13 Nisan 1937 — —— SİYASİ İCMAL e m — AKŞAM — msi. eğe Yeni Montrö konferansı erupalı büyük ve küçük devletle rin umum şark memleketlerinde ken- 'di tebea ve ticaretleri için âdeta birer Mmüstemleke teşkil eden kapitülâsyon- farın sonuncusunu kaldırmak için Bün İsviçrede Montreuz'de Mısırın ve Miğer 16 devletin iştiraki ile bir kon- ferans toplandı. Alelümum şark dev- letlerinden kapitülâsyonları ik ilga pden devlet Japonyadır. Yakın şark Gevletlerinden bu imtiyazları birden söküp atan ise yeni Türkiye olmuş- tur, Türkiyenin bu hareketi umum yâ- ark devletlerine örnek olur. Bu başta İran olarak müstakil evletler hükümrani hakları- nı kayıd ve tahdid eden bu bağlardan #ıyrıldılar. Mısırın bu işte geç kalma- sı pek yakın zamanlara kadar bu memleketin İngilterenin askeri işgali altında ve siyasi ve idari müdahalesi karşısında bülunmuş olmasıdır. Ahi- ren İngilter ile Mısır arasında akdolu- nan ittifak muahedesi ile Mısır tam #stiklâline kavuşmuş (olduğundan şarkit bu yeni müstakil devletin ük işi Misırda ecnebi cemaatlere hükümet İçinde hükümet hakkı veren kapitü- mmm e lâsyonları ilgaya teşebbüs etmek ok muştur. Bu maksddla alâkadar dev- letleri yeni Boğazlar muahedesinin müzakere ve imza edildiği Monireuz'- de bir konferans akdine davet etmiş- , Bu ittifak muahedesi ile İngiltere müttefiki Mısıra kapitülâsyonların i- gasında kendisine yardım etmeği tar ahhüd etmiş olduğundan işin en güç tarafı hal ve tesviye edilmişti. Fransa Mısırda azim menfaatleri" bulunma- sına rağmen İngilterenin sözünden Çi- kacak değildir. Nisbeten Mısırda en çok tebaası bulunan ecnebi büyük devlet İtalya bulunuyor. Bu devletin ticari ve harsi münasebet ve müesse- seleri de çok mühimdir. Fakat İtalya Mısıra karşı daima dostluk gösterdiğinden kapitülâsyon- ların ilgası işini suya düşürecek ka- dar bu devletin ileri gitmiyeceği tah- min olunuyor. Kapitülâsyonların i- gası esasında alâkadar devletler he- men hemen bir fikirdedir. Yalnız in- Hkal devresinin müddeti ve çşerditi hususunda fikirler başka başkadır. Konferansta en ziyade bu noktada zorluk çekilecektir. Feyzullah Kazan İlk vapur , İlk vapuru 1690 da Denis Papin icad etmemiş. İlk vapurun : mucidi 1807 de vapurunu işleten Amerikalı Fulton da değil, 1783 de de ilk vapu- ru Albans işletmedi. Kolonyada çıkan bir gazetenin yaz- dığına göre meğer ilk vapurun muci- di Blasko dö Garay adında bir İs- panyolinuş. İlk buharlı vapuru 1545 yılında, imparator Şarlkenin hu- zurunda Barselon sahillerinde işlet miş. Vapur 200 tonluk, sdıda la "Trinidad i i a karşı yol alınca im- parator pek beğenmiş ve Maliye na- bu işle meşgul olmasını em- Maliye nazırı mucidin plân- larını çalmış ve adamcığaz da bir köşede sefil ve perişan ölüp gitmiş... İster inan, ister inanma demenin tam yeridir, Yılan hücumu Şimali Afrikanın gltın madenlerin- deki halk büyük bir korku içindeler. O havaliyi zehirli yılanlar istilâ etti. Mektepler kapatıldı, çocukların ev- lerden çıkmaları yasak edildi. Zabıta Polonyada sinema Polonyada sinema sanayii ilerliyor, Evvelki sene ancak 12 filim çevrilmiş- ti, geçen sene 21 filim çevrildi, bu se- ne ise 34 filim çevrilecek, Polonyada yerli filimlerin rağbet bulmasını, dublajın yasak olmasına alfediyorlar. Polonya hükümeti ecne- bi filimleri duble ettirmediği gibi, yazıları da tercüme ettirmiyor ve bu yüzden ecnebi filimler pek rağbet görmüyor bu suretle de yerli filim sa- nayii inkişaf ediyormuş. Tekerlekli köy Ohio civarında bir köy vardır: Plenfild köyü. Hükümet bu köy ci varında büyük bir baraj yapacak. Bunun için köy başka bir'yere “ta- şınmak üzeredir. - Köyde yirmi ev vardır, Bu yirmi evin altalrına tekerlek- ler takacaklar ve Yeni - Plenfild kö- yünün Ceessüs edeceği yere götüre- cekler. Bu taşınma iiçin lâzım olan parayı barajı yapacak - şirket taah- hüd etti. Bir boşanma davası Kalkütalı bayan Kozalia Kurmi, kocası bay Likişand Kurmi aleyhine yılanlarla mücadeleye başladı. Hergün) yoşanma davası açtı. Diyor ki: birkaç Kobra öldürülüyor. Dilsiz köpek Gelecek ay Londrada açılacak olan köpek sergisinde vesati Afrikada ya- şıyan «basanji> denilen bir nevi kö- pek cinsi teşhir edilecektir, Vasali Afrika yerlilerinin av köpeği Olan bu cins köpekler dilsizdirler; havlamıyorlar. Londrada bu' cins köpeklerden bir erkek bir de dişi yalnız bir kişide var- dır En eski gemi Yer yüzünün” en eski harp gemisi Portekizlerin - Vasko dö Gana zırh- Yısıdır. Bundan altınış sene evvel ya- Pılmuşlı. 2422 tondu. 1903 de ta- mir ettiler ve tonilâtosunu 500 ton arttırdılar. Bugün de İskoçyada, Klid tezgâhlarında hurda halinde $a- tişa çıkardılar, a m m a im m m Bir kamyon bir kıza çarparak yaraladı Fındıklıda oturan bay Raşidin 6 Yaşlarındaki kızı Güle şoför Hilminin daresindeki kamyon çarparak tehli- keli surette yaralamıştır. Gül hasta- heye kaldırılmıştır. © Adliyeye alınacak kâtipler için f imtihan © İstanbul adliyesinde yeniden alına- Cak olan biner kuruş maaşlı kâtipler İçin bu ayın 22 sinde bir imtihan ter- tib edilmiştir. İmtihana gireceklerin makine ile yazı bilmeleri de şart ko- Şulmuştur, Bu kâtiplik için şimdiden birçok müracaat vardır. — Kocam beni on parasız bırakıp kaçtı. Avukat bayan Sara Sander kadı- nı müdafaa etti ve kocasından ayrıl- ma kararı aldı. Şimdi gelelim bu ayrılan kadınla : Bayan 17, bay da 10 yaşın- Ceza Nevyork » hiikümeti yeni bir ka- ğun çıkârdı, daha doğrusu ceza ka- nununa yeni bir madde ilâve etti. Bu madeye göre, sarhoş oldukları halde otomobil kullanan şoförler hap- se mahküm olurlarsa, cumartesi öğ- leden sonra hapishaneye gelecekler, pazar günü de mahpus kalıp pa zartesi günü çıkacaklardır. Kaç gü- ne mahküm oldularsa, mahkümiyet müddetlerini haftada birer buçuk günden ödiyecekler ve bu suretle işle- rinden geri kalmıyacaklardır. Bandırma vapurunun . tamiri bitti Denizyollar idaresinin bir müddet- tenbori tamir ettirmekte olduğu Ban- dırma vapurunun tamiri bitmiş ve sürati arttırılmak suretile makine, güvere ve sair kısımları esaslı suret- te yenileştirilmiştir. Bandırma vapurunun yerine Cum- huriyet vapuru havuza çekilmiştir. Kümesi tamir ederken başına direk düşerek yaralandı Beşiktaşta Hasanpaşa deresinde oturan İsak isminde bir Musevi, evin- deki kümesi tamir etmekte iken ba- şına bir direk düşmüş ve tehlikeli su- rette yaralandığından Beyoğlu hasta- nesinp kaldırılmıştır, | İkisi de mesül tutulacak Bozuk sucuk ve pastırma yapanlarla satanların vaziyeti Şehir meclisinin dünkü toplantı- sında Kadıköyünde Bağdad caddesin- de bir binanın ilk mektep olarak 5a- tm alınması teklifi kabul edildi. Bu binaya Kadıköy 6 ıncı ve 46 ıncı mek- tepleri taşmacaktır, Cumhuriyet mat- baası yanında bir çıkmaz sokağın ka- patılması, vilâyet idarel hususiyenin geçenlerde esaslarını yazdığımız- beş senelik programının muvafık oldu- ğuna dair Nafıa ve maarif encümen- leri mâzbatası kabul edildi. Bundan sonra iki tona kadar yük taşıyan kamyonlardan 300, iki ton- dan fazla yük taşıyanlardan 500, üç tekerlekli okamyonetlerden de 200 İ karar veri kuruş resim alınması hakkındaki mezbals kabul edildi. Galatada yapılacak yolcu salonu projesi hakkında mütehassıs B. Pros- te tarafından muvafık görülen proje ve Floryanın ağaçlanması hakkında gene şehircilik mütehassısının plânı kabul edildi. Bazı evrak encümenlere havale © dildikten sonra belediye zabıtası ta- limatnamesini hazırlıyan komisyonun tekrar faaliyete geçmesi muvafık görüldü, bozuk sucuk ve pastırma yâa- panlarla satanların da ayni surette mesul edilmesi kabul edildi. Meclis perşembe günü toplanacaklır, Fakir çocuklara yardım İstanbul mekteplerinde mevcud on beş bin fakir ve muhtaç çocuğa yar- dım etmek üzere teşekkül eden hima- ye birlikleri idare heyeti İlk toplan- tısını perşembe günü yapacaktır. Bu toplantıda yardım işlerine nasıl baş- lanacağı ve her mektepte yapıla- cak yardım teşkilâtı ile birlikçe de bayram olarak kabul edilen 23 nisan- da yapılacak eğlenceler etrafında bir cektir. Bu bayram günün- de de birlik namına bazı menfastler temin edilecektir. Fenerler idaresi Satın alınma müzakereleri neticelendi Fenerler hı hükümetçe sa- tın alınması etrafında şirket mümes- sillerile Nafıa vekâleti arasındaki mü- zakerelerin neticelendiği haber veril- mektedir. Bu hususta hazırlanan mu- kavelename Maliye vekilinin tasdiki- ne arzedilmiştir. Bay Fuad Ağralı Ankaraya avdet ettiğinden mukavelenamenin bu- günlerde her iki tarafça imza ve ve- küâletce de tasdik olunacağı muhak- kök görülüyor. Fenerler idaresi res- men hükümete geçtikten sonra diğer deniz müesseseleri gibi Deniz bank tarafından idare olunacaktır. Deniz bank kuruluncaya “kadar fenerler idaresinin tahlisiye umum müdürlü- güne devri muvafık © görülmektedir. Deniz bank teşkilâtı kurulup faaliyete geçtikten sonra tahlisiye işleri şefliği altında her iki idarede banka tara- fından idare olunacaktır. Yarı resmi bir teşekkül halinde ça- lışmakta olan Türk gemi kurtarma şirketinin de Deniz bank teşkilâtına alınacağı kuvvetle söylenmektedir. Münasebetsiz vaziyette yakalanan bir kadınla bir erkek mahküm oldu Taksimde Kışla geçidi denilen yer de bir duvar yanında geceleyin saat iki buçuk sıralarında münssebetsiz vaziyelle yakalanan Azize adında bir kadınla Kâmran adında bir adam Beyoğlu cürmümeşhud mahkemesin- de muhakeme edilmişlerdir. Muha- keme neticesinde bunlardan Azizenin beş ay, Kâmranm da dört ay hapisle- rine karar verilmiştir. MÜVASALAT ZOE MODA EVi Bugünden itibaren Parisin bütün yenimodellerini teşhire başlayacağını muhterem müşterilerine tebşir eyler Beyoğlu İstiklâl caddesi 292 numeto 2 nci kat | Sahife 5 ul | Büyük şair Abdülhak | Hâmidin tercümeihali Zevk yok gecesinde, gündüzünde Ben neyliyeyim yeryüzünde Vefatını derin bir teessürle yazdığı- mız büyük şair Abdülhak Hâmid için muazzam bir cenaze merasimi yapıl- ması kararlaştırılmışlır. Merasim proğramının bugün tertib edilerek ilân edilmesi muhtemeldir. Hekimbaşı Abdülhak Mollanıı to- rTunu ve müverrih Hayrullah efendi- nin oğlu olan Hâmid 1851 senesinde Bebekte doğmuştu. Genç yaşında 78- kâsile temayüz etmiş, Robert Kollej- de okumuş, hususi muallimlerden fransızca, ingilizce, arapça, farsça öğrenmiştir. Hâmid 25 yaşında Paris sefaretimi- ze ikinci kâtib tayin edilerek Avrupa- ya gitmiş ve bundan sonra muhtelif memleketlerde har'elye memurluğu yapmıştır. Bu sıralarda ilk edebi eser- lerini neşretmiş, ve Türk edebiyatın- da mümtaz bir mevki kazanmıştır, Zevcesi Fatma hanımın ölümü fzeri- ne yazdığı «Makber» bir şaheserdir. Bundan başka Eşber, Tezer, Tarık Bin Ziyad, Finten, Nestren, Tayf- lar geçidi, Duhteri Hindu gibi bir çok kıymetli sserleri vardır. Abdülhak Hâmid Türk edebiyatına ilk olarak Avrupai şekli sokmuş bü- yük bir şairimizdir. Divan edebiya- tından garbe dönüş hareketinin ba- şında Abdülhak Hâmid bulunuyordu. Verdiği değerli eserlerle Türk edebi- yatında yeni bir ufuk açmış, edebiyat tarihimize ölmez şıheserler hediye et- miştir. Hâmid 86 yaşınla olarak dünyaya gözlerini kapamış bulunuyor. Onda- ki sanat aşkı :htiyarlık günlerinde de sönmemiş, mütemadiyen yeni eserler yazmıya (çalışmış, şiirle meşgul ol- muştur. Yazmakta olduğu son eseri- rm Apostol Dimitriyadis de Yıldırım gk şesi sahibi dün bir otomobile atlıya- rak bay Apustol Dinüizişağisin. evine gitmiştir. Kapıyı son allı ayın en büyük ta- iihlisi bay Apustol açmıştı, Bayi: — Tebrik ederim., 200, 000 lirayı ka- zandınız.. demiştir. Bay Apustol şaşılacak derecede bü- yük bir soğukkanlılıkla: — En büyük ikramiye değil mi? di- ye sormuştur. — Evet en büyük ikramiye.. Bay Apustol, şimdiye kadar hiç bir Bay Apustol Dimitriyadis sanki hiç acelesi yokmuş gibi; — Hemen mi?.. dedi. — Madem ki kazandınız biran evvel Ben bay Apustolun yüzüne baktık- İ ça hayretler içinde kalıyordum. Bu ne istiğna, bu ne tabillik... Yola çıktık. Otomobilde, yakışıklı ve henüz 22-23 yaşında bir genç olan bay Apustola sordum: — Evlenmek niyetin var m? — Canım soracak başka sual mı yok?... Anladım ki, talihli bundan bahset- Abdülhak Hâmid refikası bayan Lüsyen ile beraber ni de ölüm yarıda bırakmıştır. Ölüm döşeğinde yanımda bulunan şair Fazıl Ahmede edebiyatta bah- setmiş, ona şiirler okutmuştur. Öl- meden evvel dudaklarından dökülen son mısralar; Zevk yok gecesinde, göndüzünde Ben neyliyeyim bu yeryüzünde. Olmuştur. Hâmid son günlerde ölü- mü kendisine çok yakın hissediyordu. Sanat hayatının son misralarıda ölümün hüznünü aksettiren birer fek, sefedir. Büyük Hâmidin ölümü Türk mille- ti için, Türk edebiyatı için elim bir ziyadır. 200 bin lirayı kazanan B. Apustol ne diyor? — Bu para ile ne yapacaksınız?.. — Eskiden ne yapıyorsam... Hem kuzum niçin siz bu işe bu kadar ehem- miyet veriyorsunuz.. para benim de- -gil mi? i yaparım: bundan “sb: ne? başkalarma ne?,.. m Yeni talihli ile“para'dimak * üzere bay'ini dükkünina gelmiştik. Bayiin kedisi yeni dört yavru doğurmuş. Yay- ruların dördü de biribrinden güzel. yeni talihli: — Madem ki, piyangodan 200.000 lirayı kazandım.. şunlara bir ciğer 1 marlıyayım.. derhal dükkândaki hiz- met eden çocuğun yirmi kuruş ve rildi... Lohusa kedi 200,000 liralık büyük ikramiyenin çıkması şerefine 20 ku- emri diğeri büyük bir iptihe ile ye Dün kiki ailenizi Tayyare piyangosunun dünkü “ke- z kazananlar şunlardır. Kü- tahyada manifaturacı bay Vehbi; Ve- nipostahane Türbe sokak No. 9 da bay Receb, Altıncı daire kuple apartıma- nı kapısıcı bay Nazaret, Çakmakçi- larda Türkiye elektrik fabrikasında amele bayan Furtine ve dört arka- daşı, Tarlabaşında numara 20 de B. Apustol, İzmirde Mustafa Toson iki yüz bin lirayı kazanmışlardır. Adanada tütüncü Mehmed, Ömer ve Yeniköyde ahçı Maltaza 40,000; Samsun Ziraat bankası direktörü B. Atıf üç arkadaşile birlikte ve Nazilli posta telgraf müdürlüğünden müte- kaid bay Hüsnü 25,000; Kadıköy Ha- beryolu numara 85 bay Saim ve kari Sı, Beyazıd Tatlıkuyu, İkbal çıkmazı numara 2 Mahmüd ve karısı, Fele- menk bankasında memuüre bayan Map ri, akhisar - Manisa belediye möyda» nında bay Hilmi 20,000 Maltepe Top- çu atış mektebinde subay bay Hikmet, İzmirde tütün amelesinden Vecihe ve iki arkadaşı, Kırklarelinde kundu- racı Hasan, Fethiyede kahveci Meh- med 15,000; Beykoz kooperatifi mu- hasebecisi bay ve bayan Nevzad, Lüle- burgazda fotoğrafçı Hasan ve maki- nist Muharrem, Geliboluda sürat Rebuli 1000 lira kazanmışlardır, ği