11 Eylâl 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA: Gazetecilerin kralı fena vaziyette! / Çocukluğumu hatırlıyorum. Babam | derdi ki: — Bu icadlar böy ese, bir gün ŞÖY- Sabahleyin rşısındaki sinema. perdesi gibi be- h üzerine, o günün havadisleri Yalıverecek. Gazeteye hacet kalmıyacak, İnsanlar, eskiden tasavvur ettikle- rinin daha mütekâmilini kuvveden fil- le çıkarabildiler. Nitekim, babamın müstakbel gazete şekli hakkındaki düşüncesi televizyonlu radyonun vaid- leri karşısında pek sönük kaldı. Öyle görünüyor ki, biz gazeteciler, yakında arabacılara döneceğiz. Otomo- bilin zuhurundan sonraki arabacıla- ra... Mesleğimiz iflâs ediyor yani... Dün gelen gazetelerin birinde şöyle bir haber okudum: «Filânca şahsiyeti karşılamak üze- re otuz gazeteci ile dörtspiker git mişlerdi!.» Dört spiker? Onların ne işi var? On- lar da, radyodan şifahi makâlelerini söyliyecekler!... İşte rakip! Müthiş ra- kip! Bugün otuza karşı dört. Fakat-ya- rın? Otomobiller gibi onlar da artacak! Keşki babamın düşüncesi tahakkuk etseydi! Bu takdirde harfler baki ka- lırdı. Fakat bieroglif nasıl devrini ta- mamladı öldüyse, yavaş yavaş şu oku- duğunuz harflerde soluyor, hastala- nıyor, zeval alâmetleri gösteriyor. Ma- kinelerle zabıt ve neşredilen resim ve ses onları öldürüyor. Hattâ bizzat ga- zetelerin içinde bile, resim yazıyı s6- neden seneye koğuyor. Garp gazetele- inde, kitabin da, umumiyetle kıraa- m da bir buhran geçirdiğini okuyo- “uz. Fakat buna buhran da denemez. Çünkü buhran muvakkatör. Arabacılar, ilk zuhur eden otomobi- lin mahzurlarını buluyorlardı. Biz de şimdi yazının hiç bir suretle ikame edilemiyeceğini isbala” çalışabiliriz. Hattâ bu iddiada bulunup kendileri- ni haklı gösteren yarp muharrirleri var. Yazıları maalesef, güzaftır... Çün- | kü yazı filânea asırda doğmuştur, fa- | lanca asırda da ölecektir. Her doğanın öldüğüne size inandırmak için Nas- reddin: hocanın. fıkrasını şahid: göste- ririm. İş «ne zaman ölecek?» sunlinin cevabına kalıyor. Herhalde: pek uzak /| değil, Allah onun ömrünü benimkinden! uzun etsin!. Bütün acaipliklerin başı Amerika» dan çıkar. Gazeteciliğin izmiklâlini de oradan öğreniyoruz: Meşhur «Kralı- mız» Hearst fena vaziyetteymiş. O ki, 220 milyonluk bir sermayeye malikti, 1935 senesinde 28 gazetesi, 13 mecmu- ası ve bunların 30 milyon karii vardı... Fakat radyonun inkişatile beraber, ya- vaş yavaş kuvvetini kaybetmiş. Gerçi, | buna Brisbane gibi çok sevilen başmu- | harririnin ölmesini ve Hearst'in zik- zaklı bir siyaset takip etmesini de s€- bep gösterenler var. Fakat hakikat şu ki, gazetecilerin kralı, en büyük ve en mühim gazetelerini, dayanılmaz 7a- rarlarından dolayı kapatmağa mec- bur kalmıştır. Geri kalanları için de istikrazda bulunuyor. Bazı islahat yap mak emelindedir. . Amerikada vaziyet böyle. Fransız gazetelerinin -bir ikisi müstesna- zi- yanla çıktığını; bir ay kadar evvel, Le Jour, yana yakıla ilân ediyordu. Şu da unutulmasın: Dünyadaki gazetelerin çoğu sırtlarını şu veya bu fırkaya, şu veya bü mali menfaate dayamışlardır. Bu desteklerle duruyorlar... Kitap, gazete, mecmua, hülâsa un- suru sarfolan neşriyat, resmi ve sesi — Musiki münakaşasını takip edi- yor musun bilmem bay Amca... içme suları Belediye kaça satın alabileceğini araştırıyor İstanbulda içilecek suların ıslahı İ- çin belediyenin bir müddetten beri başladığı tedkikler ilerlemiştir. Bele- diyenin elinde şimdilik içilecek sular- dan yalnız hamidiye suyu vardır. Di- ğer memba suları ya evkafın, yahud hususi şahısların tasarrufu altında- dır. Belediye içilecek suları ıs'ah için ilk önce bu muhtelif suları satın ak mak ve bir elden idare etmek istiyor. Evkafın elinde bulunan Taşdelen ve Defneli suları son z2manlarda yeni tesisat yapılmak suretile ıslah edil- öiklerinden belediye evkaf gibi resmi bir dairenin murakabe ve idaresi al | tındaki suları bir tarafa bırakarak hu-| susi ellerdeki suları satın'almağı dü“ | şünüyor. Bunun için bu suların bele- | diyeye kaça mal olacağı tedkik edil Haklı şikâyetler Bahriye müzesi Nişantaşında okuyucumuz bay Cezmi şu meelde bir mektup ya- yor: «Kasımpaşadaki Bahriye mü- zesini gezmek istedik: Kapıdaki nöbetçiden başlıyarak, mütead- did nöbetçiler bizi durdurdular. Yüksek makamlardan (telefonla müsaadeler istediler. Bu merasim pek uzun sürdü. Neticede müze- nin kapısına. kadar geldik. Doğ- rusu, burasını müsaade mahsu- sa ile gezlen bir yer sanmıştık. Fakat orada da adam, başına onar kuruş istendiğini görerek Bahri- ye müzesinin serbes bir yer oldu- ğunu anladık. Bu usul değişme- Hidir» Biz de aynı temenniyi izhar ederiz. Bu gibi müzeler tamamile merasimsiz, hattâ mümkünse Üc retsiz girilir yerler haline geti- rilmelidir. Kapıları da kolay yer- mektedir. Bu satın sima işi netlcelen- diklen sonra membalarda yapılacak tesisat, suların nakil ve satış işi dü- şünülecektir. 75 numara Şirketin yeni vapuru ay başında sefere başlıyacak Şirketi Hayriyenin kendi fabrika- larında yaptığı 75 numaralı vapurun. | inşaatı bitmiştir. Yeni vapurun bu- günlerde tecrübesi yapılacak ve teş- rinievvelde sefere başlıyacaktır. Şirketi Hayriyenin sonbahar tari- fesi de | teşrinievvelden itibaren tat- bik edilmeye başlıyacaktır. Sonbahar tarifesinde de şirke halka kolaylık olmak üzere bazı yenilikler yapmıştır. Şirket bu sene-cumartesi günleri için radyolu 71 numara ile gezinti s8- bet gördüğünü göz önünde tutan şir- ket gerek sonbaharda ve gerek kışın vapurdaki radyoyu ( kaldırmamağa karar vermiştir. Yalnız yeni tesisata vapurun iç kısmına alınacaktır. Belediye suçu işliyenler Köprü üzerinde yayaların karşı- dân karşıya geçmeleri için yapılan çivili yolların haricinde dün hiç kim- se geçmemiş; bu-suretle-bu-işten do- layı kimse cezalandırılmamıştır, Beledi suç işliyenlerden Eminönü mıntakasında 53, Fatih mıntaka- sında 29, Beyoğlunda 17 kişi cezalan- dızılmış, Eminönünde 300 kurabiye, beş çörek, 6 kilo peynir-ve beş kilo şeftali imha edilmiştir. Einönü zabıtası, tarafından .fırın- larda sıkı surette yapılan - kontrolde dört fırınm: temizliğe riayet-etmediği görülerek -sahipleri"hakkında kanuni takibata girişilmiştir.. * mihaniki surette.zaptedip neşreden vasıtalar karşısında elbette her gün biraz daha ric'at edecektir. Onun için «okunmuyor!» diye şikâyet etmeme- li mi dersiniz?. Bir de paradüks yapalım: Tam biz okumağı öğreneceğiz, bakacağız ki, dünya: yüzünden oktumak kalkmış.. Öyleyse'ne hacet. Akşamcı şinaslar acayip bir fasla başladılari.. , de olmalıdır. Bohusus bizim mil. let denizciliği pek sever. Onun bu. zevki teşvik edilmeli. Hem dövmüşler, hem parasını almışlar Taksim civarında sgarip bir vaka Şehremaneti civarında oturan ba- yan Zekiye; evvelki gece geç vakit Taksim civarından geçerken iki ka- dınla karşılaşmış, bu kadınlar; Zeki» yeyi durdurarak; l —sen bizim izzeti nefsimizle oy- | nuyorsun;. biz sana bunun cezasını . demişler ve ikis birlikte Zekiyeyi adamakılı döğerek ortadan kaybolmuşlardır. Zekiye, biraz sonra kendine gelin- ce; pars çanlasının da ortada ol madığını görmüş ve Taksim polis ka- rakoluna müracaat ederek başına ge- Jenleri anlatmıştır. Zekiyenin kadınları tarif etmesi Üezrine bunların leman ve Emine isimlerinde olduğu polisçe tesbit edil- miş, hemen bir araştırma yapılarak Leman yakalanmıştır. Emine araştı- rlıyor. Orta mektep muallimliği için müracaat edenler Orta mekteb muallimliği için ge- genlerde üniversitede yapılan — imti- hanların neticeleri belli olmuştur. Riyaziye muallimi olmak üzere im- tihana giren ll namzedden yalnız bir kişi kazanmıştır. Tabilye mmahi- mi olmak “üzere beş kişi talip: olmuş ve beşi'de muvaffak olamamıştır. Dİ- ğer derslerin imtihan. neticeleri de ayrıca. tesbit edilmektedir, Otomobil ve otobüs kazası Şoför Hüseyinin idaresindeki oto- mobil, Yenipostahane civarından ge- çerken. Balatlı Yako-isminde birine çarpmıştı. Şoför Hayrinin idaresindeki oto- büs te Cibalide 7 yaşında Murad adın- da bir çocuğun bacağını kırmıştır. Yaralılar hastaneye kaldırılmış, ş0- förler yakalanmıştır. Bay Amcaya göre... .. Muharrirler: eMusikimiz. içkili bahçelerde asaletini kaybediyor.» di- yo yazıyorlar! .. Belediye üç tip için müsabaka açıyor Başta, omuzda, sırtta eşya taşıya- rak satılması ay başından itibaren-ya- sak edildiğinden seyyar esnafın sata- cakları eşyayı taşıyabilmeleri için Üç tip el arabası kabülü kararlaştırıl. mış ve müsabaka açılmıştır. EL arabalarından biri yalnız sebze, meyve taşımağa, diğeri hususi kap- lar ve ambalâj içinde gelip de amba- Jâjndan aynlmıyarak o satılacak ü- züm, kiraz gibi meyvelerin nakline, üçüncüsü de yoğurt, balık gibi öte- den beri başta veya omuzda taşına» Tak'satılan gıdaların nakline mahsus- tur. Bu üç tip arabadan en muvafık nümuneyi yapan imalâthanelere-her tip için yüzer lira mükâfat verilecek- tir. Müsabaka müddeti 26 eylülde bi- tecektir, Belediye araba tiplerini tayin ettik- ten sonra bunların yapılmasına lanacaktır.- El arabaları İstanbulun her sokağında kullanılabilecek” vazi- Adliye sarayı İstimlâk bitti yıkma ve kazma işine başlanıyor Sultanahımedde hapishane yerine yapılması kararlaştırılan İstanbul ad» liye sarayı binasının inşaatına biran evvel başlanılması -için. istimlâk işi nin süratle yapılmasına, çalışılıyordu. Haber aldığımıza nazaran lâzım ge- len bina yerlerinin ve - arsaların İs- timlâki ikmal (edilmiştir. İstimlâk bittiğini ve yılma, kazma işlerine baş lanacağını oradaki emlâk sahiplerine bildirmek üzere belediye reisliği dün Eminönü kaymakamlığına -bir-tezke- re yazmışlır. Tebliğat yapıldıktan sonra yıkma ve arsanın tesviye işleri. ne başlanacaktır. N Üsküdar adliyesi Geçenlerde Nuredâin adında bir mahküm tarafından kasden yakılan. Üsküdar adliye binasının yerinde ye- niden: bir adliye binası yapılması ka- rarlaştırılmıştı. Bu binanın inşaatı- na biran evvel başlanılması için lâzım gelen tedbirler alınmıştır. Binanın yeri ölçülmüş-ve-krokilerin hazırlan masına başlanmıştır. Binanın kroki ve plân işleri de süratle ikmal edile- cek ve bu sene derhal inşaata başla- nacaktır. Burada istimlâk vesaire -İş- leri olmadığından inşaat süratle yapıs lacaktır. i Salahiyetiar bir makamdan aldığı- mız malümata nazaran Üsküdar ad- diyesi irişaatı gelecek mall sene başı olan hazirana kadar bitirilecektir. B. Proste iyileşti Bir müddetten beri rahatsız bulü- nan şehircilik mütehassısı B: Proste iyileşmiştir. İki güne kadar vazifesi- ne başlıyacaktır. B. Proste eylül bâ- şında memleketine dönmek fikrinde idi. Fakat hastalığı için avanproje etrafındaki mesaisini tamamlıyama- mıştır. Binaenaleyhı bir müddet daha şehrimizde kalarak projeyi tamamlar madan Parise dönmiyecektir. Edebiyat - iştiyakmı duyan, yanl veriyorlar. Fakat İtalya'da. Renais- sanee zamanında ortalık sulh ve sü» kün içinde değildi; kıymetler silsilesi taayyün etmemişti. Milton'un Kaybol- müş-Cennet'i yazdığı devir de İngilte- re'nin en karışık, en şiddetli ihtilâl devridir. Mâmafi bir nevi sanatin, bilhassa şekle ehemmiyet veren, ihtirasları sön- dürmese bile gizli, ancak için için ya- nan bir ateş haline getiren sanatin sulh ve süküna ihtiyacı olduğu doğru- dur. Baudelaire Güzellik'e: «Hatların yerini değiştirdiği için harekete ki- nim vardır; (Je hais le mouvement gui döplace les Tignes) dedirtir. Şekil güzelliğinin elbette tam bir istikrar zamanına ihtiyacı vardır; çünkü o, ancak müesses kanaatlerin, peşin hü- kümlerin yarattığı bir vehimdir. Onu sezmek, anlamak için sadece bir in- san oğlu olmamız hâfi değildir; onu kabil kılan devrin «terbiye» sini, ka- naatlerini, itikadlarını benimsemiş olmamız lâzımdır. wTerbiyes si, kâ- naatleri, itikadları henüz araştırılan, münakaşa edilen bir devir şekil güzel- liğini nasıl yaratabilir? Güzel'in ne olduğu henüz kestirilmemiştir ki onu vücude getirecek kalıblar bulunmuş olsun... «Şekil» ve «öz» o münakaşalarının. boş olduğu iddia edilir. Hiç de değil! (Devamı 4 üncü sahifede) Nurullah Ataç 11) Hidrarehle des. valeura. ,