SİYASİ İCMAL: Ademi müdahale binası yarıda kaldı İspanya işlerinin Avrupa devletle- Tini birbirine katmaması için on ay- danberi kurulmasına çalışılan ademi müdahale binası büsbütün yarıda kaldı. Denizden ve karadan harp ge- mileri ve ecnebi müşahitleri vasıtasile konriol sistemi kurulamıyacağı anla” #ldiktan sonra alâkadar büyük dev- cümlesini tatmin edecek ve Ayni zamanda devletlerin İspanyadaki taraflara yardımlarını hakiki surette Menedecek bir tesviye suretinin bu- Tunması işi İngiltereye tevdi edilmişti. İngilterenin hazırladığı plân. bir ta- Tüftan Almanya ile İlalyanın iltizam €ylediği İspanyadaki her iki tarafın Muharip birer müstakil devlet tanın- ması davasını ve diğer taraftan Sovyet Rusyası ile Fransanın çok ehemmiyet Verdikleri İspanyadaki mevcut ecnebi ip ve mütehassısların geri alın- Mas dileğini ihtiva ediyordu. Bunun İçin bu plân ikihafla mukaddem “demi müdehale komitesinde aza Yirmi yedi devlet tarafından esas iti le tasvib edilmişti. İtolya ile Almanya, İngiliz plânının dütün teferruatını da kabul ettikle- Avrupa devletlerinin İspanya İşlerinde artık tamamile ve hakiki bir surette anlaşacakları ümid olunuyor. Bidayette Fransa hükümeti dahildeki İÜ başında bulunan sol partilerin zoru üzerine İngiliz plânsın muhariplik hakkına aid cihetini kabulde tered- dilt etmişti. Fakat sosyalistlerin lideri Blum dahil olduğu halde sağ ve s0! bütün detlet adamları Pransa için †iâmet yolu İngilterenin polttikasın- dan ayrimamak olduğunda müttefik olduklarından Fransa İngiliz plân na dair sorulan suallere verdiği tah- riri cevapla İngilterenin plânını bü tün teferruatı ile kabul eylediğini bil- dirmişti, Lâkin Sovyetler birliği gerek sual lerin hazırlanmasına aid tali komite- nin müzakeresinde, gerek tahriri ce- vapların üzerinde yapılan münakaşa” da general Frankonun filen muharip bulunmasına rağmen hukukan Du sıfatı tanımıyacağını bildirmiştir. Bu münakaşa esnasında talt komite- nin reisi Sovyet gemilerinin şimdiye kadar kontrol ahkâmına bir defa ok sun riayet etmediklerini de söylemiş- tir. Bu suretle vaziyet bilsbütün veha- met peyda etmiş bulunuyor. İngilte- re işin çıkmaza girmesi karşısında hiç olmazsa müzakere kapısının “büsbü- tün kapanıp her devletin kendisini büsbütün serbes saymamasına çalışır yor. Fakat Almanya üe İlalya artık kendilerini haklı saymaktadırlar. Bir Alman donanması tekrar Akdenize girmek için Kielden hareket etmiştir. Feyzullah Kazan İ Sağımızla solumuz müsavi değildir Yüzün sağ adalesi soldan kuvvetlidir sol kaş, sağ kaş kadar kalkmaz Size deseler ki: Sağ yanağınız sol Yanağınıza müsavi değildir!... Siz ne dersiniz?.. Gülersiniz, omuz «Silketsiniz. Ve yahut kızarsınız: »— Saçmalama, dersiniz, ben çar- Pak değilim! Halbuki fen, insan yüzünün, sağlı #ollu müsavi olmadığını isbat ediyor. çimi güçleri portre yapan bilgili “samlar, kadın portresi yaparken, Yüzün sol kısmını, erkek portresi ya de sağ tarafını çizerler. Bu Mun sebebi? Erkeğin enerji vasıfları yüzünün Şağında, kadının ruh fazileti de 80- niz, Gene sağ kaşımzı kaldıracaksı- | nuz. Sol kaş, sağ kaş kadar yukarı kal- | kamaz. Bacaklar da birbirlerine deok de ğildir. Sol bacağın ağalesi daha kuvvetlidir. Venedikte bunun tec rübesini (oyaptılar. Sen - Mark meydanında bir çok kişinin gözleri nl bağlamışlar ve doğrudan doğruya karşıya geçiniz, demişler. Hiç biri dosdoğru yürüyememiş. Sol bacak da- ha kuvvetli bastığından hepsi sola doğru meylederek ilerlemişler. Bunun için karanlıkta veya siste yolcular dönüp dolaşıp ilk hareket ettikleri vada daire çizerler ve dönüp dolaşıp uçmağa başladıkları noktaya gelirler, Er ğkanell; Pir adâmin karısını başka bir er- kökten tablf görülebilir. kiz kardeşinden, annesinden, çocuklarından kıskanma» Ön başlarsa önda bir kıskançlık has- ve Si iddia eâtlebilir. Fa ya adam kür - ten kıskanırsa ne de ii ya hormalin fevkinde oldu- u derhal kabul di ii kada bir adami khan; köpeğime kıskandığı için köpeği öldürmüştür. Kıskançlığın sebebi de çok bagit- Bir &dam Wan kocadan ayırmıştır. Erkek leyleğin intikami Budapeşte köylerinden birinde yu- YA yapan bir leylek allesi var. BİF Gün erkek leylek buraya geliyor ve ” evvel yumurtadan çıkan yavru- arasında üç tane de kaz görü- Yor... Öyle bir hiddete kapılıyor ki yin... Kaz yavrularını yuvadân — latıp atıyor. Sonra - ihanetle itham 24, $i karısını - gagalıyarak öldü ii, ez ii 3 Hindistanda dullar yakılır İngiltere hükümetinin mücade- lesine ve yasağına rağmen Hindistan- dü çok eski bir anane devam edip gidiyor. Geçen sy Allahabadda ölen bir avukatın karısı, kocasının cesedi ya- kılırken kendini o ateşe attı. n Geçen hafta da, Agrada bir kadın, gelinlik esvâplarını giydi ve o da ken- dini kocasının cesedin! yakan alevle- 16 attı. Papağan mektebi Havanadan bir haber geldi: Duyul- mamış bir mektep açılmış, bu mek- tebin talebeleri papağanlarmış... Bu mektepte mükâfatların yem, cezaların da maydonoz olup olmadı- ğını bilmiyoruz. Ancak öğretmenler gramofon plâklarıdır. Gramofonları kuruyorlar, plâktan | meselâ: «Hoş geldin, hoş geldin, hoş geldin: sözleri duyuluyor, Pâpağan- Jar busözü ezberleyip tekrar ediyor- lar. Papagan meraklıları mektepten çok memnun. Talebelerin intiba an- ni e ii Yüksek ziraat enstitüsü talebesi Uşakta tedkikat yaptılar Uşak 31 (A.A) — Ankara Yüksek Ziraat enstitüsü ve Yüksek Ziraat fakültesi son sınıf talebesinden 22 ki- $ilik bir grup doçent B. Esat Yüzdağın başkanlığı altında dün şehrimize gel- miş şeker fabrikasında ve Kalfa kö- yünde tetkiklerde bulunmuş, Yılan- cıoğlu mensucat fabrikalarını, bele- diyenin yaptırdığı mezbahayı, stad- yomu, hâlı ve el dokuma tezgâhlarını gezmiş ve görmüşlerdir. Misafirlerimiz şerefine akşam Hal- kevi salonunda 100 kişilik bir çay ve- rilmiş ve geç vakte kadar faydalı gö- rüşmeler yapılmış, mili havalar ça- | anmış ve oyunlar oynanmıştır. Misafirlerimiz bugün Ankara tre- nile Manisaya hareket etmiş, büyük bir genç kütlesi tarafından uğurlan- mışlardır. Parasız yatılı talebe Lise ve orta okullarla öğrelmen okullarına nasıl alınacak? lise ve orta okullarda parasız ya» tahı olarak okumak iştiyenlerin G0ç- me sınavları 2 eylül perşembe günü başlıyacaklar. İmlihana girmek için 28 ağustos saat 13 e kadar müracaat edilecektir. Seçme sınavları her vilâyet mer- kezinde bulunan lisede, lise olmıyan yerlerde orta okulda, orta okul Ol mıyan yerlerde kültür direktörlü- günde yapılacaktır. İmtihanlar türk- çe - edebiyat, riyaziye, tarih « cograf- ye derslerinden yapılacaktır. Türkçe - edebiyat sinavı 2 eylül riyaziye, 3 eylül, tarih cografya $ ey- lülde yapılacaktır. Öğretmen okullarına da kadro boğ- luğu nisbetinde parasız talebe alına- caktır. Birinci sınıflara orta okulla- rın pek iyi ve iyi, ikinci ve üçüncü si- | mflara lise Ikinci ve üçüncü sınıflara pek iyi ve iyi derecede geçmiş olanlar alınacaktır. Ancak lişe ikinci ve üçüncü sınıflarından öğretmen. okul larının mungli sınıflarına geçmek is“ tiyenler meslek derslerinden imtihan ediieceklerdir, Öğretmen okullarına parasu ye tahı olarak girmek istiyenler mezun oldukları veya kayıtlı bulundukları okullara müracaat edeceklerdir. Ba- kanlığa müracaat edenlere cevap ve rilmiyecektir. Dünkü feni maçları ERKEK Jaffş - A. Paton 6/2 6/3 Nişan - Ciras 15 6/4 Vasil - Somazzi 6/0 6/4 Suat - Necmi 6/0 abondon Muhiddin. - Arevyan 6/3 6/3 Necmi - Celâl Uluğ 6/3 6/3 Melih « Mir w. o. Vedad Abut - Vasil 5 6/4 Baldini - Fahir 6/1 6/1 TEK BAYAN Gindort - Kurtelli 6/2 6/2 ÇİFT ERKEK Suad - Bambino - Telyan - Nazaret 6/3 6/1 Necmi - Muhiddin - Faruk » Necdet 4/8 6/2 6/1 Eris - Arevyan - Stepan - A. Paton 6/8 6/2 6/0 Nişan - Fehmi - Celâl (İzzet 4/6 6/2 6/3 Jaffe - Baldini - Vedad Cemal - Necip 6/4 7/5 Suat - Bambino - Fahir - Amram 6/2 6/3 Eris - Arevyan - Nişan - Fehmi 6/4 4/6 6/3 Bütün bu müsabakalar arasında genç tenisçi Güneşli Nişan Erzurum istikbal için büyük vaidlerde bulunan bir kabiliyet ve maharet gösterdi, Hasan Âli Yücel Pazartesi Konuşmaları 12000 metrelik ipimiz, 420 metre murabbalık yelkenimiz var! Denizlerde iki aydanberi Yugoslavya etini yiyoruz. — Na- poliden İskenderiyeye on iki günde yelkenle gittik. — Es- ki Türk gemilerinin arı siç ve ikinci kaptanla diğer zabitler ve mih- mandarları be- nİ ve diğer bir ga- zeteci arkadaşı- mı büyük bir nezaketle karşıladılar; Yugoslavların Aananevi erik rakısından ikram etti- ler. Teker f#incanhi€ bakır cezveleriş tam alaturka usulde pişirilmiş kahveler getirip küçük fincan lara misafirin Ookarşısında Odök- mek onların da âdeti imiş. Bu zevk ve âdet benzerliği müşterek tarihi hatırâlarımızı akla getiriyordu. Yugoslav dostlarımızdan, bahriye- leri hakkında aşağıki malâmatı gi- dım: Jağran'ın kuman- danı Mate. B. , Barusiç .. — Sırplar, bin senedenberi denizci- dirler. Buna dair bir çok tarihi ve #ikalar mevcuttur. Türklerle, geç” miş asırlarda bir çok muharebe te maslarında bulunduk. Eski Türk ge milerinin bazı parçaları müzelerimis- de mahfuzdur. «Büyük Petro, Rusyada gemiciliği teslis için, Sırp ustaları almıştı. «Fakat asıl modem esaslara daya nan Yugoslav bahriyesi 1919 da teş kil edilmiştir. Maksadımız donanma mızla kimseye tecavüz değil, Ad- riyatikteki kıyılarımızı korumaktır, Yeni tamamile Türkiyenin gayeşi gibi: Kendi sahillerini muhafazal «Bu içinde bulunduğumuz Jadran gemisile, iki aydanberi seyahatte bur lunuyoruz. Dübrovnik Ulmanımızdan çıktık; Malta, Napoli, İskenderiye, İsmailiye, Süveyş, Trablusşam ve Sk sama uğradık. Nihayet işte İstanbul- dayız. «Burada gördüğümüz dostluklar dan, ikramlardan - hayır resmi bir H- san kullanmıyoruz « fevkalâde mü- tehassisiz. İstanbul cidden şairane, emsalsiz bir yer. Gö misâr firperverlik te o derece emsalsizdir.» — Buradan nereye gideceksiniz? Seyehatinizin maksadını ve şeklini “lütfen anlatır mısınız? — Sulina'ya, Burgaz'a, Kavala'ya, Aynaroz'a Patras'a gideceğiz. -Üs- sümüz olan Dübrovnik'ten zn tam Üçüncü ayı sonunda oraya VATACAĞIZ. «Bu gemi, bizim Dübrownik'teki aş- keri bshriye mektebimizin talim ge misidir, Mektebimize ancak lise me- Zunlari alinir. Müessese üç senelik- tir. Talebesi haziran, temmuz, ağus- tos aylarında talimde bulunur. Birin- el sınıfın tallm gemisi budur. Genç- Jer bununla seyahat eder, seyrüsefer öğrenirler. İkinci senenin sonunda tatbikat yaparlar. Üçüncü senenin 50- nunda filolara . Bu gemi, — mektep talebesinin tatbikatı için» «Mevcudumuz 130 kişidir. Bunlar 17 si deniz talebesi, 40 1 küçük zabit namzedidir, © «Jadran Almanyaya sirf meklep gemisi olmak gayesile ısmarlanmış, dört senelk yeni ve mükemel bir ge- midir. Saatte 9,5 mil yolu olan mo- törü varsa da, asıl yelken esası üzeri- nedir. Molör; zaruretler bharlöinde kullanılmaz. Bahriye talebesi yetiş- tirmek için muhtelif kanaatler var- dır, Almanlar, yelken gemilerinde ta- müzelerimizdedir. lünü kabul etmişlerdir. Fakat ucuz- luktan ziyade çeviklik-temini fikri bu tarzı seçmemize âmil olmuştur. «İngilizler ise: «Mademki yetişen zabitler yelken değil de islim gemilerinde çalışacak, öyleyse yetişmeleri de o suretle ol- sun! demişlerdir; Türk bahriyesi bu usulü kabul etmiştir. «Gemimizin yelken teşkilâtı mü- kemmeldir. 920 metre murabbeı yel- ken açabiliriz. 12,000 metre uzunlu- ğunda da ipimiz vardır, Yani Dolma bahçeden Kavaklara kadar uzatılar bilir? «37 milimetrelik iki topumuz vâr dır, Üzerinde tatbikat yapılır. Fakat selâmlık için altı top lâzım olduğun- dan bunlar o maksatla kullanılmaz, «Yelken sürati hakkında bir fikir vermek için de şunu söyliyelim: Na» poliden İskenderiyeye on Iki günde gittik. Tabiatile, musait rüzgâr vard.s — Öyleyse erzak ihtiyatınız pek — Evet. Meselâ Yugoslavyadan çi- karken iki ton et almıştık. Hareketi. mizin ikinci ayıdır, hâlâ o eti buzdo- laplarımızdan (çıkarıp çıkarıp yiyo- Tuz, Ekmeğimizi de kendimiz, kendi Jadran Yugoslav mektep gemisi <İstanbulun her yerini dolaşıyo. ruz. Bugün de Floryaya davetliyiz.» ” Yugoslav mektep gemisini gezdik, Burada cidden her genci: —Ahbende şunun talebesi ol. sam... dedirtecek bir manzara vAr. Yugoslavyanın çocuk kralı ikinci Petro'nun duvarlarda asılı duran res simleri de, bu genç bahriyelilere an- ahevi ve hissi bir arkadaşlık etmek- te ve kuvvet, cesaret vermektedir. Veli Nuri Iki şüpheli ölüm Izmir müddeiumumiliği tahkikata başladı İzmir 31 (Akşam) — Tepecik ma- hallesinde Osman adında bir adam, sokağında oluran Ahmed karısı 63 yaşında Saide adındaki kadının o sedi, evine yakın bir yerdeki su kuyu- sunda bulunmuğtur, İhtiyar kadın bir senedenberi hasta yatıyordu. Bir cinayete kurban gitmesi ihtimali na- zarı dikkate alınarak tahkiknta baş- lanmıştır. 5 Başduraktadi cami avlusunda ce