19 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Kününuevvel 1997 AKŞAM KN Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA. HEKİM ÖĞÜTLERİ Hangi devletler hangi Tırnakların tehlikesi insanlara benzer ? Bazı kimseler a, ayak tırnaklarına erler kiz lâ gm ehemmiyet vermezler. Yalnız tırmak- irin em peri | Vilâyetler bankası |( ax şikâyetler), Tasarruf haftası | siman dır. Biri iyi, öteki e vi ne! z i | ize zan & — — — — | oyuntu! dir rini hn — pe m e | EİeMimeiz | Bir çok mağazalar) Şi yemen. 0 kadar ki gene bir şeytani hissiyatı tasnif etmişlerdir. Fakat bu eskidenmiş. Zira o zaman devlet şekilleri basitmiş, Bir hüküm- dar, bir de onun rakibi varmış. Ferğ- lerin ruhları üzerine bu sapsade içti- mai şekil aksetmiş. Şimdi ise modem insanın manevi. | 'yatı çok fırkalı bir parlimento kadar mürekkeptir. Meselâ bir gün «adam sen del» diyerek bir lordluk yapıyor- sunuz. Fakat, ertesi gün canınız yanr- yor. Fransız küçük burjuvaları gibi | tasarrufa riayet! Bugün ananeye hür- | metiniz tutuyor: Muhafazakârsınız. Yarın, «yere batsın böyle telâkkiler!» | diye sol ,hisler düşüncelerinizde ese- biliyor. Dünyada kaç fırka varsa, | modern insanın ruhunda da galiba o İ kadar his kaynağı mevcut ve hepsi de biribirile mücadelede... Muğlak ve mü- rekkep olan asri ruh, tam bir parlâ- | mento!... İçinde kavgalar... Hattâ ka- | dın mebuslar,.. sü Diğer cihetten de dünyadaki dev- | letler, cemiyetimizin ferdlerine ben- zemiyor mu? En şarkından başlıyalım: ! Meselâ Çin' le Japon, nazarımızda | bir ailedir. Çin ana, Japonya oğuldur. Fakat, anasının ipliğini pazara çıka- ran bir evlâd... arada sırada kapıya dayanıyor: «Ver bakalım filânca mül- künü!» - «Yapma, etme, evlâdım!» demek kâr etmiyor... Tırtıklıyabildi- Zini tırtıklıyor sarı oğlan! Evvelki gün Kore, dün Mançuri, bugün Şimali Çin... Yiyip bitiriyor ihtiyar kadını... Üstelik anasına dayak da atıyor... Bir ayağı çukurda olan bu mübarek ha- tunu, mahalleli bir türlü evlâdının #inden kurtaramıyorlar.. Daha şarka gelelim: Bir takım müstemlekeler, İrili ufaklı, Hani kocaları ne nizam koyarsa ona | uyan kârı kadim zevceler vardır: «Bey bilir! Efendinin sözünden çıka- İ bankasının sermi üzere ayrılıyordu. Ecicdiye, bütçesini | sırf bu bakımdan hazirliyor, bu vari- | bankası yerine kurulacak Belediye varidatından kesilen yüz- | de beşler, şimdiye kadar Belediyeler ni teşkil etmek datın tahsili için yapılan masraflar, yani memur maaş ve ücretleri vesai- re çıktıktan sonra varidatın yüzde beşi Belediyeler bankasına gönderili- yordu. Hükümetçe verilen karara göre 938 senesi bütçesi yapılırken yalnız belediye ovaridatından değil, hususi idare varidatından da bu yüzde beş- ler kesilecektir. Bu yüzde beşler de İ tıpkı, belediye varldatından kesilen yüzde beşler gibi Belediye bankasma yatırılacaktır. Belediyeler bankası, şimdiye kadar bütçesi dar olub mevzi veyahud umumi mahiyette olarak imar hare- ketinde bulunacak belediyelere para ikraz etmektedir. Verilen malümata göre hükümet tarafından hazırlanan bir kanun Jâyihasına göre Belediye-” ler bankası lâğvedilecek buna muka- bil sermayesi hem belediyeler, hem de hususi idareler bütçelerinden ke- silecek yüzde beşlerden teşekkül ede- cek Vilâyetler bankası teşkil edile- cektir . Bu yeni banka, hem belediyelere, hem de hususi idarelere münhasıran imar işlerinde veimar plânlarının talbikinde uzun vadelerle borç para verecektir. Kaymakaltı süt satanlar Beyoğlunda sütçülük * yapan bazı esnafın kaymakaltı süt sattıkları gö- rülmüştür, Beyoğlu kaymakamı, kay- makaltı sütü satan esnafı takib ettir- miş, bunların hileli süt sattıkları tes- mam!» derler. Eve ne para giriyor? | Ne harç olunuyor? Kocaları sokakta | ne herze karıştırıyor? Hiç birine akıl. ları ermez. Erse de güçleri yetişmez kuşbeyinlilerin... İşte, nazarımda müs- temlekeler, bu kabil ev kadınlarına | benzer, «Kocamızın rahatını temin | edeceğiz!» diye boğaz tokluğuna ve | bir çok ihtiyaçları temin edilmeden | manlarda içlerinde, baştan çıkmışlar da yok değil... Dünya yüzünde aile | sadakati ne derece azaldiyse bayan | müstemlekeler de ayni havaya kendi- | lerini kaptırmış bulunuyorlar. Kimi- nin gözü başka Pir bayda, kafes ar. | dından göz ediyorlar. Yahut Şu de | minki sarışin hovarda delikanlının gözü onlarda... Hulâsa, Asya mahalle- sinin eski «salihatı nisvanıs bir hoş oldu. Hemen Allah encamlarını hayra" tebdil etsin, Gelelim Rusyaya: Belâlı bir asilza- de kocası vardı: Çarlik. Müstebit miydi! müstebit... Kâtibile sevişmek üzerey- di.. Fakat şoförü baskın çıktı... Hepsini dehledi... Zengin, iriyarı ve sarışin ba- yanı bu işçi aldı... Bütün dedikodü- lara, ananeperest konu komşunun iti- razlarıma ve seyis Troçkinin fesadla- rına rağmen oturuyor yan gelmiş öski elendinin konağında şoför! Avrupaya geçelim: Bu kıtanın küçük devletlerini esnaf tabakasına benzetirim. Büyük mües- seselerin rekabeti karşısında mahvol- mamak için canlarını dişlerine tak- mışlar. Aralarında üçer beşer koope- ratifler kurmuşlar, Büyük devletlerden İngiltere eski devir mütegallibesini andırmaz mı? Şimdi dünyada rejim değişmiş. Sözüne pek aldırmıyorlar, Her çıkan yeni bir nizamla malından. mülkünden, itiba- rinden bir parçasım kaybediyor. Fa- kat hâlâ zengin... Zengin amma, gidiş gidiş değil... Fransa, hafifmeşrep, parası bol bir çapkındır. Sağında ve solunda iki Aşığı var. Her biri onu bir yana çeki. Yor. Bu dildadeler aralarında kavgalı olduğu için kendisi de hayli tartakla- Miyor, Almanya, genç ve acar bir âşıkın pit edilmiştir. Bunlar hakkında tutu- lan zabıt varakası adliyeye verilmiştir. Cihangirde çocuk bahçesi Bahçenin biran evvel inşasına çalışılacak Cihangirde bir çocuk bahçesi yapı- lacağını yazmıştık. Bu çocuk bahçesi, vaktile Cihangir yangın yerinde yol- Jar açılırken bir kısım arsalar da be- lediyeye geçmişti. Belediye, bu ço- cuk bahçesini yapmak için kendi uhdesinde bulunan arsalarla civar- daki eşhasa aid arsalardan münasip- lerini birleştitecek büyük bir çocuk bahçesi yapılacaktır. Belediye bu semtin çocuk bahçesi- ne olan ihtiyacını göz önüne alarak bu çocuk bahçesini biran evvel tesis etmek üzere faaliyete geçecektir. Bu hususta belediye fen heyeti birde plân hazırlamıştır. Bu plân, belediye imar şubesi tarafından da tedkik edilmiştir. Bundan başka Fındıklı ile Cihangir arasındaki yolun da süratle yapılma- sı kararlaştırılmıştır. Bu yolun inşa- Sı için iktiza eden taş vesdir malze- me hazırlanmıştır. zülfüne meclüp. olup evlenerek ona kul kölelik eden şişman ve pürmarifet bir dul kadındır. Eski Romanın temagisi olan ihtiyar İtalya, kendine gençlik aşısı yaptır. muş ve hırsı piri neticesi Habeş hala- yıkla evlenmeğe kalkmıştır. İspanya, muteber ve eğlenceyi se- ver bir mahalleliydi. Fakat birdenbire çıldırdı Allah vermesin! Kendi kendi. hin saçını başını yoluyor. Timarhane. | lik oldu. Hısım akraba mirasını düşü- nüyor. Amerikanın siyasete karışmıyan bir kalantor tüccar olduğunu söylemeğe hacet var mi? Türkiyeyi en sona sakladım: Hocs- sının tesirinde, onun söylediklerini harfi harfine yapan, muntazam, dü. tüst, dersinden, vazifesinden başka birşey düşünmiyen bir genç mektepli. (Vâ - Nü) nakliyatı tanzim edilmeli Cağaloğlun basat şu haklı rüyor. 1 — Lodos zamanlarında karşı tarafa geçmek için müşkilât çe- kiliyor. Binlerce talebe, muallim vesair halk, sefil, perişan oluyor. Bu gibi ahvalde Alay ve Şirketi Hayriye elele vermeli, müşterek vasıtalarını Üsküdara işletmeli, tramvay seferleri de ona göre tanzim olunmalıdır. 2 — Üsküdarla Kadıköy ara- sında kâfi derecede tramvay işle- tilmiyor. 3 — Karşı taraf tramvayları- nım bekleme yerlerine” sığınaklar yapılmalıdır. Ücretler de çok pa- Malıdır. Kadıköy ve Üsküdar | Delirolü oynıyan hırsız Üç ay hapis kararını duyunca aklı başına geldi Bedri adında biri Karaköyde kala- balık arasında Fuad adında bir yolcu- nun parasını çalarken. yakalanarak birinciceza mahkemesine verilmiştir. Dün yapılan muhakemede suçlu Bed- ri mahkemede gayri tabii hareketler yaparak mahkemenin penceresinden dışarıya bakıb sokaktan geçen öotomo- billere işaretler, kumandalar vermeğe kalkışmış ve reisin suallerine cevab vermemiştir. Gerek tahkikat evrakı ve gerekse şahidletin ifadelerile suçu sabit oldu- ğundan Bedrinin üç ay hapsine karar verilmiştir. Karar kendisine tebliğ e- dilince Bedri: ni — Ben dört sene hapiste yatmışım. Üç ay hapis bana vizgelir. Diye bağırarak mahkeme salonun- dan çıkmıştır. Mumhane sokağında bir cerh Galatada Küçük Mumhane sokağın- da büyük bir evde oturan Ekrem ve Şerif isimlerinde iki erkekle Kızılkaya isminde bir kadın kavga etmişler, ne- ticede Ekremle Kızılkaya bir olarak Şerifi dövmüşler, Şerif de Ekremi bi- çakla başından yaralamıştır. Polis hepsini yakalıyarak tahkikat evrakı- nı tanzim etmiş ve Beyoğlu cürmü- meşhud müddeiumumiliğine gönder- miştir. Ticaret vapurları Alınacak vapurlar 15 se- nelikten yüksek olmıyacak "Türk bayrağını taşıyacak gemiler hakkındaki nizamnâmede tadilât ya- pılmış ve nizamnamenin muaddel şekli alâkadarlara bildirilmiştir. Bu değişiklik, gemilerin yaşları hakkındadır. Bu cihet bir vakitler armatörler arasında uzun bir mese le olmuş, bazıları eski ve bazıları da yeni gemilerin tercih edilmesine ta- raftar görünmüşlerdi. Muaddel nizamnamede yeni alına- cak gemilere tesbit edilen yaş 15 se- nedir. Yaşı on beşi geçen gemiler memlekete soku'mıyacaktır. Fakat bu nizamnamenin tatbikine geçildik- ten iki sene zarfında alınacak ge miler için 22 yaşına kadar müsaade edilmektedir. Zeytinburnundaki çimento fabrikası belediyeye 22 bin lira verecek Zeytinburnundaki Çimento fabri- kasının bacasından çıkan duman ve güzların gayri sıhhi olduğu halk ta- rafından.iddia edilmiş ve belediye ta- rafından - halka niyabeten - fabrika aleyhine bir dava açılmıştı. Yedi se- nedenberi birinci hukuk asliye mah- kemesinde devam eden bu dava neti celenmiştir. Fabrika belediyeye yir. mi iki bin lira tazmin etmeğe mah- küm olmuştur. madaiye kazandılar Tasarruf ha ı dün bitmiştir. Haftanın sonuncu günü de çok par- lak geçmiştir. Bay Selâmi Sedes, akşam radyoda bir konferans ver- miş, iktised ve tasaruf cemiyetinin gayesini halka anlatmıştır. Mekteplerde talebeye yemiş ve mey- va dağıtılmasına devam edilmiş, kon- ser ve konferanslar verilmiştir. Vit- rin müsabakası da dün neticelenmiş- tir. Istanbul, Beyoğlu ve Kadıköy semtlerinde birçok mağazalar altın ve gümüş madalyalar kazanmışlardır. Bunların mükâfatları birkaç ay son- Ta tevzi edilecektir. Vitrin müssbakaları neticeleri şudur: İstanbulda birinciliği Hasan Pertev, ikinciliği İpekiş, üçüncülüğü Hasan Hü- seyin mahdumları, dördüncülüğü Yüpipek, Ye Orozdibak, altıncılığı Yerli mal- m Yanko, birinelliği Asador, ikinetliği An tesi Üçüncü- Miğü Türk kardeş bakkaliyesi, dördüncü- Yüğü Lüks mezeci, beşinciliği Yerli mallar, altıncılığı terzi Jor), yedineiliği Sebat yor- gancı; Beyoğlunda birinciliği İmren, ikin. cn Yerli mallar pazari, üçünetlüğü Coş- kun, dördüncülüğü Karako, beşineliiği Jorj “Dapolon mağazaları kazanmışlardır. Birinci gelenlere . altın, ikincilere gümüş madalyalar verilecek ve diğer- lerine de muhtelif hediyeler verile- cektir , Fındıklıdaki ilkmektebin bahçesi genişletiliyor İstanbulda son zamanlarda yapı- Jan ilkmektepler içinde bilhassa Fın- dıklıdaki İsmetpaşa ilkmektebi en son sistem vesait ve tesisat İle techiz edilmiştir. Ancak bu mektebin bah- Kontrplâk amelesi İş dairesinin müdahalesi üzerine eski vazifelerine z alındılar Birkaş gön erik bir konteplâk fab- rikasının yüzde kırka yakın işçisine yol verdiğini yazmıştık. İşçilerin İş dairesine müracaatleri üzerine der- hal başlıyan tahkikat kısa zamanda neticelenmiş ve fabrikanın gayrı ka- nuni hareket ettiği anlaşılmıştır. Fabrika direktörü, mevaddı iptida» iye azlığından işçilerini çıkarmağa mecbyr olduğu iddiasında bulunmuş- tur. Yapılan tedkikgt bu iddianın va- rid olamıyacağını göstermiştir. Ayni zamanda inüesseselerin, vazifeleri ni- hayet bular işçilere birkaç gün evvel haber vermesi kanuni mecburiyetler- dendir. Binaenaleyh fabrika iddiasın- da haklı olsa dahi işçilerine birdenbi- re yol vermekle haksızlık etmiştir. Bütün bu cihetler fabrika direktö- rüne izah edilmiş ve aradaki ihtilâf ta hallolunarak işçilerin hepsi mües- Polonya ile Elering Polonya hükümeti bazı ihraç mad- delerini harice ancak serbes dövizle rındaki siyahlığı ölçü olarak kullanır- mış, meselâ: Orası bir tırnak siyahlı- ğı kadar yükselmek ister, dermiş. Tırnakların altındaki ve kenarla- rındaki tozlu tehlikeli olabilir. Çok defa mekteplerde, gençlerde görülür, ce yavaş yavaş tesir eden bir antisep- tik mahlülü kullanmalı. Şu tertib bu işe yarar: satıyordu. Fakat yeni bir kararname - #le bu gibi maddelerden jüt mensucatı | Kadıköy iskelesi önündeki ile yün iplikleri ve inşaat demirleri | taramvay istasyonu Eminönü bedellerinin”klering yolile ödenmesini sayılacak Mabul Genie, Köprüde Kadıköy iskelesi önünde- Keyfiyet alâkadarları» bildirilmiş. | ki tramvay istasyonunun Karaköy tir. e addedilmesi lâzım geldiği hakkında belediyenin müracaatını tramvay Duvardan yuvarlandı girkei: yeğdnlinişi. Bine “ tenteli Edirnekapıda Kaleboyu caddesinde | belediyö Nafia Vekâletine müracaak 23 numaralı evde oturan 9 yaşında | etmiş, fakat mukavele mucibince bü Mehmed İsminde bir çocuk dün kale | istasyonun Eminönü mumtakasını üzerine çıkarak oynamakta iken du- | dahil olduğu anlaşılmıştır. Bu lü. vardan aşağı düşmüş, & vücüdünün | barla büradan tramvaya binen yol. muhtelif yerlerinden tehlikeli suret. | cular, Eminönü bilet ücreti vereceke e yaralanmıştır, imiz eli niğde Griş in Ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: