Haftalık piyasa Her tarafta ihracat için hazırlıklar yapılıyor İhracat faaliyeti henüz başlama mıştır. Tüccar, yeni gene ihracati için hazırlıklarına devam etmekte- dir. Diğer taraftan Türkiye - Alman- ya arasında bir kaç gündenberi baş- lıyan ticaret müzakereleri, piyasada alâka ile takib edilmektedir. Yeni yapılacak ticaret anlaşması, ihracat mevsimine girlidiği bir sırada ihra- cat işlörinin genişlemesinde âmil ola- caktır. Diğer taraftan Türkiye - Fran- sa arasındaki ticaret anlaşmasıda piyasada işlerin genişlemesine büyük bir vesile teşkil edecektir. En mühim mesele, bir temmuzdan itibaren genel ithalât rejiminin tat- biki meselesidir. Fakat genel ithalât Tejiminde, ticaret anlaşmaları dola- yısile bazı tadilâtı icab ettirecek nok- talar tebarüz etmektedir. Ne gibi ta- dilât olacağı hakkında henüz kati o'arak bir şey söylemek kabil değil dr. Bugünlerde iktisad vekili B. Celâl Fayarın ticaret odasındaki meşgu- Uyetlerinden birini de bu mesele teş- kil etmektedir. Vaziyet ancak birkaç gün sonra anlaşılacaktır. İhracat maddelerimizin vaziyeti Buğday — Vaziyet gün geçtikçe daha normal bir hale gelmektedir. Fiatlerde bir düşkünlük vardır. Son günlerde, Ziraat bankasının piyasg” ya müdahalesi üzerine bu flat düş- Künlüğü durmuştur. İhracat işleri kenüz başlamamıştır. Tüccar, Tür- kiye - Almanya ticaret münasebef- lerinin neticelerini beklemektedir, Tülün — İlk zamanlar, Ege mın- takasında mahsulün bol olacağı ümid ediliyordu. Fakat havaların tütün ziraati için müsaid gitmemesi yüzün- den mahsulün noksan olacağına hük- medilmektedir. Maamafih Ege mın- takasında mahsulün pek fazla olma- ması, tüccarın arzu ettiği bir iştir. Tiftiz — Son günlerde tiftik Üze- rine iyi işler başlamıştır. Tiftik piya- sası aylardanberi durgun geçiyordu. Bu durgun devreden sonra, hararetli işlerin başlanacağı ümid ediliyordu. Sön günlerde Sovyet ticaret mü- Mmes“ihiği ile Fransız ve İngiliz firma- ları tarafından tlftiklerimize karşi talepler başlamıştır. Flat 120 kuruş- tur. Anadolu ve Trakya yapağıları he Düz piyasaya gelmiştir. Yerli dokü- ma fabrikaları muhtelif mıntakalar- da yapağı alışlarma abşlamışlardır. Fındık — Karadeniz muıntakasın- dan gelen haberlere göre, Trabzon, Giresun, Ordu gibi istihsal merkez- lerinde fındık rekoltesi iyidir. Mah- sulün geçen seneki gibi bol olduğuna dair iyi haberler alınmaktadır. Bu sene, fındık ticaretinin iyi bir devre geçireceğine şüphe yoktur. Çünkü en büyük fındık müstahsili olan İs- panyada dahili muharebeler devam etmektedir. Bu yüzden İspanyanın fındık ihraç etmesi pek güçtür. Bu şerait altında, dünya fındık flatleri- yükseleceği pek tabildir. : bu tabii şartlardan ihracat tacirleri- mizin istifade etmesi lâzımdır. Geçen sene birçok ihracat evleri bu vaziyetten istifade edememişler- di. Göçen seneki tecrübe Üzerine bu Sene ihracat tacirlerinin nasıl hare- ket edeceklerini söylemeğe lüzum yok- tur. Taze meyva satışları satışlar azdır. Bir meyva tüccarı di- yor ki: «— Geçen sene meyva azdı. Halk meyva pahalılığından şikâyet ediyor- du. Bu sene bol ve- ucuz bir meyva senesidir. Şimdi de tifo tehlikesi yü- zünden, halk meyva yiyemiyor. Tifo münasebetile meyva islihlâki azal- mıştır. Hattâ birçok tacirler, yeni meyva getirmek için sipariş bile ver- miyorlar.» Meyva taciri bunları söyledikten sonra dışarıdan gelen meyvaların te- miz olduğundan halkın meyva yemek hususunda biraz evhamlı davrandı- ğından bahsetmektedir. Tüccar di- yor ki: — Muhakkak bu meyvayı yaş ola- rak yemek lâzım gelmez. Komposto ve tatlı yapmak suretile istihlâk et- mek yolları da vardır. Eğer İstanbul Yağ fiatleri Son bir iki hafta içinde yağ fiat- leri biraz daha düşmüştür. Peraken- de olarak Trabzon yağları 75 kuruşa kadar satılmaktadır. Toptan fiat 65 kuruştur. Vakfıkebir, Şarlı yağları daha ucu- za satılıyor. Urfa yağlarının fiati 95 kuruştur. Maamafih piyasaya bol mikdarda Urfa malı gelmediği için, Urfa yağlarının fiati yüksek görün- mektedir. Yakında Urfadan bol mik- darda Urfa yağı geleceğinden bah- sedilmektedir. Yağ fiatleri ucuzladığı halde veje- talin flatlerinde hiç bir fark yoktur. Hâlâ vejetalin 45-55 kuruşa satıl maktadır. Buna en büyük sebeb ve- jetalin müesseseleri arasında deram eden rekabetin durmasıdır, Balık ihracatı Bir iki haftadanberi balık ihracatı durmuştur. Fakat alâkadar makam- lar, balık ihracatına aid bir mesele hakkında tahkikat yapıyorlar Bu mesele şudur: Bundna birkaç ay evvel İtalyaya balık ihracatı yapmak için balık ti- caretine hâkim olan birkaç balıkçı tarafından bir birlik yapılmıştı, Bu birlik, balık fiatlerini indirmiştir. Birliğe dahil olmıyan balıkçılar bir kaç gün evvel bir toplantı yaparak muhtelif makamlara şikâyette bu lunmuşlardır. İktisad vekâleti bu şi» kâyetlere büyük ehemmiyet vermek» Sıvas (Akşam) — Şehrim'zde bir nakış ve dikiş salonu açılmıştır. Bir çok | gem kızlar ve bayanlar bu salona devam ederek nakış ve dikiş öğreniyorlar, © Yüküriki külşemiz, nakış ve dikiş öğrenen bayanlardan bir grupu gösteriyor. Benzin fiati bugün kararlaşacak Dün de bu hususta tedkiklere devam edildi Ticaret odası, benzin flatlerinin ucuzlatılması etrafındaki tedkiklere dün de devam etmiştir. Benzin kum- panyaları direklörlerinden bir kısmı ile temas edilmiştir. Bunların müta- lânları ayrı ayrı tedkik edilmiştir. Dün öğleden sonra Ticaret odası kâ- tibi umumisi B. Cevad Nizaminin ya» nında yine bir toplantı yapılmıştır. İktisad vekili B, Celâl Bayar dün istirahat ederek Ticaret odasına gel- memiş, fakat yapılan tedkikat etra- fında telefonla malümat almıştır. B. lar da bugün Vekile arzedilecektir. Piyasada memnuniyet Türkiyenin İrak petrollerinden ala- cağı olan ve 15 senedenberi biriken hissesine mukabil İrak hükümetinin bir milyon liralık kredi açtığın dün haber vermiştik. İrak hükümetinin bu borcu petrol göndererek ödeyeceği anlaşılmaktadır. Bu haber piyasada alâka ile karşılanmış ve memnuniyet uyandırmıştır. Çünkü bu sayede pet- rol piyasaya çok daha Ucuza çıka- caktır, Kumpanyaların flat ucuzluğuna hâlâ itiraz etmeleri yersiz görülmek- tedir. Benzin tedkikatına bugün, ya- rın bir netice verilecektir. İthalât serbestisi ve takas isleri İktisad vekili B. Celâl Bayarın it- halât serbestisi için kabul edilmekte olan yeni sistem hakkında tedkikler- de bulunmakta olduğunu yazmıştık. Sanayi umum müdürü B, Reşadın ri- yasetinde kurulan komisyon dün sa- bah ta Ticaret odasında bu mesele ile meşgul olmuştur. 7 Temmuz (AKŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) ESHAM ve TAHVİLÂT İstikrazı dahil 95) Türk Cum- 1903 istikrazı 9$| huriyet Merkez Ünitürk 1 18 | Bankası > KE 1515 | Anadolu His. W > MM 1515 | Telefon 650 Mümessil I 3840 | Terkos '— » HE $090 | Çimente 129 » m İttihat değig- 1025 İş Bankası 990) menleri » Bamiline 990) gark değir. © 080 > Dilemin TT) menleri Para (Çek fintleri) PaPris oo 204425 | Sofya 637958 Londra 671 | Prag 234415 Nevyork o Tap250 | Berlin ım Milâno (o ıgaşış | Madrid o 199755 Belgrad MAS Atina 781610 İ zıt 411 Cenevre 34581 | Pengo 3,98,15 Brüksel 470| Bükreş (o 1070175 Amsterdam 14390 | Moskova (© 2411, İRİ güğennas! Sılıyı ELSE “ - — GİDEN disine. para çıkarabileceği her Iş, hak- SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No. 912 Damad Mahmud paşanın Avrupaya kaçışı telâş uyandırdı Padişah Murad beyin sadakat ve gayretini, istidad ve vukufunu tasdik ediyordu. Yalmz o bazı hal ve hareket- leri fena tefsir etmiş, Avrupaya kaç- mak hâtasını irtikâb eylemişti. Yok- sa devlet hizmetinde büyük makam tutacaktı. Yakında gene büyük bir mansıba tayini mukarrer bulunuyor- du! Fakat bunlar hep Abdülhamidin beylik sözleri idi! O artık (Kontrexe- yil) mukavelesini unutmuştu! Murad beye ve Jön Türklere karşı padişah namına o kadar ciddi taah- hütlerde bulunmuş olan serhafiye Ahmed Celâleddin paşanın da - frenk- ler arasında paşa Ahmed le telgneux diye yadedilirdi - Yıldızda papucu da- ma atılmak gecikmiyecekti! Anadoluhisarındaki evinde olsun, Babıâliye giderken olsun tarassud me- murları Murad beyi rahat bırakmı- yorlardı. Nihayet yeniden Avrupaya kaçacağı hakkında verilen Jurnal üzerine güya evinin küçük bahçesini imar için - şahane bir lütuf gibi - Mu- rad bey nezdine saraydan bahçıvan- lar gönderildi. Bunlar evin içine soku- Jan muhafızlar İdi ki ikisi tüfekçibaşı Tahir paşaya, biri de Fehim paşaya her gün jurnallarını verirlerdi. Malümat gazetesi sahibi olup ko- mik Abdürrezzak efendiden sokakta bir dayak yediği için davası halkça o kadar merak ile ve eğlenceli bir sahne gibi takib edilen meşhur Baba Tahir amarmğı $u yolda bir fetva taklidi (Birisi ecnebi diyarına kaçıp kâfir. ler arasında memleketi, dini, padişa- hı aleyhine yazılar yazsa neye musta- hak olur? Ölüme...) Murad bey hemen saraya giderek bu makaleden şikâyet etti. Mabeyin- cilerden biri Murad beyle Baba Tahi- ri muvacehe etti. Baba Tahir burada da maruf cüretile şu sözleri söyledi: — Evet! Bu herife ima etmek iste- dim. Şevketli padişahımız efendimiz kendisini affetti; fakat o hepimizin nazarında ölüme malıkümdur. Bu hükmün icrasını talepten biran hali kalmıyacağız! Murad bey gazetenin kapatılmasını istedi; aldıran olmadı. O da teessüründen sararmış bir halde yea çıktı. Artık elinden ne gelir- Ahmed Celâleddin paşanın Murad beyi İstanbula getirmek, Jön Türkle- Tİ kısmen de olsun dağıtmak yolunda- ki muvaffakıyeti padişah nezdinde kıymetini ilk günlerde pek artırmıştı. Bunu hiç çekemiyen Ebülhüda efendi Avrupaya kaçmak değil, gitmeğe mezuniyet istemek bile Abdülhamidi en ziyade sinirlendiren şeylerdendi; Abdülhamid Avrupaya gitmek için vaki olan taleb ve istizanları mutlaka istirham ederlerdi. Abdülhamid de vermediği bu müsaadeye bir taviz ma- kamında evvelki arzu ve istidayı bu defa isaf ediverirdi. Bu irade hastalı- be dair gibi tesir ederek şifa geti- İster hakiki ve ciddi sebeplerle, is- ter bazı emeller takip ederek Avrupa- ya firar edenler siyasi ve şahsi dedi- kodular yaptıkları, meşgaleler çıkar- dıkları için hünkâr bundan pek ko- cunuyordu. Abdülhamidin bu hali şantajcılara da cüret vermişti. dişah nezdinde kaybettikleri teveccüh ve itibarı inde ettirmek için Avrupaya savuşuyorlardı. Meselâ ... nazırı D. N. paşanın eli, ayağı irtikâp vasıtası olan 8... efen- lanacak her adam peşinde dolaşır bir hayasız idi. Nazıra iş gördürmek için takip olunan maddenin ehemmiyeti- ne ve müstaceliyetinin derecesine gö re evvelâ bu harifle anlaşmak lâzımdi Bu rüşvetlerden yüzde itibarile ken- disine büyük bir pay ayırırdı. Bu yüzden mühim bir servet sahibi ol- mustu. 1899da D.N. paşa vefat etmişti. Yerine geçen ... paşa ise kıl kırk yar rar bir adamdı. Nezarelte kendisine şüpheli görünen işleri ince eleyip sık dokuyordu; Babıâliden çıkmış, sara- ya gönderilmiş dosyaları bile celb ile yeniden tetkike tâbi tutuyordu. 5S... efendi bu tetkikler neticesinde ortaya çıkacak rezaletlerin ucu kendi- sine dokunmasından korkmuş, evine kapanarak işi deliliğe vurmuştu! Bu- günlerde çaresini bularak kapağı Ar- Tupaya atmış, soluğu Pariste almıştı. S... Pariste gazetelere Hşa edecek bir çok şeyleri olduğunu saraya ihsas et- miş, nihayet Abdülhamidden affını 1s- tihsal ederek, maaşına yirmi lira zam ile balâ rütbesini de alarak İstanbula dönmüştü! Bu müstesna bir misal de- gidi! Bu sebeple her Avrupa firarisini ha- miyet ve vatanpervertiğin timsali gibi saymağa ve meşrutiyetin fadesinde fark gözetilmiyerek herkes hakkında yapıldığı gibi bu sıfatla alkışlamağa mahal yoktu; Abdülhamidin bu frar- lara verdiği ehemmiyet haddi zatında, kendi nefsine alt düşüncelerden mün- bais olduğu için her firar hâdisesini ferden tetkik ederek hükümler ona göre verilmek iktiza eder. Murad be- yin avdetinden sonra Abdülhamidi en ziyade işgal eden ve telâşa düşüren hâdise damad Mahmud paşanın Ay- rupaya firarı olmuştur. Amiral damad Halil paşanın suk tandan olmiyan oğlu Mahmud paşa gençliğinde Server paşarın Paris sefa- retinde maiyetinde bulunmuştu. Bay Mahmud Kemalin (Son asır Türk şa- irleri) eserinde naklettiğine göre: Mahmud paşa babasının Beylerbeyin- deki yalısında bulunurken Abdülme- cidin şehzadelerinden Kemaleddin efendinin köşkü önünden her geçtik- çe tazimen arabasından inermiş; bu hal nihayet şehzadenin dikkatini cel- betmiş; kendisine böyle bir hürmet tavrı gösteren gencin hüviyetini tah- kik ederek sıhriyete lâyık olduğunu babasına söylemiş. Mahmud paşa Ab- dülmecidin vefatında ancak yedi ya- şında bulunduğu için şehzade Kema- leddin efendi Mahmud beyin sıhriyete liyakatini söylemiş ise ancak amcası Abdülâzize bildirmiş olacaktır. madlığa münasip olanların isimlerini aratmış, Verilen isimler arasında Ha- Hil paşa oğlunun adını görmeyince bu- nu da ilâve ettirmişti. Sultan Muradla anaları bir ve gü- zelliğile, zekâsile maruf olup Mahmud beyden bir yaş kadar büyük olan Seni- ha sultan Mahmud bey ile bu suretle Seniha sultan ata biner, avı, balık avını, nişan atmağı pek severdi. Koca- sının iznile ecnebileri kabul eder, On- larla bir garp kadını gibi mübahase- lerde bulunurdu. (1) Para kiymeti ne- tayin olunmuştu. (H 1295) Fakat son- ra sadrazam Saffet paşa Mahmud pa- şanm pek gençliğine ve adliye nezare- ti gibi bir mansıp için lâzım gelen ev-