Kürk Sahife 6 B. Delbos ancak Şubattan sonra Ankaraya gelebilecek (Baş tarafı 1 inci sahifede) diye Ermeni köylerinde Garonun em- ri ile Ermeni ve Fransiz bayraklarile karşılanmıştır. Garo, bu hareketleri- le heyeti şaşırtmak yolunu tutmuş- tur. Tercümanlar söylenenleri tahrif ederek heyet âzalarına nakletmişler- dir, Meselâ; Mehmed adında birine bazı sualler sorulmuş ve tercümanlar Mehmedin sözlerini tahrif ederek he- yet âzalarına anlatmışlardır. Heyet, Hatay köylerinin isimlerini deftere kaydederken nahiye müdürü bililtizam Türk köylerinin adlarını kaydettirmemişlerdir. Mektum nüfus kaydi faaliyeti! Kırıkhan 7 (Hususi) — Haremli Ber- mede zadelerin bir çifliği olan Sıçan- hı köyünde ancak 10 hane varken köy muhtarı Kırıkhan nüfus memuruna müracaat ederek mezkür köyde 200 Kadar mektum nüfus bulunduğu id- “diasile bunların nüfus siciline kayıd- larını istemiştir. Bunun üzerine Türk nüfus me- muru meselenin tahkikini jandarma dairesine havale etmiştir. Kayma- Kamlığın emri ile Türk memurun İti- Tazına rağmen bunların nüfusa ka- yıtları icra edilmiştir. Yine bu şekfide Gözübüyk köyü 11 haneden ibaret olduğu halde orada da 150 nüfusun mektumiyetini iddia “eden köy muhtarı nüfus dairesine bir muhüra vererek bunların nüfusa ge- çirilmesini istemiştir. Bir Arap ekseriyeti yaratıl- mak isteniyor Reyhaniye 7 (Hususi) — Manda- ter hükümet bir arab ekseriyeti ya- rTalmak için civar köylerden müte- madiyen yabancı arabların celbine müsaade etmekte ve Hatay nüfusuna kayıtlarını icra etmektedir. Bundan bir hafta evvel Antakya- dan vsbecilerden bazıları Reyhaniye taraflarına giderek hayli propaganda yapmışlar ve muhtelif arab kıyafet- lerile çektirdikleri fotoğrafları etrafa dağıtarak ortalığı karıştırmak İste- mişlerdir. Aymi şekilde olarak Reyhaniye ta- raflarında ücretle çalışan yabancı- larla sonradan hariçten getirilmiş ba- 31 arablar Kırıkhan kaymakamlığına müracaat ederek sicilli nüfusa ka-- yıtlarını istemişlerdir. Kaymakam bunların evrakını ihti- yar heyetlerine havale ederek tasdi- kini emretmiştir. Köy muhtarlarının bu şekilde olan evrakı tasdik edemi- yeceklerini bildirmeleri üzerine kay- makam bunları çağırarak; «Ya bu ev- Takı tasdik edersiniz, yahut da muh- tar mühürlerini teslim ederek istifa edersiniz» sözlerle tehdid etmiştir. Muhtarlar evrakı tasdik etmemekte Yazan: Perihan Parla — Cinayet günü ne gibi vakalar | cereyan ettiğini anlatır mısınız? l — Mühim hiç bir şey olmamıştı. | — Sabahleyin evde mi bulunuyor- | dunuz? İ — Evet! İ — Öğleden sonra hiç bir yere git- İ mediniz mi? — Yemeği yer yemez çıktım ve ak- | şam üzeri döndüm. — Nereye gittiniz? — Kırlarda gezdim. r m Ogün çok mu muztaribdiniz? Verdiğiniz kararı tatbik için nefsiniz- Je mücadele mi ediyordunuz? İnce bir yaprak gibi titriyen maz- GÖNÜL HINCI ısrar ettiklerinden mühürleri alın- mış ve başkalarına verilmiştir. Vahdet gazetesini de kapadılar Antakya 7 (Hususi) — Hatayda çi- kan (Vahdet) gazetesi Ulus gazetesi- nin Hatay hakkındaki başmakalesini ve Hatay heyeti temsilivesi listesini neşrettiğinden dolayı hir hafta müd- detle kapatılmıştır. Hatayda Türk dili ile çıkan Yeni- gün gazetesi de daha evvel kapatıl- muşta. Şimdi Hatayda "Türk dilinde çıkan gazete yoktur. İskenderun jandarma umum kumandanlığı İskenderun 7 (Hususi) — İskende- run jandarma kumandanı kürt Urfalı Münir binbaşılığa terfi ettirilerek Sancak umum jandarına kumandanı tayin edilmiştir. Halbuki bu adamın Sancakla hiç bir alâkası yoktur. Polis kadrosu genişletiliyor Adana 7 (Hususi) — Hataydaki mandater hükümet, polis kadrosunu genişletmekledir. Bu cümleden ola- rak 938 senesi için kendi adamların- dan 100 suvari 60 piyade polis kay- dedilmiştir. Şam, Hama ve Humusta protesto mitingleri Humus 7 (Hususi) — Antakyada yapılan rejim bayramı dolayısile Şamda, Hamada ve Humusta protes- to mitingleri yapılmasına devam edi- liyor. Adanadan 400 Hataylı Antakyada intihabata iştirak edecek Adana 7 (Hususi) — Adanadan 400 Hataylı ayın onunda Antakyayna gi- derek İntihabata iştirak edeceklerdir. Hâkimlerin maaşları bir derece artırılacak Ankara 7 (Telefonla) — Adliye Vekâleti halen hâkimlik yapmakta olan hâkimlerin maaşlarının birer de- rTece artırılması hakkında yeni bir lâyıha hazırlıyarak Başvekâlete ver- miştir, Askeri ve mülki tekaüt kanu- nuna bir fırkra eklendi Ankara 7 (Telefonla) — Askeri ve mülki tekaüt kanununun altıncı mad- desire bir fıkra eklenmesi hakındaki kanun lâyıhası Meclis bütçe encüme- nince kabul edilmiştir. Eklenen fıkra şudur: «Muvazenei umumiyeye dahil daf- relerden posta, telgraf ve telefon ida- resine Ye bu idareden muvazenel umumiyeye dahil dairelerden birine geçmiş veya geçecek olan memurların hizmet müddetleri müteakiben te- kaütlük için rneşrut olan kanuni müddetin hesabında sayılacaktır.» Tefrika No. 24 hiç bir kararım yoktu. Olamazdı, İna- nın bana!, : xv1 — Günler, haftalar geçiyordu... İçimde hiç pürüzlenmiyeceğini zan- nettiğim bir sükün vardı. Her zamankinden sessiz ve sakin- dim. Hemen bütün günlerimi pencere- sinden Marmaranın mavi sularını, kararan ufukları uzak bir panorama gibi seyrettiğim odamda geçiriyordum. Beni pek fazla memnun eden bu lâ- kaydi sayesinde kendi kendime kalmış | i AKŞAM Başvekil (Baş tarafı 1 inci sahifede) aldırılmasını tesbit eden bir proje ha- zırlamıştır, Mütehassısın bu plânı tat- bik edildiği takdirde Taksim meydanı çok genişliyecektir, Başvekil, şehrin imar hareketlerine aid izahatı aldıktan sonra vali Muhid- din Üstündağ ile beraber fen işleri mü- dürlüğü binasından çıkmış ve doğru- ca Perapalas oteline gitmiştir. Burada Dahiliye vekili ve Parti sekreteri B. Şükrü Kaya ile gazete başmuharrirleri arasında yapılan konuşmada bulun- muştur. Başvekil, bu akşamki trenle Ankâ- | raya dönecrektir. Şehrimizdeki diğer vekiller de bü akşam hareket edecek- Jeridr. Yerli purolar Inhisar idaresi üç nevi yaprak sigarası çıkardı İnhisar idaresi üç nevi yaprak siga- rası hazırlamıştır. Bunlardan birinci- nin adı Marmarâ ve fiati 165 kuruştur. İkinci, Floryadır ve 12,5 kuruşadır. Üçüncü ise 10 kuruşa Moda purosudur. Türk tütünleri gayet müsaid olduğu halde şimdiye kadar yerli puromuz yok- tu. İnhisar idaresinin yeni ve nefis yap- rak sigaraları piyasanın bir eksiğini doldurmuştur. 4 Altın fiatı yükseliyor Altın fiati yükselmekte devam edi- yor. Arife günü 1107 - 1108 kuruş olan altın, dün de bir miktar yükselerek borsa harici 1112 alış, 1114 satış fiatı / almıştır. Altın fiatlerindeki yükseklik etra- fında tedkikler yapılıyor. Bugünlerde altın hakkında hükümetin bazı ka- Tarlar vereceği tahmin edilmektedir. Yunan denizinde fırtına o» Birçok vapurların âkıbe- tinden haber alınamadı Atina 7 — Yunan denizinde şiddet- Hi bir fırtına hüküm sürmektedir, Gi- rid ve Adalar ile vapur seferleri durmuştur. Birçok vapur ve yelken- Wlerin âkıbetlerinden hâlâ hiçbir har ber yoktur. Dalgaların hücumu © ka- dar şiddetlidir ki Pire limanının için- de bile birçok yelkenli gemiler bat- mıştır. Son şiddetli yağmurlar, Garbi Trak- yada ve Tesalyada büyük hasarat yapmıştır. Misolongide fırtına yüzün- den iki kişi ölmüştür. Birçok köyler seller tarafından tecrid edilmiştir. As- keri garnizorlar mahalli halkı iaşe etmek emrini almışlardır. Patrarasa yağan şiddeli dolu mezruata büyük hasarlar yapmıştır. mesud eden insanı aziz bir ölü imiş gibi yadediyordum. Bazı akşamlar, su- Jar kararmağa başlayınca garib bir ibtilâ beni bahçedeki o karanlık köşe- ye sürüklüyor, sevgimin bu rütubetli mabedini masum bir günahkâr azabi- le ziyaret ediyordum! .. Bir sabah dehşetli bir bhalecanla uyanmıştım. Tahlil edemediğim ve se- bebini o anlıyamadığım bir ıstırabla karşı karşıya idim. Biraz düşünüp ken- di kendimi dinledikten sonra feci bir hakikat alevi bütün mevcudiyetimi bir anda sarıvermişti! O zaman ne müşkül bir vaziyette ol- duğumu anlıyarak, salim bir neticeye varabilmek için nasıl hareket etmem lâzım geldiğini düşünmeğe başladım... Bu mücadele günlerce sürdü, Neticede; her ne olursa olsun izzeti nefsimden fedakârlık ederek Enise artık evlenmemiz zamaninin gelmiş, hattâ geçmiş olduğunu hatırlatarak, bütün gençliğime medfen olan uzun ye ıztırablı senelerimin günahını onun omuzlarına yüklemeğe karar verdim! Bana zebun bir esir hayatı yaşatan, talihsiz varlığımın ilk ve son teselli- sinden de beni mahrum eden bu mer- hametsiz insan cezasını çekmeliydi! Vicdani bir mesuliyetim varsa bu- nun sebebi de bizzat kendisiydi! Fakat bu plânda ne dereceye kadar 037. 8 Kânunuevvel Bir kadın kocasının katil olduğunu iddia ediyor Mahkeme tevkifi mucih bir sebeb görmediğinden kacanın serbes bırakılmasına karar verdi Falih civarında Kâtip Muslihiddin | mahallesinde oturan Esma adında bir kadın zabıtaya müracaatle kocası Zekeriyanın bundan sekiz sene evvel İzmirde bir adam öldürdükten sonra, üç sene evvel de Bursada bir adamın | gözünü kör edip Balkanlara kaçtığı- | nı ve bir müddet orada dolaştığını, geçende tekrar İstanbula geldiğini iddia etmiştir. Bu ihbar üzerine Ze- keriya yaklanarak mahkemeye veril- miş ve dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapılmış- tır. Zekeriya mahkemede şunları söy- lemiştir: ” — Ben, ip cambazlığı yaparım. Üç | sene evvel Bursada bir cambazhanede çalışırken oradaki hizmetçilerden bi- rile kavga ettim ve bir tokat vurdum. 'Tokatı vurduğum adamın yüzü, gözü şişti. Fakat kör olmadı. Bu işten do- Yayı da hakkımda takibat yapılmadı. Memleket haricine kaçmış değilim. İzmirde adam öldürdüğüm iddiasına gelince: Uzun zamandanberi işsiz kal- dığım için karıma iyi bakamıyordum. Bu yüzden karım Esma benden ayrıl- mak istiyor. Akrabaları kendisine akıl öğretmişler, benim vaktile bir adam öldürüp kaçtığımı iddia ederek beni mahküm ettirirse kolayca boşanabis leceğini söylemişler, Ben kendisini DO“ şamak istemediğim için hakkımda bü şekilde bir iftira ortaya almıştır. İğ” dia ettiği cinayetin katiyen aslı yok- tur. Tahkik ediniz. Eğer böyle bir şey çıkarsa, muhakeme etmeden beni ASINIZ. Hâkim B, Reşid, o sırada mahkeme de bulunan Esmayı çağırarak sordü: — Sen, kocanın katil olduğunu adr dia etmişsin. Halbuki bak, kendisi bu- nun aslı olmadığını, başka yere de İ kaçmadığını söylüyor. Sen bunun kâr til olduğunu nereden biliyorsun? Kadın: — Bay reis, dedi, bu adam sekiz 5€- ne evvel Yugoslavyaya gelmişti. BİZ de orada idik. Beni aldı ve evlendik... O zamandanberi kendisi dalma; «Ben İzmirde İnciraltında bir adam öldür- düm, kimse duymadı. Seni de, övey oğlumu da bir gün öldüreceğim; diye beni tehdid ediyor, Katil olduğunu kendisi bana söylüyor. Beni bundan kurtarınız. Hâkim, Zekeriyanın tevkifini mus cib bir cihet göremeğiğinden, ikamete gâha bağlanarak serbes bırakılması- na ve evrakın müddelumumlliğe iade © sine karar verdi. Lodos fırtınası dün de devam etti (Baş tarafı 1 inci sahifede) Dün Adalara, öğleden evvel ve son- Ta birer vapur kaldırılmıştır. Bu v&- purlar Büyükada iskelesinin Kartal cephesine yanaşabilmişlerdir. Kadıköyüne evvelki gün ve dün var pur işliyememiştir. Vapurlar Mi rmı Haydarpaşaya çıkarmışlardır. Bir- çok yolcular Üsküdar vaprile gidip gelmişlerdir. Yalova, Harem, Salacâk vapurları da işliyememektedir. Evvel- ki gün Yelovadan bir vapur büyük güç- Tükle gelebilmiştir. Marmarada vapur seferleri hemen tamamen durmuştur. Mudanya ve Bandırma hattına vapur işlememekte- dir. Evvelki geceki fırtına e detlenmiştir. Rüzgâr karada ufak te- fek birçok kazalara sebep olmuştur, Taksim bahçesi karşısında Vifak pa- las apartımanının yan tarafındaki çin- kolar sökülerek yere düşmüş, telefon, tramvay tellerini parçalamıştır. Bu $i“ rada oradan geçmekte olan 14 yaşında Leon adında bir çocuk başından ya- ralanmıştır. Birçok evlerin kiremidleri uçmuş, tahtaperdeler devrilmiştir. Lodosun mesele idi ve neticesi ancak zamanla belli olacaktı... — Son gün müteveffa ile hiç görüş- tünüz mü? — Akşam üzeri beraberdik. — Evinize mi gelmişti? — Hayır geç vakit dönerken yolda raslamıştım. Beni köşkün kapısına kadar getirdi ve ayrıldık. — O yece size gelmedi mi? — Hayır. Mühim bir iş müzakeresi için bir kaç arkadaşile buluşacaklarını ve yemeği birlikte yiyeceklerini söyle- işti. — Cinayet gecesi maktulün evde yalnız olduğunu bildiğinizi söylemiş- tiniz. Ne münasebetle öize bunu an- Jatmıştı? — Mevzuun nasıl açıldığını hatır- hyamıyorum. Yalnız Mahmud ağa ile hanımının bir iki gün izinle İstanbula Mini Söylediğini iyice biliyo- xw — O meşum gün kendi kendime dolaştım... Ve kararı tatbik etmek için nereden başlıyaca- gamı kestiremiyordum. Gözlerim ufuk- lardan ümid bekler gibi enginlere dal- mış bu beşeri hâtanın ıztırabını ha- tesirile Halicin suları yükselmiş, Fe- nerde Kılburnu gazinosunun ön ki mini su basmıştır. Kadıköyde iskelenin sağındaki park da dalgaların tesirile su altında kalk mış, deniz halini almıştır. Hava vaziyeti Yeşilköy rasad merkezinden aldığı mız malümata göre, dün hava tazyiki 765,9 milimetre, en fazla sıcaklık 160 ve en az 10,6 derecedir. 24 saat zarfın daki yağışların İstanbulda metre müs rabbaına bıraktığı su miktarı 7 kilog- ramdır, Hava dün öğleye kadar kapa» tün gece sular altında kalan mahalle leri kayıklarla dolaşarak evleri tahlile ye ile uğraşan zabıta, insan ve hay« van zaylatına meydan vermemiştir. Bular altında kalan Bosna köyüne â8 yardım gönderilmiştir. Zarar miktari malüm değildir. Hava açmış ve yeni bir feyezan tehlikesi kolmamıştır. karanlık vaziyeti biran evvel herhan» gi bir şekle bağlamak ve her ne ba hasına olursa olsun izzeti nefsimi bir saniye unutarak Enise evlenmemizin zamanı geldiğini söylemekten başka çare göremiyordum... Akşam sessizliği etrafa çökmüş, kararan bulutlar çoğalmıştı. Birdenbire dehşetli bir yağmur baş- ladı, Küçük bir kulübeye bile yakın ol- mıyan bu tenha kırda siper alacak hiç bir yer olmadığı için bütün kuvve* timi toplıyarak hızlı hızlı köye doğru koşmağa başladım. Saçlarımdan süzülerek omuzlarım- dan inen yağmur taneleri gittikçe fazlalaşıyor, mütemadiyen esen Tü gür âdeta nefesimi kesiyordu. Bereket versin ki bu sağnak takriben beş alti dakika sürdü ve birden dindi. Rüzgör da kesildi. Bulutlar dağılmağa başla” yınca guruba yaklaşan güneş bile $ö mük bir ışık halinde gülümsedi... Cin sasveo £m—advsauy » mama ay Ets Gosaser ....—....