24 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

Evvel zaman içinde gazete yoktu; yoktu çünkü kâğıd yapmasını bilmi- yorlardı. Şimdi soracaksınız?. — Ne üstüne yazıyorlardı?. Çocuk- lar vazifelerini nasıl yapıyorlardı?. Evvel zamanda çocuklar vazifeleri- ni yapraklara yazarlardı. Büyük yap- raklar makbuldü. Büyük yaprak bul- dukları zaman majüskül harflerle ya- zarlar, küçük yapraklara da küçük harflerle yazarlardı. — İyi amma diyeceksiniz, ; gazete yoktu da havadis nasıl alınırdı?. O zaman sokaklarda davullu insan- lar dolaşır, etrafa haber salarlardı. Her köyün bir davullu habercisi var- dı. Davulunu çalarak haber verirdi. Düğün haberleri, kayıp eşek 'arandı- Eı, satılık mal olduğu hep böyle yayı- lırdı, Size o zamanki haberlerden birkaç örnek yazayım «Ey ahali, duyduk duymadık de- meyiniz, biraz sonra hakan buradan geçecek...» «Ey âhali, duyduk duymadık de- meyiniz, cenk yakında bitiyor.» Evvel zamanda davullunun yaydığı Şöyle haberler de vardı: k «Rüzgârın ipini kim tutuyorsa ku- lağını iyi açıp dinlesin, artık rüzgâr istemiyoruz, rüzgârı yağmlur& çevir- sin, kuraklık var.» «Aklını kaybeden varsa falancaya baş vursun, kendisine teslim edilecek» tir» v — ——— — İsime m e Tarih — 24 Temmuz 1937 10 harfli bir yerim 1,4,3, 8,im «Şark vilâyetlerimizden biri 5, 6, 10,1,im «Gayri- menkul malş 2, 7, im «Sanat, hayâz 9,10, um sAzamızdan biridir. “ Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye: 5 lira ikinciye: Güzel bir ay- na, üçüncüye: Asyadan bir güneş do- ğuyor eseri, ayrıca 200 karilmize muh- telif hediyeler verilecektir, Kedi köpek çeşmesi 1872 de ölen Rişar Vallas Parise yüz tane çeşme yaptırmıştı. Su hayvanlar için daha büyük ih- tiyaçtır, çünkü hayvanlar ” susuzluk- tan kudurur. Vallas, Parise yüz çeşme yaptırırken Londrada kedi ve köpeklere mahsus çeşmeler yaptırmıştı. Resmimizde bu çeşmelerden birinden su içen bir kedi görüyorsunuz. Iyi yüzenlere l bir oyun Kurtla kuzu oyununu bilir misiniz? Beş, altı, yedi veya sekiz çocuk biribi- | rilerinin arkasında dururlar, biribir- lerinin bellerinden tutarlar, En son- daki kuzu, en öndeki çobandır. En ön- de yürür, peşlsıra sürüsü gelir. Çoban kollarmı açar, sağa sola çırpınarak, sürüsünü kurt kapmasın diye çabalar. | Çünkü başka bir kız da kurt olur, sü- rüyü kapmağa uğraşır. Denizde uskumru ile köpek balığı oyunu oynanır. En iyi yüzenlerden biri köpek balı- ği olur. Başka biri kaya olur. Kaya oyun müddetince olduğu yerde durur. Sular göğsüne kadar çıkmalıdır. Di- ğer oyuncular uskumru olurlar. Ka- yanın arkasına sıralanırlar, Kaya ol- duğu yerde durur ama, köpek balığı arkasına geçmesin diye çabalar, ayak ve kol oynatır. Köpek balığı, suyun altından yüzerek ve kayanın bir ba- cak mesafesinden geçerek, en sonda- ki balığa yaklaşması şarttır. Köpek balığı kayanın arkasına geçince us- kumrular, sıralarını bozmadan, dağıl- madan, kayanın etrafında dönebilir- ler, Süt tozu Avrupada toz süt sanayii çok inki- şaf etti, Birçok yerlerde, bilhassa İs- viçrede büyük süt fabrikaları vardır. Resmimizde toz süt imal eden bir fab- rikanın bir köşesini görüyorsunuz. Şona ve Şavari Bu hindiye benziyen kuşlar cenubi Amerikada yaşar. Şona ve Şavari cinsleri de Arjantin ile Paraguayda bulunur. Şavarinin büyüklüğü hindi kadardır. Bacakları uzundur, başla” rında 15 santimlik bir boynuz var- dır. Şavari, Şonadan boynuzile farkedi- lir. Şananın boynuzu yoktur. Bu kuş- lar mükemmel yüzerler, Vücudları hindiye, ayakları da ördeğe benzer. Başta — Çocuk mekbepten gelince baba s1 sordu; — Sınıfı geçtin mi?. — Hayır, amma dönenler listesi- nin başındayım... Cevap Kiracı — Hırsıza: Apartımanımda, ne işiniz var?... Hırsız — Apartımanınız haf, burada kiracısınız?. Hırsız — Bir daha yalan söyleme | | | İ | Uçurum ve köşk. Tekerlek izleri gö- rünüyor. 19 eylül sabahı saat 2 de Por-La-Vil komiserini yabancı bir adam uyan- dırdı. Adının Tremur (Piyer) olduğu- nu söyledi. Bu adam bir kazaya şahit olmuştu. Anlattı, fakat sözleri pek ka- rışıktı, komiser ancak şu esaslı nokta- ları kaydetti: Bay Tremur, mektuplaşarak, Por- La-Vilden 3 kilometre mesafede, derla bir uçurum kenarında, şoseden elli metre kadar uzakta bir köşk kirala” | mıştı, Köşkü 3701 mumaralı şosenin | dönüm noktasındaydı. İ o Düngece-18eylül-saat 10 da köş- ke gelmiş ve yerleşmeğe © başlamıştı. Yalnızdı. Gecenin o saatinde yolda kimseler yoktu. Eşyalarını yerleştirir- ken içine derin bir hüzün çökmüştü. Yerleşmesi saat bire kadar sürmüştü. Tam yatacağı sırada son hızla gelmek- te olan bir otomobilin motör homur- tusunu duydu. Otomobil -köşkü geç Bütün Sudan hayvanları ona «Dâşkünler babası» der. Bir sabah maymunlar kral Bamba ondan yardım istedi: — Bizi an- Maymunlar Mali ile beraber saklandı- lar, Sabaha karşı ana baba ve iki çocuk- Jarı ileçakal ailesi göründü. Bambanın kokusunu aldılar, Baba sordu: — Bu şiş- Yi ALMAM, Maymanlarla Mali Bay Tremur komisere kazayı anla iyor. ve uçurumdan aşağı, denize yuvar- landı. Sonra derin bir sessizlik oldu. Bunun üzerine bay Tremur cep lâm- | basını alarak sokağa çıkmış, gürültü- | nün geldiği noktaya gitmişti. Teker- lek izlerini takib ederek uçurumun kenarına gelmişti. O noktada deniz derindi. Otomobil batmış olacaktı. polise haber vermeği düşündü. Esa- sen konturatı feshedip gidecekti. Bu kazayı uğursuzluk sayıyordu. Şafakia beraber zabıta kaza ma- halline gitti. Otomobilin tekerlek izle- rinden anlatılanların doğru olduğunu gördü. Köşk sahibi, mektuplaşarak köşkü- nü 18 eylülde gelecek olan Tremur (Piyere) kiraladığını söyledi. Anah- tarlar posta vasıtasile gönderilmişti Dalgıçlar indirildi. Otomobil bulün- du. Sol kapısı açıktı Kanepede ve otomobilin etrafında elbise parçaları cak sen kurtarabilirsin. Çakallar kabilemi mahvediyor. Mali: — Peki, dedi, haydi gi- delim. Yola çıklılar, maymunlar yurduna vardılar. Mali şerefine ziyafet çekildi. man maymunu nasıl yakalıyacağız? Mu — İyi fikir. Baba arka ayaklarının üze- rine kalktı, ön ayaklarını ağaca azat. ak çıktılar, , yuvarlandı ve çakal ailesini altında esdi, Bamba hoplayıp yere atladı, Mali cukura | postotilerini çıkardı. Maymunlar Maliye yaklaştı, kendini bıraktı, kaydı, Çukura | yardım ciüler, çukurdan çıkardılar ve ba- İ | | Ana kocasının sırtına tırmandı. Onun sıf- Ana — Birbirimize sarılıp uzanalım, Oğ- | tına oğlu çıktı, İkinci oğlu de tırmanma- Bay Latüilin hüviyet cüzdanı. ve boş bir çanta vardı. Otomobilde bulunanlar meydanda yoktu. Sularda kaybolmuşlardı. Oto- mobilin numarasını aldılar ve sahibi- ni öğrendiler. Garanti bankasının tah- sıldarı Bay Latüil (Emil) di. Kendisi o gün Paristen tek başına hareket et- mişti. Bir çantada da 500,000 frangı vardı. Bu parayı bankanın şubelerin- den birine götürüyordu. Yolu da ka- za yerinden geçiyordu. Kimsesi yoktu. Biran şahid Tremurdan şüphe ettiler, fakat elde delili yoktu. Banka 500,009 lirayı zarar ziyan hesabına geçirdiler, Bir kaç ay sonra bir taharri memu- ru işin içyüzünü meydana çıkardı. Uçurumun kenarında tahsildarın çan- tasının bir parçasını bulmak işin içyü- zünü meydana çıkarmağa kâfi gel- mişti. Haydi, düşününüz de bulunuz bakalım 500,000 frank nasıl kaybol- di Ha başladı. Çatır çutur!,. Dallar çöktü, dört katil çukura yuvarlandı EN J vi di (00 ? şına yapraklardan çelenk koydular, Şero» fine büyük bir ziyafet verilecek, ,