AKŞAM Güzel Trakyada bir dolaşma Kırklarelinde büyük bir canlılık derhal göze çarpıyor Ağaç yetiştirme, Tavuk neslini ıslah, Arıcılık, kültür işleri çabuk ilerliyor Köy kalkınması için beş senelik proğram yapıldı. Göçmenler tamamen müs Tertip ettiğimiz seyahat programı- ha göre Edirneden sonra Babaeskiye uğrayıp Kırklareline gidecek, oradan bir çok kaza ve nahi- re, Trakya kalkınma- olan yeni yol üzerinde! yelere, girin! ühim rol oyr Itıda Edirneden a olumobili- olan B. Kâ- girdi. Burada tecrübeli bir toprak ş ni olan B, Kâşifle kısa bir müddet. konuşup ince bir zevkle di- Zilmiş a hir ima erini, kümes ve ağı larını gezdikten sonra bütün Trak- Ya için örnek olebilicek bu güzel zar kurulmuş, bütün köylüler kazaya toplanmış, alış verişle meşguldüler. Babâeskide kaldığımız yarım saat zarfında, aygır deposunu ve fidanlığı gezdik. Bunlardan ileride bahsedece- Bim, Bugünkü mevzuumuz Kırklar- elidir. Kırklareli vanın en vilâyetlerinden n Kirklareli büyük bir çalış dir. Her tarafta derhal gö- an bir canlılık var. reline girince ilk işimiz vali Koylanı ziyaret etmek oldu. Kendisini evinin kapısı önünde bul- duk. üz yemeğini yemiş, vilâye- te ek üzere dışarı çıkarak otomo- biline binmek üzere idi. Biri büyük bir nezaketle karşıladı. Misa odasma aldı. Kahve ikram elti ve buarada Kırklarelinin faa i anlattı. İşte size en salâhiyet- ızdan Kırklarelinde şimdiye yapılan işler ve yapılacak Traky olanlar: «— Evvelâ ziraat işlerinden bahs&- delim. Bütün vilâyette ağaç yetiştir- me işine çok ehemmiyet veriyoruz. Şimdiye kadar 360 bin kavak ağacı, 237 bin meyvalı meyvasız ağaç dik- tik. 1938 senesinde Pınarhisar, Bur- Saz, Vize ve İnece fidanlıklarından temin edilmek üzere 5,000 fidan ha- 2rliyoruz. Bunlardan başka Lüleburgaz dev- Jet fidanlığından alacağımız 360 bin &sma çubuğunu halka parasız dağı- tacağız. Devlet fidanlığının yetiştir. diği bu çubukların bir kısmi da aşi lanmıştır. muntazam ve ıkların, temiz yağ ve pey“ Er 7 Tuçka makinesi vardır. Bunlar da mü- temadiyen işliyor. Bu suretle Legorn ve Rodeyland cinsinden senede 15 bin tavuk, horoz yetişmesini temin ettik. Küçük ekonomi vilâyelimizde küçük ekonomi sü- ratle inkişaf etmektedir. Köylü te- Ayrıca her nahiyede kollektif bir | vukçuluğu ve arıcılığı benimsemiştir. İldanlık kuruyoruz. Bu fidanlıklara | Arıcılığın inkişafı için 15 lira ücret- usta yetiştirmek üzere Pınarhisarda bir kurs açtık. Her kazada iki genç burada okumaktadır. Her le istihdam ettiğimiz bir memur mü- temadiyen köylerde dolaşmaktadır. İmal ettiği suni petekleri kârsız köy- Kırklarelinde Atatürk parla tahsil hale getirildiler Kırklarelinden bir görünüş lüye dağıtıyor. Vilâyetimizin kültür işlerine ge lince 103 mektebimiz ve 196 mualli- | mimiz vardır. Bu mekteplerde 13,343 talebe okumaktadır. Bu mikdar tahsil çağındaki çocukların yüzde 42 sini teşkil eder. Mektep binalarının kâffe- si yeni ve muntazamdır. Edirne eğitmenler kursunda vilâyetin 52 ta- lebesi vardır. Bunlar bu sene kursu bitirince mektebi bulunmıyan 52 kö- ye dağıtılacaktır. Köy kalkınması Ziraat ve kültür sahalarından baş- ka her köyün iktisadi ve içtimai va- ziyeti mahallinde tedkikat yapılarak tesbit edilmiş ve buna göre köylerin kalkınması için beş senelik bir prog- ram hazırlanmıştır. Bu beş sene içinde köylerin, köy odaları, köy konakları, konuk odala- rakları, etü sandıkları ve bunun gi- bi bir çok lüzumlu işleri yaplırıla- caktır. Bu programa göre 937 senesinde 71, 938 de 61, 939 da 38, 940 da 20, g4lde 16 damızlık hayvan alına Vilâyet her sene hususi bütçesine köylere yardım için tahsisat koydu- ğu gibi, köylere tohum kalburlama makinesi, pulluk ve saire gibi alâlı zi- ralyeyi de taksitle tedarik etmek için tahsisat koymaktadır. Geçen sene bu suretle 4,000 Kiralık ziraat avadanlığı temin edilmiştir. Ziraat Vekâletinin vilâyetimize verdiği beş selektörden #zami randı- man alınmaktadır. Bunların yanına bir de tohum ilâçlama makinesi iâ- ve ettik. İlk faaliyete geçtiğimiz zaman köy- lü bu selektörlerle devletin biç bir menfaat beklemeden buğdayını ele- yip ayırmasını büyük hassasiyetle karşıladı. Ve çok istifade etti. Bu ma- kinelerin benzin sarfiyatını da devlet ödemektedir. Yukarıda bahsettiğim işlerin bir kısmı köylüden salma suretile temin ettiğimiz para ile yapılmıştır. Fakat bu kadar işlerin başarılmasına rağ- men Kırklareli vilâyelinde salma Şe üç buçuğu geçmemiştir. Ve bu se- neden itibaren beş köyden salma usu- lile para toplamak tamamen kalka caktır, Yollar imece suretile köylülerin iş- siz olduğu aylarda yaptırılmaktadır. Vilâyetin dört büyük köyüne bireş radyo aldık. Köylü musikiye olduğu kadar küçük konferanslara da alâka gösteriyor. Bilhassa çocuk masalla rını fazla seviyorlar, Göçmen ve Parti işleri 934 - 935 senelerinde vilâyete ge- len göçmenler tamamen müstahgil (Deyamı 12 nci sahitede) ,Şevket Hıfzı Randa Tefrika No, 149, “Tttihad ve Terakki,, nin son devirlerinde Suikasdlar ve entrikalar Sahife 7 Yazan: Mustafa Ragıb Es-ath Izzet paşa kabinesi teşekkül zanmış bir hük sımdı. Binaenaleyh padişahın göster- diği arzuya rağmen, meclisi mebusan tarafından müzaheret edilecek bir hü- kümet, teşkili zaruri idi. Ancak İzzet paşa, hem dahilde itimadı kazanmak, hem de haricin emniyetini celbetmek üzere «İttihad ve Terakkinnin son yıl- lardaki siyasetine muarız kalan zevat- tan mürekkep bir kabine teşkil etmek lüzumunu da görüyordu. Bu hususta ilk aklına gelen bazı zevat vardı: Fet- hi, Cavid ve Bahriye erkânı harbiye re- isi Rauf (Sabık Başvekil) beyler. İzzet paşa, nihayet listesini hazırlamağa muvaffak olmustu Bu zeyattan Fethi bey, mebus ol duğu gümdenberi hükümete karşı mu- anz vaziyet almakla Talât paşa ka- hinesinin siyasetine taraftar olmadı- ğını isbat etmiş, eski Maliye Nazırı Cavid bey de daha bidayette harbe iş- tirak etmenin aleyhinde olduğu için kabineden çekilmiş ve sulhperverliği- le tanınmıştı. Rauf beye gelince: Bu zat da askeri vazifesinden başka hiç bir şekilde meşgul olmamış harp sene- lerindeki seyyiata iştirak etmemişti. İzzet paşa, başla bu üç kişi olduğu hal- de bazı bitaraf unsurların iştirakile bir kabine teşkiline -padişah tamami- le memnun olmasa bile - «İttihad ve 'Terakkis mahâfitinin ve meclisi mebu- sanın ses çıkaramıyacağına emindi. İzzet paşa, üç günlük faaliyetten sonra pazar günü sabahleyin meclisi âyanda kabinesine girecek zevatı top- Jamış, kendilerile vaziyeti uzun uzadı ya görüştükten sonra yeni kabinenin Tistesini hazırlamış ve o gün akşam üzeri padişahı ziyaret ederek listeyi tas- dik ettirmişti. İzzet paşanın tertipetliğibu lis teye göre kendisi sadaretten başka Harbiye Nezaretini de deruhte edi- yordu. Şürayı Devlet reisliğine âyan- den Reşid Akif paşa, Bahriye Nazır- liğına Rauf, Dahiliyeye Fethi; Mali- yeye Cavid, Hariciyeye eski Roma s6- firi Nabi, İaşeye Celâl Muhtar, Evka- fa âyandan Abdürrahman Şeref, Ma- arife eski nazır Said beyler, Adliye Nezaretine eski Şeyhislâm Hayri efendi, Nafıa nezaretine de İzzet pa- şanın eski dostlarından mütekald er- kânı harp livası Ziya paşa (sonradan Harbiye nazırı olan) getirildi. Büyük bir kalabalık Babıâli caddesini doldurmuştu İzzet paşanın reisliği altında bir hükümetin teşekkül ettiği ve sadaret alayının hemen yapılacağını sabah ga- zeteleri haber verdikleri zaman, Sir- keciden Babiğliye kadar alayım geçe- ceği bütün cadde binlerce halkile dolmuştu. Bu kalabalık halk kütlesi, yeni kabinenin memleketi harpten ve ielâketten kurtaracak ve mesud bir devre açacağına inanan muztarip in- sanlardan mürekkepti, Dört yıldan fazla devam eden harp, memleket ve millet için, artık inkâr ve tevil edilmez, büyük bir felâket ge- tirmişti. İstanbul halkı, bütün bu İe- lâketlerin müsebbibi olarak herşey- den evvel Talât paşa kabinesini bil- diğinden «İttihad ve Terakkiz lideri- nin riyaseti altındaki hükümetin çe- kilip de yerine İzzet paşa gibi dürüst bir zatın başında bulunduğu kabine- nin iktidar mevkiine gelmesini bu ba- kımdan büyük bir memnuniyetle kar- şılamıştı. Sadaret alayını görmek için biriken halk, artık hiç bir polis ve hükümet korkusundan çekinmiye- rek serbesçe vaziyeti münakaşa edi- yordu, Herkesin seviyesine, siyasi ka- rekter ve mizacına göre muhtelif şe- killer alan bu dedikodular, nihayet Talât paşa kabinesine ve hattâ alel- umum ittihatçılığa karşı gayız ve kin hislerinin izhari şeklinde göze çarpı- yordu. Bittabi «İttihad ve Terakkisye ötedenberi candan düşman olanların da bu halk kütlesi arasına karışarak yaptıkları müessir propagandalar, İs- tanbulda Talât paşa ile arkadaşları aleyhinde intikam hislerile hareket edecek mühim bir halk kuvvetinin te- ederek işe başlıyor ekkül etmek üzere bulunduğuna bir misaldi. Cemal paşanın otomobili geçerken.. Nitekim İzzet paşanın sadaret ala- yarın geçeceğini bekliyen halk, biz aralık Babığli caddesinden kırmızı bir otomobilin süratle geçtiğini gördü. Biran için bazı kimseler, bu resmi otomobilin içinde yeni sadrazam İz- zet paşanın ve yahud yeni nazırtar- dan birinin bulunduğunu zannettiler. Halk, otomobili alkışhyacağı sırada birdenbire otomobilin sağ taralındu- ki köşeye yaslanan zatı tarudılar. Bu, <İttihad ve Terakkisnin üç mwühim rTüknünden biri olan sabık Bahriye Na- zırı Cemal paşa idi. Otomobili sikışla- mağa hazırlananların arasında bir- 'denbire asabi bir hava esmeğe başla- dı: İstifa edip çekildikleri halde hâlâ resmi bir otomobille İstanbul sokak- larında hâlâ ferih ve fahür geçen «İt- tihat ve Terakkisnin bu eski nazırma ve İstanbul muhafızına karşı yıllar. danberi biriken kin ve gayz İle en ağır sözleri sarfetmeğe başladılar. Şa yed Cema! paşa, otomobille değil de buradan yaya geçmiş olaydı, artık kendini hiddetten tutamıyan bu halk kütlesi tarafından muhakkak surette bir tecavüze uğrıyacaktı, Cemal paşanın buradan geçmesi v8 hattâ Bahriye Nezaretinin resmi oto- mobilini hâlâ terketmemesi çok bü- yük ihtiyatsızlıktı. Artık İzzet paşa kabinesi işe başlamıştı Cemal paşanın otomobili geçtikten biraz sonra sadaret alayı Sirkeciden Babıâliye doğru ilerlemeğe başladı. İzzet paşa, yanında yeni Şeyhislâm Ömer Hulüsi efendi olduğu halde Bar biâliğden içeriye girerken halk tara» fından şiddetle alkışlanıyordu. Bu al- kışlar, kan dökmeğe, felâkete nihayet. verecek bir hükümetin relsine karşı göslerilen çok samimi bir tezahürdü. Mutad merasimle okunan . (Hattı hümayun)dea büyük bir fevkalâdelik ok mamakla beraber padişah hükümet- ten umumi mahiyette bazı işlerin ya- pılmasını istiyordu. Bu suretle harbin memleketin umumi muamelât, asayiş ve inzibatına iras eylediği tesiratın izale edilmesini, ahali arasında vilak ve muhadenet tesisini, girişilen siyasi teşebbüslerin, yani sulh için yapılan müracaatların istihsali, emniyet ve asayişin temini, nihayet iaşe işlerinin. tanzimi gibi şeyler tavsiye ediliyordu. Umumi mahiyette görülen ve memle- ketin maruz kaldığı feci ahvali tefsir ve hikâyeden çekinen bu (Hattı hü- mayun), memlekette başlıyan husu- met havasını arttırmamak için, İzzet paşa ile arkadaşlarının padişah üze- rinde yaptıkları tesir üzerine bu suret- le hazırlanmıştı, Babıâlideki merasim bittikten son- ra meclisi vükelâ hemen toplanmış ve devlet işlerine verilecek yeni isti- kamet hakkında görüşmeğe başlamış- ta. Artık günlerdenberi devam eden kabine buhranı nihayete ermiş ve paşaya muarız olan ve vaktile kendi- sinin Harbiye nezaretine gelmesi gibi hâdiselerde müessir olan bazı eski İte tihatçılara istinad ediyordu. (Arkası var)