15 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

15 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| İ İ KŞA Bağdadı Akdenize bağlıyacak Irakı Avrupaya bağlıyan tabil deniz | yolu Basra körfezi, Hind Okyanusu ve Kizildenizdir. Fakat bu yol çok do- | Jaşık ve masraflı olduğundan -Irakm | simalindeki Musul petrol kuyular- | nın hasılatını daha ucuz olarak Avru- Pa piyasalarına. sevketmek için iki boru hattı döşenmiştir. Boru hatları Kerkükten “başlar ve yekdiğeri- ne ,müvasi olarak Fırat. sahilindeki (Hadita) ya kadar gelir. Burada iki hat birbirinden uzaklaşıp biri Suriye- den geçerek Şamtrablus limanına ve diğeri Maverayi Erdün ve Filistin top- İ raklarından geçerek Hayfa limanına 1 kadar uzar. Boru hatları yalnız pet- | rol naklettiğinden Irekın diğer eşya- | 81 yine doleşik deniz yolundan sevke- | diliyor ve Avrupaya çok masraflı ve pahalı olarak geliyor. | Irakı Akdenize bağlamak için bir demiryolu İnşası çoktan beri düşünü- Yüyordu. Hattâ güzergâhın: tayin için fenni istikşafat da yapılmıştı. Lâkin çok masraflı olacağı düşünül “üğünden inşası (o geciktiriliyordu. Şimdi bu demiryolu yerine gerek sev- kulceyş gerek iktisad ve ticaret nok- tasından çok değerli olacak bir şose yapılması Kararlaştırılmıştır. Bu yol Hayfa limanıile Bağdad arasında yapılacaktır, Ahiren Hayfa- da Irak hükümeti için serbest bir 1i- man mıntakası imtiyazı verilmiş ol- masının hikraeti de bu limanın Bağ- dada şose ile bağlanması düşünce- sidir. Bu yoldan Irak ile Filistin fevkalâ- de istifade edeceklerdir, Fakat Mave- rayi Erdün erazisi, memleketin ma- mur olmaması yüzünden pek istifade edemiyecektir. Bu memleket toprağından geçecek şose yolundan transit resmi alınma- #ına müsaade edilerek mühim bir va- ridat menbaı temin edilecektir. Yolun inşasına İngiltere devleti hazinesi de iştirak edecektir. İngiltre devleti şu zamanda tasarrufa çok ehemmiyet verdiğinden Hayfa ile Bağdad arasın- da yapılacak yolun İngiliz ticaretine temin edeceği büyük istifadelere rağ- men bunun inşası masrafına iştirak etmeğe bidayette taraftar olmamıştı. Fakat Filistinde ve yakın Şarkın diğer yerlerindeki İngiliz askeri me- murini böyle bir yolun inşası İngiliz imparatorluğunun müdafaası nokta- sından da elzem olduğunu ileri sür- » Kemkılpaşa Çökşam) — Kemalpaşanın olan (Yukarı Kınlca köyü) nde İzmir Halkevi spor kolu tarafından bir sürek Avı tertib edilmiş ve İzmir avcıları bu etmiştir. Resimiz, sürek ayından bir intibadır. me” a. - Irak yeni bir yolla , Akdenize bağlanıyor Maverayı Erdün ve Filistinden geçecek olan bu yolun büyük askeri ehemmiyeti va olan yolu gösterir harita hissesi 150,000 ilâ 200,000 İngiliz lirası tutacaktır. İngütere Irakın menfaati bulunduğundan lüzumu hslinde en kısa. yoldan ve Filistin ve Maverayi Erdün üzerinden Iraka askeri kuvvet- ler ve harp mialzemesi sevkedecektir. | Umumi harbe kadar Irak ile Filistin | arasmdaki Suriye “çölünde yalnız | kervanlar gezerdi, “Askeri hsrekât esnasında bu çölde, yağmur yağma- | dığı zaman, şosesis de otomobil ve kamyonların gezebileceğini İngiliz as- keri memurini tecrübe ile öğrenmiş- lerdi, Umumi herpten sonrs Yeni Zelândlı Nairn biraderler Şam ile Bağdad srs- smda muntazam bir otobüs hattı te- sis etmişlerdi. Fakat bu hat İngiliz dssı altında buluren Filistin ve | erayi Erdün erazisinden geçmi- | yordu. Çünkü Fransızlar Şamdan Irak hududuna kadar muntazam bir şose yaptırmışlardı. İvgiltere ise doğ- | rudan doğruya Hayfa ile Bağdad ara- sında Filistin ve Maverayi Erdün ve Irak topraklarından geçecek bir şose hattının inşa edilmesini görmek istiyordu. Hayfa ile Rutbah ve Bağdad are- sında askeri bir demiryolu inşasının düşünülmesi şose yolunun biran evvel yapılmasına mani oluyordu. Şimdi demiryolunun - inşası gayri mahdud bir zamana bırakılmış ve askeri ve ticari şose yolunun inşasına derhal başlanmasına Tüzüm görülmüştür. Bu yolun Filistin ve Irak erazisine tesadüf edecek kısımlarının inşası büyük zorluklara maruz kalmıyacak- tır. Fakat Maverayi Erdün erazisine tesadüf edecek kısımı çok masraflı ola- caktır. Bu erazi sönmüş volkan ağız- ları ile dolu ve lâv ile raesturdur. Geçen on üçüncü âsira kadar Ma- verâyi Erdündeki volkanlar feveran ve faaliyet halinde idi. Çok arızalı ve sert olan bu erazide şosenin inşası hem çok zor hem de masraflı olacak- tır. Bu askeri şose yolu Hayfadan baş- lıyacak ve Erdün nehri kenarında ve | tik. Vaniköylülerin Maverayi Erdün hududunda Jisr-al- l Mijamiğde bu hükümetin erazisine | girecek ve Rutbah kuyularına kadar | petrol boru hattının Hayfa kolunu ta- kib edecektir. Burada Şamdan gelen Naim biraderlerin otobüs hattı ile birleşecektir. Buradan çöl ortasından Fırat sö- | hilindeki Ramadiye ve oradan Dicle | sahilindeki Bağdada müntehi olacak- tır. Yeni yol yakın Şarkin sevkulceyş ve iktisad vaziyetini esaından değiş- tirecektir — F, bağ ve çam ormanlarile meşhur Okuyucularımız —— Bize ne bildiriyor? Vaniköy toz deryasına boğuldu Vaniköy hslkından âldığımız mü- teaddit mektuplarda, güzel ve şirin köylerinin toz ve kömüz deryasına boğulduğundan şikâyet ediyorlar ve diyorlar ki; «Köyümüzün eski Vaniköy caddesi denilen yegâne sna caddesi, yer yer çukur olduğu için bu çukurların dok durulması vo bu yolun temiri için alâ- kadar daireye başvurduk ve bütçede tahsisat olmudığı cihetle, bu tamirin icrası için elimizden geldiği kadar nakdi yardımda da bulunduk. Fakst bu bozuk cadde, taş kırdırılaıak ve üzerine de kum dökülerek silindir ile tesviye edileceği yerde dereden ve Gili- koz.fabrikasından alman çamurlar ve kömür tozları ile örtüldü ve daha berbed bir hale getirildi. Şimdi bu yol bir karış'çamur ve siyah'kömür t07- larile örtülüdür, Rüzgâr estiği ve oto- mobiller geçtiği zaman etrafı ve ev- lerimizi toz ve kömür bulutları örtü- yor. Haya almak için pencerelerimizi açamıyoruz. Bütün gün de toz ve kö- mür zervelerini teneffüs ediyoruz. Bu yol güya tamir edilirken üze- rindeki bütün lâğım ağızları de tıka- tılmış olduğu cihetle bir gün yağmur yağdığı zaman dağdan İnecek ve de- nize akmak için menfez bulamıyacak sellerin hücum tehlikesine de maruz bulunuyoruz. Köyümüzü toz ve kö- mür devyasından ve sel tehlikesinden kurtarmak için Üsküdar belediyesinin dikkat nazarını celbetmenizi rica edi- yoruz. Vaniköy halkının şikâyetlerini yaz- Gık, vaziyeli de mahsllinde tetkik et- iddizsı veçhile, eski Vaniköy caddesindeki evler top- rak ve kömür tozu dumanlarından oturulamıyacak bir vaziyete girmiştir. Üsküdar belediyesinin mahalline bir mühendis göndererek vaziyeti tetkik ettirmesi ve bu şirin köyü toz derya- sından ve yarın öbür gün yağmur yağdığı zaman tepelerden inecek yağ- mur sularının hücumundan kurtar masını taleb ederiz, Diyarıbekirde bir cinayet Bir adam karısının âşığını boğarak cesedini kilere gömdü Diyarbekir (Akşam) — Şehrimiz de feci bir cinayet işlenmiştir. Tahki- katıma göre cinayet şu şekilde meyda- na çıkarılmıştır. Hoca Ahmed mahal- lesinde, kiraladıkları eve taşınan dül- ger Resul ile ailesi evin içinde gittik- çe artan fena bir koku duymağa ve bu fena kokuların hangi taraftan gel- diğini başlamışlar, fakat bir türlü membaını bulamemışlardir. Geçen gün Resulün karısı kilere gir- mek için eşikten geçerken birdenbi- re ayağı, bir çukura batmıştır, Kadın, ayağını çukurdan 'çekince tahammül | edilmez bir koku etrafa “yayılmıştır. Bu vaziyet karşısında kadın feryad- ları basmış, komşular koşuşmuş ve polise hsber verilmiştir. Polisler, kazma getirterek çukuru kazdırtımışlardır. Birkaç kazma vuruk duktan sonra evvelâ bir insan ayağı, biraz sonra da bir cesed meydana çıkarılmıştır. Yapılan tahkikat neti- cesinde bunun Tahir oğlu Bekir, kati- lin de Abdullah adında biri olduğu ar laşılmıştır. Maktul Bekir, Abdullahın karısile münasebet peyda etmiş. bü- nu haber alan Abdullah, bir gece Be- kiri kendi evinde yakalıyarak boğmak suretile öldürmüş, cesedini de kile rin eşiğinde kazdığı kuyuya güm- müştür, Katil kaçmıştır. Zabıtaca şid- detle aranmaktadır. Selâmi İzzet TİYATRO KONUŞMALARI Her kitapçıda bulunur. Fiati; 50 kuruştur. 15 Haziran 1937 Almanya -mektupları Düsseldorf “ Başaran millet,, sergisini ziyaret Serginin büyük methall ve salonlarından biri Berlin 8 (Hususi muhabirimizden) | Kinder Garten yahni çocuk bahçesi — Bu hafta Almanyanın Düsseldort şehrinde büyük bir sergi açıldı. «Ba- şaran millet sergisi» adı verilen bu zneşheri gidip gördüm. Berlinden bin- diğim tren saatte 95 kolimetre sürat- le mesafe katederek altı saat sonra beni Düsseldorfa götürdü. Düsseldort 500 bin nüfuslu büyük bir sanat şehridir. Alman ağır sanayiinin. merkezi sayılabilir. Birçok büyük fabrikalar hep buradadır. Fakat bu- na rağmen şehir çok şirin. Hele Kö- nigsâlle denilen birkaç kilometrelik geniş bir caddesi Avrupanın muhte- Uf memleketlerinde şimdiye kadar gördüğüm caddelerin en güzeli, en câ- zibidir diyebilirim. Caddeye bu gü- zelliği veren iki tarafı süsliyen ağaç- lar ve caddenin boyunca uzayan bir havuzdur. Burada en ziyade nazarı dikkatimi çeken şey adım başında gayet şık bir kahvehane, bir pastacı dükkânı ve bir lokantanın mevcud olmasıdır. Bunun başlıca sebebi ecnebi ziyaretçilere ko- laylıktır. Düsseldorf, yukarıda. söyle- diğim gibi, Almanyanın demir sana- yiüinin merkezidir. Yani demir borsa- sıdır. Lâyipzig'in kürk borsası olduğu gibi... Bu yüzden bu şehre çok ecne- bi gelir. Sergi binası Sergi binası Ren nehri kenarında 780 bin metre murabbaı genişliğinde bir arsa üzerinde inşa edilmiştir. Bi- na çok mükemmeldir. Giriş yeri 1936 Berlin olimpiyad stadının küçük bir nümunesidir sanırsınız. Ziyaretçilere selâm durur vaziyette bayraklar, elek- İrik fenerlerile süslüdür. Yollar çok muntazamdır. Sergi çok büyüktür. Bunu hakkile gezip görebilmek için insanın çok vak- ti olması lâzımdır, Dört senelik plâ- nm kuvveden fiile çıkmasına iştirak etmiş olan fabrikaların, lâboratuarla- rın teşhir ettikleri hadsız, hesapsız maddeler öyle kısa bir zamanda gö- rülüp anlaşılamaz. Sergi üç muhtelif esas üzerine ku- Tulmuştur: Sanayi ve ticaret, iskân evleri inşası, bahçıvanlık... Bunların her birisi hakkında ayrı ayrı malü- mat vermeğe girişecek olsam sütunlar doldurmak lâzımdır. Bunun için en zi- yade gözüme çarpan birkaç noktayı kaydetmekle iktifa edeceğim, i Sergi binası içinde mükemmel bir vardır. Enesfran adı verilen bu bahçe- ye 3 yaşından 14 yaşına kadar çocuk- lar kaydediliyorlar. Çocuk anaları çocuklarını sabah saat sekiz buçukta, müesseseye teslim, ediyor ve akşam, saat altı buçukta muayyen olan mahalde gene çocukla- mı alıp götürüyorlar. Müessesede 0- tuz çocuk bulunuyor. Her çocuğun, bir spor elbisesi, bir oyun elbisesi, bir de yüzme elbisesi olması şarttır. Her çocuğun, kendisine mahsus bir dolabi ve dolabın üstünde bir numara ile, bir de çocuğun zevkini okşıyan küçük bir resim vardır. Çocuklar, ancak bu küçük resimlerle, kendi dolaplarını tayin edebiliyorlar. Yıkanacak yerler, &bdeshaneler, sırf elektrikle işleyen mutfak dairesi, oyun oynıyacak oda, istirahat odası ve saire mevcuttur. Oyun odasında muhtelif doplarda muhtelif oyuncak» lar ve oyun maddeleri vardır. Çocuklar bunları keyiflerine gör- re intihap ederek oynarlar ve vakit geçirirler. Oyun odasında, çocukları eğlendirecek bir de kukla oynâtılan Sahne yardır. Beni güyet nezaketle kurşılyan mürebiyenin verdiği izahata teşekkür ederek ve iyi bir intiba ile oradan ayrıldım. Sabahın sekiz buçuğundan akşa- mın altı buçuğuna kadar, üzerlerin- de uğraşılan, yedirilen, içirilen bu kü- çük talebenin aylığı nedir biliyor mu- sunuz? Hiç de tasavvur edemiyeceği- niz bir para... Ayda 2 mark yani bir lira... Yanlış anlaşılmasın ayda 2 mark. Camdan kumaş ve temizlik Sanayi dairesinde, camdan yapılan kumaşlar en ziyade takdire şayan- dır. Şimdilik kömür madenlerinde İş- leyen amele için bundan kumaşlar ya- pılıyor. Bunun en büyük hassası «İs0- latlansı ihtiva etmiş bulunmasıdır, Tahtadan kumaşı gördük, şimdi de camdan kumaş görüyoruz. Bakalım daha neler göreceğiz. Gözüme çarpan ikinci bir nokta da temizliktir. Yollar o kadar temizdir Ki, âdeta, toprak lisani hale gelerek, «aman sakın, üstümü kirletmeyins die yeceğini zannedersiniz. Gece saat dokuzdan itibaren havuz- ların renkli su ziyaları cidden görül meğe lâyıktır. Bütün günün verdiği yorgunluğu, ancak bir saat kadar bu havuzların karşısında İstirahat ets mek suretile giderdim. —2Z. B.

Bu sayıdan diğer sayfalar: