5 Temmuz. 1937 SİYASI İCMAL: Franko muharip tanılırsa.. İspanya işlerine karşı devietlerin müttehid bir vaziyet ve tavır almaları ve bu suretle Avrupa sulhünün mu- hafaza edilmesi meselesi tekrar Bir çıkmaza girdi Almanyaile İtalya Leipzig kruvazörü hadisesinden dola- ci ve lâkin sonuncu ve kati ola- nya Bmanlarma ecnebi vapır- larile silâh ve gönüllü girmemesine nezarete mahsus konirol işlerinden ayrılmışlarda. Buna Karşı İngiltere ile Fransa gene kontrol sisteminin. devam eyle donanmalarının nezaretine verilen Katalonya ve Valencia sahillerinin kontrolü de İngiliz ve Fransız harb | gemilerine bevdi edilmesini ve bu ge- | milere bitaraflığa rizyet eylemeleri- | ne teminat alarak ecnebi müyehid- lerin alınmasını teklif eylemişlerdi. Tâkin Du teklif ademi müdahale komitesinin teli heyetinin som top- lantısında Almanya ile İtalya tarı | fından reddedildi. Bunun yerine vo ile Almanya İspanyadaki mu R, uku düvel nok- muharib bu- teklif ettiler. Bir seneden fazla bir zaman- danberi harb etmekle olub memleke- | Gin arazi ve nüfusunun. büyük kıs | mint eline geçiren general Franko | nun asi ve üntüldlei sıfalı kaldinlp * Yİ Yünden mayo olar, pamuktan olur, ipekten olur. Yani ber türlü kumaştarı mayo imal ediliyor. Fa kat bilmem hiç iz mi? Son Sn inanmıyacaksınız, © Fakat resme dik- / Kat edin piri pe rl yanmıyor mu? İşte bu mayo ba- in bu mayoyu yapmışlardır. retlerini İddia edildiğine göre o kadar yur muşak ve ince imiş ki kumaştan dar ha kolay ıyormuş... Pldçjda güneşte bu mayo ile insanın firın olscağıns şüphe yoktur. Fakat re simdeki genç kızı o kadar akılsız zan- netmeyiniz, çünkü bu mayo ancak sergide teşhir içindir. Yoksa plâjlar- da moda olsun diye değili da müstakil bir devlet gibi Valencia. ikümeti ile harb etmekte olduğu ndığı takdirde İspanyadaki dahili harbe devletlerin üki milstaiil devlet arasın i bir harb nazarilea bakma- ları icab edecektir. Bir zuman Amerika müttehid hi- tleri devizli Cuba adasında. İs- ryaya kargı çıkan isyan esnasında bu adanın muhariplik ve bindenaleyh istiklâl haklını tanımış idi, Mütte- hid Amerika hükümetleri arasındaki malüm kanlı dahili harpte dahi İn- gilere ile Fransa cenub hükümetle- rinin muhariplik sıfatını tanımışlar- dı. General Frankonun muhariplik sıfatı #anınması ile kontrola lüzum kalmayacaktır. O zaman İspanyadaki iki muha- rib taraf birer devlet sayılacağından diğer devletler bitarajlıklarını lâr edecekler ve hukuku düvelin bitaraf- ğa aid muayyen ahkümt mucibince iki muharib taraja da yardım ede- miyeceklerdir. İspanya işlerinin 4v- rupa. politikasını bozan mahiyetini değişlirmek. için en. pratik ve esaslı çare olarak yapılan bu teklif Fran- konun mevkiini bir kat daha sağlam laşfıracağı ve bunu Cebelütlârık. bo> gazına ve şimali Afrika yollarına hâ- kim yapacağı düşüncesile İngiltere ile Fransa tarafıdan terviç edilme- miştir, Feyzullah Kazan Adli tefsir İngilterede Portsmut mahkemesi, mekteplen evlerine dönen çocuklara kırmızı balık satan bir adamın muha- kemesini görüyor. İngilterede, mek- tep talebesine ders mevsiminde oyun- cak satmak yasaktır, İyi amma, kır- — e Oyuncak re Hâkimler Boston mahkemesi de, at cambaz- iarlle memlekete giren «cambaz pi- re lerin, gümrük defterinde hangi kınms ithal edileceğine karar vere- cekti. Cambaz pirelerden “cartist> j | #aslımdan vergi almması düşünüldü; amma bu hayli komik olacaktı, Vaz geçtiler ve pireleri 'cehlf hayvanlar; fashna sokmak istediler. Ziraat Nezareti itiraz etti, bunun üzerine mahkeme cabmaz pirelerin evahşi hayvan» olduğuna karer verdi ve cabmaz pireler, bu fasıldan vergiye tabi tutuldular, Posta 150 yaşında Bostanda, 1781 tarihinde, bir pos- ta müvezzinin tuttuğu defter bu- tundu. “Bu defterden anlaşıldığına göre, 1781 de Boston ile Nev - York arasında” işliyen posta arabalarına bu adamı paketleri yerleştiriyor ve paketin ağırlığına iz bir para EE yormuş. Demek ki, posta vüz elli Kmde dır ve Amerikada kurulmuştur. inebolu spor klübünde çay iyi , Çay ziyafetinde bulunanlardan bir grup p İnebolu akşam) — Kastamonu hükümet doktorluğuna tayini dolayısile gehrimizden ayrılan doktor Fevzi Umulun şerefine spor klübü tarafından veda çayı verilmiştir. Öğretmen Mehmet halkın ve bilhassa sporcu gençliğin duy- Buğu teessirü uzun uzadıya anlatmış Fevzi Umul da cevaben İneboludan Ayrılmış olmakla geçen şen günleri hiç bir zaman unutmuyacağını ve daima anacağını söşlemistir. AKŞAM Eye muntaksında rekolte Haziran kurak geçtiğinden mahsul tahmin edildiği kadar bol olmıyacak İzmir (Akşam) Bu seneki muhte- lif mahsul rekolteleri, incir hariç ol- mak üzere, tahmin edilmiştir. Mayıs ayında yağan sürekli yağmurlar, mahsul! için çok faydalı ok muşsa da haziran ayı yağmursuz ve poyraz rüzgârlı geçtiğinden yağmur- lardan rekoltelerin yüksek olacağı hakkındaki tahminler boş çıkmıştr. Kuraklıktan en ziyade müteessir olan mahsul tütündür. Ekilişte, tütün re- koltesinin 38 milyon kiloyu bulacağı tahmin edilmişti. Son vaziyete göre rekolte ancak geçen seneki miktarı bü- Tacaktır. Çünkü kuraklıktan tütün yaprakları büyümemiş, küçük kalmış- tır. Fakat nefaset itibarile bu seneki tütün mahsulü, geçen senekinden çok üstün olacaktır. Yetişen dip mahsul- ler işçiler ve rençber aileleri tarafin- dan kırılarak sergilerde kurutulmağa başlanmıştır. Üzüm: Haziran ayındaki kuraklık- tan üzüm mahsulü de zarar görmüş- tür, En mühim bağ mıntakalarında yüzde 10: nisbetinde yanıklık tesbit edilmiştir. Rekoltenin miktar itiberile altmış biri tonu bulması bile şüpheli- dir. Geçen seneki mahsulden çok az stok kalmıştır. Bunlar da son gelen si- parişler üzerine iyi fiatlerle satılmak- tadr. İstek fazladır. İncir: Eski mahsulden stok kalma- mıştır. Piyasada cüzi miktarda hurda ineir vardır. Onlar da İnhisar idaresi tarafından sumaya çevrilmek Üzere mübayaa edilmektedir. İncir rekolte- si, behiçelerde ilek asma işi bitmedi- ğinden henüz tahmin edilmemekte dir. Bir hafta sonra mümkün olacalk- tır. Yeni rekoltenin normal olacağı alâkadarlarca tahmin edilmektedir, Pamuk: Pamuk stokları azalmıştır. Fiztler “sağlamdır. Alıcılar, çok istekli- ,000 balyı min, edilmektedir. Mükim mikiazda araz. mursuzluk, hububat için müsald te- Jâkki edilmiştir. Çünkü yağmur, har- manlardaki mahsulü sarartarak bü- yük zararlar tevlid edebilirdi. Evsaf ve miktar itibarile hububaf, bilhassa buğday ve arpa memnuniyet verici bir vaziyettedir. Yemi mahsul buğday pi- yasaya arzedilmiş olmakla beraber buğday piyasası şimdilik gevşektir. Fakat dış memleketlerden arpa ve bakla üzerine mühim siparişler geldi- önden bu ımahsul satışları çok sağ- lamdır, En ucuz mu, en pahalı mı ? Adanada bir ailenin geçinmesi için kaç para lâzım? Adana 3 — Bura gazeteleri arasın- dacAdana Türkiyenin en ucuz şehri midir? Değil midir?» tarında bir mü- hakaşa açılmıştır. Bir gazeteye göre, Adana Türkiye- nin en ucuz şehridir. Burada üç kişi- Hk bir aile ayda 20 lira ile refah için- de yaşıyabilir. Diğer bir gazete buna itiraz etmekte ve Adananın pahalili- ğını ileri sürerek üç kişilik bir ailenin ayda ancak 32 lira ile geçinebileceğni yazmaktadır. Bu 32 liraya ailenin gi- yecek parası da dahildir. İzmitte denizciler bayrami İzmit (Asşam) — Burada denizei- ler bayramı çok parlak oldu. Belediye bahçesi önünde müsabakalar yapıldı. Spor klüpleri arasındaki 100 metre sürat, 100 metre kurbağalama, 50 mef- re sırtüstü, 9500 metre mukavemet müsabakalarını İdmanyurdlular ka. sandılar. Yağlı direk ve ördek kayma, kotra müsabakalarını Akyeşil, çifte kik müsabakasını Kâğıthane fabrika- si kazandı. Müsabakaların hitamında vali ve parti başkanı B. Hâmid Oskan genç- lere madalyalarını verdi ve kazanan- ları tebrik etti. Tifo vakaları arasında Istanbul.. “Sen bu suyu al da bana halis bir Terkos getir. yı Günde elli defa ellerini yıkayanlar.. Salata- lığı haşladıktan sonra esek m Bu tifo vakaları devam ederken evlerin, gazinoların, yazlık bahçele- rin hali görülecek şey... Buralarda öyle sahnelere rasgeliniyor ki insa» nın güleceği geliyor. Meselâ bir yaz bahçesinde oturuyorsunuz. Karşınız- da bir alle... Erkek kelli felli, şiş man... Kendisine kahve ile beraber Su getiren garsona soruyor: .— Bu su iyi su mu? — Evet bayım iyi su... — Al bunu geri götür... Bana bu bardağı Terkostan doldur getir. an- hyor musun?, Haliş Terkos isliyo- Garson şaşkın şaşkın bardağı al- yor, biraz sonra Terkos suyu ile bera- ber damlıyor... Bay sıkı sıkı tahkik ediyor: i — Terkos değil mi? Terkos olduğu na eminsin ya.. — Evet efendim Terkos. Bundan sonra kelli telli bay mem- nun lıkır hkır Terkos suyunu içiyor: lar, hem de cacıktan vazgeçemiyor- Jar. Halbuki salatalıklar; — Bele beni yemeğe kalkın. ka- rışmam tifo hazırdır. gibi insana bâ- kıyor... Bunun için bu gibi evlerde cacık yapılmadan evvel fokur fokur su kaynıyor. hiyarcık evvelâ bu fokur- dıyan suya batırılıp çıkarılıyor. On- dan sonra, cacık yapılmak üzere doğ- Tanıyor... Birbirlerine raslıyan ahbaplar s0- kaklarda: e — Merbahal.. dan sonra hemen soruyorlar: — Aşılandın mı? — ikincisini bugün oldum. - — Ben birincisini oldum. «Aşılandın mı? sözü «hava sıcak», «amma sıkıntılı hava ha> gibi bey- Uk ayak üstü Jâflarından oldu. Hattâ bazt semtlerde aşı olmağa gitmek âdeta bir eğlence halini al- mış... Hele kenar mahallelerde. sa- bahleyin komşular grup grup olu- yorlar.. çat çat kapı: — Bayan Emine huuuu... Ayol — aşılanmağa, belediyeye gide- — A kız mektebe mi başlıyacağız. Benim bildiğim mektebe başlanırken aşı olunur.. — Sen hele olma da gör. «Hap yutanlar »da ayrı bir fasıl... Hele bü yakınlarda eczanelerde hap bulunmaması yüzünden pek sikinti çekenler ver, Eczanede uzun müd- det bekledikten sonra bakıyorsunuz komşunuz kanter içinde elindeki küçücük kutu muzaffer bir tavırla geliyor: — Buldum. buldum.. hap buldum. Fakat bütün bunlarm içinde en dikkate değenler hastalanmamağa son derece karar verenler.. hele bun- Tar içinde titiz olanları görmeli... Artık 30 - 40 defa elini yıkayanlar mi istersiniz? Ellerini hiç bir yere sür- miyenler mi ararsınız?... Bir ahbap tanırım, Bir günde say» miş tamam 50 kere elini yıkamış... Malüm ya el yıkamak bu hastalığa tutulmamak için mühim şey. Mikrop elden ele geçtiği için buna son dere ce dikkat etmek lâzım... Fakat tifo vakaları esnasında et- ratıma bakıyorum da şu pisboğazlı ğın ne müthiş bir iptilâ olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyorum. Bir çok boğazına düşkün kimseler artıki — Aşılandım.. bana tifo yaklaşa- maz. — Hap yuttum. artık bana mik- rop vız gelir.. diye önüne gelen yö- mişleri gövdeye indiriyorlar, çatır çatır salatalıkları yiyorlar... Evlerde müthiş bir korku. baya- nm biraz midesi bulansa: — Siz asl hastalığın iztırabını bir le ya onun verdiği çir- 1 ini ül iğ li — Tanesi beş kuruşa.. dedi. sor“ dum: — Neden bu kadar pahah... 'Amma garip ticart bir fikir ha. EF, İnebolu Ziraat bankasi direktörlüğü İnebolu (Akşam) — Ziraat ban- kası direktörü B. Hürrem Şenavçen, Çanakkale şubesine, yerine de Sam- sun şubesi kontrolü Server Yürdne. yer atanmıştır. Bir korucu bir kizi dövdü, kiz öldü Balıkesir 3 — Buranın köylerinden birinde 12 yaşında F'atma isminde biz kızcağız komşusunun tarlasından ar“ mud koparırken köy korucusu tarafın« halde döymüştür. Fatma o günü ök müştür, Sofyada komünist tahirikâti yapan 10 giyim hapse mahküm sym mesi, ekserisi üniversite talebesi olasi 10 kişiyi, komünistlik tahrikâtından dolayı muhtelif hapis cezalarına mah» küm etmiştir. En büyük hapis cezasi B senedir,