3 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Mayıs 1937 İSTANBUL HAYATI; ——— Zayıflığın ve şişmanlığın kolayı I Geçenlerde bir ahbab öğle yemeği- ne , Ailesi efradile sofraya pturduk, Evin tos toparlak küçük ba- yanı çukur tabağını ağzına kadar çorba ile doldurarak üzerine yarım li- mon sıktı. Babası izahat verdi: — Kızım biraz şişmanlıktan sikü- yetçi. Doktor da zayıflaması muvafık olacağını söyledi. Şimdi perhiz yapı- yor. Limona vücudu zayıflatır, dedi- ler de çorbayı limonla içiyor. O sırada dostumun kayın valdesi, yanında oturan zayıf nahif torunu küçük bayın çorba tabağını çekti. Diğer yarım limonu da torunun çor- basına sıkarak mırıldandı: — Kız zayıflasın, oğlan şişmanlasın diye çalışıyoruz. Limon iştah açar. Madi oğlum, ekşi ekşi çorbayı iç de iştahın açılsın... Çorbadan sonra et yemeği geldi. Küçük bayanım tabağına etin yağsız yerlerinden ayrıldı. Babası izah etti: — Yağlı et şişmanlık verdiği için kızıma etin yağsızlarımı ayırıyoruz. Yavan et her halde zarar vermez. Büyük anne durur mu ya? Sahan- dan ayırdığı kocaman yavan et par- çalarını küçük bayın tabağına koydu: — Yavrucak zaten pek az yemek yiyor. Etin yağlarını yiyip de midesi- ni bozacağına lop lop et yesin de top top et bağlasın. — Bay, kızına salata yemesini sık sık ihtar ediyor: — Kızım salatayı çok ye. Sirke vü- cudu zayıflatır. Zayıflamak isteyenler daima sirkeli yemekleri tercih etmeli- dirler.. Büyük bayanın telâşı daha fazla. Kendi indeki salata tabağınıda erkek torununun önüne sürerek teş- vikediyor: — Evlâdım. Sirke iştah açar, mide bastırır. Bol bol salata al ki, iştahın açılsın de yemeği bol ye. Böylelikle şişmanlıyacaksın... Plâv geldi. Bay baba, kızının ta- bağını doldurdu: — Ye kızım. Plâv şişmanlatır, der- ler amma, korkma, Yemekten sonra iki hardak çay içersin bu zararı telâfi eder, Büyük bayan da küçük bayın ta- bağını doldurdu: — Ye yavrum. Plâvı bol ye de şiş- manla.. Hamur tatlssıda küçük bayanın perhizine dokunmadı. Babası, yemek- ten sonra bir çay daha içerse bunun da zarar vermiyeceğini söyledi. Tabil büyük bayan da erkek torununa tat- 4 dilimlerini yutturdu. Tatlı yiyerek şişmanlıyacakmış, Yemekten sonra çay getirildi. Küçük bayan zayıfla» mak için, küçük bay da şişmanlamak için üçer bardak çay içtiler. Meğer midemiz telâkkilerimize göre çalışı- yormuş da haberimiz yokmuş. C. R. a rma sa Harb malüllerinin terfihi Harp malüllerinin terfihi için hükü- metçe bazı kararlar verilmek üzere olduğu haber alınmıştır. Eski devirler harp malüllerini çok ihmal etmişler- di. Cumhuriyet idaresi bunları da hi- mayesi aitma aldı, malüllerin terfihi- ni düşündü. Bugün harp malülleri e8- kisi gibi bakımsız bir halde değiller- dir. Manmafih hükümetimiz bunların © daha ziyade terfihlerini düşünmüş- tür. Yakında bu hususta kati karar verilecektir. İ ŞEHİR HABERLERİ Otobüs seferleri Otobüs işliyecek hatlara dair bir proje hazırlanıyor Belediyenin, Avrupadan getirteceği 200 otobüs için bir kanun projesi ha“ zırlayarak vekâlete gönderdiği ma» Jümdur. Kanun projesi, Avrupadan getiri- lecek otobüslerin gümrük resmi veril- memesini temin edeceğinden belediye, proje Millet meclisinden çıkmadan olobüsler için bir müessese ile anlaş- mak fikrinde değildir. Hazırlanan lâyiha bugünlerde tet- kik edilmek üzere Devlet Şürasına ve- rilecektir. Belediyenin otobüs işletmeğe karar verdiğinden haberdar olan bazı ecne- bi müesseseler, belediyeye Uzun. vade- li krediler ile olobüs vermeğe talip olduklarını bildirmişler ve bazı tek- Miflerde de bulunmuşlardı. Şimdi be- lediye bu teklifleri tetkik etmeğe baş- lomıştır, Bundan başka otobüslerin şehrin hangi semtlerinde işleyeceği et- ratında da bir proje hazırlanmakta- dır. Kanun çıknca belediye hemen bir raünakasa açacak ve 200 (otobüsü derhal getirtecektir. Dokuzuncu işletme şimendiferlerinin birçok pislikleri kaldırıldı Şark şimendiferleri Devlet demir- yolları idaresine geçtikten sonra do- kuzuncu işletme müdürlüğü namı ak tında bir müdürlük teşkil “edilmişti. Dokuzuncu işletme müdürlüğü büyük bir faaliyetle çalışmağa başlamıştır. Şark şimendiferleri idaresi İstas- yonlarla hiç alâkadar olmamıştı. Bü- tün istasyonlar perişan bir halde idi. Birçok bekleme yerlerinde oluracak kanape bile yoktu. Dokuzuncun işlet- me, hatlın sağlamlığı seferlerin intiza- mı kadar istasyonların vaziyeti ilede alâkadar olmuştur. İstanbul ile Uzün- köprü arasındaki bütün istasyonlar temizlenmiş, önlerine bahçeler yapıl” mıştır. Şark şimendiferleri zamanında Vâ- gonlar kâfi derecede temiz değildi. Dokuzuncu 'işletm vagonların temiz- liğini de temin etmiştir. Bu hatta 8€- yahat edenler, bilhassa “İstanbul ile Küçükçekmece arasında oturanlar, devlet idaresine geçtikten sonra hat- tan idaresinde gölülen mükemmeliyet- ten ve ayni zamanda ücretlerin indi- rilmesinden çok memnundurlar. Elbisesini silerken be ateş aldı, yangin Dün Beşikvağta Maetriye apartıma» rının bir katından alevler çıktığı gö- rülmüş, hemen itfaiye yetişmiştir. İt faliye penceresinden alevler çıkan katı söndürmüştür. Yangının şöyle çıktı- Ea anlaşılmıştır: z Apartımanda oturanlardan bir ka- dın elbisesini silmek için kullandığı benzin şişesini yere devirmiştir. Bu €$- nada benzin parlamış ve etraftaki eğ- yalar yanmağa başlamıştır. Likör yerine parke cilâsı içmiş Dehşetli sancılar içinde hastaneye kaldırıldı Dün Simi adında bir genç kiz Bey- oğlunda ahbaplarından birinin apar- timanına misafirliğe gitmiştir. Simi bir aralık masanın üstünde bir likör şişesi görmüş, bundan bir fincana koyarak içmiştir. Genç kız biraz sonra yanlışlıkla 26- hirli bir parke cilâsını içtiğini anla- yınca döktora koşmuştur. Matmazel Simi dehşetli sancılar arasında has- taneye kaldırılmıştır. Şirketi Hayriyenin yeni yaptırdığı vapurlar Şirketi Hayriyenin Haliçte yaptır- makta olduğu vapur eylül ortalarına doğru ikmal edilecektir. Vapur ikmal edildikten sonra derhal seferlere baş- lıyacak ve şirketin Haliçteki tersane- $inde ikinci vapurun inşasına başla- nacaktır, Yapılacak olan ikinci vapur da ay- nen şimdiki vapurun eşi olacaktır. Bu vapurlar on iki mil süratindedir. Şirketi Hayriye bunlardan sonra tersanesinde bazı tadilât yaparak da- ha büyük vapurlar inşa etmek kara- rındadır. Sendaldün çıkarken.. Kucağındaki çocuğu denize düşürdü, çocuk kurtarıldı Kasımpaşada oturan Naciye ismin- de bir genç kadın dün Fenerden bir sandala binmiş, Kasımpaşaya geç- miştir. Sandal Kasımpaşa iskelesine yanaş- tığı sırada Naciye kucağındaki çocu- ğile beraber karaya çıkmak istemiştir. Bu esnada genç kadın her nasılsa ku- cağınduki çocuğu denize düşürmüş- tür, Zavallı çocuk baygın bir halde de- nizden çıkarılmış ve hastaneye gön- derilmiştir. Üniversite talebeleri Memleket içinde ve dışında seyahatler yapılacak Üniversite talebeleri bu sene mem- leketi yakından görülüp, ti yalamak üzere muhtelif istikamet- Erup hâlinde seyahatlere çıkâa- caklardır. Bunlardan iki grup Anadolüya gi- decek, biri Akdeniz, diğeri Karadeniz havzalarında tedkikler (yaptıktan sonra her iki grup da şarka gidecek- ler ve Ankara yolile İstanbula döne- ceklerdir. Bundan başka ecnebi memleket- lere de seyahatler yapılacaktır. Bu s€- Ne ÜÇ grup ayrı ayrı Almanya, Fran- $â ve İsviçreye gidecektir. Bu sene eri seyahati Yapan gruplar ge :ek sene Avrupa seyahatine çıka- caklardır. Bay Amcaya göre... Yugoslav talebe Belgraddan dün de bir kafile talebe geldi Belgrad ticaret mektebi talebele- rinden mürekkep bir kafile dedün sabahki konvansiyonelle çehrimize gelmiş ve Sirkeci garında İstanbul ti caret mektebi talebeleri tarafından samimiyetle karşılanmıştır. Misafir talebelere dün öğle üzeri Galatasaray lisesinde bir ziyafet verilmiş ve ye mekte bir gön evvel gelen Niş tica- ret mektebi talebeleri de bulunmuş- lardır. Büyük bir samimiyet ve kardeşlik havası içinde neşe İle yenen öğle ye- meğini müteakip saat 14 de Adalara gidilmiş ve Türk talebeler Yugoslav- yalı arkadaşlarıma akşama kadar A- daları gezdirmişlerdir. Talebeler akşam saat 7 ye doğru İs- tanbula dönmüşler, bir kısmı İstan- bul, bir kısmı da Galatasaray lise- &inde misafir edilmişlerdir. Yugoslav- yalı misafirlere bugün de Galatasa- rTayda bir öğle ziyafeti verilecek ve sonra sıra ile muatlim mektebi, Sel çuk kız sanat mektebi, üniversite ve yüksek ticaret mektebi gezdirilecek- tir, Ticaret mektebinden sonra misafir- İer Topkapı ve Asarıatika müzelerini göreceklerdir. Kurşun hırsızı Bir caminin kurşunlarını sökerken yakalandı Dün gece Fenerde Fethiye camisi- hin kubbesi üstünde bir gölgenin do- laştığı görülmüştür. Polisler derhal caminin kubbesine çıkmışlardır, Me- murlar 50 yaşında Habibullah adın- da bir adamın kubbenin kurşunları- nı söktüğünü görmüşlerdir, Habibul- lah yanında 25 kilo kurşunla beraber yakalanmış, kubbeden indirilmiştir. Galatasaray talebesinin resim sergisi açıldı Galatasaray lisesi resim talebeleri mektepte güzel bir sergi vücüde ge- tirmişlerdir. Sergi dün saat 15 te tö- renle açılmış ve davetliler tarafından gezilmiştir. Sergide muvaffak olmuş mütcaddid eserler vardır. Genç isti- dadları tebrik ederiz. ölçülerin muayenesine başlanıyor Bütün ölçü ve tartı âletlerinin bu- günden itibaren senelik muayenele- rine başlanacak ve sağlam olanları damgalanacaktır, Sağlam çıknıyan âletlerin külla- nılması yasak edilecektir. Bir sarhoş, genç bir kızı yaraladı Kâzım isminde bir adam dün gece körkütük sarhoş olduğu halde Kâsım- paşada oturan Zeynep isminde 18 ya- şında bir genç kızı çakı ile kolların- dan yaralamıştır, Kâzım yakalanmış- tar. Zeynep hastaneye kaldırılmıştır, Haşmetlü boya Hz. Dikkat ediyorum. Gün geçtikçe be- lediyecilik resamlık gibi birşey olu- yor, Belediyeciler bir ressam kadar, yahut makyajına düşkün bir genç kadın kadar boyadan ve renkten İsti- fade ediyorlar. Bundan bir müddet evvel bir karar çıktı, İstanbul sokakları ayrı ayrı renkte boyanacak... Bu renkler soka- ğın bulunduğu semte, deniz görüp görmediğine, güneşin ne taraftan gel- diğine göre şeçilecekmiş. Aradan kısa bir müddet geçti. Yi- ne renge dair yeni bir karar: Taksi otomobilleri tirşe renge boyanacak... Penbe, turuncu, mavi, yeşil, kavun içi sokaklardan, caddelerden tirşe otomobillerin geçmesi herhalde hoş birşey olacak... Hazır İstanbul - Çekmece hattında, Haydarpaşa - Pendik yolunda mavi vagonlar da işliyor. Akay ile Şirketi Hayriye de faaliyele geçse biri vapur- larını martı gibi bem beyaz boyasa, öteki deniz mavisi... Artık İstanbul gü- neşe tutulmuş billür parçası gibi gö- zümüze renk renk gelir... Eskiden kalma fayton arabaları da bilmem cam göbeği rengine boyana- bilir mi? Görüyorsunuz ya renk ve boya de- nilen şey hayatımızda günden güne mühim mevki alıyor. Bilhassa boya... Farkında değiliz amma boya hayatı- mıza son derce hâkim., Söyle etrafını- za bir bakınız, boyanın derhal haki- miyetini görürsünüz. Yağlı görünsün diye tavukların alt tarafın sa riya. boyayanlar varmış. Belediye cezalarının yüzde bilmem kaçın böyle boyalı tavuklardan alınan pa- ralar teşkil ediyormuş., Taze görünsün diye balıkların ku- laklarını kırmızıya boyuyorlarmış... elHalis şerbet» diye satılan bir çok içkilerin boyalı sudan ibaret olduğu malüm Halis, saf diye aldığımız bir Çok şeylerin nihayet bize bir boya gü- zelliği içinde sunulduğunu görüyoruz. Çok defa paralar boyaya gidiyor, ve nihayet kalbleri yakıp tutuşturan, gençleri ölümlere sürükliyen bir çok güzelliklerin sadece bir boya güzelliği olduğunu da görüyoruz. Bakınız. Boyaya avuç dolu para veriyoruz.. Çok defa boyaya âşık olu- yoruz, boya için ne fedakârlıklar ya» pıyoruz. Ne hikmettir biz insanlar bo- yaya çok ehemmiyet veriri, Boya görünmiyen bir hükümdar... Haşmet- lü Boya hazretleri. — H.F. amman Arifiye köy Eğetim kurumu İzmit * (Akşam) — Arifiyede köy Eğetim kurumu, bugün vali ve parti başkanı B. Hâmid Oskay tarafından büyük merasimle açıldı, Bu münase- betle nutuklar söylendi. Gençlerin, yurda, ulusa, köylüye faydalı olmaları coşkun sözlerle ân- Jataldı. B. Hâmid Oskay mektebi gezdi, gördüğü mükemmeliyetten dolayı maarif müdürü B, Kemal Ahmedi teb- rik etti. Kurs altı ay devam edecektir, Bu- radan diploma alanlar, köyün hem hocası ve hem de elemanı olacaklar- dır. Aynca 15 gün devam etmek üzere muhtarlar için de bir kurs açıldı. ... Dikkat ediyor musun bilmem bay Amca, son zamanlarda» vitamin merakı kalmadı... ci Neydi o bir zamanlar, kime mer- haba desen vitaminden bahsederdil., » Nereye baksan vitanın, nereye gitsen vitamin... H ... Hangi gazeteye el atsan vitamin görürdün!... Halbuki şimdi kimsede bu alâka yoki... B. A, — İktisadi buhran azaldı da ondan!... —? B. A — Malüm a vitamin nazari- yesi, insana meyvaların kabuklarını da yedirir!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: