—.BİTE sv şrumr- nu .5 8 Kânunuevvel 1937 m AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKSAMA Ralimani XIX uncu Asır ve Şeytani XX nci Ası Fransız gazeteleri: «Confolens şehri, yetiştirdiği insanlardan en büyüğüne bir abide dikmiştir.» diye yazıyor. Bu adam Emile Roux'dur. Yani kuşpalazı bastalığını mağlüp eden büyük Âlim! 1853 de Confolens'ta doğan Emile Rowx, Aurillac ve Puy liselerine devam etmiş, meşhur Pasteur'ün evvelâ ta- lebesi, sonra mesai arkadaşı olmuştur. Bütün hayatını ilme vakfederek bir- Şok uraşlırmalarda ve keşiflerde bu- lunmuştur. Bunlar arasında bilhassa kuşpalazına karşı bulduğu serum baş- Uca mevkii tutmaktadır, Emile Rowx, 29 sene müdürlüğünü yaptığı Pasteur enstitüsünde 1933 se- mesinde ölmüştür. ei Doğru: Yirminci asırda 33 sene ya- şamış, Fakat o, on dokuzuncu asırda feyzini almış, şahsiyetini bulmuş bir âlimdir: Kendi ismine izafe edilen liseyi aç- mak üzere, doğduğu şehre gittiği va- kit, halk, bu mütevazi kılıklı şahsiye- tin karşısında hayrete düşmüş: «Bu- muydı?» demişler... ... On dokuzuncu asrın şanlı tarihi bu gibi büyük insanlarla doludur. Beşeri- yet, upuzun hayatı esnasında eriştiği mazhariyetlerin en azametlilerine ge- çen yüzyılda nall olmuştur. Şimdiki devirde hâlâ «iyi» olarak ne varsa © devrin telâkkilerinden kalmadır. Gerçi Mussolini, cYirminci asır Fa- izm asrıdır!» diye öğüp pohpohlıya- ğeniyor. Lâkin, ben kendi, nâçiz mi- hekkime vurarak, on dokuzuncuyu şimdikine tercih ediyorum! Geçen asırda bilâtefrik bütün beşe- riyeti seven, sevdiren en yüksek ide- alizmler fikirlere hâkim olmuştu, Bu zihniyet dolayısiledir ki, en şayanı hay- ret ve takdis keşifler o asırda yapıldı. Şimdi felseteler şeytanidir, egoisttir, başkalarının felâketini düşünüyor. Âlimler, zehirli gazlarla, harp aletle- tuk çocukla yere balırma vasıtası ola» rak tebarüz ediyor. Geçen asır, hukuku düvel asriydi, zamanımız müsellâh ve ilânı harpsiz emrivakiler asridır. İlim, siyaset, beynelmilel ahlâk el- heltinden bu böyle. Edebiyat, sanat elhetinden? rer ateşböceğidir. Sanatkârlar, tefek- kür ve tahassüs semalarından realiz- boyuna pırpır ediyorlar. Fakat bari onu da anlıyabiliyorlar mı? Anlatabiliyor- lar mı? Mücerred insanı mı, içtimai in- sanı mi anlatmışlardı?... Mukayese ediniz... ... Bütün yukarıki mukayeselerde yir- minci asrın en yaya kaldığı cihet, ruh, öz cihetidir. Geçen yüzyl insanlığın nefine çalışılan rahmani bir devirdi. Şimdiki ise, kendi kuyumuzu kendimi- zin kazdığımız, şeytani, cehennemi bir Asar!, (VA-NA) Ayakta tedavi Belediye hastanelerinde ücret alınmıyacak Belediye hastanelerinde gerek ayak» tan, gerek yatmak suretile tedavi edi- lecek hastalardan muayyen bir tari- fe mucibince ücret alınması kararlaş- dik edilmek üzere, Dahliye Vekâle- tine göndermişti. Dahliye Vekâleti bütçeyi tasdik etmiş, fakat hastane- lere ald tarifeyi - tedkik etmek Üze- re -alıkoymuştu. Aldığımız malümata göre, Dahiliye Vekâleti, Belediye hastanelerinin bi- rer hizmet müessesesi olduklarını, Be- lediye hastanelerinde ücret alınması doğru olmadığını göz önüne alarak tarifeyi reddetmiştir. Ancak vaktü hali müsald olan hastalar içinde ya- tak işgal edenlerden muayyen bir üc- ret alınacaktır. Vekâletin bu kararı üzerine - kim olursa olsun - Belediye hastanelerin- de ayaktan tedavi edilenlerden ücret alınmıyacaktır. Otobüs fiati Taksim - Büyükdere oto- büslerinin aldıkları ücret indirilecek Taksim ile Büyükdere arasında işli- yen otobüslerin fiatleri çok görül müştü. Belediye, bu hatta işliyen oto- büs flatlerini indirmeğe karar vermiş- tir. Bundan başka yakında Aksaray ile Yıldız, Şişli ile Karaağaç mües- sesesi arasında da yeni otobüsler iş- letilecektir. Matbuat umum müdürü geldi, Sinoba hareket etti Matbuat umum müdürlüğüne tar yin edilen Sinop valisi B. Naci Kicı- man dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiş ve dün akşam kal- kan vapurla Sinoba hareket etmiştir. B,. Naci Kıcıman Sinopta vilâyet mu- amelâtını vekiline devrettikten sonra a my döne- Çemberlitaşın etrafı açılıyor Çemberlitaş civarının açılması için Evkaf idaresince tir proje hazırlan- mış ve Belediyece de tasdik edilmiş- ti. Bu işe dünden itibaren başlanmış- tar. Vaktile Evkaf Nezareti tarafından yapılmağa başlanan ve o zamanki Şehremaneti tarafından menedilen eski bir binanın, temeli sökülmek su- retile, ankazı kaldırılacaktır, Bundan başka burada bulunan çeşme ile cami de tamir edilecektir. Çemberlitaş gü- zel bir bahçe ortasına alınacaktır. Doktor Ahmed Asım Onur Berlinde toplanan Kadın Hekim- leri Kongresine iştirak için Avrupaya giden Ortaköy Şifa Yurdu sahip ve başhekimi Dr. Ahmed Asım Onur kongreden sonra yaptığı tedkik se- yahatinden avdet etmiştir. Haklı şikâyetler Bahçeköy köylülerinin derdi: Mahrukat! Bahçeköy halkından 33 imzalı bir uzun mektup aldık, Mealini dercediyoruz: Köyümüz İstanbulun tanınmış mesirelerinden biridir. Bendler şosesi üzerindedir. Mübadil sıfa- tle aldığımız binaların büyük bir kısmını harap bulduk, tmara çalış- fık. Fakat vaktile meyva bahçe- lerile meşhur olan bu köyde pek yakında meyva ağacı kalmıyaca- ğa benziyor. Zira köylü, bunları odun diye kesip kesip yakacak. Şimdiye kadar Şeytandere de- nilen yerdeki fundaları ve kocü- yemişleri keserdik, Orman kanu- nu bunlardan bizi mahrum bıra- kıyor. Çocuklarımıza yemek pi- şirmek, kendimiz ısınmak ve elbi- selerimizi kurutmak için nereden mahrukat bulacağız? Hastalan- mak, soğuktan donmak tehlikesi- ne mâruzuz. Her köyün bir taraftan mah- rukat temin etmek imkân var- dır. Bize de ya Şeytandere'de fun- dalık kesmeğe müsaade edilmeli- dir, yahud da Belgrad ormanında fırtınadan devrilmiş pek çok ağaç vardır ki, çürümeğe mahkümdur- lar, bunlardan istifade etmeliyiz. Hakkımızda acele bir karar veril. mesini bekliyoruz, o (33 imza) Tehdidle para almışlar Ağır cezada dün iki kişinin muhakemesine biyik Beyoğlunda bir otel sahibi Ömer 'Latfiyi tehdid ederek sekiz yüz liresı- nı alırken cürmü meşhud halinde ya kalanan İlyas ve Abbas adlarında iki kişinin muhakemelerine ağırceza mahkemesinde bakılmıştır. Dünkü celsede, Ankarada istinabe tık, Etrafa saklanarak beklemeğe baş- Iadık. Ömer Lütfi bahçede masa ba- şına oturdu. Biraz sonra da İlyasla Abbas geldiler. Hep beraber konuştu. lar, Ömer Lütfi onlara bir şey verdi. Bir müddet daha konuştuktan sonra kalktılar. Bahçenin kapısına yaklaştıkları &- rada Ömer Lütfi, evvelce kararlaştır- dığımız şekilde şapkasını çıkararak bize işaret verdi. Biz de diğer memur arkadaşlarla beraber koşup iki teh- dideiyi yakaladık. Üzerlerini aradığı- mız zaman ikisinin de ceplerinde dör- der yüz lira bulduk. Bu paralar, ewvel- ce Ömer Lütfi tarafından tehdidcile- | Fener - Kalamış ik olarak > burası imar : edilecek Şehircilik mütehassısı B. Proste'un Fenerbahçe - Kalamış imarı hakkın- da hazırladığı , imar plânının musad- dak suretini neşretmiştik. Belediye, ilk önce Fenerbahçe ile Kalamış &- rasındaki sahanın imarına karar vermiştir. Bu sahada istimlâk edüe- cek bina ve arazi açılacak cadde ve sokakların inşa ve tamiri de beş s€- nelik yol programma girdiğinden Fe- nerbahçe ile Kalamış arasının imarı için büyük bir para sarfedilmiyecek- tir. Fenerbahçe ile Kalamış arasın- daki saha tanzim edildikten sonra - gene plânını dercettiğimiz - Beşik- taşta Barbaros türbesinin etrafı açı- lacak ve kabul edilen plân mucibin- ce bu saha da tanzim edilecektir, 'Kadıköy ile Selâmiçeşme arasın- daki caddenin asfalta tahviline ka- rar verilmiştir. Yakında İnşaata baş- Janacaktır. Bıçaklı sarhoş Bakkalı tehdid, bir kadına sarkıntılık etmiş Şemseddin adında biri Küçükpa- zar civarında bakkal Ömerin dükkü- nından bir şişe rakı almış ve biraz sonra sarhoş olarak tekrar dükkâna gelmiştir. Şemseddin bu dafa Öme- rin yakasına yapışarak; — Rakıyı verdin, beni sarhoş et- tin. Şimdi de bana parasız olarak bir şişe şarap yetmiş lira da eğlence pa- rası vereceksin Yoksa seni öldürü- rüm. ö Diye adamı tehdid etmeğe başla mıştır. Şemseddin bir aralık bıçağını da çe- kerel. Ömerin üzerine hücum etmiş ve elinde bıçakla sokağa fırıyan Şem- seddin bu dafa da Zeynebe sarkıntı- lık ve küfür etmâğe kalkışmış, kadı- nın kendisini kovnasından; büsbü- tün biddetlenerek bıçakla üzerine hü- cum etmiştir. O sırada yetişin me- murlar sarhoş Şemseddin elinde bi- dim gibi bayram yapıyorlar mı?... ». Acaba şimdi Avrupalılar da bi- İSTANBUL HAYATI Ya, onlar kızarlarsa?... Kadıköy vapurunda köşeye çekli- mişler, İkisi de kırkı geçkin. Manto- larının göğüslerini açmışlar, baş ör Gülerini çenelerinin altından sıkı sıkı dim. Şimdi ağir yüke koşmayım da, düğünde marifetlerini göstersinler diye sesimi çıkarmadım, — Eeeeee?. Dişlerini gıcırdata gıcırdata devam ediyor: — İyisi sen, konşucazım, Şimdi ben de, beş yüz liralık yüz görümlüğü, elli kişilik yiyafet; iki yüz lira başlık isterim. Düğün günü de davetliler ir il i i ii Beşli ii f E e | i | f E # ni ii i Ni | zl ; 1 B.A, bayramı şekerimizi Rusyadan, eibie semizi İngiltereden, çamaşırının Viyanadan, kunduramuzı Prensadanı