13 Temmuz 1937 AKŞAM Sahife $ AKŞAMDAN AKŞAMA: Dahili turizm Ecnebi gazetelerini açıyorsunuz? Sıra sıra otel ilânları görüyorsunuz ki, bütüm yorgunları, bütün tatile ka- Vuşanları kendine davet ediyor; 5 İs viçre irangına yemek, içmek, yaf > mak... Hepsi dahil... Her halde pek de kötü birşey olma» sa gerek... Lâakal tahta kurusu yok tur, Yemeğin yağ filân gibi iptidai malzemesi mağşuş değildir. dırıyorlarmış diye de haber alıyorum Bunlara «Yüzen pansiyonlar» adını takmışlar. Zira yolcu başma günde 3,5 mark tcret alıyorlar, Otur, ye, İç dünyayı gez... Berlinde bir mlitavas- Sit pansiyonda oturmak bahasma... Turizm bu derece demokratlaştı! Bir ahbabımız Avrupadan İçinden maden suyu akan Vildungen otellerinde de - gündelik bütün ibate, iaşe dahil - bizim «lükse otellerin sada Yatak ücretinden bile az bir para alk yorlarmış, 5 i » Bu yukarıda saydığımız üç İstirâ- hat yahut seyahat imkânları, günde 23, haydi haydi 4 lira içinde temin €dilmektedir. Bizim gazetelerde geçenlerde şöyle bir kaplıca oteli ilânı vardı: Dört kişi- lik odalrda yatak bir liradır. Eğer bir Odayı kendinize hasretmek İsterseniz dört lira vereceksiniz. Yemekler yef- Miş beş kuruş. Kahvaltıya, kahveye de yarım lira koyun, Üç lirayı doldur- dunuz.., — Oda üç lira, öbürü del diyecek İz amma, ceyessera vessüreyya» |. Arada fark var... Hem de ne günü. > Falih Rıfkı atay, geçenlerde yazdığı bir makalede, dahili turizmden pek doğru olarak bahsediyordu. Dahili tu- Yizm! Evet... Bunu temin için, devlef demiryollarında da ucuz tarifeler tatbik ediliyor. Bileti alacaksınız. Gideceksiniz... Fakat ko vadis?... Nerede konaklıya caksınız?... Her halde bu gibi seyahai- ler kışın değil, yazın yapılır... Yazın İse maatteessüf haşerat mevsimidir... Gezen, ezasını çeken bir vatandaşım miz sıfatile ve esefle haber vereyim ki, meşhur vilâyet merkezlerimizde bile bir geceyi kaşıntısız geçirecek bir ote limiz yoktur... Hiç oteli, hattâ alelâde hanı olmıyan tabiatee pek güzel yurd Parçalarımız eksik değildir. Gönül, memleketi gezmeği istiyor. Bütün hir tatil zamanmı seve seve Anadolunun ötesinde berisinde geçi- Tecek ne kadar yurddaşımız vardır. Fakat nerede kalmalı? Nerede yemek Yemeli? İşte mesele! Dahili turizmin ihdası için, her belediye, bir küçük nümune otelelği Yaptırsa bari... Otelcilikten de vazgeç” tik: Dahili turistleri ağırlıyacak bir Mümune evine de razıyız... Öyle bir ev, ki, Pulonez köyündeki basit konfor derecesinde bir konforu haiz olsun... Konaklıyan belki katı fakat temiz bir Yatakta yatsın, belki pek basit fakat Sıhhi malzemeli bir yemek yesin... Ve Makul bir para versin... «Ayağım ki- Tüsaydı da buraya gelmeseydim!» de- len, memnun ayrılsın... O yurd Parçasını görmiyenlere «Gidiniz, gö ünü» diye tavsiyelerde bulubilsin.. müz!» diye tavsiyelerde bulumabil- e Akşamcı m rm nam Türk - Yunan - Bulgar rendöfer anlaşması wi #k - Yunan - Bulgar şimendifek 1 ağustosten itibaren Meriyete girmesine karar vermiştir. Saman Kuyu suları muayene ediliyor Son 48 saatte 37 tifo vakası görüldü Bon kırk sekiz saat içinde, yani ge çen cumartesi öğleden dün öğleye ka- dar şehrimizde 37 tifo vakası kaydedil- miş ve bu vakaların müsbet netice ver- diği yapılan muayene ve tahliller ne- vam eden kuraklığın da âmil olduğu | iddia edilmektedir. Kuvvetli surette bir yağmur yağarsa bu yağmurun tifo- nun durmasında mühim bir âmil ola- kuyular değil, evlerde ve hususi bah- çelerdeki sarnıç ve kuyular da muayo- neden geçirilecektir. Ankara valisi İstanbula geldi İki ay mezuniyet alan Ankara. Valisi ve Belediye Reisi B. Nevzad Tandoğan dün şehrimze gelmiştir. Plâka resmi hir meclisine indirilmesi teklif edilecek Taksi şoförleri, plâks resminin azal- tılması için belediyeye müracaat et mişlerdi. Bu müracaat belediye fen heyeti tarafından tedkik edilmiş ve $0- förlerin mağdur olmaması için bir ş6- kil bulunmuştu. Bu şekle göre otamo- biler, eskiliklerine göre ayrı ayrı plâ- ka resmi vereceklerdi. Fakat fen he- yetinin bulduğu bu şekil belediye mu- hasebe müdürlüğünce kanuna uygun görülmediği için kabul edilmemiştir. Plâka resmini indirmek için tarife- nin yeniden şehir meclisi tarafından tedikiki lâzım gelmektedir. Şehir meo- cağına göre belediye o zamana kadar plâka resmini şimdiki tarifedeki mik- tar üzerinden alacaktır. Brezilya maslahatgüzarı geliyor Brezilya bükümeti B. Iopes de Almeldayı, Ankara Brezilya sefareti maslahaigüzarlığına tayin etmiştir. Riyo de Janeyro hükümetinin bu hareketi, Türkiye ile siyasi ve iktise- di münasebetlerin inkişafına büyük Son zamanlarda Türkiye ile Bre- zilya arasında iktisadi münasebetler çok inkişaf etmiştir. Kullandığımız kahveyi Brezilyadan ithal ettiğimiz gibi Brezilyada kö- mürlerimizin alıcısıdır. Brezilya Türk kömürlerinin ithalinde İtalyadan sonra ikinci gelir. Breziiya sefaretha- nesi İstanbulda, Brezliya mahsulâ- tını muhtevi daimi bir ticari müze Halkın şikâyetleri Bir dokun, bin ah dinle... «Haklı şikâyetler» sütununu âÇ- mamız üzerine birçok kari mek- tubu aldık. Bunları kısaltarak yazmâğa mocbur kalıyoruz? İnhisarlar umum müdürlüğün- ce memurlara ikramiye ismile bir para verilmektedir. Dört beş 88- ne eveline kadar her memur, Temmuz ayında maaşı nisbetii- de bir ikramiye alırken şimdi usul değişmiştir. Hissenin büyük kıs- mını büyük merkezlerin ve büyük memurların aldığından, küçük memurlara bahusus taşradakilere pek az bir hisse düştüğünden Samsunlu bir memur müştekidir. Beyoğlunda Bostanbaşı mahal- lesinde Hamam sokağında Ha- mam karşısında büyük bir çöp sandığı duruyor. Bu, milyonlar- ca sinek ve mikrobun yuvasıdır. Allah rızasiçin kaldırılsın. Fatihte Nalband sokağında bay Cevad Zorlu, alaturka saz merak- sıdır. Radyoda alaturka saz ja- sıllarının. pek az'sürdüğünd, bir az daha fazla devâm etmesini i8- tiyor. Yeni valilerimizden Abdullah Feyzi Gürel Yozgad valili- ğine tayin edil- diğini (evvelce yazdığımız İstan- bul muntakası mülkiye milet- tişi © Abdullah Feyzi Gürel bir- kaç gün evvel; Çanakkaleden gelmiş ve yeni vazifesine gitmiş- tir. Bay Gürel bilgisi, kavrayışı ve çok çalışması ie tanınmış kıymetli bir hukuk- çu, değerli bir idarecimizdir. Altı ay- danberi vekâleten Çanakkale valiliği- ni yapmakta idi, bu az zamanda çok işler görmüş, halkın yıllarca iztırap çektiği bazı bataklıkları kurutmak için kanallar açtırmıştır. Yeni vazite- sinde de muvaffak olmasını temenni ederiz. Profesör Nissen Profesör doktor Nissen tatil zamanı- ni geçirmek üzere geçen cuma günü Avrupaya hareket etmiştir. Profesörün bu seyahati iki ay kadar sürecektir. İstihbaratımıza nazaran muhterem profesör ahiren beynelmilel cerrahlar Koleji ikinci reisliğine inithap edil miştir. iğ Çöp amelesinin ücretleri Süpürücü ve arabacı olmak üzere çöp amelesinin ücretlerinin yirmi U- raya çıkarıldığını yazmıştık. Amele- nin bu ücretleri hemen alabilmeleri için muhasebe lâzım gelen tahsisala bulmuştur. Çöpçülere yapılan bu zam, ağustos- tan itibaren tatbike başlanacaktır. Bay Amcaya göre... Vapurda uyurken 4 parmağı koptu Pencereden çıkardığı eli vapurla iskele arasında kalmış Dün öğleden sonra Haliç vapurlar rından birinde feci bir kaza olmuştur. Köprüden hareket eden Haliç idare- sinin 9 numaralı vapurunda tütün amelesinden 37 yaşlarmda Muzaffer de bulunuyordu. Muzaffer vapurün başaltındaki ikinci mevki salona in- miş ve burada otoracak yerlere oturs mıyarak ranza dedikleri yüksek yere çıkarak oturmuş, az sonra da uykusu bastırdığı cihetle şöyle bir uzanıver- miştir. Baş taraftaki yan pencerelerden esen serin rüzgârla kendisinden geçeni Muza'fer biraz sonra bir elini de gağ“ rl ihtiyari pencereden dışarı uzatıver- miştir. Bu sırada vapur Cibali ve Ka sımpaşa iskelelerine uğradıktan son- ra Fener iskelesine gelmiştir. Burada yanaşmak üzere iken Muzafferin eli gemi ile iskele arasında sıkışmış ve dört parmağı birden dibinden keşi- | leri yerden kaldırılarak muhafaza al. tına alınmıştır. Fazla kan zayi eden Muzafferin sıhhi vaziyeti çok ağırdır. Sokakta kavga Karşısındakini yumrukla yaralıyan 28 güne mahküm oldu Edirnekapı civarda oturan yirmi yaşlarında Snbahaddinle elli yaşların- da Halil geçenlerde bir aile mestlesin- den kavga etmişler ve biribirlerine — Sen benim aleyhimde uğraşıp duruyorsun. Beni öldürmek istiyor- sun tabancanı çek de öldür. Kabada- yılığını göster bakalım. Diye kendi göğsünü açmış ve Hali- Tin yolunu kesmiştir. Halil bir kavg& çıkarmamak için işi taflılıkla hallet- mek istemiş ve: — Bon kabadayı değilim. Haydi işi- ne git. Diye sabahaddini başından savmak istemiştir. Bu sırada Sabahaddin bir- .denbire Halilin üzerine atılarak kuv- vetli bir yumrukla adamcağızı yere yuyarlamıştır, Kaldırım taşlarının Ü- zerine düşen Halil başından yaralan» mıştır, Vakaya zabıta el koymuş, Ha» bil tedavi altına alınarak Sabahaddin yakalanmıştır. Dün üçüncü sulh ceza mahkemesin- de yapılan muhakemede Sabahaddin yumruk vurmadığını, Halilin kendi kendine düşerek yaralandığını iddia etmişse de tahkikat evrakı ve şahidle- rin ifadelerinden suçu sabit olduğun- dan ve kendisinin evvelce hırsızlıktan. da bir sabıkası bulunduğundan yirmi sekiz gün bapsine karar verilmiştir. Sabahaddin mahkemede tevkif edile- rek tevkifhaneye gönderilmiştir. İSTANBUL HAYATI Aşı istasyonu İstanbulun tükenmiyen derdlerine bu sene bir de tifo belâsı inzimam et- #i. Meyvamın şu en bol zamanında mf» nav dükkânların önünde çeşid, çeşi şeftali, armud, erik, körpe salatalık yı- Fınlarını gördükçe ağızlarımız sula. narak aşı istasyonlarına İğnelenmeğe gidiyoruz. Allah eksikliğini vermesin amına, bu istasyonlar her babayiğitim cesaretle uğrıyacağı istasyonlardan de» Zil ha.. ne çare ki, gözümüzün önüne imün eli tırpanlı iskeletini getirince içimiz sızlıya sızlıya kollarımızı sıvıya» rak iğnenin altına uzatıyoruz. Geçen gün tesadüfen bu istasyon- Jardan birine uğradım. Kalabalık ara» sına girerken kulağımın dibinde kes” — Ayyyy.. aman gözüm görmesin, Vallahi düşüp bayılacağım.. Genj bir kızcağız, kolunu omuzuna kadar sıvayarak doktorun yanına doğ- ru sokulmuş, Fakat cesareti hundan ilerisine kifayet etmiyor. Doktorun ö- nünde iğlenelenen bir kadının suratını buruşlurduğunu görünce genç bayan beride yelkenleri suya İndirmiş. Acr acı haykırıyor, savuşup gitmek istiyor. Etrafındakiler kollarından, eteklerin- den yapışıp çekiyorlar: — An, sen çocuk musun ayol? Bun- da korkacak birşey yok ki. Pire rsurma» sı kadar bile acımaz vallahi.. Arkadan yaşlı bir kadmcağız müte- madiyen doktorun kolunu çekerek su- aller soruyor: — Dektor, oğlum. Anneciğinden en» diğin süt hakkı için doğru söyle. İğne çok acıtıyor mu? Ben küçüklüğüm- den beri salatalığa bayılırım. Körpecik salatalığı kabuğile yemek pek hoşuma gider. Eğer bol bol salatalık yememe izin vereceksen ben de iğnenin acısı» na dişimi sıkar dayanırım Yok, eğer ki, şunu yeme, bunu yeme, diyeceksen iğne miğne yaptıramam ha... Aşı Sırası bayan teyzeye gelmişti, Doktor nabızlarını yoklıyarak sordu: — Bayan, kaç yaşındasın? — Teyze, senin aşıya ihtiyacm kal mamış. Hadi git de perhize dikkat et. Salatalık, meyva yeme.. Bu cevap bayan teyzeyi fena halde hiddetlendirdi. Buruşuk kolunu daha iyi swyarak doktora uzattı: — Aa, üstüme iyilik sağlık. Neden ihtiyacım yokmuş aşıya? Yoksa beni adamdan saymıyor musun? Maşallah, ben senin boyun kadar torun yetiştir. mişim. Şimdi benim yaşımdaki kadım- Tar kocaya varıyorlar. İğnemi de yap- tırırım, salatalğımı da yerim.. Bağıra çağıra aşıyı yaptırdı. Ve, su- ratını buruşturarak, kolunu uğuştu- rarak uzaklaşta. C.K İzmirde benzin fiatleri mur edilen Dahiliye Vekâleti mahalli vilâyet umum müdürü B, Faik tedki- kat yapmak üzere dün İzmire gitmiş» tir, Deniz ticaret müdürü İzmire gitti Deniz ticaret müdürü B. Makbel l iri .. İşte panlalonia sokakta gezen ... Hattâ ben bunda bam ahlâki Kadınlar da o kadar tuhafıma gidi- | mahzurlar da görüyorum! yorl ğ .. 4 ... Bayanın robunu giyip sokağa çıkıversem, ne tuhaf olur değil mi?... — Bir tay > aklıma esse de diyorum