2 Ağustos 1937 'AKŞAMDAN AKŞAMA Haydi hayırlısı! Geçen gün, İstanbulun büyük bir Bğlence yerindeydim. Acaip acaip gi- , Sarışın, uzun boylu bir takım Kençlerin bir masa etrafında olura- Yak, İngilizçe konuştuklarını farket- tim. On yedisinden yirmisine kadar delikanlılar ve tazeler, durmadan si- Bara tellendiriyorlar, viski içiyorlar, — Kimdir bunlar? - diye usulle bir ahbaba sordum. — Amerikanın en ileri gelen aile- lerinin Çocukları... Yarı yarıya eğlen- ui İngiliz mümevveri bana demi — İngilterenin harpten sonraki si- Yasetini şöyle hülâsa etmek mümkün- «Amerika efkârı umumiyesini olunacağına kaildir. Buhran ve bolluk Amerikanın hu- dudları içinden zuhur edip bütün dünyaya yayılmadı mıydı? İngilizler, “ünyanın mihverini yeni dünyadadır, “iye tayin ederek yanılmamışlardır Mer halde... İşte burada on iki genç: Müstakbel “kârı umumiye!... Hem de Fransız- lar “Sosyetenin kaymağı» deyip en tabakayı kasdederler; bunlar dA öyle; yeni dünya cemiyetinin tap- kaymakları: Zengin sınıfa men- *UP üniversite talebeleri... Yarın, pek Yakın bir istikbalde, iş başına geçe- Sekler,. > Yüzlerine bakıyorum. Bir tevkalâdelik arıyorum... yayı? İlmi sima mütehassısı deği- 'M. Zaten böyle bir ilim de mevcud olmasa gerek... Lâkin, bir yüz bir kâ- İda ray Masabaşı on iki sahifelik bir küçücük kitab, bir broşür sayılmaz mi7... Çizgilere, karışıklara bakıyorum Bunlar demek?.. «hello nesli» diye isim tak- Onlara Matayordu, Bir genç kadın ve bir genç er- denize girdiler. Kadın, dair şu müşahedesini an- Sergiye rağbet Akşamları bir saat daha geç kapanacak Yerli mallar sergisi çok rağbet gö rüyor. Şiddetli sıcağa rağmen ziyaret- çiler pek çoktur. Sergiyi hergün 88- gari 15,000 küsür kişi gezmektedir. Dün apazar olduğu için bu miktar 30,000 i bulmuştur. Televizyon hazırlandıktan sonra akşamları sergiyi ziyaret edenlerin Ço galacağı anlaşılmaktadır. Sergi saat dokuzda kapanmaktadır. Vaktin erken olduğu düşünülerek bah- çedeki eğlence yerleri hazırlıkları ta- mamen bitirildikten sonra serginin bir saat daha geç kapatılması karariaştı- rılmıştar. İlk mekteblerde teftiş Mharif müdürü B. Tevfik, şehir meclisi daimi encümen âzaları ve ilk tedrisat müfettişleri dün Bakırköy ve Floryaya giderek ilk mekteplere mah- sus çocuk kamplarını teftiş etmişler- dir. Sandal kontrolu Ehliyetnamesiz olanlar, sandal kullanamıyacaklar Şehir meclisinde verilen bir karara göre içinde ehliyetnameli - sandalcısi olmıyan sandalların faaliyette bulun- ması memnu olduğu halde bir çok kimselerin bu gibi ehliyet kaydı ara- maksızin sandallarını şuna, buna kiraladıkları görülmüştür. Bundan başka bazı sandalcıların da 4 kişiden iazla müşteri aldıkları ahlaşılmış- tır. Dün Belediye reisliği tarafından verilen emre göre bugün bütün sey- rüsefer memurları mesire yerlerinde ve sahillerde sandalları sıkı bir kon- trole tabi tutacaklar, bu emirlere mu- gayır surette hareket edenler hak- kında ceza zaptı tutacaklardır. Yangın başlangıcı Yeşilköyde kasap Dimitriye aid ahi- rın önündeki gübrelik evvelki gün ani olarak yanmağa İtfaiye derhal yetişerek ateş alura sirayet et- meden söndürmüştür. Rumelihisarında da Kanlıkavak de- resi önündeki otlar tutuşmuştur. İs- tinye itfaiyesi gelene kadar uteş jan- darmalar tarafından söndürülmüştür, Her iki yangının d& söndürülmeden atılmış sigaradan çıktığı zannedilmek- tedir, Bir adam yatağında yanar- ken kurtarıldı Evvelki gece bir adam yatağı içinde yanarken kurtarılmıştır. Unkapanın- da aşçılık yapan İnebolulu İsmail ey- velki gece saat 21 de yemeği müteakip bir sigara yakarak yatağına Uzanmış- tır. Günün yorgunluğuna inzimam eden şiddetli sıcaklar İneboluluyu elinde si- gara İle uyumağa sevketmiştir. Pamuk “| yorgan biraz sonra yanmağa başla. mış, hararet artınca İsmail bunalarak «| yatağından fırlamıştır. Adamcağızın feryadı üzerine etraftan yetişenler ya- tağı söndürmüşlerdir. AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ | Haklı şikâyetler | Berberler ve bahşiş Bir kaç; berber kalfası, müşterek imzalı şöyle bir mektup yazmış- lar: Bahşiş, bir işçi için hoş birşey değilâir. Keşke kalde olsa, müşteri işçinin eline bahşiş vermese de, «yüzde şu kadar çalışanların hak- kıdır!» diye hesap olunsa... Fakat bir türlü bu âdet teessüs edemiyor. Öyle ise ona göre hareket etmek mecburiyeti vardır. Baz müşteriler, kalfalara bah- $iş verecekleri yerde, meselâ, bir saç kesmesine mukabil, gişeye ya- rım lira birakıyorlar; : bunlardan çalışanlara da hisse çıkacağını sa- mayorlar. Halbuki gişeye bırakılan paralardan çalışanlara verilme- mektedir. Saç kesen kalfaya bah- şiş hissesi düşmesini istiyenlerin bu hisseyi bizzat kalfalara ver- mesi için herkesin dikkatını celb etmenizi rica ederiz. Et pahalı Bir kısım halkın etini cıvar köylerden tedarik etmesi belediyenin dikkatini çekti Son zamanlarda şehir hududu ha- riçinde kesilen etler, daha ucuz satıl- diği için şehir halkından bir kısmı, belediye hududu haricine giderek et almaktadır. Bu yüzden Rumeli tara- fında Çekmece, Rami ve Anadolu ya- kasında da Maltepe, Kartal, Küçük yalıda yeniden birçok kasap dükkân- ları açılmıştır. Şehir içinde etin kilo- su 50-55 kuruş arasında satıldığı hal- de şehir hududu civarında etin kilo- su 30 kuruştur. Şehir hududu haricinden etini te- darik etmek İsliyenlerin gösterdiği bu rağbet, şehir içindeki et istihlâki- ni azaltmıştır. Bu vaziyet belediyece ehemmiyetle nazarı dikkate alınmış- tır. Şehir dahilindeki et fiatlerinin ucuzlaması hususunda belediye bazı tedbirler almak üzere tetkikata baş- lamıştır. Sıcaklık 34 derece Sıcaklar gittikçe şiddetini arttır yor. Dün termometre 34 dereceye ka- dar çıkmıştı. İstanbul halkı sabahle- yin erkenden sayfiye yerlerine gitinek üzere vapurlara trenlere koşuyor. Pa- zar günleri banyo yerleri dolup taş- maktadır. ” İstanbul dün de bomboştu. Büyük caddelerde bile biror ikişer insana te- sadüf ediliyordu. Buna mukabil Bo- ğaz, Adalar ve Floryaya vapurlar, trenler dolusu halk gitti. Plâjlarda boş kabine bulmak ümidile nöbet bekli- yenlere bile raslanıyordu. Dün Florya- ya gidenler 40 bine yakındı. Boğaz ve Adalara gidenler de bundan aşağı de- gildi. Kocası döğmüş! Üsküdarda oturan Nebahat adında bir kadın polise müracaat ederek ko- cası Nazım ve arkadaşı Yakup tarafın- dan döğüldüğünü, hakaret edildiğini iddia etmiştir. Karı koca ve arkadaş cürmümeşhud mahkemesine verilmişlerdir. «ların bugünkü vâziyetlerine dokunul- Temizlik işleri Sokakları kirletenler ceza görüyorlar Tramraydan atlamak, sokakları kir- letmek gibi hareketlerde bulunanların takibine devam ediliyor. Son 24 saat içinde bu cürümlerden dolayı birçok kimseler yakalanmıştır. Bunlardan başka açıkla satılan 110 simit müsadere edilmiştir. Sokaklara tüküren 13 kişi para cezasına mahküm edilmiş, fazla süratle giden 3 şoför hak- kında takibata başlanmıştır. Şehrin temizliği işine de fazla ehem- miyet verilmektedir. Her mıntakada sıkı kontrol yapılması kararlaştırılmış- tar. Bundan başka muhtelif mıntaka- larda, nezafet amelesinden başka onar kişilik gruplar teşkil edilmiştir. Bu gruplar muayyen günlerde o mıntaka- nın nahiyelerinin temizliğine yardım edeceklerdir. Son günlerde sarfedilen gayret sayesinde Haliç mıntakası İyi- ce temizlenmiştir. Kedi ve köpekler Toplattırılma işine faaliyetle devam ediliyor Belediyenin kedilerden başka köpek- leri de toplattırmağa karar verdiğini yazmıştık. Bu kararın tatbikine geçil- miş ve belediye bütün şubelerine ver- diği emirde gerek köpek ve gerek kedi toplanmasında katiyen merhamet his» lerine mağlüp olunmamasını bildir- miştir. Son 4B saattenberi hararetle devam eden köpek toplaması sonunda elde edilen rakkamlara göre Eminönü ka- sası dahilinde 5, Beşiktaşta 3. Fatih- te 2 köpek yakalanmıştır. Şehir içinden ziyade serseri köpeklere şehir kenar- larında tesadüf edilmektedir. Epey zamandanberi devam eden ke- di mücadelesine rağınen imha edilen | serseri kediler mevcudun onda biri Ka- dardır, Son 48 saat zarfinda Eminönü | kazasında 247, Beyoğlunda 15, Beşik- taşta 86, Fatihte 7 olmak üezre şehir içinde 355 dane kedi imha edilmiştir. Trabzon limanı İ teşrinievvel- de İstanbul liman işletmesine geçiyor Hükümetce satın alınıp Liman İş letme idaresine devredilen Trabzon manı hissedarlar heyeti umumiye içtimai 14 ağustosta yapılacaktır. Bu içtimada bulunmak üzere Trabzona gidecek olan heyet liman işletme ida- resi müdür muavini B. Hâmid Saraç- oğlunun riyasetinde 8 ağustosta ha- reket edecektir. İçtimada tedkik heyeti seçilecek, tasfiye işleri İ teşrinievvele kadar Ik- mal edilecektir. 1 teşrinieyvelde Trab- zon limanının İstanbul liman işletme si tarafından idaresine başlanacaktır. İstanbul müdürlüğüne bağlı olan, Trabzon liman işletme idaresi müdür- lüğüne Trabzon liman şirketi reisi B. Süleyman tayin edilmiştir. Memur- Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Gürültü yasak! Geçenlerde Beyazıdın biraz ötesinde büyük bir cadde üzerinde yeni ev yap- tıran bir ahbaba misafirliğe gittim, gece yatısına kaldım. Akşam yemeğin- den sonra şöyle bir balkon sohbeti ya- palım dedik. Karşı evin taraçesinde de elektrikler yandı, bütün aile minder- lere sıralandılar ve gramofon kuruldu. Evin bayı eli kulağa atarak gazele işti- rak etti, Arkadan bir şarkı başladı. Bu seler de üç çocuk ağız ağıza verdiler,, üç afacanın çığlıkları arasında gramo- fonun sesi duyulmaz oldu. Bu sırada sağdan soldan köpek ulumaları başla- dı. Gramofonlu evin bahçesinden cır- lak bir köpek sesi çin çin çınlıyor, cad- denin ortasına birer ikişer toplanan kocaman köpekler de gırtlakları yırta- la yırtıla haykırıyorlar. Sohbet değil, biribirimize bağırarak söylediklerimizi bile işittiremiyoruz. Saat yirmi dörtte yatmak üzere oda- fon, şarkı sesleri ve köpek gürültüleri hâlâ devam ediyordu. Şarkı seslerinin ne zaman durduğunun pek farkında değilim, fakat köpek ulumaları hiç ke- silmedi. Uykusuzluktan gözlerim yana yana sabaha karşı şöyle biraz dalmış- tım. Acı bir kadın çığlığile fırladım. Sa- at henüz altıya gelmemişti. Caddede arka arkaya dizilmiş alabildiğine koşa» rak giden boş yük arabalarının şan- gırtıları arasından kadının keskin se- si çınlıyor: — Levunta çiçeğiiiii... Papatya çiçe» 'Tâ uzaklardan akseden kaba bir ses de biraz sonra pencerenin altına geldi: — Kaaaymak yoğuuuurt. Süt gibi kokuyor yoğuuuurt... Perde perde sesler gittikçe artıyor: —— Haniya şişeler alıyorunum.... — Dumanı çıkıyor, taze simijit.... — Çay şekeri karpuzlar, çanay. Kes- mece babam, kesmececee.. Patlicancının, domatescinin ne ka- bahatları var? Onlar da sokağa sıra- landılar, Karşı köşeden dondurmacı- nın feryadı da bunlara karıştı: — Sakız gibi kaymaklımı... Saate baktım, Yediyi çeyrek geçi- yor. Düşündüm. Gece saat ondan son- ra ve sabah sekizden evvel mahalleler- de gürültü yasak edilmişti. Acaba ya- sağın bu mahallelere şümulü yok mu?, C.R. Bir çocuk denize düştü, güçlükle kurtarıldı Galatada kalafat yerinde manevra yapan Niyazi Hüda motörüne bağlı kayıkta Kasımpaşalı Aslan adındaki çocuk muvazenesini kaybederek deni- 76 yuvarlanmıştır. Çocuk yüzme bilmediği için denizde çabalamağa buşlamış, motördekiler kendisini kurtarmışlardır. Fakat çocuk çok su yuttuğu için baygın bir halde Beyoğlu Zükür hastanesine kaldırıl- mıştır. Eğlentide kıskançlık yüzünden kavga çıktı Kasımpaşada Piyale mahallesinde oturan Yakupla karısı Fatma, evleri- ne Kerim ve Lütfi isimlerinde iki kişi- yi davet etmişler, hepsi beraber otu- rup içmeğe koyulmuşlardır. İçkinin en kızgın zamanında arâlarında bir kıskançlık meselesi çıkan ev sahiple- rile misafirler biribirlerine girmişler, ve bütün bir mahallenin istirahatini selbetmişlerdir. Polis, hepsini yakalı- yarak haklarında tahkikata başlar mıştır, n senelerin iktisadi inkişaf- arasında bilhaşsa bardak, çanak Katar gözüme çarpıyor bay Amca.. ... İhanmazsan buş bir gününde Bay Amcaya göre... ... Maşallah adım başında bir bi- şöyle bir Beyoğlu caddesine çık, bak...| lüriye mağazası... | “