Buğday piyasasında yeniden canlılık başladı, ispanyadan bir heyet geldi Piyasada geçen haftaya hisbetle ehemmiyetli addedilecek derecede bir değişiklik görülmemiştir. Yalnız buğ- day piyasasında yeniden bir canlılık baş göstermiştir. Son zamanlarda buğday ihracatı azalmıştı. Arasıra İtalyaya ve Yunanislana ufak parti- Jer halinde satışlar oluyordu. Son gün- lerde Belçika ve İngiltereden yeniden talepler başlamıştır. Birkaç gündenberi şehrimizde bir İspanyol heyeti bulunmaktadır. Heyet Türkiyeden yumurta ve zahire almak için alâkadar tacirlerle terias etmek- tedir. Fakat tacirlerimiz, İspanya fir- malarına peşin para ile mal vermek arzusundadırlar. İspanyollar mal ak mak için bazı tekliflerde bulunuyor- lar. Başia yumurtacılar olmak üzere, diğer tacirler de, normal vaziyette ol- muyan İspanyaya peşin * para ile mal satmak fikrindedirler. İhracat maddelerimizin vaziyeti Bu hafta içinde ihracat maddeleri- mizin vaziyetini şu suretle izah ede- biliriz; Tütün — İnhisar umum müdürü Mithatın Avrupa seyahati, piyasada büyük bir alâka uyandırmıştı. Bu s8- yahat hakkında çıkan şayialardan bi- ri de, Prag rejisinin piyasadan tütün almıyarak, inhisarın vücude getirdiği limited şirketinden tütün alacağına dair bir anlaşma yapılmasıdır. Böyle bir anlaşmanın doğru olmadığı tahak- kuk etmiştir. Piyasa vaziyetine gelin- ce, satışlar durgun gitmektedir. Maa- mafih fiatler düşkün değildir. Vasati ihraç fiati 136 kuruştur. Son günler- de tütün tacirleri işledikleri tütünle- ri Fransız ve Çekoslovakya rejilerine teslim etmektedirler, Afyon — Uyuşturucu maddeler in- hisarı, dış memleketlere yeniden sâ- taşlar yapmaktadır. Son hafta içinde Çekoslovakya, Macaristan, Amerikaya afyon gönderilmiştir. Bu gibi satışlar Piyasada büyük bir alâka uyandır. maktadır. Yumurta — Piyasadaki durgunluk devam ediyor, mevsim münasebetle | Anadoludan bol miktarda mal gel- mektedir. İç piyasadaki sarfiyat artı- yor, Yunanistandan yumurts sipariş- leri yapılmaktadır. Fakat pek ucuz | fiat teklif ettikleri işin tüccarın işi- ne golmiyor. Yukarıda yazdığımız gibi, İspanyol heyetinin de teklifleri tüccarı tatmin. etmemektedir. Tiftik — Piyasada stok kalmamış gibidir. Birkaç gün evvel Fransaya takas suretile pek az miktarda mal gönderilmiştir. Geçen defâ da yazdı- ğımız gibi, tücesr yeni sene mahsu- Tünü bekliyor. Av derisi — Piyasada büyük ümidler vardı, Fakat çoğu boşa çıkmşıtır. Amerikan ve İngiliz firmslarının mal soruşmalarından bir netice elde edi- | Jememiştir. Zeytinyağı ve Zeytin — Zeytinyağı talihe komanda | ketlerden talepler devam etmektedir. İspanya hükümetinin Fransaya ve İngiltereye bol miktarda ve pek ucu za zeytin satacağı hakkında geçenler- de çıkan haberin doğru olmadığı anla- şılmıştır. Eğre böyle bir satış olsaydı, dünya zeytinyağı piyasası düşecek, o zaman Türkiye mallarına taleb olmi- yacaktı. Yağ ve peynir fiatleri Piyasaya her hafta bol miktarda peynir gelmektedir. Böyle olduğu hal- de beyaz peynirlerin perakende fiati 50 kuruştur. Vakıl piyasaya henüz Trakya malı gelmemiştir. Yeni sene- nin peynirlerini Ayvalık ve Edremid peynirleri teşkili etmektedir, Flatlerin Güşmemesine en büyük sebep, Trakya peynir müstahsillerinin aralarında bir fiat anlaşması yapmasıdır. Şimdiye kadar Trakya peynircileri arasında şiddetli bir rekabet vardı. Rekabet yü- zünden arada ziyan edenler çoktu. Fa- kat yeni anlaşmada müstehlik için doğru değildir. Yağ fiatlerine gelince, Urfa yağları perakende olarak 110 kuruştan aşağı değildir, Trabzon yağları 80-90 kuruş arasında satılmaktadır. Kars yağı pi- yasada pek azdır. Manmafih Mayıs- tan iibaren devlet demiryolları Karsa kamyon işleteceği için, Karstan 'Trab- zona bol ve ucuz tereyağı gelecektir, Bugünkü şerait altında Kars yağları Trabzona kadar pek pahalı nakledili- yor. Bu nakliye işi halledildikten son- ra piyasanın ucuz yağa kavuşacağına şüphe yoktur. — EH. 4. İzmir halıcılarının bir toplantısı İzmir (Akşam) — İzmir halı âmil ve ihracatçıları, vilâyette veli B. Faz- lı Gülecin reisliği altında bir toplanti yapmışlar, halıcılığımızın ve halı ih- Tasatının inkişafı hakkında müzake- rede bulunmuşlardir. Alman kararlar, İktisad vekâletine bildirilmiştir. AKŞAM Abone ücretleri Türkiye © Ecnebi 1400 kuruş 2700 kuruş 750 » 1450 > 400 » 800 > s0 » — Posta ittihadına dahil olmayan ecsebi memleketler: Seneliği 3600, olu aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Muharrem 26 — Ruza Kasım 152 $ İnak Gözeş Oyle İkindi Akşam Yatı KE 907 1152 SAS SS 1200 1AS Ya 348 553 12 6 1556 1841 2018. İderehmne: Babi divan gi Acımusluk Sok. No 13 SENELİK 6 AYLIK 3 AYLIK 1 AYLIK ex ve İnsanın kendi gemisini istediği bedete yülütebiğ. mektir, Sağlam sinirler müthiş hayat mücadelesinde muvaffakiyelin en İyi teminatıdır, Binaenaleyh sinirlerinizi Bromural .Knoli. ile kuvvetlendirimiz, bünun müsekkin ve mukavvi tesiri her işte görülün EN Ki) Miç bir saran yoktur ve alışıklık vermez, 10 ve 20 kanprimeyi hart tüpe eri ecranelerde reçete ile satalım &nall A-G., kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen *JRhln, BİSİKLET İlk icad edildiği zaman tek teker- lekliydi.. Büyük bir tekerlek öndey- di, arkasında da küçücük bir teker- lek vardı. Adına bisikl deniyordu. Hızı arttırabilmek için, iki müsavi tekerlek yaptılar ve adına bisiklet dendi. İlk bisiklet 1680 de İngilterede yapıldı. Bundan sonrâ da iki kişi- lik düpletler icad edildi. Avrupada üç, dört, beş, altı, yedi kişilik bisik- letler vardır, On Kişilik bisiklet Ame- rTikada yapıldı. Sıhhati yerinde olanların bisiklete binmeleri faydalıdır. Öne doğru eğil- menin mazarratları çok münakaşa edildi ve nihayet bu durumun rahat vaziyet olduğunda karar kılındı. Bugün orduda bisiklet müfrezele- ri vardır. Bisikletli polis müfrezele- ri de yapıldı. Filvaki bisikletin yeri- ni motosiklet tuttu amma, bisiklet “> birçok memleketlerde revaç- ve Hollandada halkın yüz- de doksanı bisikletle gezer. ÇULLUK ve uçları küt tür. Ayakları kısa ve dinçtir. Üç tarnaklıdır, dördüncü tır- Çullukların bir cinsi Şimali Avru- pada, başka bir cinsi Hindistanın ce- nubunda ve Afrikada yaşarlar. Çulluk makbul bir aydır. Fakat çok avlandığı için nesli tükenmek- * tedir, Çulluk çifte ile avlandığı gibi, tu- zağa da düşürülür. Eminönü Halkevinden; Eminönü Hal- kevi Di, Tarih ve Edebiyat şubesi tarafından her ay çıkarılmakta olan (Halkbilgisi Haberleri) nin 166) ncı sayısı çakmıştır. Bu sayıda: M, Halit Bayrı, Naki Tezel, Vehbi Cem Aşkun. M. Abdülkadir İnan, Vâhit Lâtfi Sal- e, O. Babadırboğlu gibi tanınmış im- zaların yazıları vardır. Halkbilgisi Haberleri memleketimiz- de çıkün yegâne ve çok kıymetli folk- lor mecımmasıdır. Bu ilmi mecmuayı bütün tarihçilere, edebiyatçılara, dil cilere tavsiye ederiz. Beşiktaş Halkevinde tertip (edilen konferans, konser ve Gösterit serisi de- vam etmektedir. 10 Nisan 1937 cu marteni günü akşamı saat 20 de Do- çent Naşit tarafından o Zehirli Gazlar hakkında bir söylev verilecek bunu sa- natkâr Siret ve arkadaşlarının Havayan Kitar konseri takip edecektir. Bundan sonra Halkevi Gösterit grupu tarafın- dan Kızıl Çalıyan piyesi temsil edi lecektir. ğer, her gün idare me- murluğundan alınabilir. Beyoğlu Halkevinden: 10/4/937 cu- martesi günü saat 20,30 da Evimizin İstiklâl caddesinde Nurziya sokağında Parti binasındaki temsil salonunda bir toplantı yapılacaktır. 1 — Konferans: Çocuk terbiyesi hak- kında (Haydarpaşa lisesi Tarih mualli- mi Bay Reşad Kaynar tarafından). 2 — Temsil: Evimizin gösterit şubesi tara- fından, 3 — Bu toplantıya gelmek is tiyen yurddaşların, yer bulabilmeleri için toplantıdan evvel Evimize - müra- cant ederek girme kara alınalarım rica SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No, 860 Ridvan paşa ile Bedirhaniler arasındaki husumet nasıl başladı? Komisyona bir kâtib | Jâzımdı. As- keri levazım ve mübayaat, muhasebe dairelerinden münasib görülen bir kaç kişinin ismi mazbata ile arzolun- du. Abdülhamid bu komisyonun be- sab ve kitab işlerini sivil memuvlara gördürmek istiyordu. Mülkiye mekte- bi mezunlarından maliye nezaretin- de veya hazinci hâssada müstahdem muktedir birisiniz intihabını irade etti. Komisyon Mülkiye mektebi me- zunlarından muktedir efendiler bu- lunsa bile askeri mübayaat işlerine vakıf olamıyacakları cihetle muame- lenin tezebzübe uğrıyabileceğini bil- direrek fikrinde 1svar gösterdi. Fakat Abdülhamid gene kabul etmedi. (Komisyon kitabeti için Mülkiye- den mezun muktedir bir efendinin seçilmesini hazinei hâssa nazırını) irade ettiğini tebliğ etti, Komi tabit, artık ses çıkaramadı. hâssa nazını Portakal paşa Ha yi - meşrutiyette posta ve telgraf na- zırı - intihab etti, Haşim bey ilk aylarda işlerinde hayli izaçlara uğradı. Fakat sebatı, istikameti, gayreti, ehliyeti sayesinde nihayet relsin de, âzanın da itimad ve takdirlerini celbetti. Yunan muharebesine otekaddüm eden aylarda bütün askeri techizat bu komisyon marifetile tedarik olun- du. Osman paşa Pilevne, Rauf paşa ko- ca Balkan ve Şipka muharebelerin- den bahsetmekten pek hoşlanırlardı. Komisyonun en faal üâzası fikri ve kalemi kuvvetli ve cevval bir zat olan masarifat nazırı Sadeddin paşa idi. İşler hep onun elinden çıkardı, Her içtimada verilen kararları reis paşanın: — Sadeddin paşa lütfeder misiniz? Diye bir hitabından sonra Saded- din paşa tashihe, tadile, İlâveye, haz- fe hiç lüzum kalmıyacak surette ka- leme alıverirdi. Komisyon at satın alacaktı, At sat- mağa talipler arasında Rusya sefa- retinden himaye gören bir Rus dahi var idi, Sefaret baş tercümanı Mak- simof atların bu Rus sermayedarn- dan alınması için seraskerlik ve ma- beyin kapılarını aşındırıvordu, Mak- simofia mabeyin başkâtibi Kara Tahsin paşarın arası iyi idi, Bu iyi- lik Abdülhamid zamanının siyasi Dar. tileri arasında Tahsin paşaya Rus siyasetine taraftarlık ile o marufiyet kazandırmıştı. Maksimofun Müracaat ve tazyiki ile Tahsin paşa bİr gün komisyona geldi. Rusya sefaretinin memnun edii- mesi için atların bü Rüstan satın alınması münasib olacağını Gazi Os- man paşaya söyledi. Osman paşa Tahsin paşadan hiç hoşlanmazdı. Gerek Tahsin, gerek ikinci kâtib İzzet Holo paşalar bay. ram ve kandil tebrikleri için dairegi- ne gelip öper gibi dizine varırlardı; fakat o ikisine de kıyam etmeğe bile Tüzüm görmezdi. Tahsin paşanın mü- Tacaatı Osman paşa üzerinde hiç bir tesir yapmadı. Aldığı cevab: — Başka talipler de var. Komisyon bu işle meşguldür sözlerinden ibaret kaldı, Hakikaten komisyona Rusun teklif ettiklerinden daha müsaid şartlarla Macar atları teklif olunuyordu. ticaret işlerine ne karışıyorsun? Ter- cüman mısın? Yoksa simsar mısın? Şimdi İmparator hazretlerine bir tel- graf çekerim! Böyle İşlerle uğraştığı- na seni bin defa pisman ederim! Diye şiddetle tersledi. Mabeyin ve Bahaâli dairelerine bir hâ. kim gibi girerek datma hürmet ve iti- bar görmeğe alışmış Maksimof ziya- deslle bozuldu, Osman paşanın dedi- ğini yapacak olanlardan olduğ biliyordu; İmparatorun da bö; telgrafla © ehemmiyet overec emin idi. Mevkiinden olmak gözünün önüne geldi; kalbine korku girdi. Süklüm büklüm çekilip gitti Komisyon da Macar atlarını satın aldı, Ridvan paşanın katli Meşhur Bedirhan beyin vefatında yirmi bin kuruş maaşı 96 eylâdından sağ kalan 42 si ile nikâhlı ve müstef- Teşe yedi haremi arasında taksim edil- mişti. Bunlar her birine isabet eden maaşım azlığı yüzünden mü: ya düşmelerila « Abdü den büyüklerinin f nasib birer m irade etmiş, küçükleri de muhtelif e yerleştirilmiş idi emuriyetlere da tesanlidü muhai den payitahtt, halini aldılar. İçi nın oğlu Abdürrezzek be: intisab etmiş, Ali Şamil pâşa da Se- limiye kumundanı olmuş idi Bu mansıpla Ali Şemsi paşa Üskü- dar, Kadıköy e'hetlerinin asi Ki hâkimi kesilivermişti. Belediye ve vakıf işlerine de karışıyordu. Ne şeh- remini, ne evkaf nazırı Ali Şamil pa- şanın müdahalelerine karşı ses çıka- ramazlardı. Paşa bir gün Kadıköyünde bir me- - zarlığı düm, düz ederek üstüne bina kurdu. Bir medresenin kötü taşları- nı bile yerinden kımıldatmağa cevaz vermiyen evkaf memurları lâl ve eb- kem!... Diğer bir gün: — Pırasaların kökleri kesilip öyle satılacak! Dedi mi? Esnaf şehremanetinden sadir olan emirlerden ziyade bunu dinlerlerdi. Zabıtanın da işlerine, ic- yaatına karışır, emirler, nehiylerde bu- lunur, dinlemeyeni öldüresiye daya- ğa mahküm ederdi. Aralarındaki bir ibiilAf üzerine kendisi liya rütbesinde iken müşir doktor Cemil paşayı bile Kadıköy İs- kelesinde tahkir İle döymeğe kalkı- şacak kadar cüretini arttırmıştı. Bu tecavüz üzerine Cemil paşanın kainpederi oSeyhislim Cemaleddin efendi Ali Şamil paşa cezalandırılmaz ise istifa edeceğini arzeylemesile Ab- dülhamid Ali Şamil paşayı Yıldız sa- rayına celb ile Malta köşkünde hap- settirmiş, ancak Cemil paşanın gönlü alındıktan sonra tahliye eylemiş idi. (1) Ne adliye, ne askeri müddetumunf, leri bu işe karışamamışlardı! Bedir- hani Hasan ve Mithat beyler şehre- maneti meclisinde âza idiler, Ali Şamil paşa Üsküdar ve Kadı- köyünde kaldırım amelesini şehre- manetinin yaptırmağa karar verdiği yerlerden kaldırır, kendi istediği s0- kakların kaldırım inşaatında kulla- nırdı, Şehremini Rıdvan paşa da Abdül- hamid nezdinde en mukbil ve makbul olanlardandı. H. 1308 da aldığı vezaret menşu- Tuna fevkalâde olarak Abdülhamid tarafından şu mealde bir hattı hüma- yun ilâve edilmişti: ei saltanatı seniyemize sadıkane, reviyet- mendane, müstekimano (o hizmetler göstermektedir. Böyle yüksek rütbe, ye hakkile lâyıktır. Âtiyen de kendi- sinden bergüzide hizmetler kaviyen memuldür. Hemen Allah tevfikine makrun buyursun.) Şehremanetine tayin olunurken maaşına elli altın zammedilmişti. Ye- di sene sonra daha on bin kuruş ilâ- vesile aylığı 350 altına çıkarılmıştı; Hazinelhassadan da ayrıca kendisine ayda 100 altın tahsis olunmuştu. (Arkası var) mabe yine (i) Ahmed Muhtar: İntakı hak,