İrem | Sahife 8 AKŞAM 6 Ağastas 1857, aman e» AKŞAM-SPOR o Milli futbolcularımız dün sabah şehrimize döndüler Takım kaptam Hüsnü, 924 de yaptırdığımız formaların hâlâ yeni olmasının çok az milli maç yaptığımıza delil olduğunu söylüyor Federasyon reisi Sedad | | Rıza ne diyor?.. Dün Belgraddan dönen futbol 1g derasyonu relsi Sedad Riza kendisilş görüşen bir arkadaşımıza şunları söy“ lemiştir; — Yugoslavyada aldığımız 3-1 ne“ normal ve iyidir. Yugoslav mil“ mi bu sene çok maç yapmıştır, nları takım itibarile bizden yük- tir. : Yugoselavların o Solyada Bulgar. 4-0 gibi açık bir farkla yenildik- onra bizi Belgradda 2 gol fark ri birçoklarını şaşırttı. Far ettikleri gibi değildir. çok tecrübesiz bir ta . Maksadları bize kak- namak istedikleri bu takımı siki şir tecrübeden geçirmekti. Genç ta- m bil 1d giniz gibi 4-0 mağlüp olunca di en vaz geçtiler, birkaç haf- | Macarlarla 1-1 berabere ka» lan milli takımlarını bir haftalık bir | kampa çekerek hazırladılar ve bizim karşımıza Sofyada mağlüp olan ta- kımdan tamamile farklı olan bu takı- mı çıkardılar. Yuğoslarlar bilhassa çok enerjik, sonra hemen hepsi iri tüsseli ve atlet oyuncular. oyuncusu peh- livan yapılı santrhafları Gizer'dir. Bu maçlardan sonra bir daha ka naat getirdik ki milli takımımız mu- vaffak olmak için sık sık maçlar yap- mak mecburiyetindedir. İlk maçta he- men hemen Hüsnüden başka soğuk- kanlılığını muhafaza eden yoktu, mü- sabaka kabiliyeti az olan oyuncuları- muzın hepsi emosyone olmuşlardı, Şimdi önümüzde teşrin ayında Bük- reşte yapılacak olan Balkan kupası maçları var. Bu maçlara biz de giri- yoruz. O zamana kadar çalışıp takı- mumızı daha anform ve daha kombine bir vaziyete sokabiliriz. Teşrin ayına kadar muntazaman çalışacak olan takımımız orayâ& gitmeden evvel bu- rada birkaç temsili maç yaptığı tak- a Bükreşte Yugoslavları pekâlâ biliriz. Hüsnü diyorki sd a 1018 de arkadaşımız sene Yugoslav futbolünü ge- gen seneye göre yüzde altmış ilerile- Miş buldum. Yugoslavların bizimle yaptıkları milli maç, bu sene yaptık- Ml takımımız ilk maçla İstiklâl marşımızı dinliyor on allıncı maçları idi, Buna mü- abll bizim 1924 olimpiyadları için İ yaptırmış olduğumuz formalar hâlâ “ enldir. Bu, ne kadar az milli maç yaptığımıza en kuvvetli misaldir. Yugoslavların seri, atak ve bilerek oyunlarına halkın da fazla coşkun tezahüratı inzimam edince, kanlı bir oyun çıkaramadık. Fakat bundan bizim sert oynadığımız anla- şılmasın. Esasen takımımızda benden cüsseli ve sert oynıyan yok. Buna mukabil rakiplerimiz uzun boylu ve ağır oyuncular. Buna bir de profesyö- nel hileleri karışınca ne vaziyete dü- şeceğimizi tahmin edersiniz. Yugoslavların karşısında iyi oyun çıkartamamaklığımızın en mühim bir sebebi de hareketten evvel kendi memleketimizdeki neşriyattır. Takım- cak arkadaşlar için o kadar azdılar ve o kaf ve gök li ki bir çoğutr Ben şahsen bun- ım, çünkü bulunmakta» yeni ve genç rinden kurtula- soğuk | maslarla Türk hücum hattında Hakkının eksikliğini dalma hissettik. Arkadaşlar büyük bir enerji ile oy- nadılar ve bu gibi maçlarda tecrübe- leri çok ileri olan Yugoslavlar karşı- sında alabilecekleri azami neticeyi ai- | | dılar. Sözümü bitirmeden evvel takı- min en emekli ve en tecrübeli oyun- cusu olarak şunu tebarüz ettirmek is- terim ki futbolde ilerilememiz için bilhassa iki şeyin yapılması lâzımdır: 1 — Klüpçülüğe ve klüpçülük gü- den neşriyata nihayet vermek, — Mİİ maçları ve ecnebilerle te- masları mümkün olduğu kadar sık- laştırmak, Onlar ne diyorlar ? Yugoslavya maçlarından sonra bir arkadaşımız maçı idare eden hakem ve bazi Yugoslav idarecilerle görüş- müştür. İtalyan hakem Barlazina dedi ki: — Takımınızı çok beğendim. Dal- ma mücadele eden bir takım. Yalnız maç tecrübesi noksan. Karakterleri itibarile İtalyan ve 'Türk fütboleüleri irlerine çok benziyorlar. Sık te- futbolü az zamanda ileyecektir. Burada aldığınız neti- idir. Çönkü Yugoslavlar ve daha iyi oy- ğim oyuncuları» e Ra sihtie, nuyori; zi nız Hüsnü i Yugoslar milli takımının antrenö- rü Nemeş dedi ki: — Takımınız Yugoslav gazeteleri- nin yazdığı gibi obrutal, bir şekilde oynamıyor, ben buna obrutals de mem, Fulbole çok istidadlısınız. Dai- ma mücadeleci, korkusuz, atak ve sert oynuyorsunuz. En iyi oyuncula- rınız Rasih, Faruk ve Hüsnüdür. Tar kımınızın tatbik ettiği W sistemini beğenmiyorum. Takımınız için en münasip antrenörün bir Macar antre- nör olacağını zannediyorum. Yugoslav federasyonu âzasından Elemençeç dedi ki: — Takımınızı beğendim. Türk ta- kımını ilk olarak 927 Zagrepte yaptı- gı maçta görmüştüm. Oyununuzda büyük bir değişiklik ve çok ilerileyiş var. Bu takımınız 927 deki takımınız- dan her itibarla yüksektir. Milli takı- mınızdaki iki müdafi, merkez muha- cim ve fki iç oyuncularınız iyi oynu- yorlar. Neticeler normaldir, Şimdiye kadar Yugos Balkanlarda ne Yugoslarya: Maç Galip Türkiye ile 4 3 Bulgaristanla | 4 Romanya ile 4 Yunanistanla 6 Yekün 38 “Türkiye: Maç Yugoslavya ile Bulgaristanla Romanya ile Yekün rr Belgradda golleri yapan Rasihtir Belgraddan aldığımız telefonla ikinci maçta da yegâne golümü- zü yapan futbolcünün Rasih ol- duğunu tebarüz ettirmiştik, Ayni sabeh çıkan bir gazetede ajansın verdiği malümata göre golü yar panın Said olduğu büyük puntu- larla yazılmıştı. Yapılan gol takı- mın malı olmakla ve kimin tara- fından yapıldığı pek mühim bu- Tunmamakla beraber yanlış bir haber vermiş vaziyette kalmamak için, dönen futboleülerimizden ikinci maçtaki golün kimin tara- fından yapıldığını tahkik ettik ve her iki maçta da gollerin yazdı- ğımız gibi Rasih tarafından atıl dığını öğrendik. lav ve Türk futbolcuları neliceler aldılar : Bermbere Mağlâp Attığı ı 4 8 2 3 Yediği 7 eğ look ğ z