*19 Kânunusani 1938 çamiammzmnkm AKŞAMDAN AKŞAMA kıs 421 müsavi 458 | Fakat bunlar, vergilerin toplanma- m, bankalarda paranın birikmesi, ha- Fici ticaret gibi maddelere taallük et- İliği için, doğrudan doğruya ferdi va- ziyetlerin tekâmülünden şüphe edile- bilirdi. İ İstanbul piyasasının son senelerde hasıl inkişaf ettiğine dair neşredilen yeni bir Istatistik, memnun edicidir: 1936 senesinde 419 müessese ka- panmış, 833 tane açılmış. 1937 de, 421 kapanıp 879 açılmış, Geçen sene kapananlardan 17 si ferdi müesseselerin şirket haline inkı- lâbı yüzünden; 13 ü tacirken küçük tacir vaziyetine geçiş sebebile tasfiye plmuş, '... Bir millet tevellüdatla vefiyat ara- ndaki farka bakıp «büyüyorum!», yahut «küçülüyorum!» diye memnun yahut müteessir olur. 833 — 419 — 414 879 — 421 — 458 Ferdi teşebbüsün artışı mükemmel! .ö. Sempatik bir ingiliz mebusu Eski Hindistan nazırı ve 33 sene- denberi İngiliz mebusu olan B. Wedg- Wood, Yunanistan, Mısır, Filistin ve Suriye'yi dolaştıktan sonra memleke- | #imizden de geçmiştir. Ankara'yı pek beğenmiş, Hatay davamızı haklı bul- Muştur, Zarif ve nüktedan olan İngiliz me- busu söyle diyor: — Türkiye'ye ilk defa pasaportsuz gelmiştim. Her pasaportsuz gelen adam gibi, beni de az zamanda geri gevirdiler. Sizin anlıyacağınız, harb Yamanında Çanakkale'ye harb etme- ğe gelmiştim. Bir fikri ağır, okkalı kelimelerle de- Fil de, hoş bir nükteyle anlatan insan daima sempatiktir! '... Artık öküz, kurbağayı çatlatmıyacak! Amerika hükümeti, bundan sonra harb silâhlarına dair istatistik neşret- Miyecekmiş. Yalnız İngiltere ve Fran- 8a gibi dostlarına me kadar kuvveti olduğunu usulle fıslıyacakmış, Gerçi herhangi bir meseleye dair Çahil kalacağımız şayanı tedssüf ama, bu karar beşeriyet nam ve hesabına belki de hayırlıdır. Zira, kadınlar ekseriya nasıl biri- birlerine nisbet vermek için durma- dan tuvalet yaparlarsa, devletler de Ayni zihniyetle silâh yarışına kalkışı- yorlar galiba... Nisbet verircesine Is- tatistik ilânı, zamane ahvali ruhiye- sine uygun değildir. Kurbağa, öküzü görmeseydi, onun r sismanlamak gayretine kapıl- maz ve çatlamazdı. Bir de eski mısra vardır: Görmemek yeğdir görüp divane olmaktan seni! e R (Vâ. — Nâ) Bana mektup yazan karilerimin bah- #ettikleri ieselelere kendi sütunumda te- inn imkânım bulamadığım takdirde Tm «Haklı Şikâyetlere», yahut eKa- izin Şikâyet ve Dilekleri. sütünla- Jinda mevzuu bahsediyorum. — V. N. ananem Bir motosiklet bir yolcuyu yaraladı Dün bit motosiklet Okçumusa cad- desinden süratle inerken berber Yan- ko adında birine çarpmış ve sol baca- Eından ağır surette yaralamıştır. Ya- Tah hastaneye kaldırılmış, motosikle- te binen Vahram yaklanmıştır. Pahalılığa karşı.. Belediyede yeni teşkilât yapılacak Et flatlerinin on kuruş tenziline kar rTarar verlimesi ve diğer havayici za“ ruriyenin de ucuzlatılması için alına- cak tedbirlerle meşgul olmak üzere Belediye İktisad müdürlüğünde yeni bir teşkilât yapılacaktır. Bu teşkilât, bilhassa hayat pahalılığı mücadelesi- le meşgul olacaktır. Bu hususta hazır- Janacak bir proje Şehir meclisine ve- rilecektir. Da Şark tütünleri konferansı dün de toplandı Şark Tütünleri konferansı dün de devam etmiştir. Saat 15 te toplanan konferans, akşam geç vakte kadar devam etmiş, bilhassa Türk - Yunan ve Bulgar tütünlerinin gerek ihracat ve gerek istihsalâtını arttırmak için kurulması tasavvur edilmiş olan Şark Tütünleri ofisi meselesi etrafında uzun görüşmeler yapılmıştır. Dün akşam Peraplas otelinde Yu- nan ve Bulgar murahhasları şerefine bir ziyafet verilmiştir. Ziyafet çok sa- mimi olmuştur. ğ Köylülere ilk tedavi usulleri öğretilecek Köylerdeki o muallimlerin yalnız köy çocuklarını okutmakla iktifa et- miyerek ayni zamanda köylülerin kalk kınması için çalışacaklarını yazmış- tik. Haber aldığımıza göre, dispanser teşkilâtı olan kazalarda dispanser he- kimleri de köy gençlerine ve muhtar- larına hasta bakmak, yara sarmak, ilk tedavi usullerini öğretecekler, bu suretle köylüler içinde âni vakalar önünde derhal tedbirler almağı bile- Cekler bulunacaktır. Karadenizde Suner burnu açıklarında bir gemi ankazı bulundu Karadenizde Suner burnu açıklar rındâ büyük gemi ankazı parçalarına raslanmıştır. Seferde bulunan gemiler için tehlikeli görülen bu ankazdan bütün merakip haberdar edilmiştir. AAnkazın Merkep adasına çarparak Hisar vapuruna aid oldu- ğu tahmin edilmektedir. Fakat bu hu- susta henüz kati malümat yoktur. : Taksim - Harbiye Otomobiller bir tarâftan diğer tarafa nasıl geçecek? Harbiyeden Taksime kadar uzanan caddenin ortasındaki kısmın her İd tarafına ağaçlar dikildiğini ve burası- nın güzel bir bahçe haline konuldu- gunu yazmıştık. Ağaçların dikilmesi üzerine cadde- nin bir tarafından diğer tarafına ge çecek otomobillerin mukabil tarafı görmiyerek bir müssdemeye meydan vermeleri ihtimali düşünülmüştür. Bu itibarla aralıklardan bir kısmı Harbi- ye tarafından gelecek, bir kısmıda Taksimden yukarıya çıkacak otomo- billerin geçmelerine tahsis edilecek- tir, Bu geçld yerlerinden, ayni zaman- da karşıdan karşıya yaya olarak ge- çecekler de istifade edeceklerinden, buraları çivilenecektir. Haklı şikâyetler Talebenin bir saat ayakta yolculuk etmesi doğru değildir. Saat 15 te 96 No.lu seferi yapan 60 numaralı vapura beş mektebin talebesi biniyor. Pakat daha köp” yide dolan vapur Ortaköyden, öyünden, Kandilliden, ve Anadoluhisarından, aklarma yaparak ayni vapura binen Emir- gün talebeleri bir saatten fazla sü- ren yolu ayakta gidiyorlar. Yarım saati tramvaylarda ayak- ta geçiriyoruz diye bir sürü şikd- yet yağdıran Beyoğlunun İram- vay yolcuları Boğaza giden tale- belerin haline bakıp kendi vazi- yetlerine şükretmeleri lâzımdır. Muhlerem gazetenizin bu işe ta- vassut ederek birkaç yüz talebeyi ayakta yolculuktan kurtarmanın dilerim. N. Anafarta Birlikte yaşamağı kabul etmeyince kadını ; çakı ile yedi yerinden yaraladı Taksimde oturan Rüstem adında biri üç senedenberi yaşadığı Sümbül adındaki kadınla son zamanda, kav- ga etmiş ve ayrılmışlardır. Rüstem dün Sümbülü sokakta görmüş ve kendisine tekrar birlikte yaşamk teklifinde o bulunmuşlur. Sümbül bu teklifi kabul etmediğin- den Rüstem çakı ile kendisini yedi yerinden yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmış, Rüs- tem yakalanaşak takibata başlan- mıştır. Fenerler idaresinin tesellümü işi bitti Fenerler idaresinin tesellüm işleri bitmiş gibidir. Tahlisiyeye geçen yeni idarenin kadrosuna da hazırlanmış nazarile bakılıyor. Sabık tahlisiye ida- resi umum müdürü B. Necmeddin Fe- ner ve Tahlisiyeler grupu müdürlüğü- ne tayin edilmiştir. Tahlisiye muhase- becisi B. Nâzım ayni grubun muhase- be müdürlüğüne ve B, Yusuf Ziya Ka- alalı da grup şefliğine tayin olunmuş- lardır. Fenerler idaresindeki yabancı me- murların vazifeleri de şirketin devlete geçmesile nihayet bulmaktadır. Bun- lardan boşalacak yerlere Türk memur- lar tayin edilecektir. İstinye Doklarının tesellüm muamelesine başlanıyor Hükümetçe satın alınıp Deniz Ban- kın fabrika ve havuzlar idaresine dev- redilecek olan İstinye Doklarının tas- fiyesine başlanmak üzeredir. 1 şubat 938 tarihinden itibaren devir ve tesel- Tüm muamelesine başlanacaktır. Şir» ket umumi heyeti devir ve tesellüm muamelesine direktör B. Şarl ile şir- ket umumi kâtibi B. Vehabı tayin et- miştir. İstinye Dokları 300,000 liraya satın alınmıştır. Devir ve tesellüm işleri 15 gün zarfında ikmal edilecektir. Otobüs işi Açılan davalar gelecek haftaya bırakıldı B. Ahmed Emin Yalmanla Tan gö zetesi neşriyat müdürü B. Sabri Salim aleyhlerine B. Sabur Sami ve B. Recai Nüzhet Baban taraflarından açılan hakaret davlalarına dün birinci ceza mahkemesinde devam edildi. Evvelâ 'B. Recai Nüzhetin ilk davasına bakıl- dı ve evvelce verilen kararla, B. Ah- med Emin Yalman tarafından B. Re- cal Nüzhet aleyhine açılmış bir dava umumilikçe yapılan sinde cürüm tasnli suçundan dolayı maznun B. Recai Nüzhet Baban hak- kında ademi takip kararı verildiği ve hakaret suçundan dolayı tanzim olu- nan evrakın mahkemeye tevdi edil diği bildiriliyordu. Mahkeme, bu evrakın gelip gelmedi inin ve gelmişse yapılan muamele- nin mahkeme kaleminden sorulması- na karar vererek muhakemeyi bu ayın yirmi beşinci salı günü saat 16 ya br rakı. Bundan sonra B. Sabur Sami tara- fından açılan hakaret davasına baş- landı. Bunda da, yine evvelce mahke- menin müddelumumilikten sorduğu tezkereye verilen cevap okundu. Bu tezekerede de Matbuat kanununa mu- halif hareket ve B. Sabur Samiyi tah- kir suçlarından dolayı B. Ahmed Emin Yalman aleyhine iki dava açılmış ol. duğu, bunlardan başka bir dava mev- cud bulunmadığı bildiriliyordu. Mahkeme, bu ikinci davanın da ge- Mp gelmediğinin, kalemden sorulma- sın& karar vererek, muhakemeyi ayın yirmi beşinci salı günü saat 16 ya bıraktı. Bunu müteakip B. Recai Nüzhet ta- rafından açılan ikinci davaya bakıldı. Mahkeme, bu iki davanın birleştiril. mesine karar vererek ayın yirmi beşinci salı günü saat 16 ya Norveç vapuru 30 bin liralık teminat yatırdı ve limanımızdan ayrıldı Köslence limanında Yekta vupu- runa çarparak batıran İraniya va- puru acentesi, mahkemenin gösteril mesine karar verdiği 30,500 liralık teminatı dün akşam yatırmış ve Nor- veç vapuru da bu suretle saat ll de serbes bırakılmıştır. İraniya dün yoluna devam etmek üzere limanımızdan hareket etmiştir. Vali ve Belediye reisi Yalovaya gitti Bugünlerde şehrimizi cek olan Atatürkün bir müddet Yalo- vada kalacaklarını haber aldık. Bu itibarla dün sabah şehrimize ge- len vali ve belediye reisi B, Muhiddin. Üstündağ öğleden sonra Yalovaya git- miştir. i “ Bühite $ İSTANBUL HAYATI İltifat etmiş! Bay Amcaya göre... — Konserveciliğimizi ilerletelim di- | ... Vakıa memleketimizde balık boll, Yoruz amma lâfla peynir gemisi yü- Tümez bay Amca... 'B. A. — Nasıl yok bayım, koskoca , im konserveci ustası yoki... tramvay şirketini görmüyor musun?... ... Zerzevat çokl... | —. Meyvanın âlâsı vari... Gelgele-