Erzincan mektupları Erzincanda büyü büyü ük bir kalkınma faaliyeti var Yollar, köprüler yapılıyor, bataklık- lar kurutuluyor, şehir güzelleşiyor Erzincandan umumi görünüş Erzincan (Akşam) — Erzincan şehri günden güne güzelleşiyor. Vilğ- | yetin 119 bin nüfusu, beş kazası ve | 420 köyü, 14 nahiyesi vardır. Erzincan | valisi B, Fahri Özen durmadan, yıl- madan çalışıyor. Vali B. Fahri Özen vilâyete ald işler hakkında bana şu beyanatta bulunmuştur: — Vilâyet dahilinde biri Kemahta, diğeri Tıçta iki büyük demir köprü yapılıyor, Kemahtaki asma köprü- dür, Refahiyeyi, Kemaha kavuştura- caktır. Bu suretle Refahiyeliler, Kemah istasyonu vasıtasile şimendiferden İs- tifade edeceklerdir, Thçta yapılmakta olan demir köp- rü Kuruçayın iki sahilini birbirine bağlıyacaktır. Kemah asma köprüsü Cumhuriyet bayramında açılmıştır. Diğer köprü de teşrinisani sonlarına | doğru bitecektir. | Merkezde 80 bin lira sarfile büyük | bir Halkevi binası inşa ettirilmekte- dir. Binanın iki katı bitmiştir. 1938 eylülünde, bina tamamlanacaktır. Bataklıklar kurutuluyor Yıllardanberi Erzincanlıların ku- Tütulmasını bekledikleri Erzincan betaklıklarının kurutulma işlerine | büyük bir gayretle devam edilmek- tedir. Erzincan köylerinde Kalkınma esasları mükemmel bir surette tat- bik ediliyor. Bütçeye konulan tahsi- ve vali Fahri Özen Satla beş ve üç dershanelt birçok ilko- kullar yapılmaktadır. Köy işleri, köy kanununa tevfikan nüfusu müsald olan yerlerde tatbik edilmektedir. Her köyde Cumhuriyet meydanları açılmış, köylerin temiz- İiğine, imarına, içme sularına ehem- miyet verilmekte bulunmuştur. Meyvacılığa ehemmiyet Erzincan ve «ivarı.da meyva çok boldur. Meyvaların cinsini ıslah et- mek çarelerine ehemmiyet verilmek- tedir, Ziraat Vekâletinin ayırdığı 18 bin liralık tahsisatla Haskinde bü- yük bir fidanlık kurulmuştur. 1939 senesinden itibaren meccani surette fidan tevziine başlanacaktır, Erzincanda gençlik için spor teş- kilâtı yapılmıştır. Mevcüd spor sâ&- halarında lüzumlu inşaat yapılacak- | tır. Halkevi şubeleri de faal bir ve- ziyettedir. Bayındırlık işleri Erzincan - Sivas, Erzincan - Erzu- Tum, Erzincan - Gümüşhane, Erzin- can - Tıç - Kemah yolları ve bu yol- larda köprüler ve menfezler yapıl- maktadır, Vilâyetin asayiş ve sıhhi durumları çök mükemmeldir. Sivas - Erzurum demiryolu inşaatı Erzincana doğru hızla ilerliyor. Tren Erzincana vardıktan sonra Erzincan daha süratli adımlarla terakki ve in- kişaf edecektir.» Muğlada Atatürk heykeli Muğla (Akşam) — Muğla vilâyeti, Cumhuriyet devrinin feyizli eserleri- Je, müesseselerile bezenmektedir. Vali B. Recai Güreli inkılâbın feyizlerin- den istifade etmek istiyen halkın ar- gusu dahilinde bir çok mühim işler başarmıştır, Muğla vilâyetinin birçok yolları inşa edilmiş, bu ârızalı arazi- de muhtelif yerlerde şimdiye kadar (120) köprü kurulmuştur. Nehirler nın inşasına ehemmiyet verilmekte- dir, İmar işleri hızla ilerlemektedir. Muğla Cumhuriyet meydanında Atatürkün heykeli dikilmiş ve Cum- huriyet bayramında merasimle açıl- miştir, Atatürk heykeli, şehri süsli- yen en mükemmel bir eser olmuştur, Heykel, Atatürkün Başkumandan el- bisesile vaziyetini Kene ki üzerinde kurulmuş çok büyük köp- tarihi ve çok kıymetlidir, rüler vardır, Vilâyette asayiş, inzibat | (Muğla vilâyetine birçok eserler me İşleri fevkalâde mükemmeldir, Bu yıl | yanında Atatürk heykelini de kazan- da yeni bir çok ilk okullar inşa edil. | dırmış olan vali B. Recai Güreli fak- dir ve tebrik'ederia “> AKŞAM Bursada kahve bolluğunun sebebi! Şehirde ne bir saz, ne debir câz var Bursa (Akşam) — Yazı müdürü- müz Bursaya geldiği zaman iki şey dikkatine çarpmış: Kahve ve doktor bolluğu... Bunun bir sebebi, gerek kahvele- rin, gerek doktor muayenehaneleri- nin, şehrin yegâne caddesinde top- lanmiş olmasıdır. Doktor sayısını şehrin nüfusuna nisbet edersek, pek fazla bulmayız; fakat kahvehaneler, göze batacak kadar çok.. Kahvehanelerin bolluğunu da bi- zim (Yürük Çelebi) ile birlikte, müte- kaid bolluğuna hamletmiştik. An- cak bu, tek sebep değildir. Kahve bol- luğuna daha ziyade şehrin eğlence yerlerinden mahrumiyeti müessir ol- maktadır. rü de olsa karşılıyor. Gelgelelim Kış hulül etti mi, herkesi bir düşüncedir aliyor: Nerede vakit geçirmeli, nasıl eğlenmeli?! Ramâzan âyındayız; halk, eski bir ananeye uyarak sokaklara dökülmek» te. Hiç olmazsa caddede üç aşağı beş yukarı dolaşarak hava alıyor. Fakat yarın hava bir bozmaya görsün; or- tada kimse kalmaz: (Evli evine, köy- lü köyüne..) 1... Şehirde medeni eğlence namına tek sinemadan başka bit şey yok. Oda nihayet haftada iki gece için... Geri- ye kalan beş gece içinde bir iki saat- Tik malüm bir eğlenceye bile imkân bulamazsınız; ne bir ,saz, ne de bir caz var!. Bu şiddetli ihtiyaçtan Iki sene ev- vel bir (Şar klüp) doğmuştu. Burası daha ziyade memurların rağbet ettik- leri bir yer; adı üstünde; Klüp... İçe- Tİ girebilmek, haftanın yalnız bir ge- cesinde yapılan danslı eğlencesinden faydalanabilmek için, âza yazılmak Suretile bağlanmak lâzım. Geriye ister istemez kahvehane ka- yor. demek isterim ki,” Bursada kahvelerin o(Abdürrahman Çelebi) oluşunun sebebi, içtimai zevkin aşâ- gılığından değil, eğlence denilen ko- yunun yokluğundandır!. — R. R. Istanbul - Mudanya hattı Seferlerin haftada dörde indirilmesi şikâyetlere yol açtı açtı Bursa (Akşam) — Bu — Bu ay başından- beri İstanbulla Mudanya arasında işliyen vapurların günlük seferleri. nin kaldırılarak haftada dörde indi- rilmesi birçok şikâyetlere yol açmıştır, Bu hatta işliyen vapurların darlı- ğından, rahatsızlığından çekilen zor- Tuklara rağmen bütün bu noksan ve kusurlar gene hoş görülüyordu. Çün- kü yakın bir zamanda yeni vapurla- rın geleceğine sid ümidlerie Avunu- yorduk. İdarenin son kararı, her şeye Tağ- men büyük bir rağbet gören bu hat- taki intizamı bozmuştur. Ortada se- ferleri seyrekleştirmek için ciddi se- bepler mevcud olmadığı kancati var- dır. Bir hafta evveline kadar Mudan- ya - İstanbul hattındaki vapurların tıklım tıklım dolu olması ve son gün- lerde Bursa - Yalova arasında işliyen otobüslerin fazlalaşması, kış tarife. sinin erken ve mevsimsiz tatbik edil- diği hakkındaki iddiaları haklı çıka- rTacak mahiyettedir, Bursa, bugünkü durümile sadece bir sayfiye şehri değildir; hattâ daha yade bir iş merkezidir. İstanbulla münasebeti ise iktisadi ve ticari ba- kımdandır, Bursalılar bu seferlerin hakiki ihtiyaca göre tanzimini isti- yorlar, Egede tütün satışları İzmir (Akşam) — Ege mıntaka» sında tütün satışları şimdilik dur- muştur. Dört gün gibi kısa bir z&- manda Ege mıntakası tütün rekolte- sinin yarısı Satılmıştır. Bu mikdar 15 milyon kilodur. Şimdi ikinci kalite tütünlerin mübayaası için tüccar ve kumpanyalar hazırlık yapmaktadır. Jar, İnhisarlar idaresi ile Türk Limi- ted de mübayaata devam et- ERİL dar | Londranın en ma- j rü Yazın pek belli olmıyor; yahud bir iki çalgılı bahçe bu ihtiyacı üstünkö- | | mede ,ancak asâbı pek 12 Teşrinisani 1997 Hintli bir prenses bir pehlivanla evleniyor Nişan haberi Londra sosyetesinde gem e Heyecan uyandırdı Londra gazeteleri , Hint (O mihracele- rinden birinin kızı prenses (Babanın Bob Gregory adlı pehliranla onişan- landığını ilân edi- yorlar ve bunun Lon- dra sösyetesinde fev- kalâde bir heyecan uyandırdığını yö zıyorlar. Pehlivan Bob | güreş sahnesi olan Lanes klübü nün kahramanıdır. Bob haftada iki vo ya üç defa o sah- rakiplerinin ya kaburga. kemik» lerini kırar veyahut onları top gibi ha- vaya atarak nihayet omuzlarını yere değ- dirir, Bu güreş- Jer o kadar heye- canlıdır ki onları kuvvetli olanlar seyredebilir. La- nes klübünde top- lanan karışık taba- kalara mensup 46- yirciler karşısında pehlivanlar, biribirlerinin kanlarına susamış gibi cenkleşirler, halkı mem- nun etmek için hatır ve hayale gel- medik güreş desiselerine müracaat ederler, nihayet Bobun kuvveti kar- şısında başpehlivanlıktan vazgeçme- ğe mecbur kalırlar. Bazan kabak - hakemin de başına patlar, İki rakip pehlivan birden ha- kemin kendilerine düşman olduğu zannına düşerler ve güreşi birakıp onun üzerine çullanırlar ve onu bir temiz pataklarlar. Temaşa yeri bu esnada Londra sosyetesinin en kibar kadınları ve er- kekleri ile doludur. Kadınlar için ge- ce tuvaleti ve erkekler için frak mec- buridir. Bununla beraber, arka sıra- ları Londra serserileri işgal ederler. Bu serserilerin maksadı, kendi arala- rındaki kavgalarda işe yarıyabilecek yeni trükleri öğrenmektir. Dev gibi kuvvetli olan Bob erkekler tarafından çok takdir olunur Ye ka- dınlar tarafından prestiş Olunur. Bob henüz 25 taşındadır, şimdiye ka- dar karşısına çıkan bütün rakiplerini yenmiştir, Onun başka meziyetleri de vardır: Çok iyi danseder ve çok iyi konuşur. Hintli prenses Baba 21 yaşındadır; güzeldir, biçimli endamı vardır ve ta- bii gayet iyi giyinir. Hindistanın ye- güne beyaz hükümdarı olan Saravak racasının kızıdır. Sarâvak devleti İngiltere ile Galles memleketlerinden daha büyüktür. Hükümdarlığı İngil- tere tarafından tasdik edildiği için kızı da tabii bir prensestir, Prenses Baba da, bir çok asil İngiliz kızları gibi, Lanes klübündeki haretli güreşlerin müdavimidir. Fakat,şu farkla ki prenses Baba yalnız peres- tiş etmez, ayni zamanda ona şiddetle âşıktır da... Prenses, Avrupanın bu orta siklet şampiyonunu ilk defa güreş yaparken gördüğü zaman ona derhal vurulmuştur. Şampiyon Bob, kızı evvelâ Mis Brooke olarak tanıyor, Prenses oldu- ğunu sonradan haber alıyor. Fakat bu, şimdi artık Londrada herkese ilân edilen evlenme plânlarmı hiç te altöst etmiyor. Kızm ennesi bu İzdivaca - taraftar değildir. Çünkü bundan evvel wİnci adlı bir kızıda Londrada bir caz- bandci ile evlenmiştir. Ailede yalnz üçüncü kız küfvü olan bir İngiliz lordile evlidir, Hindistanda Saravak devletine bundan sonra kimin hü- kümdar olacağı belli değildir. Şimdi- ki hükümdar ölürse bir cazbandeı mı yoksa bir pehlivan mı onun yerine Prenses Baba ve nişanlısı pehlivan Eob Vazieyt bu merkezde olmakla be- raber prenses Babanın ailesi bu izdi- yaca mâni olmak istemedi, Kızın son dakikada Bobdan vazgeçeceği ümid edildi, Fakat, bu ümidler boşa çıktı. Saravak zengin bir rhemlekettir. Petrol, maden cevherleri, kömür, bi- ber, kauçuk vesaire gibi ihracat mad- deleri memleke çok para kazandırır. Yarım milyonu islâm olmak üzere memlekette on muhtelif ırka mensup insanlar yaşar. Iklimi de çok müsald olduğu halde prensesler Avrupada yaşamayı tercih ediyorlar. Şimdiki hükümdarın oğlu olmadığı için caz- bandei ve pehlivan damadlardan bi- rinin bir gün tahta çıkmasına mu- hakkak nazarile bakılıyor. Son alınan haberlere nazaran pren- ses Baba ile pehlivan Bob prensesin doğum günü olan 20 birincikânunda evleneceklerdir. Yeni evliler balayını Budapeştede geçireceklerdir. Prense- sin arzusu üzerine Bob evlendikten sonra arlık pehlivanlıktan vâz geçe- rek bütün vaktini prensese tahsis edecektir. Prenses Baba gazetelere be- yanatta bulunarak demiştir ki: « — Biz gizlice evlenmek istedik. Fakat diğer iki kız kardeşimle İstişa- re ettikten sonra bu fikirden vazgeç- tim. Kız kardeşlerim bü izdivaca ra- zı oldular. Müruru zamanla anamla babamın da Bobla evlenmemi hoş gö- receklerini ümid ediyorum.» Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Bamazan $ — Ruzıkasım 5 A İmsik Güzey Üğle İkimil Akşama Yatı, E. 1208 150 704 0431200 144 Va. 602 644 1158 1497 1054 1828 İdarehane: Babıtli civarı Acımusluk So, No. 13 İki yangın başlangıcı Taksimde Hüsnü Tabiat lokantası- nın ve Beyoğlunda Mezarlık sokağın- “lecek? Bu geçecek? Böyle olursa hanedanın | da bayan Nedimenin evinin bacaları haysiyet ve şerefi nasıl muhafaza eği.) dün tutuşmuştur. Derhal yetişen itfa- noktalar pek karanlıktır. | İye'iki yarigni da söndürmüştür.