaha eski yerinden kalkmah- dir, Balıkhane Kuruçeşmeye naklolunma- dır. T — Surlar yıkılmalıdır. 8 — Bir taraftan bütün Yedikuleden tâ Haliç içlerine kadar ve diğer taraftan Kuruçeşmeye kadar otuz metre arzında rıhtım yapılmalıdır. Telhisine yeltendiğim Şu umum! nok- talar çok bedil - bir düşünce mahsulü addedilebilirse de şehircilik ve İktimd noktasından hepsinin tatbik kabiliyeti oi- madığı ve bu fikirlerin şehrin esas has- talığına dokunulmadan çehresine bir iki fırça sürüp geçmekten ibaret olduğu ka- naatini beslemeğe mecbur kaldım. Şehirler ihtiyaç neticesi teşekkül eden esas, şehrin karakteri bilinmesi ve ona göre ihtiyacının tesbilidir. Sayın Cemil Topuzlu çok iyi bilirler ki bugün şehir sistemlerinde kabul olunan tarz (Zoning) Sistemidir. Büyük şehirlerde tarzı teşek- kül, işin cinsi “vo muntaka üzerinedir. Şehirlerde admidistratif bir mıntaka lâ- zımdır. Şehirlerde toplu evler, husus! erler, mele evleri, bahçeli evleri havi bir iskân muntakası, bir üniversite mıntakası, bir de büyük ve küğük annayle ait mıntaka- lar ve ticaret mahalli lâzımdır. Bu munta- Kalardan üdministratif mıntaka, ticaret mıntakasile yakinen alâkadar olduğu gi- bi sanayi mıntaksı, amele iskân munta- kasile ve ticaret mıntakasile alâkadardır. Sanayi mıntakast, sair iskân mıntaka- larından tamamen ayrı bulunmalıdır. Bü- yük sanayile küçük sanaylin birbirine Yukın olması icap ettiği -gihi büyük sana- yin deniz, nehir, veya İstasyon civarın- da bulunması. esas isteklerden birisini teşkil eder. “AdmirMtratif — kişmın mümkün mertes be ve #ehrin her tarafından kolaylıkla laşıinbilecek bir yerde olması da keza ecsaslı bir şarttır. Bu umumi hatlar üzerinde İstanbul şehri tedkik olunursa şunlar güze çarpar: İstanbul şehri bir liman şehridir, mü- him bir tcaret merkezidir. Ticari faali. yeli artmaktadır. Ayni zamanda İstan- bul bir üniversite şehridir. Sanayi, bu- gün merkezler az olmakla beraber, inki- şat halindedir. Bir de bedliyatile bir ge- İstanbulun imarı münasebetile aldığımız bir yazıyı neşrediyoruz. Bu yazıda limanın Yediküleye nakli fikrine itiraz edilerek Halicin hiç bir zaman bir oturma rontakası olamıyacağı ve liman, sanayi mıntakasi başka yere nakledilirse burasının tamamen boş kalacâğı bildirilmektedir amıflarını barındırabilecek ayrı bir de is- kân kismi olması lâzımdır. Diğer taraf- tan iskân kısmı ile sanayi mıntakası ara- sında bir tiçaret mıntakası ve bunlarin da icap eder, Tabi “başlıbaşına imi bir merltakayı da havi olmalıdır. İskân mıntakası” ticaret ve administratif kısmın bir istitalesidir. Mıntakalar arasında eköeriyetle yeşilik baryerleri yapılır, - bu suretle hem yakın, bem de süzücü ve huzur verici bir filtre ie birbirinden ayrılabilirler. Bugünkü İstanbul şeklini bu noktalardan edersek görürüz ki bu menatıkla * aşağı yukarı memleket ihtiyaefle mütenasip su- Telle tevazzuh etmeğe başlamıştır. İstanbulun bugün şekli şudur; 1 — Liman Haliç içi ve dışarılarıdır. 2 — Limanın Iki tarafı ticarethaneler vo #erileri küçük sanayi ile bezenmiştir. 3 — Büyük sanayi kismen Haliçin içerlerinde, gerilerinde yerleşmiştur. 4 — İskân muntakası bir taraftan Şiş- U, Maçka ve otrafında, İstanbul kısmın- da ise Fatih ve civarında tekarrür et- mek üzeredir. 5 — Şehir harici nüveleri de keza teşek- kül etmiştir. 'bebi tek alleli erlerin bizde üdet olma- sındandır. Yoksa şehir istediği gibi ya- yılmış değildir. Amele mıntakası ise Haliç içerilerine ve diği gibi oralara naklolunacaktır. O halde ticaret mıntakası ya hali aş- Hisinde Haliç civarında kalacak ki Hman- dan uzak olması her cihetle mahsurlu- gehremanetinin. istifade edeceğini bahsetmektedir. Hal- buki şimdiki imanın naklinden müte- rını bâdi olacağı çok memuldür. Halice gelince, ne kadar tezyin ederse- niz iskân müntakası olmaklan çıkmıştır ve olamaz. Yalnız yabancıların Kom Dor dedikleri Halicin iç manzarası “© kadar sıkıntılıdır. ki orada çIbugünü sıhbi we bedil konsepsiyonlarına bakılırsa) kimsp oturumaz. - Kirli vo dönük sularla loş ve karanlıkça bir hara ve . yalnız -pesisimis$. bir niğme terennüm eden bir yer. Ha- İiçte tzessüs edecek bir iskân mıntakası- nın rağbet bulacağı ümidi yoktur. Orası gayri sıhhi, ratıptır. Binaenaleyh şehrin merkezinde bir boşluk husule getirmek- ten başka bir işe yaramıyacaktar. Halbuki müellifin bize kitabında re- #imlerie tasvir ettikleri tezyinat bugün- kü halile de olabilir. Amele evlerine gelince, bütün dünyada ehemmiyetle takip olunan bir mesele halinde olan bu tertibat limanın ve sa- nayihanelerin Yedikuleye nakli halinde nerede tesis ve ihdas olunacağı sorulabi- Mir. Limanın etrafında denilirse bu ams- le evlerinin şehirle liman arasında s- kışması demektir ki her cihetle mahzur- tedkik” ludur. Oralarda sa- olan f TI li KEEeş bi iyi ii ini : EE 1 ii ; i 1 | i | i i çi N £ «nazaran şehirli burada her suretle rahat ve kolaylık bulmalıdır. Şehirli işlerinde en kestirme yolu ara- makta ne kadar haklı ise imarcıların riden bir şehir kurmak fikri daha eko nomik ve daha kabili tatbik bir proje addolunabilir. #l bir mevkidedir. Yalnız tertip ve ter- yine mubtaçtır. 5 — İskân mıntakası ise uzun ve sıh- hi teğkiklerden sonra toplu iskân, ferdi kün, bahçeli -evler muntakası tayin ve tahdit olunmalıdır. 8 — Stad parklar, #küerler, yaşli hu- dutlar caddelerin genişletilmesi seyrüse- fere göre tanzimi en lüzumlu işlerdendir Ki bunu gerek görgüsü ve ince zevkine beraber > mütehassıs Prostun çok iyi yapaca- ına eminim İstanbulu güzel görmek için samimi heyecanlarından ilham alan muhterem operatör Cemil Topuzlunun bu yazıyı ay- bir sigorta şirketi ile, sigorta olan | Mısır Kredi Fonsiye tahvilleri arasındaki mukaveleye göre, davala- tasfiye elti. Sigorta şirketlerini kon- trolu altına aldı. 928 senesinde de kontrol sıfatını dah& ziyade genişlet- ti, Son sigorta kanunu, sigortacılık sahasında atılan adımların devamıdır. Bu suretle Türkiyede bir sigorta şir- keti, halkın en itimad ettiği bir mü- €ssese haline girmiştir. Buda cüm- huriyet devrinin sigortacılık saha- sındaki eseridir. — H.A, keşidesi Kahire 16 (A.A.) — Yüzde üç faizli ve ikramiyeli Mısır kredi fonsiye tah- yillerinin dünkü çekilişinde: 1903 senesi tahvillerinden 598,108 numaralı tahvil ile, 1911 senesi tah- villerinden 97,097 numaralı tahvil ek- işer bin frank ikramiye kazanmışlar- dir. Yugoslavyada kardan birçok yollar kapandı Belgrad 16 (A.A.) — Buraya gelen haberlere göre memleketin muhtelif yerlerinde, cenubi Sırbistan ile Bosna- da dürmadan yağan karlar münaka- Atın durmasına sebeb olmuştur. si her tarafta büyük bir alâka uyan- dırmışlır. Bu kanunun da halkın ar- zu ve ihtiyaçlarına göre hazırlanması kik edilecek ve faydalı görülen kısım- ları Sigorta kanununa esas teşkil ede- cektir, | | |