Fransada büyük alâka uyandıran bir dava Fransız faşistleri reisi tahsisaltı mestureden bir çok para almış Eski Başvekil Tardieu'nün mahkeme huzurundaki ifadesi heyecan vı ve münakaşalara sebeb oldu Fransada, Fransız sösyal partisi (faşistler) o relsi miralay De la Rocgue ile eski muavini Pozzo di Borgo arasında bir sürü zem ve ka- dih ve iftira davaarı görülmektedir. Bu davalarda baş rolü eski Fransış Başvekili B. Andr& Tardicu oynuyor. Fransada, bir çok dedikodulara se- bebiyet veren ve Fransız faşist par- tisi reisi De La Rovgue'un bütün kirli çamaşırlarını. meydana çıkaran bü davaların sebepleri şunlardır: Fransada haftalık Choc mecmu- ası, geçen temmuzda Pozzi di Bor- gonun imzasile bir wakale neşret- miştir. Makale muharriri bu yazı- sında, miralay De La Rocgue'un, B. Andre Tardieu mevkli iktidarda bu- Tunduğu sırada kendisine siyasi yar- dımda bulunmak üzere tahöisatı mesturelen bir çok paralar aldığını yazıyor ve bunu bizzat Tardicunun ağzından . işittiğini ilâve ediyordu. Bu makale, bir çok gazeteler tarafın- dan iktibas edilmiştir. De La Rocgue bir kaç hafta sü- küt ettikten sonra makaleyi yazmış olan gazete ve makale muharriri ile bu yazıyı iktibas etmiş olan gazete- lerin sahip ve mesul müdürleri aley- hine elli küsur dava açmıştır. Bu davalara henüz başlanmadan De La Rocgue, Liyon Fransız sosyal partisinin, Liyon şehrinde yaptığı bir toplantıda Pozzo di Borgo aleyhinde çok şiddetli bir lisan kullanmıştır. O içtimada kullanılan lisanı, hakaret- Amiz addeden Borgo, Liyonda De la Rocgue aleyhine bir zem ve kedih davası açmıştır. Liyon mahkemesi, faşist relsinin Pariste açtığı davalara | başlanmadan evvel bu davayı gör- müştür. Davacı Poz20 di Borgo, eski Fran- sız başvekillerinden oAndrö Tardicu ile Lavali şahid olarak göstermiş ve De La Roogue'un- bu iki zatın Baş- vekâleti zamanında tahsisatı mes- türeden müuntâzaman para aldığı noktasında ısrar etmiştir. Eski Başvekil Laval, mahkemenin şahid sılatile vaki olan davetine tca- bet etmemiş ve mahkömeye gönd diği bir mektupta bu hususta söy yecek bir sözlü olmadığını bildirmek- le iktifa etmiştir. Buna mukabil 'Tardicu, Liyon mahkemesine gide- rek çok mühim iddelerde bulun- muştur. Tardicu, hususi bir mükâlemeyi, 'Di Borgonun gazetelere ve mahke- meye aksettirdiğinden dolayı teessüf beyan ettikten sonra, De La Rocgüe aleyhindeki Ithamların doğru oldu- ğunu teyid etmiş ve 1926 senesin- den 1936 senesine kadar nazır veya başvekil sıfatile kabinelerde bulun- | duğu esnada miralay DelLa Rocgue ile 18 ay temas ve münasebette bu- Yunduğunu söylemiş ve demiştir ki: «—i1930 senesi temmuzunda mira» lay De La Roegue'dan ateşten haç | cemiyetine yardım için bir talebe ma- | Tuz kaldım. Bu talebi isaf ettim. | Miralay evime oluz defa geldi ve'| aydan aya olmasa bile muntazaman | tahsisâtı mestüreden para aldı. 1932 senesi nisanmda kendisine 60,000; diğer. Iki defada da 150,000 irank verdim. Buna mukabi, De La Rocgue birçok defalar ve bilhassa 1931'senesi sonbaharında Layalin Amerikadan . dönüşünde «Alkışlayır cılar fırkasını» . seferber etmekle.bize hizmetlerde bulundu. Hükümetten çekildikten sonra kendisini Lavale tavsiye ettim. O da tahsisatı mestü- | reden para vermekte devam etti> | 'Tardicu, bu sözlerini teyid ve tey- sik için miralay De La Rocguedan al- dığı otuz küsur mektubun fotogra- filerini mahkemeye tevdi etmiş ve #kunmalarını istemiştir. Miralay bu © Liyondaki muhakeme: Solda Andrö Tardleu, sağda kolları masaya dayanmış miralay De La Rocgue mektuplarında «mutlak sadakat ve inkiyadınıs ve «emirlerine dâima âmade bulunduğunu» teyid ediyordu. Bazı kimseler Tardicu'nun bü if- şaatta bulunmakla mesleki esrarı faş ettiğini iddin etmişlerdir. Eski Başvekil, kanunun hiç bir maddesi- nin lâhik veya sabık bir nazırı, bir mahzur görmediği takdirde, tahsi- satı mestureden para alanların isim- lerini söylemekten menetmediğini kaydetmiş ve şehadetini şu sözlerle bitirmiştir: -— Para verdim mi? Evet... 'Tardicu'nun bu sarih sözlerinden başka, eski Adliye Nazırı âyandan Lemerynin mahkemede okunan bir mektubu da dinleyiciler arasında de- rin bir tesir uyandırmıştır. Lemery bu mektubunda diyor ki: — 1934 senesinde Doumergue'in Başvekâleti zamanında ateşten haç- lıların Vendöme meydanında bir nü- mayiş yapmalarından endişe ediyor-. duk. O zaman Dahiliye Nazırı olan Marechanden bü endişelerimize kar- şi: — Telâş ve-endişeye mahal yok- tur. La Rocgüe elimde bulunuyor, demiştir. De La Rocgue hasımlarını, kendi- sine karşı siyasi bir hınç beslemekle itham etmiş, bu sözlerin maddi bir delili bulunmadığını iddia etmiş ve müdafaasinı şöyle bitirmiştir: — 'Tardieu'nun şehadeti, şöyle hulâsâ edilebilir: para verdi. Bu atilsızdır ve yalan söyle- miştir, — Ziraat Nezaretinde bulundu- ğu sırada da bana tahsişatı mestü- reden para vermeğe devam ettiğini iddia ediyor. Bu da asılsız ve yalan- dır. 3 — Tahsisatı mestüreden para vermeğe devam için beni Laval ile te- masa getirdiğini söylüyor. Bunda da yalan söylemiştir. 4 — Kendisi Başvekil olunca; * pa- TA vermeğe devam ettiğini söylüyor. Bu da yalandır. Faşist relsinin di Borga aleyhinde bu sözleri söylediği sabit olduğundan Liyon mahkemesi Dela Rocgue'yu 200 irank para cezasına ve 3,000 frank tazminat, vermeğe mahküm et- miştir. Paristeki davalar Liyondaki “bu dava bittikten. bir kaç gün sonra De Lâ Rocgüe'un Pa- riste açtığı davalara başlanmıştır. Bu davalarda Suçlu Pozzidi Borgo ve. Choc gazetesinin mesul müdürü mütekait miralay Gillaume ile . Pa- riste çıkan sağ ve sol cenaha mensup bir çok gâzelelerin muharrir ve me- sul müdürleridir. Davaya başlandığı zaman iptida Po2z0.di Borgo sorguya çekilmiştir. Di Borgo demiştir ki: — Ateşten haç cemiyeti kuruldu ğu zaman bu cemiyete girdim, Bir çok kimselerin bu cemiyete girmele- rini temin ettim. Fakat De la Rocgue'un tahsisatı şmestüreden ce- miyet namına para aldığını, fakat bu paraları cemiyete vermiyerek ken- disinin sarfettiğini haber alınca ce- miyetten çekildim ve bu yazıyı yaz- dım, Yaptıklarım sırf umumi men- faat ve selâmet noktasındandır. Gazetenin mesul nüdürü de yazı- Jan yazıların mesuliyetine tamamen iştirak ettiğini söylemiştir. Bundan sonra azman dinlenmesine baş- lanmıştır, elban mareşal Franchet d'Esperd,” mesül mü- dürü miralay mütekaldi Gillaume is hinde şehadette bulunmuştur. Mira- Jay Gillaume'in çok namuslu bir adam olduğunu ve asker iken yaptı- ğa hizmetleri anlatmıştır. Müteakiben eski Başvekil Tardicu dinlenmiştir. 'Tardicu, Liyon mah kemesindeki ifadelerini tekrar etmşi- tir. Bu yüzden Kendisile Dela Rocgue arasında şiddetli münakaşa- lar olmuştur. İkinci muhakemede De Lâ Roc- gue'un fırkasından mebus Ybarne- garay, De La Rocgue lehinde-şahid- lik etmiştir. Bu münasebetle şid- detli hadiseler olmuştur. — Hükümet esrarı bu gibi mesele- | lerin münakaşasına mâni olmalıdır... diyince suçlulardan ve sağ cenahtan | Leon Daudet şöyle bağırmıştır: — Ne âlâ bahane! Şahid sözlerine şu suretle devam etmiştir: — Choc gazetesindeki makale üze- rine B. Lavali gördüm. Bir adamın şerefi mevzuu bahsolduğunu söyle- dim. B. Laval, kendisinin sorulacak Suallere hiç bir cevap vermiyeceğini | vadetti. v Leon Daudet — Tabii bunu bek- lerdik. — Bu işten Maginot'un da (Frah- sanın Almanya hududundaki meş- bur istihkâm silsilesini yaptıran es- ki Harbiye Nazırı) malümatı vardı. — Maginot ölmüştür, mügalâte“ zmir mektupları Bu yıl İzmirde bir çok büyük binalar yapılacak Belediye reisi yakında Ankaraya giderek devlet büdçesinden İzmir Belediye reisi Dr. Behçet Uz İ rinden yüzde 10 belediye harcı alın- yapmak istiyorsunuz, — Ben buraya hakikati söylemek için geldim. A, — Yalan söylüyorsunuz!... Ben Tardleu ile dalma alayşettim, Fakat bu adamın (De La Rocgue) maskesi. ni aşağı alınca kendisine karşı hür- met beslemeğe başladım. Bu sözler üzerine gürültüler art- mış, rels celseyi tatil etmeğe mecbur olmuştur. İkinci celsede Ybamege- ray, gürültüler arasında ifadesine devam etmiş ve Ikinci defa celse tatil edilmiştir. Bu muhakeme bütün Fransada büyük bir alâka ile takip edilmekte, mahkeme salonu ağına kadar dol maktadır, , sında yolcu nakliyatı güçlükle te- min edilebilmektedir. Günde (120) kilometre yol almasi lâzımgelen bu otöbüsler, şiddetli ihtiyaç se- bebile (200) kilometre üzerinden ça- lıştırılmaktadır. Bu vaziyet dahilinde sabahleyin mekteplileri mekteplerine kadar götürmek için hususi servisler 'bile yapılamamaktadır. Onun için bele- diyece daha 10 otobüs satın ——» sı kararlaşlırılmıştır, Bunlarla Alsancak, Kültürpark ve Konak mevkileri arasında halkın na- kil vasıtası ihtiyacı temin edilecek- tir. Bunun için Şehir meclisince bele- diye bütçesine 46,000 liralık tahsisat, konmuştur. Otobüslerin satın alınması teklifi müzakere edilirken meclis âzasından bazıları, şimdiki otobüs tiplerinin el- verişli olmadığını söyliyerek yeni oto- büslerin daha iyi tiplerden seçilme- ve alınmasını istemişlerdir, Şehrin müstakbel plânmın hazır- lanmasına, belediyece başlanacağı için bu işte kullanılmak üzere 3000 liralık alât ve edevat satın alinması muva- fık görülmüştür. Bu yıl belediye âzasının yeniden seçimi yapılacağı için şehrin intihab mıntakalarının tâyin ve tespiti" ka- rarlaştırılmıştır. Belediye varidatının arttırılması için şehrin'en kalabalık yeri olan Kemeraltı - caddesinde ve hükümet- konağı önünde hoparlör- lerle reklâm tesisatı yapılması karar- laştırılmıştır. Bu yıl Fuardaki hopar- Jörlerle bu şekilde yapılan reklâm sa- yesinde Fuar komitesine 20 bin lira varidat. temin edilmiştir. Belediye, ayrıca afişaj işile de meşgul olacak- tır, Şehirde otobüs işletmek imtiyazı, belediyeye alddir, Bazı semtlere İşle- mesine müsaade edilen hususi eşha- sa aid otöbüslerin bilet varidatı Üüze- ması katarlaştırılmıştır. Bu varidat bir yılda 72,000 liraya baliğ olacak- tır, Belediyece yeni alınscak 10 oto- büs ve bir trambüs İçin bu'varidatın 46,000 lirası ayrılmıştır. Yangın sahasında Kültür bakanlı- ğınca inşa edilecek Ege kız enstitüsü, Ege vilâyetleri ihtiyacını Karşılıyacak büyüklükte olacaktır. Enstitü binası için ayrılan geniş arsa üzerinde top- rak tesviyesi ameliyesi yapılmış, arsa | nın etrafına duvar çekilmiş, saha yer yer ağaçlandırılmıştır. Yalnız imar plânına göre bu geniş arsanın ortasın- dan Cumhuriyet meydanı ile Alsancak | meydanını birbirine bağlıyan geniş bir yol geçmektedir. Şehir meclisi Aâzasından Dr. B. Mithat Orel, Sadi İpekçi, Hüsnü Tonak, Mustafa Bol- danlı ve daha bazı zevat söz alarak Kültürpark civarında mektepler mın- takasında inşa edilecek bu mühim eserle İzmirin büyük kazancını izah i etmişler ve imar plânından bu yo- Tun kaldırılmasını istemişlerdir. Belediye relsi Dr. B. Behçet Uz, imar plânının bozulamıyacağını söy- lemiş: — Cümhuriyet idaresinde hissiya- tın yeri yoktur. Prensip ve kaide hâ- kimdir. İlk yapılan Imar plânı vaktile değiştirilmişti. Şimdi onun zararları- ni çekiyoruz. Ege enstitüsü için başka, yerden arsa verebiliriz. Maarifin de- gerini ben de sizler kadar tekdir ede- rim, Arsa içinden geçecek bir yol yü- yardım İstiyecektir zünden Maarif Vekâletinin. İzmirli bir Ege enstitÜsünden mahrum ede" ceğini zan ve tahmin etmiyoruz. de miştir. B, Mithat Orel, evvelce gene böyle bir arsa Jhtilâfı yüzünden kültür ba- kanlığının İzmirde inşasına karar verdiği mühim bir mektepten vazgeç- tiğini, bu defa da bu tehlikenin mı cud olduğunu ileri sürmüş: — izmiri, bu kadar büyük ve mü- him bir eserden mahrüm etmi; Demiştir. Kültür bakanlığı mühen- dis ve mimarının İzmirde yapacağı tedkikat neticesi anlaşıldıktan sonrâ bu meselenin'İzmir lehine halli için belediye reisine salâhiyet verilmiştir. Şehirde yaya kaldırımları üzerinde bulunan kapi basamaklarının zaman- Ja kaldırılması ve kaldırımlar üzerine açılan, halkı rahatsız eden pencere kanatlarının evlerin içine alınması Şehir meçlisince kararlaştırılmıştır. Güzelyalı semtinde oturan halktan istenen kaldırım ücreti meselesi de mecliste uzun müzakerelere yol aç- mıştır. Belediye reisi, âzadan B. Mit- hat Orelin bu mesele hakkındaki is- tizah takriri üzerine izahat vermiş: — Mesele şürayı devlettedir. Şüra- yı devlet (Belediye haksızlık yapıyor, bu parayı almaması lâzımdır.) derse parayı almıyacağız ve alınanları da sahiplerine geri vereceğiz» demiştir. Seyyah celbi mümkün olan yerler belediyelerine devletçe yardım edil- mesi hakkmda Millet Meclisinde Ata- türkün irad ettikleri nutuktaki di- yektjf münasebetile Şehir meclisinin şükran duygularının Büyük Şefe İmei bildirilmesi kabul edilmiş» pa ya Şehir meclisi müzakerelerin- de İzmirin muhtelif derdleri üzerinde ehemmiyetle. durulmakta, kararlar alınmaktadır. Belediye reisi Dr. B. Behçet Uz, ya- kında Ankaraya gidecek, enternasyo- nalİzmir Fuarında bu yıl inşa edile- cek büyük sergi sarayı ve diğer muh- telif inşaat için şimdiden yardım temini için çalışacaktır. Bu yıl belediyece İzmirde büyük bir Belediye sarayı, Hâl santral, Şe- hir garajı, Çocuk hastanesi ve Ekmek fabrikası inşasına başlanacaktır, Bu mühim inşaatın, kısa bir zamanda başarılması için de devlet bütçesin- den yardım istenecektir. Tütün Avrupaya nasıl geldi? (Baş tarafı 7 nci sahifede) Romancı Reşad Nuri müthiş bir tütün » tiryakisidir, - Çok. “sigara içen muhartirler arasında Sadri Etem de halıri sayılır bir mevki sa- hibidir. Günde beş paket Serkldoryan içer. Resimlerinde ve karikatürlerin de bile ağzından sigarası düşmez. Çünkü ressamlar ve opjektifler onun sigara içmediği bir zamanını yaka- Jamaktan âcizdirler. Genç romancılarımızdan B. Nahit Sırrı da mühim bir tütün tiryakisidir. Buna rağmen henüz sigaraya on para vermemiştir. Sadri Etemin beş paket Serkldoryanından birini o içer. Dostun Valâ Nureddin nargile tir- yakisidir. Daima bir nargile içmek fırsatını kollar. Buna muvaffak ola- mayınca pipo içerek sükün bulur, Refik Ahmed ise Babıâlide püro içen yegâne muharrir ve belkide yegâne Daimi encümen azasıdır, Şair Necib Fazılın hangi nevi siga- rayı içtiğini şu anda, kati olarak söy- Miyemiyeceğim, On bir buçukluktan en lüks sigaralara kadar her evini içer. Esasen ben değil, kendisi de er- tesi gün hangi nevi sigara içeceğini bugünden kestiremez. Son nesil şair ve edibleri arasında hiç sigara küllanmıyanlar, hattâ kah- ve İçmiyenler de görülmektedir! ŞER