m Ağustos 1937 : Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA bslâhat iyilik doğurmalıl Şimdi telefon çaldı ve çok esaslı haber veren bir membadan şöyle bir Yikâyet vaki oldu; *— Aksarayın Taşkasap mahallesi fakir bir semttir. Burada şimdiye ka- ar Kırkçeşme suyu kullanılırdı. Baş- biçbir su mevcud değildir. Kırk- ke dona sudur diye kapatıldı. Ter- R ... Gazetemize, karilerinden gelen mek» Yuplar arasmda da başka bir semt hakkında bu mealde bir şikâyet vardı, ..e » Demin ii tama Matbaaya geliyordum. Her Babığış güler yüzle bana selâm veren Asik caddesi matban hamallarım Vie gördüm. Bir duvarm di- bi çömelmiş derdleşiyorlardı. Aya kalktılar. Etrafımı aldılar: Be, Hamallığı kaldırdılar, bayım... lola” olacağız? Biliyorsunuz; sizin- $ sefer derdleşmiştik. Bizim top- min, bizi geçindirmez; karıları- Şocuklarımızı memlekette bıra- Dale burada çalışmağa geliriz. Bir Yuk, Para toplayıp sılaya gider, ç0- Hem öleberi götürürüz. Onları görür, hem de hükümete, : Mine ara ettikleri borçları te- ei İZ. Sonra yine buraya çalışmağa Konuşurlarken bakıyordum: Temiz 1 Uzamıştı.. Gömlekleri kir. - Halbuki, senelerdenberi tani” öle, Vu adamlar, İstanbulun - kendi Şöleni ie - en müreffeh taba- ve yine kendi ölçüleri ösen temiz çin bakımlı sark Beş parasız insanlar değilsiniz! dedim. - araha; rastör alsanız... — Bu sokaklarda kabil mi? “Ben, daha ylminlerkiireyiniz #eki hp a noksan bir gekil, iyi 'uumadan 6 tifo vakası Ekmekler kâğıda sarılmış olarak satılacak Son yirmi dört saat içinde şehri- mizde yeniden 6 tifo vakası tesbit ©- dilmiş ve 3255 kişiye birinci, 4488 ki- şiye ikinci ki ceman 7740 kişiye aşi yapılmıştır, Sıhhiye müdürlüğü, &ifo- nun ilk çıktığı günden itibaren tifo yakalarmın çıktığı omıntakalarda mecburi aşıyı tatbik ettiğinden son bir hafta için de bu mıntakalarda yeni yakaya tesadüf edilmemişlir. Belediye ekmeklerin temizliği için iyi bir karar Vermiştir. Bu Karara göre ekmekler fırından çıktıktan sonra iki saat kadar soğumağa terk- edilecek, bundan sonra torba halinde kâğıdlara sarılarak satılacaktır. Av- rupanın birçok yerlerinde ve Ameri- kada ekmek bu suretle satılır, Yerli mallar sergisini ziyaret edenler Dün, havanın yağmurlu olmasına rağmen Yerlirinllar sergisi çok kala- balıktı. Gümrük ve İnhisarlar Vekili B. Ali Râna, Japon bahriyelilerinden l bir çoğu sergiyi gezmişlerdir. Mezar taşları Belediye bir kaç tip hazırlamağa karar verdi Belediye, mezarlıkları ıslah ve tan- zim ettikten sonra mezar taşları, ki fabelerinin de muayyen bir uslübda yapılmasını muvafık görmüştür, Ge- lişi güzel mezar taşı ve kitabe yaptı- rılmaması için bir kaç tipe ayrilmak Üzere-bam nümuneler hazırlanacak- tır. Bu nümüneler, Belediye imar mütehassısları tarafından tedkik edi- lerek hazırlanıyor. Nümüneler, şehir meclisi tarafından kabul edildikten sonra hiç kimse başka tiple bir me- zar taşı ve kitabesi yaptıramıyacaktar, Gümrük muhafaza kuman- danının teftişleri Evvelki gün şehrimize gelen Güm- rük Muhafaza Kumandanı General Beyti, dün gümrük dairelerini ye etmiş, gümrük kaçakçılığı etrafında son zamanlarda alınan tedbirler hak- kında alâkadarlardan omalümat al mış ve bazı talimat vermiştir. - İYeni emniyet teşkilât kanunu nlara imge la : su İyi değildir. susuz maal m var “tur; Bu ay başından itibaren meriyet mevkiine girmiş olan emniyet teşkilâ- tı kanununun tatbiki için Emniyeti umumiye müdürü ve vali vekili bay Şükrü Sökmensüerin reisliği altında alâkadar zabıta âmirlerinden müteşek- kil olmak üzere kurulan heyet, ted- Kiklerine devam ediyor. Şimdiki halde, bütün kazalardaki merkez memurları emniyet memuru namı altında faaliyet görmektedir. Bunlardan başka, baş komiserler de vazliş görmektedirler. Yeni teşkilât kanununun tatbik sahası oldukça ge- niştir, Bilhassa sivil zabıta teşkilâtına daha fazla ehemmiyet verilecektir. ... Bizim büyük artistlerden bir Haklı şikâyetler Mayıs maaşının yarısı kânunuevveldel İmzasının mahfuz tutulmasını istiyen bir öğretmen yazıyor. Ben Bursanın İnegölünde mual mim, Mayıs 937 maaşımızı büğ- çe dolayısile yarım almıştık. Bu para düyundan verilecek diye beklerken gelen bütçeden anlaşı- kyor ki bizim paramızı düyuna koymamışlar; tasarruftan verir Wcekmiş. Ve bu sebeple de kânu- nuevvele kadar beklememiz icab ediyormuş. Biz mualltimlere zaten kaç kuruş para veriyorlar ki bir d4 maaşımızı yarım alırsak hali miz ne olacak? Yarım maaş deyip yeçmeyin. Böyle aylarca verilmiyen verilmi- yecek olan bir paradan dolayı in- sanın bir zorlukla yoluna koydur gu bütçesi altüst olur, Öyle muak limler var ki 5 - 6 çocuğundan başka bir de büyük insan kalaba- ğını besliğor. Mayıs nerede kâ- nunuevvel nerede. 43 - 46 ira maaş alan bir muallim 6 - 8 ira ev kirasi verdiğine göre çocuğu- nun rıskımı temin için elinde kaç kuruş halp bununla nasıl ve ne şekilde mahrumiyetlere katlana- rak; uğraşarak geçinecek? Takdir buyurursunuz. Bir de maaşımızı yarım alırsak vaziyetimizin ne olacağını takdir edebilirsiniz, NOT: Karilerimizden gelen şikâyet mektuplarını 10 uncu sahifemiz- de okuyunuz. Ağaçlandırma İşi Beş sene içinde çorak bir yer bırakılmıyacak Şehir mütehassısı B. Prosle şehir plânını yaparken İstanbulun çıplak sahalarını ağaçlamak hususuna bü- yük ehemmiyet vermiştir, Şehir için- de ağuçlandırılacak bir çok boş ki- sımlar, Boğazın son zamanlarda çıp- lak kalan sahaları vardır, Mütehas- sıs, bazı yerlerde park yapılmasını, bazı yerlerde de orman tesis edilme. sini lüzumlu görmüştür. Şimdiye kadar İstanbulda yapılan ağaçlama işinin biraz gelişi güzel ya- pıldığı mütehassıs tarafından tedkik edilerek anlaşılmıştır. İstanbul, coğrafi vaziyeti itibarile semtleri arasmda iklim, hava cere- yanları muhtelif olan bir şehirdir; Meselâ Anadolu kıyıları ve Adalar Akdeniz iklimine yakın olduğu hak d6 Boğazın yukarı tarafları, Belgrad ormanı Ve civarı da Karadeniz ve Balkanlar iklimine yakındır. Binsen- aleyh ağaçlanacak sahalarda bu ık“ lim farklarını göz önünde bulundur mak ve ona göre semtine uygun cins- ten ağaç dikmek zaruri görülmüştür. Mütehassıs, şehrin ağaçlanması plâ- nini hazırlarken bilhassa bu noktâ- lara ehemmiyet vermektedir. İstan- bul, beş sene içinde çorak bir yer kal mıyacak derecede ağaçlandınılacaktır. Bay Amcaya göre.. EN ... İstanbulun bile yazın mahrum Eski hisarlar Bir kısmı saklana- cak, bir kısmı kaldırılacak Şehir plânı yapılırken şehrin için- de bazı kale ve sur duvarlarının kaldı- rılması zaruri görülmüş ve'bunun Üzerine şehircilik - mütehesssı B, Proste eski eserleri koruma cemiye- tile Müzeler mdürlüğünden bu duvan Tar hakkında malümat istemişti. Bu kale duvarları hakkında Bele- diyeye gayet muhtasar malümat ve- rilmiştir. Halbuki mütehassıs, bu gir bi duvar ve surlardan hangilerinin muhafaza edileceğini, hangilerinin ta- mamile kaldırılacağını tayin etmek üzere etraflı malümata ihtiyaç gür“ müş ve tekrar mufassal malümat İs- temiştir. Mülahassıs, tam malümatı aldık- tan sonra şehrin güzelliği ve tarihi vaziyetile yakından alâkadar olan kar le ve sur duvarlarından bir kısmını muhafaza edecek surette plânım bazırlıyacak, diğerlerini de kaldıra- caktır. Bü suretle İstanbulda son s8 nelerde uzun harabiden sonra yıkık, dökük bir vaziyete gelen ve bugün &r- tık tamiri büyük masraflara kapı açan duvarlarla surlar kaldırılacaktır. Üç yangın Iki yerde otlar, bir yerde baca tutuştu Dün üç yerde yangın olmuştur: 1 — Heybeliada Büyük tur yolu ke narındaki fundalıklar tutuşmuş ve ateş ani olarak yayılarak 100 metre murabbaı fundalık yandığı halde, it- falyenin gayretile söndürülmüştür. Çamlar yanma tehlikesinden kurtarıl- muştar, 2 — Yeşilköyde tayyare mektebi ci- varmdaki otlar da bir aralık tutuşmuş, bir miktar saha yandıktan sonra sön- dürülmüştür. 3 — Beşiktaşta Serencebey yokuşun- da Hasırcıveli sokağında bayan Nigâ- rın oturduğu evin mutfak bacası tu- tuşmuş, derhal yetişen itfaiye tarafın. dan ateş söndürülmüştür. Klâsik Türk musikisi konseri İstanbul festivalinin büyük alâka uyandıracak olan güzel numaraların- 'dan biri de 8 ağustos pazar günü Fransız tiyatrosunda verilecek olan Klâsik Türk musikisi konserdir, Bu konserde, Türk musikisinin, şaheserleri Neyzen Salimin Muhayyen peşrvi, Sadullah ağanın 'Tahirpuselik Yürük semaisi gibi en güzel parçaları, Tahirpuselik, Hüseyini, Uşşak must» zattan şarkıları çalınıp söylenecektin. Saz heyeti arasında kemani Reşat, ke- mençeci Kemal Niyazi, tamburi Dürri, Mes'ut Cemil, Neyzen Tevfik vardır. Şarkıları Münir Nunedâin söyliyecek- tir, Tanınmış musikişinaslarımız tara- m verilecek olan bu klâsik Türit mi konserinin büyük alâka uyan- dıracağı şüphesizdir, İSTANBUL HAYATI Tabiat bize uysaydı!... Çığlıklar, feryadlar oldukları yerde boğuluyorlar, Şimdi ber tarafa kara — Aman, şu yağmur o kadar işimi bozdu ki, Bir yere gidecektim, kak dım. Gece yağsa da gündüz açsaydı ne olurdu mübarek?,. Kenarda karpuz arabasmın altına büzülmüş bir satıcı atılıyor; — Sus be abicim, Yağsın da biraz bostanlar, sebzeler sulansın. Senin işin var amma, bu kadar esnaf ta yağ- mur bekliyor, İnşallah gündüz de ya” Zar, gece de... Durak yerinde tramvaydan inerek sel batağına dalan beyazlar giyinmiş bir kadın, tepesinden inen yağmur kırbaçlarını unutmuş, eteklerinden szan çamurlara bakarak köşedeki dükkân saçağının altına koşuyor ve kendi kendine söyleniyor: — Her tarafım perişan oldu. Beş dakika sonra yağsaydım ya a müba- rek!,, İki genç kız konuşuyorlar: — İyi ki şimdi yağdı. Nasıl olsa biras Sonra durur, Ya bir sant sonra yağ- saydı, biz randevuya nasıl yetişirdik?.. Etrafa çamur zifosları savuran bir otomobil saçağın önünde dürüyor ve içeriden şoför sesleniyor: — Bayanlar, baylar, Burada bey- hude bekliyorsunuz, Bu yağmur ak- Sırtında patlıcan küfesile bata çıka koşan satıcı mırıldanıyor: — A mübarek, şimdi yağacağına, gece zabaha gadar istedüğün gibi yağsan gunah mü olurdu sankim... Yağmur için herkes kendi keyfine göre bir zaman tayin ediyor. Fakat gökler bu boğuk vırzıltıları duymuyor bile. Etralımdaki dedikoduları dinler- ken düşünüyorum, Ya, tabiat ayrı ay- Ankara Emniyet müdürü Ankaraya döndü Yenl emniyet teşkilâtı etrafında Emniyet umum müdürü ve Vali vekili B. Şükrü ile görüşmek üzere şhrimize gelen Ankara Emniyet müdürü Sad- İBLİS ». Oyun esnasında artistlerden biri B. A. — İsabet olmuş!.. Takdir hes kaçı, oyun vermek için oraya gitmiş- | olduğu böyle bir fevkalâdeliğin ora- | halka bakmış, bakmış da; «Bunlar | yecaniyle saksılar belki üstatların ler... da uyandırdığı alâkayı düşün!.. Ta- nas meye gakgıpa Hensizpeieit demiş. Demiş bulu ğ başına düşerdi