AKŞAM 9 Eylül 1937 > ikale SIYASI İCMAL: Bütün borsalarda : Si Sovyetlerin son notası tereddüd var İzmir valisi B. Fazlı e Akdeniz konferansı uzun müzake- Ye ve milnakaşalardan sonra hazırlan- dı. Konferansın tesbit edilen gayesi İsparyadaki dahili harbin etrafa saç- dığı serpintilerin neticesi olarak bura- daki harp ve ticaret gemileri seyrüse- Jerinin. uğradığı emniyetsizliği berta- Tüf etmek ve beynelmilel bahri ahkâ- m sağlamlaştırmak bulunuyor. Konferansa Akdenizde ve bunun tevabiinden Adiryalik ve Karadeniz da sahili bulunan on bir devlet ile bu denizde sahili olmadığı halde hayati menfaatleri bulunan Almanya iştirak €devcektir, İstiklâline henüz şimdi ka- Yuşmuş olan Mısır devletinin müsta- kilen ilk iştirak edeceği devletler kon- Jeransı İsviçrede Cenevre civarında Myon şehrinde eylülün onunda topla- macak olan bu konferans olacaktır. İsviçrenin toplantı yeri olarak kabul edilmesi Milletler Cemiyet meclis- terinin ayni zamanda toplanmakta bu- lünmasından on iki devlet Hariciye Na- niz d zırlarının her iki konferansa yetişme- leri düşüncesinden ileri gelmiştir. Sovyet hükümeti ahiren Yunan su- larında batırılmış olan ki Sovyet va- purunun İtalyan tahtelbahirleri târa- fından torpillendiğini ileri sürerek İtal ya devletini mesul tuttuğunu ve bina- enaleyh tazminat ve tarsiye talep et- tiğini resmen İlalyaya bildirmiştir. Kont Ciano Sovyet mümessilinin pro- testosunu, ithamanı, tezminat ve tar- siye talebini toptan reddetmiştir. Eğer Sovyet Rusyası ile İtalya Ka- radenizden hemhudud olsalar da Sov- yetlerin bu notası bir nevi ültimatom ve dn: harp hazırlığı mahiyetini akp sulhü cidden tehlikede bırakırdı. İki devletin arasında müşterek hudud bu- Tunmamasındar Sovyetlerin notası Moskova ile Roma arasındaki diplo- masi münasebatın kesilmesinden dbaş- ka fitlt bir netice verecek değildir. Feyzullah Kazan mv arman oğrudur ? e Şu kadına bakınız. zevkle giyinmiş; onun gibi zevkle giyinen binlerce kadın var. Musunuz öyle giyinmek için ona kaç hayvan hayatımı feda etti biliyor 48 saatlik hafta İlk plânda sanayiciler kkında tatbik edilecek Haftada 48 saat çalışma hakkında- * NİZANNAaMENİN bu hafta İçinde teb- $ bekleniyor, 48 saatlik haftanın Bi Y İ Sınıf iş yerlerine teşmil edilece- lop, ikkında teferrüata ald kati ma- m t henüz mevcud değilse de nizam- tag birinci plânda sanayicilere ez edileceği anlaşılmaktadır. Tin ik çalışma müddeti kendile- kir atbik edilmiyecek olan lokanta, di gazino, berber, bakkal ve saire di yerler için bir müddet sonra ikin» 7 nizamname çıkması muhtemel 1 e a çalışma müddeti hakkın- lüklere #amnamenin tatbikinde- güç- İzah, tesadüf edilmemesi için bir de di, e gönderilmesi bekienmekte- Trabzonda fındık fiati yükseldi men 8 (Akşam) — Türk - Pran- Tipe anlaşınası fındık fiatlerini dirmiştar, Kabuklu findik on âl- e Dırlamıştır, Orta mektepler muallim kadrosu Muallimler arasında bazı değişiklikler yapıldı İstanbul orta mektepleri muallim kadroları dün akşam Maarif Müdür- lüğüne gelmiştir. Muallimler arasın- daki değişiklikleri kaydediyoruz: İstanbul kız itsesi fen bügisi muallim- liğine bayan Meliha, İstanbul Terzilik mekbebi müunllimliğine Ragıb, Selçuk Sa- nat mektebi terzilik musllimliğine Zeki, Üsküdar birinci orta mektep munl'limliği- ne Fuad, Taksim orta mektep tarih yusl- linliğine Ruhsar, Kumkapı orta mektep İen bilgisi muallimliğine Fehmi Nezihi, Taksim orta meklep fransızca müalilmi- ğine Rıdvan, İstanbul kız orta mektep wu- sikl muallimliğine Mediha, İstanbul erkek Misesi tarih muallimliğine Ekrem, Kumkapı orta mektebi tarih mualiimliğine Fatma, Kabataş lisesi tabliye muallimliğine Adem, Gazi Osmanpaşa mektebi fen bilgisi muaj- Yimliğine” Salâhadein, Süleymaniye orta mektep fen bilgisi muniltmliğine Ayye, İs- tunbul kız orta mektebi fen bilgisi münl- lmliğine Kemal, İnönü kız orta mektebi tabliye muallimliğine Nizameddin, Üskü- dar birinci orta mektebi Türkçe muallim- liğine Sabahat, Cağaloğlu kız orta mekte- bi türkçe muailimliğine Hikmet, Gelenbe- vi ora mektebi tarih musllimiiğine Sa- mi, Kabataş lisesi kimya muallimliğine Abdi, Beyoğlu orta mektebi fransızca mu- gilimliğine Suphi, Kadıköy orta mektebi Son politik hadiseleri her tarafta tesir yaptı Sovyet Rusya ile İtalya arasındaki gerginliğin son bir iki gündenberi ar- tarak bir dünya meselesi halini alması ve dolayısile bir karışıklık meydana gölmesi ihtimallerinin çoğalması bü- tin dünya piyasalarında az, çok tesi- rini göstermeğe başlamıştır. Gelen telgraflardaki fiatlerden ân- laşıldığına göre para borsaları birkaç gün evveline nisbetle mütereddid bir vaziyet almışlardır. İstanbul borsa- sında mühim bir değişiklik görülme- mekle beraber glâkadarlar dünya pi- yasalarının vaziyetini daha büyük bir ehemmiyetle takibe başlamışlardır. Paris borsası dün Türk borcu tahvil- lerinin oradaki muâmele fiatini 259 frank olmak üzere bir gün evvele nis- betle bir frank düşük vermiştir. Türk borcu tahvilelri burada 14,70 İradan muamele görmüştür, Bir gün evvele nisbetle beş kuruş bir düşüklük varsa da alâkadarlar bunu tabii ola- rak karşılamışlardır. Borsa harici al- tırı müamelâtı nisbeten durgun g& çiyor. Fiat, mühim bir değişiklik kay- detmemek üzere 10,50 dir. Arpa ve bazı titaret eşyaları yükseliyor Bu sene Günya ürpa mahsulü az- dır, Bir taraftan. dış talepler de arlın- ca piyasanın yükselmesine sebep olan hareketler çoğalmıştır. Arpa 4/7 ku- ruştan muamele görüyor ve bu fla- tin yakında bir miktar daha artacağı umuluyor. Diğer taruttari Uftik, yapağı, deri gi- bi ihracat maddelerimizin de flatleri yükselmektedir. Alıcılar, taleplerin art- ması karşısında mübayaalarını biran evvel yapmak urzusunu göstermek- tedirler, Karadenize mısır sevkediliyor Yeni sene mahsulü mısır gelmeğe başlamıştır. Bu sene mahsul iyidir. Fiatler yüksektir. Buna rağmen satış artmaktadır. Dün kilosu beş kuruştan 39 ton satılmışlır. Karadeniz sahille- rino mühim miktarda sevkiyat yapil- maktadır. Tacir bu malları o mıntar kalarda iyi fiatlerde satmaktadır. Rişvet dâvası Mahkeme, zabıt tutulup tutulmadığını sormağa, karar verdi İstinye çivarında prenses Kadriye- nin bahçesinden toprak çıkarmağa müsaade vermek üzere Ahmed Nüzhet adında birinden rüşvet almak'an suç” lu eski Yeniköy nahiye müdürü Alâ- €ddinin muhakemesine birinci ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Ge- çen celsede mahkeme buradan toprak çıkarmanın resmi müsaadeye tâbi olup olmadığı ve nahiye müdürleri- nin toprak çıkarmanın men'ine sö lâhiyettar bulunup bulunmadıkları strafında vilâyete bir tezkere ile sual- | | ma bu alış verişe Türkler seyirci ka- der sormuştur. Dünkü celsede vilâyet Bina ve Arazi müdürlüğünden bu tezkereye verilen cevap okunmuştur. Bu cevapta prenses Kadriyenin bahçesinden toprak çıkar- Mak için resmi müsade alınmamış Ol- duğu, kaçak toprak çıkaranları mn- taka zabıt memurlarının ve bunirn âmirleri olmak münasebetile Nahiye müdürlerinin men'e salâhiyetleri bu- lunduğu, taş ocaklari nizamnamesi mucibince kaçak toprak çıkaranlar hakkında belediye daimi enrümeni ta» ralından ceza tayin edileceği bildirili- yordu. Mahkeme, prenses Kadriyenin bah- çesinden toprak çıkarırken nahiye mü- dürü tarafından menedüdiğini iddia eden Ahmed Nüzhet hakkında o za- man zabıt tutulup tutulmadığının tesbiti için muhakemeyi başka güne bı- rakmıştır. an rn nar musiki muallimliğine Nezahat, İstanbul kız muallim mektebi fizik muallimliğine Me- lâhat, Bakırköy orta tep coğrafya mu niiimliğine Muzaffer, ayni mektep fransız- ca musllimliğine Hayreddin, İnönü kız or- #a mektebi tarih muallimliğine İzzeddin, Galatasaray lisesi coğrafya mualllimliği- ns Hakkı tayin edilmişlerdir. Güleçle konuştuklarım “Ertuğrul Muhsin gelecek yıl Kral Ödipi Bergamada oynarsa Midilli adasından binlerce seyirci geleceği muhakkaktır, diyor İzmirin genel görünüşü Çok karanlık geceler vardır, gük- yüzünün biryerine sanki avuç avuç yıldız serpelenmiştir, Sık bir küme halinde görünen bu yıldızlar gitgide seyrekleşir, dağılır ve kümenin ia ötelerinde yok olur. İzmir gece uzak- tan böyle bir yıldız kümesine benzi- yor. Gündüz uzaktan İzmir çok bü- yük, modem, temiz bir köye benzer. Güzel İzmiri şehir halinde kavraya bilmek için gözün Karşıyakaya, Kor- don ve Güzelyalıyi birden ihatasi li zımdır, Sahici vapur maketine benziyen teknemiz İzmirin mendireğine girdi; İp atfı, halat attı bir türlü yanaşı- madı. Nihayet dubalardan birini çöz- düler, bize yanaştırdılar. Tevekkeli; «Dağ yürümezse abdal yürür» deme- mişler. Amma abdal yürüyor diye H- manı mendirek mefhumunun inhi- sarında bırakmamalıyız, limanı mev- hum: olmaktan kurtulmalıdır. İzmi- rin körfezi var, mendireği var, limanı henüz yok. İzmir gibi işlek bir yerde limanı karaya çıkaracak ve sirt ha mallığının önüne geçecek tesisat lâ- am. İzmir hükümet konağı muhteşem bir kışla binasına pek benziyor. Mer- divenlerinden dört beş kişi yanyana rahat rahat çıkabilir. On beş kişi omuz omuza binse, en tepedeki, kol- larını havaya kaldırarak tavana bel- ki de el süremez. Fazlı Güleçin kâpisırnda bir jandar- ma ile bir polis memuru bekliyor. Evvelâ: «Haber verelim» diyecek ol- dular. Sonra Cumhuriyet rejiminin halka hükümet kapısını açık bırak- tığını hatırladılar, ses etmediler, Ka- pıyı varmadan girdik. Bay Fazlı İstanbuldan gelen misa» firlerini güler yüzle karşıladı. Çeşitli paketten sigara ikram etti, kahve 14- marladı, Hoş beşten sonra misafirle- rin arasında bir de gazeteci bulundu- ğunu unutmıyarak beyanata başladı: *— Bugün İzmir 170,000 nüfusluk bir şehirdir. Eski İzmirin 400,000 nü- fusu vardı amma Türk değildi, Bu- günkü İzmir ise 'Türk İzmirdir. Eski İzmir limanında senede 13 milyon liralık muamele yapılırdı am- lr, Türklerin hiç bir istifadesi olmaz- di. Bugün İzmir limanında senede İ 80 milyonluk muamele var ve bu alış verişten sade Türkler müstefid olu- yor. Bugünkü liman faaliyeti paraca es- kiye müsavidir, hacim bakımından ise bir buçuk misli fazladır. Üzüm piyasasına devletin nâzım olması tüccarın da müstahsilin de yüzünü güldürdü. Dış piyasa müte- madiyen kontrol ediliyor ve tüccara direktif veriliyor. Bu sene tütünün 35 milyon kilo olacağını tahmin ediyorlar, Geçen sene Ege havalisinde 37 milyon kilo tütün yetişmişti. Ben bu sene 20 ile 25 milyon arası tahmin ediyorum.» İzmir Fuarında göze batan tek çir. kinlik salaş tiyatro barakasıdır. Gele- cek sene bina beton yapılacağı için üstünde fazla durmadık. Ancak İz- mirin sevimli valisi İstanbul Şehir Tiyatrosu temsillerinden şikâyetçi, bazı aktörlerin lüzumsuz, yersiz, 80- guk tulüat yaptıklarından haklı ola- rak serzenişle bahsetti. Bay Fazlı Güleçin başarmağa gay- ret ettiği bir iş de Bergama feslivali- dir. — Eğer Ertuğrul Muhsin gelecek yıl kral Ödipi oynarsa Midül adasın- dan binlerce seyirci geleceği muhak- kaktır... Bir sual sormak fırsatını bulduk: — Bu binlerce kişiyi nerede barın- dıracaksınız? Bay Fazlı senelerdenberi yapılması imkânsız görünen bir işi başarmış, İzmir - Bergama şosesi yapılıyor. Ş0- se bilince İzmirden Bergamaya İzmi- rin güzel otobüs ve otomobillerile kolayca gidilip gelinecek. Bay Fazlı diyor ki: — On dört odalı, her odası ban- yolu bir otel yapıldı, ikinc! bir otelin de temeli atıldı; İzmirden otomobille üç çeyrek saal- lik mesafedeki Ağamemnüri ııcalarr nm suyunu <İnciraltı plâjına gir mek ve plâjda büyük bir otel yap- mak; Kordonboyu rıhtımını yalıların önünden geçirip «İnciraltı plâjına kadar uzatmak İzmir vilâyetinin ta- savvurları arasındadır. Ancak para meselesi böyle büyük işlere şimdilik engel oluyor, Xucaların plâj otelinden gelmesi için iki yüz binlira lâzım. Rıhtımın uzaması ise milyonluk iş, * “ Dokuza çeyrek kala izin istedik. Bay Fazlı bizi oda kapısına kadar geçirdi, elimizi sıktı, dışarı çıktık Polis mermru İle jandarma birer göl- ge, hayal meyal görünüyor, Merdi- ven başı zifir gibi karanlık. — Şu elektriği yaksanıza,.. — Yoktur efendim. — Bay vali karanlıkta bu merdi- venleri nasıl iner? — İniyor efendim. — Kendisinin gözü alışmıştır, ben- se buranın yabancısıyım, hele kolum- dan tut da bana yardım et, yol gös- ter. Polis memuru ile yanyana merdi- venleri indik, beni selâmetledi, Selâmi Sedes