mm vb müdhiş bir facia Baba ölüyor, ana deliriyor kız ortadan kayboluyor 16 sene Amerikada çalıştıktan sonra memleketine dönen bir köylünün sergüzeşti Son gelen Romanya gazeteleri, Bukovina vilâyetinin bir köyünde cereyan eden tüyler ürpertici bir aile faciasından uzun uzadıya bahsedi- yorlar. Üç kişllik bir ailenin felâke- tine sebebiyet veren bu facia, ancak Şekspirin romanlarında misline ras- lanan şartlar altında vukubulmuş ve Romanyanın her tarafında derin bir teessür uyandırmıştır. Fclayı kısaca anlatalım: Romanyanın Bukovinâ vilâyetine bağlı. bir köy halkından Todor Bil- don adlı bir köylü, köyünde gilesini geçindiremediği cihetle, 1921 gtne- sinde kalkıp Amerikaya gitmiş, evin- de genç karısile beş yaşında Katinka adındaki kızını bırakmıştır. Bildon, Amerikada 16 sene muhtel- lif işlerde çalışmış, köyünde hem ken- disini, hem de ailesini geçindirecek bir para kazandıktan sonra köyüne dönmeğe karar vermiş, ailesine de bir mektup yazarak köyüne avdet ta- rihini bildirmiştir. Zavallı karısı, 16 sene süren uzun bir Itiraktan sonra kocasını !yi bir surette karşılamak için elinden gel- diği kadar çalışmış, evinin her tara- fim yıkayıp, temizlemiş, duvarlarını sıvalamış, kocasının avdet gününü merak ve heyecanla beklemeğe başla- mıştır. Bildonun Amerikada, memleketin- den uzak bulunduğu bu 16 sene zar- tında köyünde beş yaşında bıraktı- ği kızı serpilmiş, köy dellkanlılarının ihliraslarını kuvcalıyacak o derecede güzelleşmişti. Bildonun muavenetinden mahrum kalan karısı köyünde sefilâne bir hayat sürüyor. Ekmek parasını ka- zanmak için sabahtan akşama kadar tarlalarda bir parça ekmek pahası- na açlışmağa mecbur kalıyordu. Kım 1 7. 18 yaşına basınca etrafı- nin kendisine kur yapmak istiyen köy delikanlıları tarafından çevrildiğini görmüş, kulağına fısıldanan füsun- kâr kelimelerin tesirine kapılmış, bil- hassa kendi yaşında ve mali vaziyet- leri kendisinkinden daha müsait bu- lunan diğer köy kızlarının süslerini, iyi giyinişlerini kıskanmış ve bu ru- hi ve maddi âmiller, kendisini daha mesud bir İstikbale götüreceği zan- nile önüne çıkan İlk zengin delikan- lının kucağına sürüklemiştir. Bu ruhi âmiller ve şartlar altında | muaşakaya başlamak kolay, fakat takip edecek baş dönmelerinin önüne | geçmek güçtür. İşte genç kızda, bu şartlar altımda sefahete atılınca, ilk muaşakasını, başka gençlerin mü- nasebetleri takip etmiş ve bu uçu- rumdâ yuvarlana yuvarlana vücu- dünü para “ile satan bir kadın ok muştur. ii Genç kız, tahişeliğe başlayınca, sık sık köyünden civardaki Suçcava şeh- rine yidiyor ve burada gizli çiftleri kabul eden bir otelci ile anlaşarak geçici âşıklarile otelde buluşuyordu. Bildon, Amerikadan kalkarak kö- yüne dönmek için yola çıktığı Za | man ailesinden ayrılırken beş yaşın- da bırakmış olduğu kızı, bu vaziyette | bulunuyordu. Bidon, Romanyaya ayak basarak | köyünün yolunu tutunca, meşum bir tesadüf, birbirini tanımıyan baba ile | kızı karşı karşıya getirmiş, facia bu dakikadan itibaren başlamıstır. Amerikada para sahibi olan köy- lünün, evine dönmek için son mer- halesi Suçcava şehri idi. | Bildon, yol yorgunluğunu gider- | | | İ mek için bu şehirde bir gece kalma- gı ve ertesi sabah köyüne gitmeği dü- şünmüş ve Kızının sık sık geçici âşık- larını kâbul ettiği otele inmiştir. Bildon otelin bir odasina velizlerini bıraktıktan sonra, salonâ inince müs- | tesna güzellikte serbes bir kızla kar. çilaşmıştır. Kız, cüzdanının dolarlar ile dolu olduğunu otelciden öğrendiği yoleu- Faclada en büyük rolü oynıyan Katinka ya güler yüz göstermiş, bir fırsatını bülarak yanına sokulmuş, âhbaplığı ileri götürmüş ve geceyi zengin köylü ile geçirmiştir. Kız şafak sökerken, yatağından fırlıyarak süratle giyinmiş ve müsta- cel bir işi olduğunu söyliyerek ya- nından ayrılmış, bir otomobile bin- diği gibi, o gün Amerikadan dönecek olan babasını karşılamak için köye dönmüştür. Köylü Bildon, sabah kahvaltısını bitirdikten ve besabını gördükten valizlerini otomobile yükliyerek o da köy yolunu tutmuş, köyün medha- linde kendisine uzaktan mendil sal- Jamakla olan biri yaşlıca, öteki de çok genç iki kadın görünce kalbi se- vincinden hoplamıştır. Şoför, otomobili daha hızlı sf. müş, iki kadının durduğu tümseğin önüne gelince arabasını durdurmuş- tur, Bildon 16 senelik bir ayrılıktan sonra nihayet ailesine kavuşmaktan duyduğu sevinçle otomobilden fır- yarak iki kadının yanına kosmuş, fakat karısının yanında duran genç kadının bir gece evvel otelde bera- berce kalmış olduğu öz kızı olduğunu görünce, kahrından kalbine inerek derhal yere düşmüş ve ölmüştür. Zavallı karısı 16 sene süren uzun bir hasretten sonra nihayet kavuşa- cağı sırada ve biraz refah görmeği ümit ettiği kocasını, ayaklarının di- binde cansız görünce delirmiş, yaban- bir erkek zannile öz babasile otel- Ge geceyi geçirmiş olan genç kız da | istemiyerek sebebiyet verdiği müthiş faclanın doğurduğu vicdan azabile, başını almış ve ortadan kaybolmuş- tur. Akla hayret veren bu müthiş | facia, yalnız Romanyada değil, kom- şu memleketlerde de derin bir tees- sür uyandırmıştır. Bu akşam Nöbetçi eczaneler e Pangaltıda Nargileciyan: Tak- Halk, Büyükada: Halk, Fatih: Ham- di, Karagümrük: Ahmed Suad, Ba- kirköy: İstepan, Sarıyer: Asaf, 'Ta- rabya, Yeniköy, Emirgün, Rurelihi- Sarındaki cezaneler, Aksaray: E, Per- tev, Beşiktaş: Vidin, Fener: Emllya- di, Beyazıd: Kumkapıda Belkis, Ka- m Pazaryolunda Rıfat Muhtar, Modada Aladdin, Üsküdar: Merkez, Küçükpazar: Hasan Hulüsi, Samatya; Yedikulede Teofilos, Alemdar: Divan- inmeyi Esad, Şehremini 'Topkapıda Türk - Alman ticaret anlaşması Anlaşmanın başlıca esaslarını neşrediyoruz Ankara 9 (A.A) — Türkiye cum- huriyetile Almanya arasında ticari münasebetleri tanzim eden anlaşma, Berlinde imzalanmıştır. Melüm olduğu üzere, 6 temmuz 1937 de Berlinde başlamış olan mü- zakereler, birisi birikmiş alacakların ayrı bir hesaba nakil mevzuu bahiş olmaksızın gene klering yolu ile eri- tilmesinin tesri ve teminine ve di- Eeri bundan sonra cereyan edecek mübadelelerde mevcud klering an- laşması esasları dahilinde müvazene- nin muhafazasına ait olmak üzere iki safhayı ihtiva ediyordu. Bunlar- dan birincileri 31 temmuz 1937 tari- hinde bir sene müddetle cari proto- kol halinde bir karara bağlanmış ve derhal tatbik mevkiine konmuştur. Şimdi imzanlanan anlaşma ise 19 mayıs 1936 tarihli ticaret anlaşması ve . merbutatı olan metindir, 15 şubat 1935 tarihli klering anlaş- ması ve merbütetı ve 1930 tarihli Türk - Alman ticaret ve seyrisefain muahedenamesi yeni anlaşmanın icap ettirdiği bazı tadilâtla aynen muhs- faza edilmektedir. Yeni anlaşmanın belli başlı esasları şunlardır: 1 — İki taraf anlaşma devresinde, kle- | ring anlaşmasında gösterilen a, hesap- ları arasında kati tevazün tesisi lüzumunu kabul ediyor. 2 — Bu bakımdan geçen üç Yıl içinde dalma Türkiye ihracatı Alman ihracatını Aşmış olduğundan elele verilerek, yukarı- da zikredilen protokol esasları dahilinde vüki olabilecek Alman ihracatı hariç ol- mak üzere anlaşma devresinde normal olarak Almanyanın Türkiyeye yapacağı ihracat hesaplanmış ve 40 milyon Türk li- Tası plâfonuna yarılmıştı 3 —'Bu plâfon esas ik geçen mev- İ sim senesinin mütenazır aylarındaki Tür- kiye ihracatı nevi ve kiymet itibarile tesbit ve her hangi mal lehine veya aley- hine muamele farkı vücude getirilmeksi- zin ayni matematik esasın tatbiki sureti- Je bunlardan en mühim kısmı için kon- tenjanlar tesbit ve diğer kısmının Al- manyaya serbesçe girebilmesi ve şu ka- dar ki bunların sewayyen devre hitamın- daki yekün kıymetlerinin aşağıdaki fıkra- da mezkür revizyonda hazara alınacağı kaydi konmuştur. 4 — Pilen vâki olacak karşılıklı ihra- cat vazi leket bilikilâr bu plânda ayni prensip da- hilinde değişiklik yapabileceklir. 5 — Almanyanın umumi konjötürü do- Yayısile bazı malları ihraç etmemekte ol- duğu malümdur. Plân mütenazır devre- de Türkiyeye. satmış olduğu her hangi malı ahar hangi memlekele Ihraca de- vam ediyorsa Türkiyeye de ihracı taah- küt ediyor. 8 — Bundan başka menşe şehadetna- mesi mecburiyeti tesis edilmekte ve iki taraf, hususi muvafakatla alırmış mallar transformasyon dolayısile millieştirilmiş mallar hariç olmak üzere birbirinden mü- bayaa ettikleri malları milli hudutları dahilinde istihlâkl ve tekrar başka bir memlekete ihraç etmemeyi taahhüt ediyor. 1 — Müddet 15 eylül 1997 den itibaren 31 ağustos 1953 e kadardır. Mayıs içinde ve bu ay sonuna kadar iki taraftan biri denonse etmek istediğini bildirmediği tak- dirde müddet hitamında kendiliğinden bir yıl olarak uzayacaktır. 8 > Anlaşiha her tüccarın odalara “ve Türkofis şubelerine müracaatla öğrenebi- leceği diğer kısımları da, ihtiva ediyor. Ameli bakımdan da gayet açık, teferrüatlı ve plânlı bir makanizmii- ya malik olduğundan her tüccarı- mızın dikkatle okuması lâzım bir hal- dedir. Yeni anlaşmanın iki memleket arasında mevcut ticari münasebatı radikal şekilde takviye edeceği mu- hakkaktır. İhzar edilmekte olan anlaşma me- tinlerinin Türkofis şubelerine ve baş- Uca ticaret ve sanayi odalarına teb- liğ edilmek üzere olduğu haber alın- muştur. i İzmirde ehli hayvan sergisi İzmir (Akşam) — Yarış ve ıslah encümeninin İzmirde tertip ettiği ehli hayvan sergisine yüz elliden faz- la hayvan iştirk etmiş, çok iyi neti. celer vermiştir. Kısrak, tay, katır, inek, boğa, eşek ve sıpalar arasinda görülen bakımlı hayvanlar, vilâyetimizde iyi hayvan yetiştirme işinde ne derece muvaffa- kıyetle çalışıldığını göstermeşitir. Sergiyi, vali B, Fazlı Güleç bir nu- tuk irad ederek açmış, davetlilere pasta ve limonatalar ikram edilmiş- tir. Sergideki taylar arasında İkti- sad Vekilimiz B. Celâl Bayarın çok güzel ve bakımlı halis kan tayı birin- eiliği almıştır. Sergide iyi dereceler alan hayvan- ların sahiplerine 2,500 lira ikramiye tevzi edilmiştir. yerine - kajm olacak | t ve hesaplarına göre iki mem- | İzmir mektu pları 11 Eylül 1937 Fuar bu yıl İzmire çok ziyaretci çekti Kültürpark ve Fuar sahası daimi bir istirahat ve eğlence yeri olacak 4 Fuardan güzel iki görünüş İzmir (Akşam) — İzmir enter nasyonal fuarı, bu yıl İzmire fazla revaç ve ziyaretçi çekmek noktal na- | zarından muvaffak olmuştur, Fuarın henüz on yedinci gününde olduğu- muz halde hariç ve dahilden İzmire | gelen . seyyah ve ziyaretçi miktarı 60,000 i bulmuştur. Dün akşama ka- dar fuarı ziyaret edenlerin sayısı ise 330,000 1-bulmuştur. Fuarda muhte- Hf eğlence paviyanları bol olmakla beraber kâfi derecede kabul edilemez. Halkın eğlenmesi için eğlence kısmı- nın daha bol olması lâzımdır. Başbakanımız İsmet İnönünün emir ve işaret buyurdukları gibi fuar ka- pandıktan sonra da Kültür park ve fuar sahasında halkı eğlendirecek muhtelif eğlence vasıtaları bulundu- rulacak, burası daimi surette halkın eğleneceği bir gezinti ve istirahat ye- Tİ halini alacaktır. Fuarda muvaffak olan ve takdirle karşılanan paviyonlardan biri İş ban- kası paviyonudur. Bankanın; Türki- yede yaptığı muhtelif işler, bu pavi- yondo çok güzel bir şekilde teşhir edil- mektedir. İş bankasının tasarruf kum- baralarını tanzir eder şekilde inşa edi- len binanın kapısından içeri girdiği- niz zaman karşı tarafta Türk sanatini gösteren . büyük bir tablo Üzerinde Atatürk ile İsmet İnönü ve Celâl Ba- yarın alçıdan yapılmış tabii güzellik- te büstleri göze çarpıyor. Biraz ileride küçük bir çocuğun elindeki kumbara- dan damla damla su dökülüyor ve yerde yapılmış olan geniş bir havuzda toplanıyor bunun mânası (damlaya damlaya göl olur) darbı mezelidir. Geniş paviyonda İpekiş, Yüniş, Kö- müriş. Camiş, Ormaniş ve İş banka- sının alâkadar olduğu diğer işler, öze“ nilerek hazırlanan modeller ve gra- fiklerle hakikaten güzel ve muvafla- kıyetli bir şekilde tebarüz ettirilmiştir. İş bankası paviyonu, muvaffak ol- muş eserlerden biri sayılmaktadır. İz- mirde dericilik sanayjini ihya eden B. Mehmed Ruşen Akgün müessesesinin. paviyonu da herkesin alâkasını çeker şekildedir. Yerli derilerimizden ne gi- bi zarif ve mühim eşya yapılabileceği bu pâviyonda bir bakışta görülebili- yor. Şark halı, yün ve pamuk imalâtı Türk anonim şirketleri ile çolak zade halı şirketinin paviyonları da çok gü- zel ve zengindir. Türkiye Ticaret oda- ları paviyonunda zengin bir köşe teş- kil eden Diyarıbekir meşheri, fuar zi- yaretçileri tarafındai alâka ile ziya- Tet edilmektedir. Tokatta lig maçları Bölge şampiyonu Tokat spor futbol takımı k Tokat (Akşam) — Tokt bölgesinin senelik lig maçlarına başlanmak üzö- re Erbaa, Niksar, Zile sporculari böl ge merkezine davet edilmişler ve gü- &el bir geçid resmi yapılmış, sporcu- Jar çok alkışlanmışlardır. Kalabalık bir seyirci önünde yapılan futbol maçlarında Tokat Spor birliği rakip- lerini büyük farklarla yenerek bu s6 ne de şampiyonluğu : elde etmiştir. Maçların hakemliğini misafireten bü- rada bulunan Beşiktaş klübünden Os- man Uçak idare etmiştir. Koşular: 100 M. 13,5 saniyede Zi: Jeden Selâmi, 200 metere 28 saniyede Zileden Selâmi, 400 metre 1 dakika 20 saniyede Erbaadan Şükrü, 800 metre 2 dakika 55 saniyede Erbaadan Şükrü, 1500 metre 5 dakika 47 saniye- de Niksardan Ragıp, 3000 metre 13 dakika 55 saniyede Tokattan Hüsnü, 10000 metre 39 dakikada Tokattan Burhan, Tek adım: 5,58 M. Tokattan Enver bizinci, Üç adım: 11,90 M, To- katan Enver birinci gelmişlerdir. Maçlar tam bir intizâm içinde ce reyan etmiştir. Ajanlarla lig heyetini müsmir çalışmalarından dolayı teb- rik ederiz,