ri y- Ş- NE meme n 26 Eylül 1937 — —— — AKŞAMDAN AKŞAMA: —— ——— 26 eylül dil bayramı Birinci dil kurultayı 26 eylülde top- andığı için, bu tarih dil bayramı sa- yılmıştır. Bugün, dil bayramımızdır. Fakat işte, gene bu günün arifesin- de, İstanbulda, ikinci tarih kurulta- Yı içtimalarını nihayete erdirmiş bu- Tundurmaktadır. Bu sebeple, bugü- nün manası, iki katlı ehemmiyeti ha- izdir. Uzun bir geceden sonra Cumhuri- yet ufkunda © doğub beynelmilel ci- handa bir güneş şaşaasile kendini tekrar gösteren Türk kültürü, şanlı mazisine taallük eden şu hakikati ortaya çıkardı ve garb medeniyetinin €n İleri gelen ilim adamlarına ikrar | ve tasdik ettirdi: | Türk kültürü prehistoire'in (kab- lettarihin) en o eski yüksek kültürü İdi. Neolitik (yeni taş devri) ve ma- den medeniyetleri Ortaasyada'ki Türk ana yurdundan yer yüzüne yayıldığı gibi, Türk dilinin bütün kültür dille" rine analık yaptığı da, Güneş - Dil teorisinin verimlerile inkâr kabul et- mez surette sabittir. Esasen, Türk tarihinde araştırma- lar yapıldığı sırada, bugünkü anlam- da bir dil meselesinin mevcudiyeti ortaya çıkmıştı. Bu sebeple, tarih işi ve dil işi, iç içe girift, arsıulusallaş- mış bir milli kültür mevzuumuzdur ki, bugünkü bayramımız - ikinci ta- rih kurultayı dolayısile de - önü ga- | yet parlak bir şekilde ifade ediyor. Anadilimizin geniş varlıklarını bul- mak üzere yapılmakla olan araştır- malar yalnız Türk dili lehçelerini de- | il, bütün kültür dillerini ve genel dil bilgisini ilgilendiren yüksek bir buluşa, yani «Güneş - Dil teorisine» dayanmaktadır. Yeni Türk dil teori- si, Üçüncü Türk Dil Kurultayma iş- tirak eden dil bilginleri tarafından ka- bul edildiği gibi, 1 eylül 1937 de Bük- Teşte toplanan beynelmilel prehistorik, Arkeolojik ve antrepolojik kongreye ve 20 eylül 1937 de İstanbulda toplanan İkinci Türk Tarih kurultayına da teb- liğ edilerek her ikisinde iyi okarşı lanmak suretile bir kat daha kuvvet- | lenmiştir. İ Ulu önder Atatürkün yüksek hi- | maye ve irşadları altında, Türk Dili Üzerinde yapılan çalışmalar, her gün daha çok genişliyen yüksek bir faa- | * liyet göstermektedir. Bugün, işte böyle büyük bir günü- | müz, bir bayramımızdır. Bize, milli tarih gibi, milli dil gibi, ve bunların geniş manasını anlamak- tan doğan milli gurur gibi en esaslı Manevi istinadgâhlarımızı bahşeden Atatürke sonsuz minnet ve şükranla- rımizı sunarken, bütün ulusta beynel- | milel ailedeki yüksek şahsiyetine ka- vuştuğu ve bukadar hususiyetli mev- kiini cihana tanıttığı için Kutlarız. | Akşamcı | emma ma Fındık nizamnamesi Dünden itibaren tatbik | mevkiine konuldu İ Türkiyenin ihracat malları Avrupa isayasalarında iyi tanındığı için sık | sık aranmaktadır. İktisad Vekâleti bu ciheti ehemmiyetle göz önünde “uta- Tak ihraç mallarımızı sıkı bir kontrole tâbi tutmuştur. Yeni hazırlanan Fındık nizamna- mesinin tatbikine başlanmıştır. Fındık, ihraç madde- lerimizin ecnebi piyasalarda beğeni- len ve aranılanlarının en mühimle- rinden biridir. İhraç edilecek fındık. larin çürük, kırık olmamasına son de- rece dikkat edilecektir. Nizamnameye muhalif hareket ettiği görülen tacir- ler en şiddetli cezalara çarptırılacak» lardır, Dk b e İ İrtihal Mülga Nafia Nezareti umum de- miryollar ve Limanlar müdiri umu- misi mühendis Bay Mustafa Özil ve- fat etmiştir. Cenazesi Beylerbeyinde Küplice caddesindeki köşkünden bu- günkü pazar günü saat 15 te kaldı- nlerak öğle namazı Beylerbeyi ca- Miinde kılınıp Nakkaş kabristanın. daki aile makberesine defnedilecektir. Kederdide ailesine beyanı taziyet ede- Tiz. İstanbuldan vapur 1,55 dedir. Otellerin ıslahı Belediye otelleri tanzim için tedbir alıyor Şehrimize seyyah celbini temin et- mek üzere konforlu oteller tesisine ihtiyaç görülmüştü. Şehrimize gelen seyyahların hemen ekserisi Beyoğlu otellerinde oturduklarına göre, Be- yoğlundaki otellerin ıslahına ve iki sınıfa ayrılmasına lüzum görülmüş- tür, Birinci sınıfa dahil olan Perapalas, Park oteli, Tokatlıyan gibi otellerin diğerlerine nazaran konforlu olduk- ları için bunların ufak tefek eksiklik- leri tamamlanacak, sonra diğer olel- İ lerin daha geniş ve büyük olan nok- sanlarının ıslahı için bir proje hazır- lanacaktır, Bu hususta Belediye, Turing klüp ve Otelciler cemiyeti birlikte hareket edecekler ve hemen tatbike başlıy: caklardır. Bundan başka yazın gele- cek seyyahların oturabilmeleri için Çamlıca civarında eski saray köşkle- rinden biri tanzim ve imar edile- rek otel haline kalbolunacaktır. Otomobil çarptı Şoför Halilin idaresindeki 2518 nu- maralı otomobil Galatada Niko ismin- de birine çarparak yaralamıştır. Niko tedavi altına alınmış, şoför de yaka- lanmıştır. Fatihte infilak Bir oksijen deposunda infilak oldu, nüfusça zayiat yoktur Dün Fatih” civarında bir hayli te- lâşa veren bir infilâk hadisesi ol- muştur. Kıztaşı caddesinde demirci Azizin 34 numaralı kaynakçı dük- kânında, kaynak işlerinde kullamı- makta olan oksijen deposu hava al- ma neticesinde infilâk etmiş ve ci- vardâki evleri sarsacak derecede traka çıkarmıştır. Polis işe el koy- muş, hadisede nüfusca bir zayiat ol- madığı tespit edilmiştir. Virjininin yaraları çok ağır Kumkapıda oturan Şükrü adında biri beraber yaşadığı Virjini adındaki Kadını “yaralamış, kendisi tevkif edil- mi: Vakayı müteakip Haseki hast- tanesine kaldırılan Virjininin yarala- rı çok ağırdır. Adliye doktoru B. En- ver Karan dün hastaneye giderek hastayı muayene etmiştir. Muayene- de Virjininin vücudunun muhtelif yerlerinde on ustura yarası olduğu görülmüştür. Belediye çöpçü ve arabacı- larının aylıkları Evvelce o süpürgecilere 15, çöpçü arabacılarına 17 lira aylık veriliyordu. İki ay evvel amele tedariki müşkü- lâtı karşısında belediye - çöpçülerin maaşlarını alesseviye 20 liraya çi- karmıştı. Eylülden sonrs eldeki tah- sisat kâfi gelmiyeceğinden ve hasad dünden itibaren | mevsimi de bittiğinden ücretlerine arabacılar için 17 ve süpürücüler için 15 liradan olmak üzere tesviye edilecektir. Topkapı sarayı avlusunda yapılan hafriyat esnasında kıymetli bir sütün bulunmuştu. Yukarıki (o 'şemiz ya Haklı şikâyetler Ecnebi tabiiyetinde hamurkârlar Üç seneyi mütecaviz meriyete geçen ecnebilerin çalıştırılmama- st hakkındaki kanunun hildfına olarak bugün İstanbulun her ta- rafındaki “bir çok fırınlarda - ec- nebi hamurkârlar ve “piştriciler çalıştırılmaktadır ve her gün de gelmekte olan ecnebiler fırınlara kabul olunmaktadırlar. Ne ya- nk ki biz Türk hâmürkâr ve pi- şiriciler > memleketimizde ve İs- tanbulda vergiler verdiğimiz ve memleketimizin tehlike ânında va- tanımızın müdafaası için de ka- nımızı feda etmekten çekinmedi- ğimiz halde bugün yüzlere baliğ Türk hamurkârlar ve pişiriciler Tahtakale ekmekçi amele kah- velerinde işsiz, perişan bir halde aç olarak durmaktayız. Ortada hâlâ ecnebilerin çalışması ne gö- rib şeydir! Alâkadar makamların. ehemmiyetle nazarı dikkatlerini celbetmenizi dileriz. Kontrol edil- sin, netice görülecektir. İstanbul Tahtakale Ekmekçi amele kahvelerinde yüzlere baliğ öztürk hamurkârlar ve pişiriciler Üsküdar tramvayı Maaşlarda ve ücretlerde tenzilât yapılması düşünülüyor Üsküdar ve Kadıköy tramvay şir- ketinin masraflarını kısmak için ye- ni müdür B. İbrahim Kemalin ted- kikler neticesinde şirket kadrosunda lüzumundan fazla memur bulunduğu ve bu memurların yüksek maaş ai- dıkları görülmüştür. Şirketin masraflarını indirmek için fazla görülen memurları kadro hari- ci bırakmak doğru görülmediğinden, yüksek maaşlar üzerinde tenkihat yapılması tekarrür etmiştir. Yapılacak tenkihat mlledarı idar? meclisi kararile tespit edilecektir. Bundan başka bilet ücretlerinde yüz- de otuz nisbetinde tenzilât yapılması da ayrıca tedkik edilmektedir. Senbenuva mektebi büyük bir mirasa kondu Aldığımız bir habere nazaran Ga- latada Sen Benuva mektebinin muha- sebeciliğini yapan bir zat bir kaç gün evvel ölmüştür. Bu zat bıraktığı va- siyelnamede bütün servetini Sen Be- nova mektebine terkettiğini bildir- miştir. Bu servetin yedi yüz bin Ira olduğu söylenmektedir, Daimi fotograf müsabakamız Yeni şekil hakkında tafsilât Bugün 5 inci sahifemizde oku- SM kikat yaptığı yazılmıştı. Yapılan ted- | ŞEHİR HABERLERİ | | | | | i O aa amaa | plan hafriyatı ve meydana çıkarılan kıymetli bir sütun başlığını gösteriyor, / | Şehirde gürültü Gece yarsından sabaha kadar kor- na çalınmıyacak Geceleri şehirdeki gürültüyü azalt | mak için Belediye yeni bir tedbir al- mağa karar vermiştir. Gece süküneti ihlâl edenler basında otomobil, kam- yon gibi vesaitin korna çalmaları bu- Iunduğundan verilen emre göre bilü- mum motörlü kara nakliye vasıtaları geceleri sant 24 den itibaren güneş doğuncaya kadar korna çalmıyacak- lardır. Bu vesait, birbirlerine yol vermek için yalnız ışığı ile işaret verecekler- dir Esasen bütün naki! vasıtaları lâmbalarını yaktıkları için bu lâmba- lar seyrüseferi tanzim edecek en mü- kemmel işaret vasıtalarından adde- diliyor. Bu karar, derhal tatbik edi- lecektir. 50 lirası çalınmış Galatada mahalle bekçiliği eden Hasan polise müracastle bir iddiada bulunmuştur: ! Bekçinin iddiasına göre, Taksimde | Bursa sokağında oturduğu evin ken- di odasında asılı bulunan caketi ce- binden 55 lirası, ayni odada oturan Fatma isminde bir kadın tarafından aşırılmıştır. Fatma yakalanmış olup iddia tahkik edilmektedir. Orta mektepler Yeni kiralanan veya dev- lete ait binalarda açıldı | İ 24 eylül 937 tarihli Akşam gazete. | sinin 3 üncü sahifesinde «Mektep bi- nslarış başlığı altında çıkan bir yazı- da yeni orta okulların ilk mekteplerde açılacağı yazıldığı görülmüştür. İstan- buld& bu yıl Kültür Bakanlığının emirlerile açılan orta okulların hiç- biri, fik okul talebesi başka mektep- lere nakledilmek suretile boşaltılan binalarda açılmamıştır, Bu okullar yeniden kira ile tutulan veya devlete ald bulunan binalarda | açılmıştır. Bu itibar ile yeniden orta | okul açmak için-ilk okullarda! çitt ted- | risat yapılmamaktadır. Ayni zamanda son günlerde Has- köyde, ve Kuzguncukta bu suretle ilk okul ihtiyacını karşlamak için Vilâ- yet tarafından iki bina satın alınmış- tır. Bu itibarla bunların orta okula tahsis edileceği hakkındaki yazı da yanlış bir duyuş eseridir. Muhterem gazetenizin her işte ol- duğu gibi Maarif işlerinde halka doğ- | ru haber verebilmesi için bu gibi du- yuşları direktörlüğümüzden tahkik etmesinin faydalı olacağını tahmin etmekteyim. Bu vesile ile saygılarımı sunarım. Kültür direktörü: Tevfik Yeni orta mekteblerin kadrosu Bu sene yeniden açılması karar- laştırılan yedi orta mektebin kadro- su tamamlanmıştır. Yeni orta mek- tepler de eski orta mekteplerle bera- ber açılacaktır. Bahife İSTANBUL HAYATI Hastahane koridorunda... Büyük hastanahelerden birinde tanı dık bir doktoru arıyorum, Merdiven başında karşılaştığım tepeden tırna- ğa kadar beyazlara bürünmüş bir hemşire tarif etti: — Bu merdivenden ininiz bayım. Sonra sağa sapınız. İkinci merdive- nin altından sola dönünüz. Koride- run solunda, en sondaki odadadır... İndim, döndüm, saptım, büküldüm ve nihayet loş, uzun bir koridora gir- dim. İki uçlardaki merdiven sahan. lıklarile sağlı sollu oda kapılarının üzerlerindeki buzlu camlardan süzü- len hafif aydınlık, önümde göz alabil- diğine uzanan koridorun bir çok yer- lerini karanlık bırakıyor. Göz alıştık- ça kuytu köşeler yavaş yavaş beliri- yor. Buzlu camlardan sızan soluk aydınlıkta yüzlerce başın hareketleri, | gölgelerin kaynaşmaları farkediliyor. Arada bir kapı gıcırtısı ve haykırma duyuluyor: — Salih oğlu Mehmeeeet... Ceketini koltuğuna almış, göğsü bağrı açık, süzük çehreli, sapsarı he- nizli biri, titrek adımlarla, kesik ke- sik soluyarak odaya giriyor. Onun gibi daha yüzlercesi de kapı ağzında mütevekkilâne nöbet bekliyorlar. Ka- İ pının üzerindeki levha insanın tüyle- rini ürpertiyor. «Dahiliye muayenesi» Biraz ilerideki odanın önünde topla- nanların gürültüleri etrafı çın çın çır latıyor. Kapının yanında yaşlıca bir adam iki elini boru gibi ağzına koy- muş, karşısındaki avucunu kulağının ardına dayamış avaz avaz hayfkıra- rak konuşuyorlar: — Sen nasıl oldun?.. Biraz açıldı mı kulağının... — Dün gördüm... Sana çok selâm söyledi. Bize niçin gelmiyor, dedi... — Hamdolsun... Benim kulağım adamakıllı açıldı, Artık her şeyi du- yuyorum. İnşâllah yakında sen de iyileşirsin... — Baş üstüne... Görürsem selâmı- nı söylerim... Sizin çocuklar nasıllar?.. — Helbet te iki gözüm. Sevinmez olur muyum hiç. Yeniden kulak sahi- bi oldum. Yanımda yavaş sesle konu- grup. Hepsinin ellerinde kocaman si- yah zarflar, İçeriden boğuk sesler du- yuluyor: — Hadi teyze, soyunsana... — Ayol, işte mantomu çıkardım ya... Daha ne soyunması İmiş?. — Teyze, yalnız mantosunu değil, çamaşırlarını da çıkaracaksın. Rönt- kende resmini çekeceğiz ki, hastalığın anlaşılsın... — Töbeler olsun Yarabbi... Resim. le hastalık anlamayı da sizde gördüm, Öteki odada oturan doktor ne iyi idi? Nabzımı yokladı, dilime baktı, bitti gitti. Hem resim çekerken soyunmak ta neymiş? Ben şimdiye kadar bin ke- re resmimi çektirdim, hiç birinde s0- yunmadım... , Ben kapıların önünde oyalanırken aradığım zat ta tesadüfen karşıma çıktı. Daha farla kulak misafirliği yapamadım. — C, R. nana Çöp arabaları Yeni tip çöp arabalarının tecrübesi bitti Gürültüye mâni olmak üzere yeni tipte yapılan çöp arabalarının tecrü- beleri tamamlanmıştır. Bu yeni ara- baların da eskilerinden farklı olma- dığı görülmüştür. Ancak çöp rabala- rının tekrleklerinden ziyâde kapakla- rının gürültü yaptıkları anlaşılmış- tır. Belediye çöp rabalarının tekrlekle- rine lâstik konulmasının pek küfetli bir şey olduğunu göz önüne alarak gürültüye mâni olmak üzere kapak- ların mazbut bir şekilde yapılmasını lüzumlu görmüştür. Arabalar bu bâ- kımdan tadil edilecektir. Sokak ortasında zorbalık Eyüplü Kemal isminde biri yaninda Nadir isminde bir kızla Beyoğlundan geçmekteler iken, önlerine tütün ame lesinden Hayreddin adında biri çıka- rak bu gezintiye mâni olmak istemiş ve İkisini de dövdüğü gibi çakı çek- mek suretile tehdidde bulunmuştur. Bu çiftin müracaati üzerine polis, Hayreddini yakalıyarak lâzimgelen takibata girişilmiştir