Bahife 4 AEŞAM 17 Temmuz. İNS Vapurlardaki kalabalık İzmire vapur seferini ikiye çıkarmak lâzım (Baş tarafı 1 inci sahifede) mektedir. Ambarlar, sebze küfeleri ve diğer mallarla, bir kısmı da güverte yolcularile dolu olduğu için güverte- ye ayrıca da gelişi güzel mal istif edil- mekte, yolcuların gelip geçmesine mahsus yollar bile açık birakılmıya- Tak kapatılmaktadır. Güverte yolcularının vapurun gü- verte ve ambarlarına yerleşmeleri es- nasında aradan gelip geçebilmek için yol bulmak fevkalâde güç meseledir. Daha evvel gelen yolcular, gelişi gü- zel bir yer bularak yerleşmekte, son- rTadan gelecek yolcuların, daha ileride kalan boş yerlere nasıl geçeceğini düşünmemekte olduklarından müthiş | bir izdiham ve intizamsızlık göze çar- pıyor. Su içmek veya yüzünü yıka mak için yerleştiği yerden'çeşme ba- şına veya tuvalet yerine gilmek bir görene yolcusu için mümkün değil- e ve ikinci mevki yolcuları arasında da ayni izdiham vardır, Gö- rüştüğüm mevki yolcuları, İzmir - İstanbul yoluluğu esnasında muh- telif şekilde rahatsız olduklarını söy- lediler, Kamara biletleri, Denizyol- Iri İşletme idaresinin İzmir acente- liği tarafmdan daha bir hafta evve- inden satılmakta olduğundan vapu- run hareket günü birçok yolcular, va- purdar yer bulamamakta, kamara numarasız bir biletle mevki salonun- da seyahat etmeğe mecbur - kalmak- tadır. Geceleri birinci ve ikinci mevki salonları kamara bulamıyan ve mev- ki biletile seyahat eden yolculardan uykuya dalanlarla dolu bir haldedir. Tabii bu kalabalık vaziyette yolcula” rın yemek meselesi de güçlükle ve 8i- ra usulü tatbik edilmek Süretile tö- min olunuyor. Denizyolları vapurlarındaki bu iz- dihamın sebebi, mevsim münasebe- tile seyahat hevesinin arlmiş olma- sından ziyade idarenin bir müddetten beri tatbik etmekte olduğu tenzilâtlı halk biletleri neticesidir. Eski tarife- ye nazaran yapılan yüzde (50) tenzi- 1ât, halkta seyahat arzusunu arttır- mıştır. Fakat insanların bir vapura doldurulmuş koyun gibi İzmirden İs- tanbula taşınması herhalde doğru bir hareket değildir. Mersin seferi için haftada bir İstanbuldan İzmire ge- len ve İzmirden de İstanbula hareket eden vapurlarda da gene izdihama yakın bir kalabalık görülmektedir. Denizyolları İşletme idaresinin İz- mir acentesi B. Faik Aksoy ile görüş- tüm. B. Faik Aksoy, izdiham vaziyeti- ni merkeze bildirdiğini ve İzmirle İs- tanbul arasında vapur seferlerinin art tırılmasını istediğini, umum müdür- lüğün bu mühim vaziyete karşı ta- biatile tedbir alacağını söyledi. İzdihama ve intizamsızlığa mâni olmak için“ İzmir - İstanbul doğru seferlerinin haftada ikiye çıkarılması ve yolcuların vapurda yerleşmeleri €s- nasında memurların kendilerine yol ve yer göstermeleri lâzımdır. Kaza ih- timali de nazarı dikkate almarak va- purlarımıza bu kadar fazla yolcu alın- maması herhalde doğru bir hareket olur, Bandırma hattından şikâyet ediliyor Akhisar 15 (Hususi) — Ege mmta- kasından İstanbula gidip gelen yolcu- lar Denizyollarının Bandırma vapurla” rmdan şikâyetçidirler. Buradan alışve- riş maksadile İstanbula gidenler Ban- dırma yolunu tercih ediyorlar. Bu vaziyet Denizyollarına mühim bir varidat temin etmektedir. Son aylar zarfında Denizyolları ida- Tesi vapurlarının en küçüklerini bu yola tahsis etmiştir. Bu yüzden fazla izdihama sebebiyet verilmektedir. Bir hafta evvelden bilet almak külfetine katlanılmaktadır. Güverte yolcuları koyun ve mandaların yanında yatmak mecburiyetinde kalıyorlar, Birkaç tüccar beni bularak AKŞAM vasıtasile Denizyollarının nazarı dik- katini celbetmemi rica ettiler. Bu hak- lı şikâyetleri ortadan kaldıracak bir çare bulunacağı ümlidile yazıyorum. Harbin önüne geçmek için (Baş tarafı 1 inci sahifede) şebbüslerinin ayni bir teşebbüste bu- Yunacaktır. Sovyet Rusyanın bu bap- taki niyet ve tasavvurlarının ne oldu- ğu henüz malüm değildir. Uzak Şarktaki vaziyetin inkişafları Londrada büyük bir endişe ile takip edilmektedir. Çünkü Nankinin, şimali Çinin ilhakı için Japonya tarafından yapılacak her türlü teşebbüse silâhla karşı koymağa azmetmiş olduğu mü- taleası serdedilmektedir. Önümüzdeki 48 saat zarfında vazi- 12 nci fırkayı şimali Çine sevketmeğe başladığı hakkında buraya gelen ha- A lc Paris 16 (A.A.) — Delbos, Çinin Pâ- ris sefiri Koo ve Japon maslahatgüzarı Uşiyama ile şimali Çindeki vaziyet hak-| lardır. kında görüşmüştür. İngiltere vaziyeti Sohbet (Baş tarafı 3 üncü sahifede) yeler ileri sürülüyor ve bu nazariyele- re göre yazılan kitablar bir zaman pöhpöhlense bile aradan çok geçme- den: «Hayır, bizim istediğimiz bu de- gildi» deniyor. Elbette o değil; çünkü © eserlerde kommunismanın veya fascismanın iyiliğini isbata çalışan bir ruh . hissolunuyor. Halbuki istenen şey, hiç bir gayret göstermeden, gayet tabii olarak hadiseleri, insanları kom- Ancak öyle eserler yazılabildiği gün Rusya'da kommunisma, İtalya'da fa- scisma gerçekten yerleşmiş, tabii hal olmuş demektir. Sanat cemiyetin iti- kadlarının, kıymet hükümlerinin işte Manmadığı, inanmak istediği itikad- m Karlie hissettirmeden propaganda kabil değildir. Ya kari okuduğu eserin Londra 16 (A.A) — Avam kamara | mânasını anlar, propaganda olduğu- sında sorulan bir suale cevaben Hari- | nu da kavrar; yahut ki mânasını an- <iye müsteşarı B. Cranbourn Çin sefi- | lamaz, kendi itikadlarına göre mâna rile daima temasta bulunduğunu ve kendisine Çinin şimalinde Çinlilerle Japonlar arasında vuku bulan hâdise- lerin sulhan halli için İngiltere hükü- metinin her fırsattan İsitfade edeceği- ni söylediğini beyan etmiştir. LK OPERETİ verir, o zaman da gizli propaganda- nın hiç bir tesiri olmamış demektir. Nurullah Ataç Teşekkür Gazi köprüsü dan Zeyrek caddesine kadar uzatılacak Gazi”köprüsünün inşası etrafında bir gazetede uzun ve dikkate değer bir yazı çıktı. Gezete, bu yazısında şimdiye kadar yalnız kazık kakmak suretile vakit geçirildiğini, Fransız mütehassısı B. Pijue tarafından ya- pılan projenin ameli kıymeti olme- dığını ve bu yüzden ihtilâflar çıktı- ğını kaydettikten sonra müteahhidin #yaklara verilecek irtifadan dolayı mesuliyeti kabul etmediğini, çünkü belediyenin tensib ettiği şekilde ayak- lara irtifa verildiği takdirde birçok mahzurlar olduğundan bahsettiğini uzun uzadıya izah ediyor. Bu neşriyat üzerine bölediyede tah- kikat yaptık. Bize selâhiyettarların verdikleri malümata 'göre vaziyet Şu- dur: — Köprüyü yapan Fransız müte- hassısı B. Pijüe Fransa nafin vekâle- ti etüd dairesi şefldir. Bilhassa köprü inşaatında mütehassıstır. (Projede köprü ayaklarının 15,40 metre uzun- Tuğunda olması tespit ve kabül edil- diği halde ancak projenin tatbiki sı- Tasında ayakların 18 metre uzunlu- ğunda olması bizzat B. Pijue tarafı dan tensip edilmiş ve bu şekil Nafia Vekâleti tarafından da kabul ve tas- dik edilerek müteahhide kazıkların bu şekilde yapılmasını emreylemiş- tir, Bugün bu esas dairesinde devam edilmektedir. Kazıklara verilen son irtifa, Nafia Vekâletinin de tesvibine iktiran ettiğine göre ortada şikâyeti mucib olacak bir vaziyet yoktur. Ga- zetenin iddiası gibi bir senelik bir teehhür olmadığı gibi, ortadaki bu teekhüre de belediye fen heyeti sebö- biyet vermemiştir.» Diğer taraftan Unkapanı ile Eyüp arasındaki kara münakalâlının sek- teye uğramaması için Unkapanında zeminden yüksek kalacak köprübaşı- nın Zeyrek yukuşuna doğru temdidi muvafık görülmüştür. Bu suretle Zeyrekten gelecek ve köprünün üze- rinden geçecek vesait, Zeyreklen iti- baren köprü üstünden geçebilecek, köprünün alt kısmındaki kara per- çası da Eyüp ile Eminönü arasındaki kara nakliyatına inhisar edecektir, Son günlerde yapılan projedeki te- dilât, bilhassa köprünün,bu suretle tahdid edilmesini temin etmiştir. Foto müsabakası İkinci sergi | sergi 1938 ilkbaharında açılacak Ankara 16 (A.A.) — Matbuat umum müdürlüğünden: İdaremiz tarafından 1936 senesi şu- batı sonunda Ankârada açılmış olan "Türkiye tarih, güzellik ve iş memle- keti adlı foto sergisinin ikincisi, yine Ankarada önümüzdeki 1938 senesi ilkbaharında açılacaktır. Bu sergiye de, birincisinde olduğu gibi, yurdumuzdaki oprofesyonel ve amatör fotoğrafların da iştiraki arzu edildiğinden, sanstkârlarımızın, yür- dumuzu tarih, tabii güzellik ve her husustaki inkılâplarımız bakımından tanıtacak olan artistik resimleri ha- gırlıyabilmesi için şimdiden keyfiyeti ilâna lüzum gördük. Sergide juri tarafından seçilen bi- rinci, ikinci ve üçüncü fotograflara idaremiz tarafından yine birer > ref diploması verilecektir. Halk resimleri müsabakasi Ankara 16 (A.A.) — Matbuat w- mum müdürlüğünden: Bastırılacak halk resimleri için aç- tağımız müsabakanın müddeti Hazi- Tahın sonu olarak tesbit edilmiştir. Ressamlarımızın, Mayıs ve Hazi- Tan ayları içinde açılacak sergilere iş- tirake hazırlanmaları ve yahut imti- hanlarla meşgul olmaları dolayısile müsabaka (müddetinin O temdidi hususundaki müracaatlarını, tetkik komisyonu nazarı itibare almış ve bu müddeti 1 ilkteşrin 1937 tarihine ka- dar uzatmıştır. Kıymetli sanatkârlarımızın eyvel- ce gönderdiğimiz şersite uygun şekil- deki taslaklarını, uzatılan bu müsait zaman içinde hazırlıyarak bize yol- lamalarını rica ederiz, Köprünün başı n başı Unkapanın- (Baş tarafı 1 inci sahifede) ket üzüm ve inciri mümkün olduğu kadar az kullanmak için ne lâzımsa yapmış ve en sor hadde kadar indir- miştir. Daha fazla İndirmesine imkân yoktur. Bizim üzüm ve ineir için ya- pacağımız en mühim iş bunların ka- litesini yükseltmek ve bu mahsulleri temiz işlemek ve kalitenin değişmiye- ceği hususunda alıcıya emniyet ver- mektir. Şerefli bir tüccar bono müd- deti gelince borcunu gününde öde- mek için nasıl hassasiyet gösterirse biz de ayni hassasiyetle markamızın gösterdiği şekilde malı temin etmeyi bir şeref borcu bilmeliyiz. Bunu hepi- miz biliyoruz. Kooperstiflerin yapa- cağı en mühim ve esaslı vazife de bu olacaktır, artmaktadır. Bundan beş altı sene evveline Kazaran bugün İstihsalâtı- muz yüzde yüz artmıştır. Fakat, bü- nun mahzurlu noktaları vardır. Eski ihtiyar bağları bırakıyor yeni bağlar açıyoruz. Ve bü yüzden malın cinsi bozuluyor. Malın maliyeti de yükse- diyor. Eski bağları gençleştirmeyi dü- şünüyoruz. Tatbikattaki müşskilâtı anliyorum. Üzüm istihsal ve istihlâki bütün dün- yada standard bir hale gelmiştir. Her memleket istihsalâtını arttırırsa va- ziyet müstahsil memleketler zararına, olur. Size üzüm islihsulâtın: tahdid edelim, istihsalâtımızı arttırmıyalım. demiyorum. İyi mal çıkarmak husu- sunda gayretimizi arttırmıya çalışa- hm diyorum. İncirde de vaziyet böy- ledir. Bilmem kaç sene evvelki ile İ şimdiki incirin nevlhi cek olursak kalite itiba himizde değildir. (Baş tarafı 1 inci sahifede) hakkının tanınmasının ecnebi gönül- lülerin geri alınmasına tabi tutulma- sını mantıksız bulmuştur. Ve bunun aksi olması icap eylediğini söylemiş- tir. Mumaileyh deniz kontrolü kaldı- lir kaldırılmaz ve Pirenelerde de bey- nelmilel kontrol yeniden tesis edilir edilmez Portekizin de İspanyol hu- dudunda İngiliz kontrol zabitlerine tekrar vazifelerine başlamak müsü- adesi vereceğini söylemiştir, Londra 16 (A.A.) — Ademi müda- hale komitesinin toplantısında Nor- veç, Yunanistan, Çekoslovakya, Tür- kiye, İsveç, Danimarka, Yugoslavya, Finlandiya ve Irlanda delegeleri İn- giliz plânının nazarı itibara alınması lehinde söz söylemişlerdir. Bütün delegeler plânı kabul etti Londra 16 (A.A) — Ademi müda- hale komitesi müzakerelerini saat 11 de bitirmiştir. Bütün delegeler İn- giliz teklifini müzakere esası olarak kabul etmişlerdir. Projenin müzakeresine önümüzde- ki salıya tali komitede devam oluna- caktır. Akşam celsesi Londra 16 (A.A.) — Ademi müda- hale komitesinin akşam celsesi saat 16 buçukta açılmıştır. Fransa namına beyanatta bulunan B. Corbin ademi müdahale anlaşma» sını kurtarmak için İngiltere hükü- olduğu plânı hazırlamakla sarfetti- ğini ve projenin en göze çarpan cihe- tinin birbirine bağlı bir çok parçalar- dan mürekkeb bir kül teşkli etmesi olduğunu söylemiştir. B. Attleenin beyanati ve B. Edenin cevabi Londra 16 — İngilterenin ademi müdahale plânına dair dün avam ka- marasında mühim müzakereler ol- muştur. Müzakereyi amele partisi reisi Attlee açmış, söylediği nutukta bu teklifi fena tanzim edilmiş, tehlikeli bulduğunu söylemiştir. Hatip demiş- tir ki: #Fikrime kalırsa, bu teklif kabul e- dilmiş olsaydı ademi müdahale devre- sinin bütün devamı müddetince mü- | iki hafta geçmeden evvel va; Üzüm rekollemiz mikdar itibariyle | İ Yaş meyva ihracı için tedbirler alınıyor İncirlerimiz nefis olduğu için sat yor. Diğer memleket! buğu daha kalın benekli Hattâ bazı piyasalarda bizim ineirle- rimiz satıldıktan sonra diğer meinle- ketler incirleri piya: çıkarılarak satılmaktadır. Kurt meselesi hasta- hk hikâyesi propagandalarına rağ- men bu böyledir. Bu iki noktayı na- zarımızda canlandırmak İsterim, Ya- yaş yavaş kelimesini lügatimizden silmek lâzımdır. Biz işin icabına gö- re hareket ederiz. Bu senenin satışlarına gelince, bir kında kongreye bir şey söyliyemice- ğim, Fakat geçen seneye nazaran ümitjerimizi kıracak beynelmilel bir vaziyet yoktur. Bu sene mahsul mem- leketimizde azdır. Diğer memleket- lerde de nasıl olduğunu tedkik et- mek cabeder. Henüz beynelmilel va- ziyet hakkı bana sahih malümat verilmemiştir. Hakiki vaziyet ancak beynelmilel piyasanın ( anlaşılmasın- dan sonra belli olacaktır. Kooperatiflere stiyen vereceğimiz vazifelerden biri de yaş meyva ihra- catı işidir. Buna ehemmiyet verdikçe mahsul fazlalığı endişesini önlemiş olacağız. Fakat bunun için teşkilât, soğuk hava tesisstı lâzımdır. Burada bir tane yapacağız. Frigorifik vagon- lar için Nafıa Vekâletiyle çalışıyoruz. Soğuk hava Lesisatlı vapurlar için de uğraşıyoruz. Arkadaşlarım frigorifik vapurlar için bir mukavele yaptılar. Karabük fabrikası için binlerce ton demir getirecek vapurlar soğuk hava tertibatlı olacak ve giderken bizden yaş meyva alıp götürecektir. Bu su- retle üzüm van, karpuz, elma racatı imkânlarını daha geniş mik- sta temin edeceğiz. 7 “Bütün Avrupa devletleri harpten çekiniyorlar,, teaddid defalar zuhur etmiş olan hâ- diselere benzer bir takım hâdiselerin yeniden vukua gelmesine şahid ola- caktık. Diğer taraftan bu teklif gdemi müdahaleyi daha müessir kılmak ve- silesile Valansiya hükümetine karşı general Frankoya bir takım fevaid te- min etmektedir.» Hatip bundan sonra İspanyadaki iki tarafın muharip sıfatını tanımak hakkındaki İngiliz teklifini tenkid et- miş ve İngiltere hükümetinin Hitle- rin hoşuna gitmekten başka birşey düşünmediğini söylemiştir. Hariciye Nazırı B. Eden bu nutka cevap vererek demiştir ki: «Şu sırada bütün Avrupa devletleri harb uçuru- muna yanaşmaktan çekiniyor, Bütün milletlerin el birliğile çalışması poli- tikasını takip etmek zaruridir. Ademi müdahale akim kalırsa Avrupa daha tehlikeli bir yola girecektir. İki tara- fın muharip sıfatını tanımak için şimdiye kadar görülmemiş şartlar ko- nulmaktadır. Bunun için ecnebi gö- nüllülerin geri çekilmesi de istenmiş- tir» Nazır Kamara tarafından şiddetle alkışlanan nutkunun sonunda demiş» tir ki; «Kamaradan bu teklifleri sulhün muhafazasına yardım gibi telâkki ede- rek tasvip etmesini istiyorum. Harp hiç birşeye yaramaz. Harbin gayri ka- bili içtinap bir mahiyeti olduğu şek- indeki prensibi kabul etmiyoruz. Ge- ri bırakılmış olan bir harp ihtimal ö- nüne geçilmiş olan bir harptir. İşte kamaradan İspanya meselesindeki gi- yasetimiz hakkında bu zihniyet daire» sinde hüküm vermesini talep ediyo- rum; Almanya ve İtalya İngiliz plânını iyi karşıladılar Berlin 15 — İngiliz plânı Alman- yada iyi karşılanmıştır. Roma maha- fili de bu plânın bir müzakereye esas olabileceği kanaatindedir. Paris 16 (A.A) — İngiliz plânı Va- lansiya ve Salamanka tarafından mü- zakere esası olarak kabul edilmiştir. Bu plâna müzaheret edilmesi husu- sunda Fransiz kabinesinin Kararını gazeteler umumiyet itibarile müsait hir şekilde karşılamaktadır.