8 Nisan 1937 -Cenu Fransa dosilu (Baş tarafı Linci sahifede) i Türkiye halkı yüksek bir ve huzur içinde, verimli faaliyetin leri herkesin gözü ÖR! daha ileri bir nisbette in deriniii Atatürk devrinin Atatürk devrinin mn dan biri hariçte sulh, dah e dur. Yüksek teğbirlerinizle ve yük fedakârlıkla elde edilen e niyet ve asayiş, milletin tekâfi se mumisi altımda muhafaza aa besi emi tir. Bu emanete tecavuz ©. e) ve her yerde Cumhuriyetin çetin çehreslie ve metin icraatile kar şılaşmışlardır. R Bu mütecavizlerden biç birinin ce zasz kalmadığını söylemek çıplak dn her kimin tarafından ve her me suretle ohursa olsun böyle gafletlere düşe ceklerin ükibeti böyle olacaktır. (Ak Kışlar). Suriye hududunda bize karşı yapılan hırsızlık ve kaçakçılık İçeride vaziyet böyle olduğu gibi hldığımız tedbiri iyi ve dürüst komşuluklar sayesinde hudutlarımr zn büyük bir kısmında da seneler- den beri emniyet ve sükün hüküm- fermadır. Suriye hududunda bize karşı y&- pılan harsızlık, kaçakçılık, soyguncu” İuk vakaları bizim aldığımız tedbir- ler sayesinde * haddi asyariye indi- rilmiştir. 1935 senesine kadar muh- telif zamanlarda bize saldıran Ye- do, Ado, Seyithan, Alican gibi soy gunculuk çeteleri son hırsızına ka- dar içeride imha edilmiş ve hiç biri geri dönmemiştir. (Süreddi ak kışlar). Yeni hâdiseler 1936 yılının son msfında tekrar muhtelif çetelerin taarruzlarına $# hid olduk. Bu çeteler de ekseriyet- le tenkil olundu. Bunlarında hw- dut haricinde hazırlanarak ve teşvik olunarak memleket dahiline gönde- rildikleri delillerle sabittir. Bu vu kust 1937 başından beri daha fasl bir manzara aldı. Martn 15 inet gö- nü Mardin arasında Karaköprü mevkiinde bir soygun Ver kası Çi Senelerden beri Asayiş bü yolda haleldar olmamıştı. Ahal- DİN hakiki bir emniyet kayıtsızlığı içinde bulunduğu bir sırada bu 50) , Ayni tarihlerde Dersimde takip ettiğimiz ıslahat programına Kar Bazı eski ağaların hariçten gelme MÜ- şevviklerin . tesiri ile hükümet ted birlerine mukavemet etmek istedik- lerini öğrendik. Karaköprü vakasını yapmış olanları mıabali idari > vetler takibe haşladıkları zaman hududun öle tarafına > tiki çaldıkları mal lerini ve ve gürültülü nüma- Yişlerle lenen sattıklarını ve herke: ân cenup b dutlarımızn ptc ei Her iki çete cen i e memleket e gir riçte hazırlanarak a dikleri anlaşıldı. BU mütevali di misallerle cenuP ricinde kolaylık V€ hazırlığı yapıldığı tamızdan kurtuldukları ve rı vakit hudut haricinde dukları kanaatine > a Tedbirler alındı... i ci (le Hükümetimiz meseleyi ciddiye! ME Aİ si anladık Ki hafaza etmek için alınması Yizım ge- tedbirleri aldık. İdare masının ihlâl edilmek istenilen va- siyeti süratle inde edildi. “Tuncelin'de takip ettiğimiz ısla- bat programını doğru yoldan şaşan t vermiyecek bir vak ihmal edilmiş olan bu Gin medeni ve Iktisadi bakım- dan yükseltmek ve bunun Kuvvel te- yidiyesi olarak jandarma ve jânre teşkilâtm şimdiye kadar girmediği ere sokarak devlet otorftesini yer- vatanın her tarafın. kanint ha raflarını ÇiZ- leştirmek ve ni dü cari olan medeni v esis etmek. Urtumü a1 tatbik için dör hal tetbik İçi tettisliği tekrar yeni teçhiz ettik, kuvvetlerle terdöütsüz ve tehirsiz e lunacaktır. Orada da Cumhu- ni e behemehal tatbik m ve ora halkının her ferdi me Km Türk vatanda! ları gibi di ssetin irlanmdan, ümranm- teaplarından behe- miz iatiyat eli “ iyek sal olmuş ve Askeri Ve ile yeti surette takviye yor. nuy Dahili cephe İhtiyat efradını bulu- mahdut bir izah eğerken sahada & iyetinden aldığımız teğbilerin anin afillet haberdar memleketi Açık Di ğa göre etmiş uzun öt tarafında cenup veya diğer çeteler de , Büyük Milet Mec- h şartlarına uygun un ve, medeni in ve yarının emyeğ teh hayatımı, kerr ve hak ola- tandaşların. eimaye VE emniyet rak istedikleri aile mevcut oldu- gara eim. Meselenin da- ğunu i bill cephesi budur. , Harici makaniz- | AKŞAM daima inandık. Bu maksatla bir | ye vekilinden Osonra, o Denizli çok mukaveleler ve protokollar tan- İ mebusu B. Mazhar Müfid kürsüye zim olunmuş ve bunlara göre böyle hudut vakalarında iki taraf memur- larının teşriki mesaisi derpiş edil mişlir. Bu gibi hadiseler vukuunda müukaveleleri işletmek için vâktolan teşebbüslerimiz karşı tarafın ma halli memurları tarafından zama nında ve müsbet olarak karsılan- mamıştır. Mandater devletin nazarı dikkati celbedildi Hükümet, hudut haricinde memle- ketimizin emniyeti aleyhinde vuku bulan bu teşebbüslere mandater dev- iletin ciddiyetle nazarı dikkatini celpte teahhür etmedi, Ora memur- larının maksatlı veya hatalı tesir- leri yüzünden timizin ve halkımızın erminiyeti ve serveti âley- hine vuku bı ruzların bis tedbire unamıyacağını mü- gecikmedi, mi tasavvur etmek sAleyhimize hazırlanan taarruzlar Hatay davasının meydana çik masından itibaren bududun öte ta- rafında kasdi ve suni bir surette kö- rüklenen Türk düşmanlığı, propagan- dası bu salgın teşebbüslerinin men- şel ve Besleyicisi olduğunu reddet- meğe mahal yoktur. Biz davamızı bütün ciddiyetil, fakat beynelmilel usullerin milemnde ve cevaz verdiği hesaplar dahilinde ortaya koyduk. Cemiyeti Akvam meclisinde varılan netice ile bu mem- leket müteselli ve kanaatkâr ol muştur. Aleyhimizde gayri meşru * propa- ganda ve haksız salgımlarla, Cemiyeti Akvamda istihsal ettiğimiz neticeden vazgeçeceğimizi zannedenler o varsa bunların en nihayet beynelmilel mü- nasebetlerin bozulabileceğini, fakat bizim hakkımızdan ve kazandığımız haklardan asla ferafat etmiyeceği- mizi bilmeleri faydalıdır. Bu mülâ- hazaları söylemekten maksadım, hü- kümetin Hatay davasındaki açık ve meşru hareketi bizim aleyhimize ta- arruzlar hazırlanmasını asla mubik- göstermiyeceğini tebarüz ettimek- tedir. Mesele hariciyemizle Fransa arasında münakaşaya kondu Meselenin bu cspbesi, yani Suriye İle aramzıdaki münasebet noktasın- dan olan kısmı hariciyemizle Fran- sa arasında münakaşaya konmuştur. Kendi haröketlerimizin düörüstlüğü- ne o kadar güveniyoruz ve Fransa ile İyi münasebalın idamesi için mu- ha'riklerin bütün zıd temayüllerine rağmen gayret etmek azminde © kadar samimiyiz ki bu çetelerin ha- arlıklarının ne şerait altında vuku bulduğunun beynelmilel bir usul ile tedkik edilmesine bile hazır bu- lunuyoruz . Hükümet namına olan bu maruzatım, vaziyeti olduğu gibi söylemek, içerde aldığımız tedbirler- le hariçte takip etiğimiz: hattı ha- reketi açık bir surette memlekete bildirmek içindir. Memleket âsayişi- nin emniyetle muhafaza olunaca- ğına kansatimiz vardır. Eğer aldığı- mız tedbirler kâfi gelmezse daha vâ- si tedbirler almakta bir an teahhür etmiyeceğimizden Büyük Millet Meo- isinin haberdar olmasını isteriz. Ha- rici sahada da vaziyetin icap ettir. diği teşebbüslerden ve mütenkiben almacak tedbirlerden Büyük Millet Meclisini dsima haberdar edeceğiz. ” Arkadaşlar, Hiç bir kimse tarafından gaflet edilmemesini hatırlatmak istediğim bir hakikat de şudur: Türk milletinin kuvveti, her nere de ve her kime karşı olursa olsun hakkını ve haysiyetini korumağa da- ima hazır ve kadirdir. (Sürekli alk kışlar). B. Mazhar Müfid kürsüde /«Dost “perdesi altında hareket eden gelerk, Diyarıbekirdeki hadisenin vu- kuundan evvel tedbir alınmış ise, iki vatandaşın şehadeti ve 70 - 80 kişinin soyulmasına meydan verenle- rin ibreti müessire olmak üzere tec- ziye edilmelerini söyledi ve ezcümle dedi ki: — Arkadaşlar. Kanun, nizam, tâ- Mmat, usul, tedbir... Fakat bun- lar ne kadar mükemmel olursa ol- sun bunu icra edecek ellerde müsa- maha bulundukça bunu icra eden ellere kayıdsız oldukça bu güzel ve mükemmle kanunlardan ve tedbirler- den bir fayda memul değildir. Fransa...» Muhterem vekil 935 - 936 senele- rinde hududun haricinde 'çetzlerin hazırlandığı, silâhlar tevzi edildi. ği ve huduttan geçirilmek istenildi- gi hakkında malümattar oldukları- nı beyan buyurdular. Bunları kim hazırlıyor. Bizim iç ve dış siyaseti- mizde bir prenibimiz. vardır. Açık ve samimi olmak ve vaziyeti olduğu gibi söylemek, açık söy- lüyorum. Bunları hazırlıyan, tes lih eden dost perdesi ultında hare ket eden Fransadır. (Bravo sesleri). Takdir buyurursunuz ki, bizim hu- dudumuzda mütecavizlere, memleketi- mizin refah ve saadetini ızrar edecek, vatandaşların rahatını bozacak, bil- hassa ve bilhassa Hatayda Türk ka- mını akılacak zâlimane hareketlere karşı asla susamayız, (Bravo sesleri), Artık kati adım atılsın Gönül arzu eder ki, böyle maske ve perde altında dostluk sözlerle ol oynıyacak bir devlet yerine merd bir düşman olsaydı, biz onu tercih ederdik. Çete mi arkadaşlar?. Biz Fransadan, Suriyeden daha iyi bili- riz. Fakat biz perde arkasında Ka- ragöz oynatacak çete yapmayız ve buna tenezzül etmeyiz. Biz hareketi- mizi bütün cihanın gözü önünde ap- âşikâr yaparız. Biz artık Türk kanı döktüremeyiz. Sabır ve tahammülün de bir de- reotsi vardır. Artık maske altında dostluk oyunlarına gelemeyiz. Hü. kümetten rira edelim ve kati hare ket için aâım atsınlar, Bizim hükü- metimize tam bir itimadımız vardır, O itimadın bana verdiği kanantle söylüyorum ki: Hükümet artık yaz- makla, çizmekle uğraşmasın, Yok bil- mem beynelmilel münasebafa halel icra edermiş, demesin. Bundan sonra ie tedbir alınsın ve harekete geçil- B, Mazhar Müftd sözlerine şu cüm- lelerle nihayet vermiştir: Bu çeteleri hazırtıyanlara, teşvik edenlere ve onlara para verenlere söylüyorum. Milletin müvacehesinde söylüyorum. Perde altında böyle kıllıkışlık (o yapacağımıza karşımıza merd düşman gibi çıkınız. Türkler merdlikden hazzederler. (Bravo se5- leri ve sürekli alkışlar). Suriyelilerin bu körlükleri hayat- larına mal olacaktır.. Bundan sonru B. Refik İnce söz al- dı. Hadisenin alelâde bir vaka te- Jâkki edilemiyeceğine işaret ederek €2- cümle dedi ki: — Bizim hududumuzun cenubun- da hakikaten bizimle meşgul olan, sivil namı sltında, fakat resmi mü- esseselerin elemanı olan Anasır var dir. Bunlar Suriyelilerdir. Onlar bü- yük bir devletin âleti olarak emel lerini tecelli ettirmek istiyorlar. Fa- kat öyle zannediyorum ki bu kör- lükleri ve akılsızlıkları hayatlarına mal olacaktır. (Bravo sesleri). Şakileri beslendikleri yuvada imha etmek lâzım... Çanakkale mebusu B. Ziya Gev- her söz alarak ezcümle dedi ki: — Eğer biz çete teşkilâtı yapıp ta Suriye hudutları içine girecek olur- sak bir çavuşumuzun değil,bir onbaşımızın şehirleri ayağa kal dıracağını kimse inkâr edemez. Şaki- leri yuvasına girip beslendikleri yer- de hududun öte tarafında imha et- mek lâzımdır. Bynun için icap eden s6 ordu da göndereceğiz, başka yapa- Sahife 7 p hududumuzdaki şekave k maskesi altında mı hareket ediyor? cak hiç biriş yoktur. Bunu millet yapar, (Alkışlar). Fransa ile hesaplaşmamız lâzım... B. Halil Menteş, meselenin İki cep- heden mütalâa eğilmesi lâzımgeldi- ğini ileri sürerek dedi ki: — Bu harektleri Fransa istemiyor da mahalli hükümet yapıyorsa ve mademki Fransa orada emniyet ve âsayişin temininden mesuldür. Bin- netice biz Fransa ile hesaplaşmak mecburiyetindeyiz. Fransa bizimle beynelmilel omünasebatta bilhassa Boğazların hususi vaziyetleri dolayı- sile büyük ehemmiyeti olan Türkiye- nin dostluğunu takdir etmek vaziye- tindedir, Esmayı üzerlerine sıçratanlar Muş mebusu B, İlyas Sami türk hurur ve sükünunu ihlâ! edenlerin Hatay o hudut yollarında Türk va tandaşına tecavüz edenlerin esmayı üzerlerine osıçratanlar olacaklarını söyledi. Dahiliye vekili hatiplere cevap verdi Hatiplerden sonra tekrar kürsüye gelen Dahliye vekili B. Şükrü Kaya, hatiplerin temas ettikleri muhtelif anasırdan bahsderek dedi ki: — Bu anasır arasında matbuntta görüldüğü gibi Ermenilerden de bah- solundu.Hatiblerin iyma ettikleri anâ- sır da bu olmak gerektir. Buna dair de maruzatta bulunmak isterim, Türklerte Ermeniler arasında teskin olunmaz bir düşmanlık mevcud oldu- Zu nazariyesini İleri sürmek bazı po- Mtikacıların geçim vasıtası olmuştur. (Bravo sesleri). B. Şükrü Kaya sözünü şu cümle ile bitirmiştir. — Türklerin huzur ve hukukunu ve memleketin hududunu mahfuz bu- Yundurmak için Türk milleti Büyük Millet meclisine ve onun ittmad etti- ği hükümete verdiği kudreti en mü- essir bir surette kullancağımıza kim- senin şüphesi olmamalıdır. (Bravo sesleri, alkışlar) bunu huzurunuzda tekrar bir defa daha açık olarak ifa desini cihan sulhü için de bir yardım telâkki ederim. (Bravo sesleri alkışlar)! Ankara mektupları (Baş tarafı 5 inel sahifede) Stadyomun şehrin içinde, en mer- kezi, en müsald bir yerde yapılmış ol- ması Ankaralıları ihya etmiştir. Bu kolaylık ve yakınlık sayesinde, her- kes nezih, sıhhi, ucuz ve ayni zaman- da maddi, manevi faydaları bulunan bir eğlence, bir vakit geçirme yolu bulmuş oluyor. Stadyomda, yerlerin eli kuruştan yukarısı yoktur. Sadece yirmi kuruş vermekle de, rahat bir yerden maçları seyretmek mümkün- dür, Bu suretle halkın spora karşı duy- makta olduğu sevgi ve merak tatmin edilmekte, futbol oyuncularının da bü tehalük karşısında şevkleri tabiatile artmaktadır. Geçenlerde, Ankara stadyomunda bir maç da ben seyrediyorken, İstan- btlun stadyomunu Edirnekapısında» ki Çukurbostanda kurmak istiyen zih- niyeti acı acı düşündüm. O zihniyet burada da maazallah hâkim olsaydı da, meydanı meselâ Cebeciye, yahud. ki, eski Ziraat mektebinin oraya gö- türselerdi ne bu ahali bu rağbeti gös- terir, nede şehir bu kıvanç verici manzarayı görürdü. Ankaranın bugünkü stadyomu o kadar hoşuma gidiyor, beni o derece cezbediyor ki, gelecek müteknidler maçında ben de meydana çıkmak he- vesini duyar gibi oluyorum. Fakat nideyim ki, mütekaldler ma- çında oynıyanlar futbol ordusunun keenne redifleridir. Ben ise, çoktan müslahfaza ayrıldım!. müstahfaza ayrıddımi, E.R.T. İtizar <İttihad ve Terakkinin son de- virlerinde» tefrikamız münderi- catımızın çokluğundan dolayı bu- £ gün girmemiştir. Özür dileriz.