t | 22 Temmu: AKŞAM 1937 Güzel Trakyada bir dolaşma Trakya büyük bir kalkınma hareketi içindedir, her sahada bir değişme var Trakyaya yeni bir hayat vermek için girişilen bu faaliyet yakın zamanda tam semere verecektir Güzel Trakyada geçen hafta-yaplı- ğim dolaşmanın intibaları burada bi- tiyor. Dört gün süren bu dolaşmada 'Trakyanın mühim bir kısmını gör- düm. G Yazdım. Bugünlerde Trakyada yapılacak herhangi bir dolaşmatın insanda bis Takarağı his şudur: Trakya büyük bir Kalkınma hareketi iğindedir. Yurdun. bu güzel parçasnda yeni bir hayat Yaratmak için kültür; imar, sıhhat, ekonomi, ziraat, hayvancılık ve köy- cülük sahalarında programlı bir yük» Selme hareketine girişilmiştir. Daha < senelerinde bulunan but hareket z kati neticesini vermiş: değildir. t arsu edilen neticeye varmak için gözle görllebilen bir azimle çalı- şılmaktadır. Trakya hakkındaki yazılarımı biti- rirken Trakya Kalkınma hareketinin &na hatlarmı hulâsa etmek faydalı olacaktır. Evvelâ imar faaliyetinden başlıyalım. i i Trakyada imar işleri Trakya imar edilecektir. Seneler- denberi ihmal edilmiş olan güzel Trakyanın bir çok vilâyet veKazala- zanda büyük binalar yapılmakta, mü- esseseler vücude getirilmektedir. Ba- bâeskide yeni, halkın kendi. parasile yaptığı bahçeli evlerden mürekkep güzel bir cadde vücude gelmiştir. Halkın yerleşmek azmile para Sar fedip bina yapması ancak şu bir kaç Senedenberi başlamış bir harekettir. Devletin Trakyaya yüz binlerce ve mil yonlarca lira döktüğünü gören halka artık emniyet gelmiştir. Şimdiye ka- dar bir taraflı olanimar hareketi halkında geniş mikyasta iştirakile süratlenmekte, Trakya kasaba ve şehir- leri güzelleşmektedir. Bundan başka Lüleburgaza kadar gelmiş olan İstanbul - Edirne asfalt yolu Trakyann iktisadi kalkınmasın- da çok mühim.rol oynıyacaktır. Diğer taraftan kasabalara su ve elöktrik g , mezbaha; fidanlık, Park, âbide yapmak gibi işler her $8* hir ve kasabanın'ana plânlarında yer almış ve programlanmıştır. Sıra ile tamamlanmak üzeredir. Sıhhat ve göçmen işleri Trakyada geniş bir sıtma mücadö- lest açılmıştır. Şimdiye kadar yapılan mücadele iyi neticeler vermiş; sıtmalı sahalarda çeltik zirsati menedilmiş- tir. Ben Trakyada dolaşırken bir çol kasabalarda görüştüğüm köylülere «burada sıtma var mıdır?» diye sor- duğum zaman şu cevabı aldım; «Şim- diye kadar çok sıtma vardı. Fakat ge çen sene tutulmadık. Bu sene de-mev- simi olduğu halde henüz başlamadı.» Bu cevaplar sıtma mücadelesinden ahnan iyi neticenin halk ağzından ifadesinden başka bir şey değildir. * Trakyada göçmen iskân işine SÖ“ ralle devam ediliyor. Şimdiye kadar 90 bin göçmen iskân edilmiştir. Gaye Trakyanın nüfusunu arttırmak; ekil Taemiş saha bırakmamaktır. Göçmen ler yerleştikleri sahalara. Kolaylıkla ulışmakta, seneden seneye müstahsil vaziyete geçerek yerli Yeni. gelecek göçmenler Ereğli ve Geliboluya çıkacaklardır. Bunlara yar pılacak evler için 25 milyon kiremit, 40 milyon kerpiç hazırlanmaktadır. Umum müfettişlik Sıhhat vekâletinin. programını asgari zamanda tatbik üki Ekonomi işleri Trakyada köylünün mahsulünü satmak, müşteri bulmak işini umum müfettişlik üzerine almıştır. İcab'eden temaslardan kaçınmamaktadir. Şimdiden 80 zirai kooperatif çaliş- maktadır. Ben Edirnede iken kavun, ik satış koopera- Karpuz ve yapağı tifleri için Ankara ve İstanbuldan müteh ar bekleniyordu. Ziraat işlerine gelince, Trakyada çeşitli ekim pek ileridedir. Tohum üretme ve ıslah istasyonu olarak açi» lan devlet çifliği geniş mikyasta tec- rübelere girişmiştir ki faaliyetini Dev» Jet çifi etrafile izah et- bahsinde ni ve dinlediklerimi $ Trakyanın çalışkan urmum müettişi General Kâzım Ditik bir tetkik esnasında miştim. Bundan başka Trakyada bü- açmak için hazırlıklar yapılmaktadır. yük küçük yetmişe yakın fidanlık açıl. | Bu mektepler yeni ders yılında dali- muıştir. Ağaç koruyanlar mükâfatlan« | yete geçeceklerdir. dırılmaktadır. Kız ve erkek talebe yurdları da bu Trakyada hayvancılık "Trakyada hayvan neslinin ıslahı ve hastalıklarla savaş işleri bir plân da» hilinde ilerilemektedir. Hayvancılık için hazırlanan programın ilk iki se- nesi tahakkuk ettirilmiştir. Köylünün ayağına kadar varan aşım durakları faydalı olmuş ve elde bulunan hayvanların kısır kalk masının, bozuk nesiller Karışmasının önüne geçilmiştir. Umüm müfettişlik ve vilâyetler bütün haralardan ve Kıbrıstan getirt- tikleri 200 e yakın at ve iaknkip La dalar iyi randıman vermişler» Ke siniz sayısı arttırılacaktır. Arıcılığa gelince; "Trakyada 6000 yeni arı kovanı, 100 bin kara kovan yardır. Bu kara kovanların verimini 6000 yeni' kovan aynen vermektedir. Trakyada tavukçuluk ve tavşancı- uk © hareketleri vardır. Bütün Trakyada yalnız Legorn ve Rodeyland sene yeniden genişliyecek ve daha fazl talebe alınabilecektir. Bundan başka Trakyadaki bakım- sız çocuklar Her-sene İki ay müddetle kampa çıkarılmaktadır. Bu sene tem- muzun birinde Trakyanın bir çok mınlakalarındâ 300 mevcutlü 16 azad obası açılmıştır: Bunlara köy ve idareli hustsiyeler para, materyel ve erzakla yardım etmişlerdir. Köylerden, topla- nan bakımsız çocuklar “doktorlar ve muâllimler nezaretinde açık havadan istifade etmektedirler. Köylüleri her sahada irşad etmek için umum müfettişlik müşavirleri simli duvar afişelri - hazirlamakta- dırlar, Bunlar güzel bir şekilde basıla- cak ve dağıtılacaklır. Ayrıca Trakya- da köylü filimlerle muhtelif sahalar- da tenvir edilmektedir. Trakyanın değerli ve çalışkan umum müfettişi general Kâzım Diriğin dur- mak bilmiyen faaliyeti Trakyada muh- tavuk cinslerinin üretilmesine çalışı: | telif sahalarda elde edilen iyi neticele- lıyor. Her uğradığım Köyde ve nahi: | rin birinci âmili olduğunu burada yede muhakkak bir tavuk istasyonu, | ehemmiyetle kaydetmek. icab eder. Yüzlerce ve binlerce Legorn ve Rodey- | Muvaffakıyetinin sırrı da en küçü Jand tavuk ve horozları gördüm. den yetmişli ihtiyarına kadar bütün Trakya halkının muhabbetini kazan- miş olmasıdır. nan dört tavukçuluk merkezinden bi- Yazımı bitirirken, Trakyayı dolaş- rinin “Trakyada olacağı anlaşılmakta” | mak ve faaliyetini yakından görmek için yaptığımız müracaati memnuni- z Kültür işleri yetle kabul eden ve büyük kolaylıklar Trukyada mevcut mekteplere ilâve- | güsteren Trakyanın değerli umum ten mektepler açmak ve okumamış bir | müfettişi general Kâzım Diriğe teşek- tek insan birinci gaye- | kürü bir borç bilirim. dir. Bu sene yeniden 47 ilk mektep Bataklık yerinde park Şevket Tfzı Rado İzmir (Akşam) — Şehir içindeki bataklıklar vaktile kurutulmuştu. Şimdi de şehir dışındaki büyük bataklıklar kurutulmaktadır. Sivrisinek mücadele- sine verilen ehemmiyet ve bataklıkların çoğunun kurutulmuş olması sayesin» de bu sene İzmirde sivrisinek azdır. Bir kaç yıl sonra İzmir için (sivrisineksiz şehir) demek mümkün olacaktır. Güzelyalıda geniş bir saha üzerinde bulunan bataklık belediyece tamamen kurutulmuş ve burada bir park ile modem bir pazar yeri meydana getirilmişti. Güzelyalı halkının. dileğile bu parka (Bay Behçet Uz parkı) adı verilmişti, Semt halkının bu. kadirşinaşlığı takdire şayan- dır. Gönderdiğim resimde yeni park görünüyor. | İ Tefrika No. 156, “İttihad ve Terakki ,, nin son devirlerinde Suikasdlar ve entrikalar Sahife 7 Yazan: Mustafa Ragıb Es-atl saka, “Hürriyetperveran,, fırkasının teşekkülü; Ittihadçıları bir arıya toplamak için gayretler Saklanmak için Enver ve Cemal paşalar birleşmişti Bütün bu vaziyetlerden sonra &r- tık Cemal paşa, halkın galeyanı önünde, şalisını korumak için Talât paşaile birlikte hareket edemiyeceği- | ni anlamıştı. Çünkü aksi takdirde Ta- lât paşanm kendisini: son dakikada bir (emri-vâki) karşısında bırakarak, bütün Harp siyaset ve icraatının yegâ- ne mesülü olarak Kendisini ortada bi- rakmasından korkuyordu. Talât paşa- ya artık zerre kadar emniyeti kal- mıyan Cemal paşa, bu tarzda dü- şünmekte kendini haklı görüyordu: Diğer taraftan Enver paşa da son zamanlarda bilhassa.reniden Cemal paşa ile anlaşıp bundan sonraki hattı Kareketlerinde müştereken Hareket ctmünin zaruri olduğunu tükdir edi- yordu. Sabık Harbiye Nazırı, son zamanlarda - yukarıda yazdığım. gibi- ordu içinde kendi aleyhindeki ce- reyanlara nüfuz edebilmek, bilhassa Cemal paşa ile Vehib paşa arasındaki münasebetlerin gizli safhalarına va- kıf olmak ve bu arada Cemal paşa- nın müstakbel tasavvuratına dair İs- mail Hakkı paşa ve umuru ecnebiye şubesi müdürü Tevfik bey vasıtasile bazı tahkikat ta yaptırmıştı. Fakat bunlara rağmen Talât paşa- ya karşı sabık Bahriye Nazırile bir- likte hareket etmeği doğru buluyor- du. Enver paşada teessüs eden bu em- niyet, Kudüsün sukutundan beri baş- Jamakla beraber (1) son günlerde Talât paşanın aldığı tavr ve hareket- ler karşısında Cemal paşanın kendi- sinden ayrılmak istememesi suretile gösterdiği yakınlıktan da ileri geli- yordu. İşte, ik önceleri, birbirine ra- olan: <İttihad ve Terakki, nin bu-iki şahsiyeti, son günlerde artık yeniden birleşmişler, birlikte hareke- te karar vermişlerdir. Bu kararın ie- ticesidir Ki her ikisinde de saklan- mak ve halkın gözünden uzaklaşmak iktiyacı doğur döğmaz, aralarında geçen küçük bir müzakereden sonra her ikisi de beraber saklanmağı mu- vafık gördüler. : Fethi beyin (Hürriyetperve- ran) fırkası teşekkül etmişti Enver ve Cemal paşalar arasındaki bu fikir birliği bu suertle tezahür et- tikten sonra yapılacak işin her hak de yalnız şahıslarını kurtarmaktan ibaret olması lâzım gelmiyeceğini, kendileri buradan çıkıp gittikten sonra «İttihad ve Terakki; teşekkü- lünün de bu keşmekeş içindeki vâzi- yetini tayin etmeleri lâzım geleceğini düşündüler, Çünkü ortada hâkim olan hisler ve kanaatler, memlekette ce- miyetin istikbalini pek karanlık gös- teriyordu. Bahusüs padişah ile onun etrafında toplanan şahıslar ve züm- reler - halk arasında harbin neticesi olarak beliren «İttihad ve Terakki» hüsumetinden istifade edörek - Cemi- yetin tekrar teazzuv ederek bir mev- cudiyet göstermesine imkân vermiye- ceklerdi. Binaenaleyh kendileri İstan- buldan uzaklaşmadan evvel, «İttihad ve Terakki; ye mensub olanların yeni bir şekilde birleşmeleri zaruri idi. Bu fikre Talât paşa da şiddetis taraf- tardı. Bundan başka İzzet paşa kabine- sinin teşekkülünden. birkaç gün ev- vel Fethi beyin etrafında birleşen bazı mebuslar (Hürriyetperveran fir- kası) namile artık sİttihad ve Te (1) Küdüsün sukutundan evvel Cemal paşa İstanbula gelmeğe karat vermişti. Bu esnada Enver paşa da Süriyeye. gelmişti, Enver paşanın Şama geldiği gece Kudüs sa- kut edince, Cemal paşa İstanbula dönmek- ten vazgeçmiş ve ailesini İstanbula gölür- meğe memur ettiği şifre müdürü Seyfi e: > ağırka gitti; Ergürum sukut etti; Ce- nuba, geldi, Kudüs düştül.a diyecekler ve halk, çotuğu (Ehver paşayı kasdediyor- du) beyhude yere itham edecektir. Her- kes Kudüsün sukutu sırasında benim bu- rada bulunduğumu duysun. Bünün için ben İstanbula gitmiyeceğim, demişti, İşte Cemal paşanın eski rakibine karşı göster. diği bu dostluk, Enver paşanın kalbinde yeniden bir emniyet doğurmuştu. nın, gayz ile “alâkadar olmadıkla- rını İlân eden siyasi bir teşekkül mey- dana getirmişierdi “İzzet paşa kabi- nenin teşekkülünden bir gün evvel meclisi. mebusanda son içtimaını yan parak fırkanın programmı bazırlr yan bu mebusların istikbalde nasıl bir politika takib-edeeekleri meçhül- dü, Ancak şu muhakkaktı ki bu ye- ni fırka, tamamile liberal bir'siyaset- le hareket edecek, «İttihadive Terak- kis nin ananevi Komitecilik poliika- sını terk edecekti. Bu takdirde mua- rızlarile tamamile pariğmanter' bir şekilde mücadele edecekti! «İttihad ve Terakki; - zimamdarları bu fırka- ve intikam hislerle İt tihadeılığı mahvetmek istiyen mu- halefet cereyanlarına mukabele ede- miyeceğini anlıyordu: İttihadcıları bir araya dog ğı düşünü i Zaten bir ikisi müstesna olarak, bu firkayı teşkil eden mebuslardan ço- ğu da komitecilik ile itiyad etmemiş zevatlı. Bu zevat, İzzet paşa kabine- sinin Dahiliye Nazın İstanbul me- busu Fethi beyin riyaseti altında ola- rak Hüseyin Kadri (Karesi), Fuad Hulusi (Antalya), Sudi (Lâzistan), Tahsin Rıza (Tokad), Rüştü (Kas- tamonu), Şakir (Yozgad), doktor Si- mi (Divaniye), Halet (Erzincan), Salim (Karahisar), Abdülmuhsin (Münte- fik), Hıfzı (Hüdeyde), Keşşaf (Malat- ya), Mustafa (Hüdeyde) beylerden mürekkepti, Hattâ o sırada münhal olan. Karesi mebusluğuna namzedli- ğini koyan İsmail Canbulat beyin de bu fırkaya gireceği rivayet edilmişti, Gerçi bu fırka, mebuslardan pek azını kendi sinesinde toplamıştı. Fa- kat bu. teşekkül fena bir çığır açabi- lirdi, Yakın bir zamanda bütün me- busların böyle ayrı ayrı zümrelere ayrılarak ve her zümrenin yrı bir nam ve program ile hareket ederek sİttihad ve Terakki3 mensupları arar sında tesanüd ve rabıtayı kıracakla» rı muhakkaktı. Bu ayrılmalar, cemi- yetin kolayca yutulub maholmasına, zemin hazırlıyan infisahi dikmekti. Binaenaleyh. bunların devam. ederek varlıklarını muhafaza edemiyecekleri: muhakkaktı. Şu halde yapılacak şey bütün elt-, tihad ve Terakki, mensuplarını bir araya toplamak ve o zamana kadar harb siyasetile alâkadar olmıyan ye- ni ilderlerin idaresi altında yeni bir nam ile bir fırka teşkil etmekti. Böy- le bir fırkanın teşkilinde Talât, En- ver, Cemal paşalarla (Merkezi umü» mi) âzası müttefik oldukları halde, bu fırkanın ileride yapacağı işler hale kında fikirler birleşmiş değildi. Talât paş ile arkadaşları, İzzet paşa kabi- nesini istihlâf'edecek hükümetlerin kuvvetlerini yalniz padişahtan ve «İttihad ve Terakkiz ye muhalif olan; İakat hiç de muayyen bir programla hareket etmiyen menfi cereyanlar- dan alacaklarını biliyorlardı. Talât yıp devrilecekleri muhakkaktı. Orta da kuvvetli siyasi bir teşekkül mey- cud olunca, memleket mukadderati- na vazıyed edecek müstakbel bir hil kümet bu siyasi fırkaya dayanabilir. di. Memlekette. yapılacak milli bin hükümet için böyle bir fırka lüzum- Tu idi, O takdirde kendileri gene İs- tanbula dönebilirler ve bu fırka ile beraber çalışabilirlerdi. Talât paşa ile arkadaşları, uzunca bir istikbale ümid bağlıyarak bu Sü- retle düşünüyorlardı. Fakt Enver ve Cemal paşaların kanaatleri son gü- ne kadar başka şekilde. tecelli edir yordu. Her ikisi de'şimdilik göz önün den uzaklaşmak lâzım geldiğini dü» şünmekle beraber, yakın bir istikbal. de gine kendilerinin faal bir merve kie geçebileceklerini ümid ediyor Tardi, z k (arkası var) e |