Amerikada 11 erkeği düren bir kadın end öl- 71 kadından mürekkeb jüri heyeti suçlu kadını idama mahküm etti Amerikada on bir erkeği öldüren bir kadın yakalanmış ve yapılan muha- keme neticesinde İdam cezasına mah- küm edilmiştir. Katil kadın Mari Hahn adındadır. Aslen Almandır. 28 - 29 yaşındadır. Tıpkı bir zaman- Jar Landrunun yaptığı gibi hareket etmiştir, Yalmz arada bir fark var- dir. Landru avladığı kadınları par- çalıyarak etlerini ve kemiklerini bir fırında yakıyordü. Mari avladığı er- kekleri tesir eden bir zehir vermek #aretile öldürüyor ve hiç bir şüphe tuyandırmıyordu. Mari Hahn sarışm, uzun boylu, gü- sel bir kadındır. Kibar yerlerde dola- gır, yaşı altmışı geçmiş erkeklerle Böyle bir erkekle dost olduktan son- Ta erkeğin vaziyetini tedkik ederdi. İhtiyarın parası var mı? Bankadaki mevduatı nasıl geri alınabilir? Kıy- metli şeyleri nerededir? Bunları öğ- renir, sonra erkeğin İtimadını kazan- mağa çalışırdı. İtimadını kazandık- tan sonra kendisine vekâlet verdi- rirdi, Bunları temin ettikten sonra ihti- yarı öldürmek için yavaş yavaş zehir vermeğe başlardı. Zehir altı yedi ay içinde tesir ederdi. Gelen doktor ölü- 'mün ihtiyarlıktan ileri geldiğini zan- nederek tabii görürdü. Mari yalnız son defa ihtiyatsızlık etmiş ve birlikte yaşadığı Jacob Vag- 11 erkeği öldüren Mari Hahn neticesinde zehirlenme meydana çık- mış, Mari yakalanmıştır. Evvelce ölen dostlarından bir kısmının cesedleri mezardan çıkarılarak tedkikat yapıl- mış, bunların da zehirlendikleri an- laşılmıştır. Marinin on bir erkeği bu suretle öcdürdüğü meydana çıkmıştır. Marinin muhakemesinde jüri he- yeti on bir kişiden mürekkepli, Bu on bir kişinin heğsi kadındı. Mari kendini mazur göstermek için çok uğraşmış, ortaya bir erkek - kadın davası çıkarmağa çalışmıştır. Fakat bu çalışma hiç bir netice vermemiş, Jüri heyeti Mariyi suçlu görmüş ve mahkeme idam cezasına karar ver- miştir. Dün giydirilen çocuklardan bir kısmı Kınlay Çarşı nahiyesi heyeti idaresi, her sene olduğu gibi bu sene de Şeker bayramı münasebetile; çarşıda mevcut fukara esnaf çocuklarile kimsesiz. yetim çıraklardan elli kişiye dün saat birde Çarşı Sandal bedesteninde elbise, ayakkabı, kasket ve saire tevzi edilmiştir. Yazan: Perihan Parla GÖNÜL HINCI 'Tefrika No, 21 — Bu benim pek eski vö her zaman- | len gözlerinde, hiç bir korku hisset ki fikrim Enis, — Aklıma gelmişken sorayım: Bu .Cehdi denen zatı ne zamandanberi ta- nıyorsun? — Bu suale neden lüzum gördün? — Pek kısa bir zamanda şana âşık cimasına hayret ettim de onun için... — Bana âşık olduğuna nereden bükmettin? — Seni eve bıraktıktan sonra gidip kendisini buldum ve aranızdaki sa- mimiyetin bütün inceliklerine vâkıf oldum. : Enisin ağzımı aradığına hıç şüphe etmediğim için gayet sakin cevap ver- — Yalan söylüyormun Enis — Benim yalan söylediğimi gördün meden hakikati ifşa ettim: — Evet! Birdenbire yanıma gelmiş, ellerime sarılmıştı: — Doğru mu söylüyorsun Banu? — Evet Enisi — Madem ki seni seviyor, şu halde sana izdivaç teklifinde de bulunmuş olabilir? - — Evet! Bundan iki gün evvel ha- larına çekti; çekinerek sordu: — Sen muvafakat ettin mi? — Hayır! Nişanlı olduğumu ve baş- kasına ait bulunduğumu söyledim. — Banu., sevgili Banu.. sen yalnız benimsin, yalnız benim kalacaksın değil mi? Bütün ömrünce bana ait olduğunu unutmıyacaksın değil mi? — Nişanlınız bu münasebete mut- tali olduktan sonra sizi Cehdile görüş mekte serbest bıraktı mı? /— Hayır. Bir daha buluşmamız Notamız bugün gün Fransaya verilecek (Baş tarafı 1 nci sahifede) hadise olmamıştır, Bu, Hataylıların sabir, tahammül ve ciddiyetleri ne cesidir. Yoksa Antakya v run kozmopolit, fi tur. Usebetil Ame flilen iş başı yapm Şamda nümayiş Kudüs 2 (Hususi) — Şamdan bildi- ridiğine gi ay rejiminin baş- laması münasebetile ( Sultanselim meydanında büyük bir kalabalık hu- surunda bir nümayiş tertib edilmiş- tir. Bu içtimada söz alan Ha: e ve- siri Sadullah Cabiri, Suriyelilerin noktai nazarını anlattıktan sonra ez- cümle demiştir ki: Fransızlar imza ettiğimiz son mu- ahedeyi tasdik etmiyecek olurlarsa biz hakkımızı başka hükümetlerin yardımile de temin edebiliriz. Bugün karşılaştığımız felâketi da- ha birçokları da takib edebilir, Fakat biz hakkımızı müdafaadan vazgeçmi- avmiciler klübü Sancak meselesinin aldığı şekil Su- riyede hükümet partisi aleyhine şid- detli cereyanlar açmıştır. Diğer partilerin bundan istifade ederek hükümet aleyhinde propagan- dada bulundukları anlaşılmaktadır. Garonun marifetlerinden birkaçı daha Payas 2 —sİstihbaratımıza naza- delege Garo Hatay rejiminin ilânı do- layısile mücrimlere umumi af ilân ve Halkevlerinin açılmasına müsaade edileceğini bildirmiş ise de bu sözün müsbet semereleri görülmemiştir. Halep 2 (Hususi) — Fransanın Ha- tay delegesi Garonun Hatayda Türk- ler aleyhine yaptığı tahtikleri ve bristiyanları nasıl ve hangi usullerle elde etmek istediğini evvelce bildir- miştim. Garonun Hatayda kürdler ve çerkes- ler arasında yaptığı tahriklerde bir tedkik mevzuu olacak şekildedir. Garo muhtelif tarihlerde ekalliyetle- rin bulunduğu sahaları ziyaret ete miştir, Bu seyahatlerinde meselâ çer- kes ve kürdlere “türltürlü valdlerde bulunmuştur. Reyhaniyeye geldiği zamân çerkes köyü olan Yenişehiri 16//10/937 tarihinde ziyaret etmiş ve çerkesleri Türklerden ayrı bir grup halinde intihabata hazırlanmağa da- vet etmiştir. Kürdleri de Türklere karşı cephe almağa teşvik etmiştir. 8/11/9317 tarihirile de Bedrike kö- yüne giderek Kara Ömerle görüştü- ğü zaman şunları söylemiştir: «Merak etmeyiniz. Ekalliyetler ve Çerkesleri himaye edeceğiz. Fransızlar Hatayın yeni rejiminin tatbikinden sonra da Sancakia kalacaklardır.» Delege 11/11/937 tarihinde de Kı- nkban ile Reyhaniye arasındaki Ye- niköy ve Topboğazı köylerine gitmiş- tir, Yeniköyde Çerkesleri toplıyarak; «Bir heyeti temsiliye vücude getiriniz. Hariçte sdşmlarnız varsa çağırınız, kendilerine*iş bulacağım. İntihapta kati surette yasak etti. — O günden sonra sevgilinizle bir daha görüşmediniz mi? Genç kız yutkunur gibi oldu. İri kirpikli yeşil gözleri bir anda bulan- mıştı. Yavaşça cevap verdi: — Hayır. Bir daha hiç görmedim. — Yanhanenizin çekmecesinde bu- Yunan mektubu ne zaman almıştınız? — Hareketinden bir kaç gün evvel. — Hareket gününü biliyor miydiniz? — Mektubunda tasrih edilmişti. — Bu mektubu bize bizzat okuyabi- lir misiniz? Maznun hayretle gözlerini hâkime dikti, «bunu yapamıyacağım!» demek ister gibi bir hal aldı. Fakat hâkim 1s- rar etti: — Mektubu okuyunuz. Verilen kâğıdı ince parmaklarile ya» vaşça açtı ve başka bir âlemden geli- yormuş hissini veren titrek bir sesle okumağa başladı: Çok sevgili Banum, Günlerdenberi çektiğim elim ıztıba rağmen ne müşkül bir vaziyette bu- lünduğu düşünerek süküt ettim ve bu zamana kadar derin bir sabırsızlık içinde senden bir haber bekledim. fa- kat, artık anladım ki kararında musır- sın. Seni bedbaht etmeğe razı olmıyan gönlüm ıztırabların en acısına da kat- lanmağı ahdettiği için muhitinden dlelebed uzaklaşmağa karar verdim, hazır bulunsunlar.» Antakyadada rine (o «Borecunuz r varsa da hal- orada halkı toplamış ve Alevilere hi- taben: — Çıkaracağınız mel m histe- sini yapmız ve bana bildiriniz Bu işler için bizimle istişare ediniz. Her cemaat ancak kendi namına rey ve rebilecektir. Diye sarih bir propaganda siyase- tine girişmiş ve tahrikâtı daha caxip yaadlar şekline sokmuştur. Garo 15/10/937 tarihinde de Çer- keslere hitaben: — İşsiztikten şikâyet edenlerinize iş bulacağım. Çerkes mektepleri açtı- rTacağım. demiştir. Delege tahrikâtı yalnız nutuk ve söz halinde bırakmamıştır. Gerçek- ten Türk düşmanı olan bazı aşiret relslerine silâh vermiştir. Gocer aşi- reti relsi Koco silâh alanlar arasında- dır, Berut 2 (Hususi) — Geçen sene- denberi Lübnan hükümeti dahilinde faşist ve nazist cemiyetleri gibi genç- lerden mürekkep bir takım cemiyet- ler türemiştir. Bunlar içinde en belli başlısı müslümanların (Ennecade) ve hristiyanların (Elketaip ve Eivahde- tüllübnaniye) eemiyetleridir. Her bir teşekklülün 3-4 bin kadar müntesibi vardır Bunlar âdeta askeri usulde ta- lim ve terbiye görüyorlardı. Bunlar arasında Elketaip cemiyeti hükümetin siyasetine bile karışıyordu. Nihayet mahalli hükümet bunların nim aske- ri mahiyeti haiz oldukları bahanesi- le lâğvına karar verdi. Bu hadise üzerine Elketaip cemi- yeti relslerinden Cemil Tevfik ve avukat Mirtan Abdullahın riyaseti altında hükümetin kararını protesto mahiyerinde bir toplantı yapılarak bir nümayiş icrasına karar verilmiş- tir. Hükümet bu nümayiş kararını haber alır almaz asker celbetmiş ve büyük caddeleri tutturmuştur. 21 İkinciteşrin pazar günü saat beşten Hibaren hükümet konağına yakın Burç sahası halk, polis ve jandarma | Me dolmuştu. Saat dokuz buçukta Elketaibüllübnaniye cemiyeti reisi Ce- mil Burç caddesine gelir gelmez ora- da toplanmış olan cemiyet âzalarına hücum emri vermiştir. Bu emir üze- rine hükümet konağına doğru İler- Jenmek istenmiş ise de orada bulu- nan polis ve jandarmanın müdahale- sine maruz kalmışlardır. Jandarma- Jar elebaşıyı yakalamışlardır. Müsa- deme başlamış ve neticede ahaliden 20 kişi ile cemiyet reisi Cemil tüfek dipçiklerile yaralarımışlardır. Elkets- ibüllübnaniye cemiyeti âzaları saat on birde Cemuze mahallesinde Senegal- 4 askerleri dağıtmak maksadile top- lanan ahalinin üzerine saldırmışlar. silâhlı olan bu kuvvetler ateş aç- luğuma rağmen gel Banu! Her şeyi terket ve yalnız kalbinin sesine uy! Sana en temiz ve en güzel hayatı ya- şatacak fakir sevgilini takib eti Pazartesi günü sabahleyin saat al- ada hareket edecek olan ) vapu- O zamana kadar bana mutlaka cevap ver. Muayyen saate kadar seni teha- Tükle bekliyeceğim. Düşün Banu! Bütün ömrümüzde biribirimizin olarak yaşıyacağız. Bu ebedi saadeti maddi hiç bir kuvvet te- min edebilir mi? Her şeye rağmen 'kararını değiştir- meni son bir defa rica Hasret ve muhabbetle gözlerinden öperken yalnız seni severek yaşıyaca- Zımı, bir keredaha tekrarlar, beni İlelebed mesud edecek muvafakt ce- yabını sabırsızlıkla beklerim. Yalnız senin, Cehdin Mektup burada bitiyordu. Maznun, bir idam hükmü ağırlığı le ve zorla tamamlıyabildiği mektubu iade etti, Hâkim sordu: — Siz bu mektuba ne cevap verdi- niz? . — Cevap vermedim, süküt ettim, — Büküt etmediniz! Hakikati iti. mışlardır. Bir Senegalli asker ök müş 10 jandarma yaralanmıştır. ka ayrı bir yerde halli bir otomobili y ferinin yaralan t vermişlerdir. Saat, ikide halk fından açılan meş €snesında 20 kişi üştür. Akşama kadar devam eded ademede 150 kişi tevkif olun- ş 50 den fazla yaralı vardır. Bu hadiselere Ennecat müslüman Partisi iştirak etmemiştir. Yalmz Ek ketaibullübnaniye âzalarile Beyaz- gömlekliler iştirak etmişlerdir. Bu gençlik cemiyetinin lâğv dolayısila Fransızlar ve Lübnan hükümeti er kânı aleyhine galeyan vardır. Bu ha“ dise Fransızların teşvikile meydanâ gelmiştir. Bunun sebebi de Suriye ve Lübnan muahedelerinin tasdik edil memesine vesile aramak olduğunu gizliden gizliye söylemek olmuştur. Hariciye vekilinin teşekkürü Ankara 2 (A-A;) — Hatayda yeni rejimin başlaması dolayısile Hariciye Vekâletine, memleket dahilinden ve haricinden pek çok tebrfik telgrafları gelmektedir. Bunların hepsine ayrı ayrı cevap yetiştirmeğe imkân mev. cud olmadığından, Hariciye Vekâleti teşekkürlerinin ibliğına Anadolu ajansını memur etmiştir. Kontrol heyeti Cenevreye döndü Cenevre 2 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: İskenderun sancağı dahilinde ilk intihabatın tevsik ve kontrolüne memur olan heyet âzası Cenevreye avdet etmiştir. Mütehassıslar şimdi intihabatta tatbiki lâzım gelen kaideleri koyacak- lar ve intihabatın kontrolü için za- Turi olan memurin ve müstahdemin hakkında önünmüzdeki kânunusani aymda konsey reisihe yapacakları tek ifleri hazırlıyacaklardır. Mütehassıslar, Sarre flebisiti esna- sında tatbik edilen sisteme benzer bir sistem takib edeceklerdir. Tiryaki sigaraları ve on birlikler İnhisar idaresi «Tiryaki> oismile yeni bir cins sigara hazırladı. Kotu- su, içimi hakkında mütalâamızı sor- mak üzere, diğer gazeteler arasında bize de dört paket nümune yollamış. İçtik. Aramızda paketi de beğenen- ler oldu, tütünü de... Tiryaki iki elnstir, Biri kalın, diğeri ince. İncelerin paketlerinde 25 sigak ra vardı, İki nevi de on alta buçuk ku- ruşadır. Bu münasebetle birinci nevi sigara» Jar hakkında da fikrimizi sövliyelim; Halkın çok tuttuğu on birliklerin ma» glesef paketleri de, kâğıtları da çok çirkindir. Bunların kâh tıkız, kâh get şek olduklarma sık sık raslanmaktar dır, Onlarda da ıslahat isteriz. raf ediniz! Genç kız birdenbire sendeledi. hıç- kırık gibi bir ses işitildi. O zaman ih- tiyar avukatı ayağa kalktı ve munta- zam bir ahenkle müekkilini müdafa- aya başladı... xıv — Bir kaç gün sonra Enisle İstan- buldan dönüyorduk. Yolda birdenbire mevzuu Cehdiye intikal ettirdi: «O günden sonra Cehdi sana telefon et- medi mi veya bir haber yollamadı mı?4 diye sordu: — Hayır, Hem artık buna neden 1ğ- zum görecek? Da e nin münasib olacağı kanaatindeyim, , — Mânasız olmaz mı? — Bilâkis çok musıb ve mânahı olur, Fakat çok gariptir ki bu kadar 19 rara rağmen Enis ne o gece ve ne da KANE GÜR e e mevzuu bahsetmedi. Demek maksadı hasyatımı son bt, defa kontroldan ibaretmişi... ran va)