Beşiktaş Izmirde Milli küme maçlarına gösterilen alâka Refik Osmanın anlattıkları Beşiktaş futbol takımı milli küme- ye dahil İzmirin iki mühim klübile maçlarını yaptıktan sonra şehrimize geldi. Siyah beyazlıların İzmire zayıf bir kadro ile gittiklerini, ve bu temas- lar neticesinde bir mağlübiyet ve bir de beraberlikle maçlarını bitirdiklerini dünkü nüshamızda yaznuşlık, İstan- bulun en kuvvetli futbol takımların- dan biri olan Beşiktaşın ne de olsa İz- mirde bir mağlübiyeti ve beraberliği İstanbul futbolünde oldukça fena bir tesir bıraktı. Bunun içindir ki, Beşik- taşın İzmir seyahati ve bilhassa milli küme temaslarının uyandırdığı alâka- yı bir de Beşiktaşlı sporculardan din- lemek istedik ve maruf futbolcü Refik Osmanı bulduk. Beşiktaşı son zamanlarda birinci plâna kadar tekrar çıkaran Refik Os- man diyor ki; — İzmirde İstanbul “sprocularına karşı büyük bir misafirperverlik gös- terlimiştir. Halk, Beşiktaş takımını sahaya çıkarken uzun uzun alkışladı, Fakat ne yazık ki, Hakkı, Şeref, Na- zin, Muzaffer gibi siyah beyaz kad- ronun en kuvvetli dört elemanı bu maçlarda yoktu. Birinci maçı Üçokla yaptik, Hepsi genç, hepsi ateşli ve seri çocuklar. Yalmz on biri bir futbol takımınn ahengini veremiyorlar. Bunu da he- nüz birleşmiş ve anlaşamamış olma- larında aramak lâzımdır. Oyun tarz- ları seri inmek... Yalnız şüt yok... Hafbeklerle muhacim hatları ars sında irtibat yok. Fakat içlerinde ü- mid verici oyuncular var, Sabri, Ze- hir Ali, Namik... Adnan hakikaten is- (ikbal için iyi oyuncular olacaklardır. En büyük kabhatları üç ortanın bir Hat halinde Kaleye inmesidir. Açık o- yun tarzları yoktur. Beşiktaş takımı bu zayıf kadro İle Üçokun karşısında hiç bir zaman fena vaziyete düşme- milştir. Bilhassa daha toplu, İstanbul- cimleri birçok gol kaçırmışlardır. Bir Hakkı, bir Nazım, bir Muzaffer olsay- dı Üçoku yenerdk, Üçok bu müsaba- kanın ikinci devresinde Beşiktaşı çok sıkıştırdı, onlar da birçok gol kaçırdı- Jar. Bu takımın en güzel tarafı orta- lardan süratle inmek ve şüt çekmek- tir. Fakat atılan şütler hafif olduğu için netice vermiyordu. Bu müsabaka- yı 10 Üçok kazandı. Doğanspor, Beşiktaş maçı İkinci maça yorgun, bitkin bir hal- de çıkıyoruz. Masaj, duş, uyku velha- sıl hiç bir şey Beşiktaşın yorgunluğu- nu izale edemedi. Şunu herkesin bil- mesi lâzım ki, Beşiktaş takımı İzmir- de üç maç yapmıştır. Beşiktaş takımı Bandırmaya kadar sallana, sallana bir deniz yolculuğundan solira saba- him yedisinde göz açmadan marşandi- sö bindi. 'Tam on beş saatte ve gece yarısı İzmire varıldı. İşte Beşiktaş ta- Hakem B. Şazi Tezcan Üçoktan İki oyuncu arasında sabakasını yollarda yaptı. Bu şeralt altında son müsabakaya eldeki mevcud kadronun on birini çi- kardık. Zaten bu müsabakalara on üç kişi ile gittik. İstanbulun ikinci de- recedeki takımlarma bile bü kadar zayıf çikamıyan Beşiktaş, İzmirin ikinci muhtelitine Mehmed Ali, Naci, Faruk, Fuad, Enver, Feyzi, Hayati, Ridvan, Hüsnü, Refet, Eşref şeklinde çıktı. Bilhassa Hünsü gibi en kuv- vetli muvaffak oyuncusu merkez mu- hacim mevkiine ayrılmıştı. Oyun başladığı zaman ilk dakika- larda Doğansporlular canlı bir oyuna başladılar. Ve oyunları bir müddet idame ettirdiler ve bir de gol yaptılar, bir safhaya girdi. Beşiktaşlı Nacinin sahadan çıkması, Enverin hakem ta- rafmdan saha harici edilmesi Beşiktaşı! dokuz kişi ile bıraktı. Dokuz kişi ile kalan Beşiktaş takımı bundan sonra İstanbulda seyrettiğiniz güzel oyun- larından birini daha baş- ladı, Ve İzmirde silinmez bir intiba bı raktı, Futbolde yenmek, yenilmek var- dır, Fakat bir takımın güzel oynama» sı yenmeden daha ziyade heyecan ve- rir. İşte Beşiktaş takımı birbire maçı bitirdikten sonra İzmirlilerin candan alkışları arasında sahadan çekildi. Doğanspor, Üçoktan daha kuvvetli, Müdafaaları çok iyi... Merkez muavin- lerinde Hakkı, Doğansporun bel ke miği... Fuad da Doğansporun muha- cim hattını iyi işletiyor. Doğansporun Oyun tarzı şadur: Bü- tün toplar Funda veriliyor. Ve mer- kezden inişler başlıyor, Açıkları çok fena... Şütleri hiç yok. Doğensporun müdafaası kolay kolay atlatılamaz. Fakat bu takımda Beşiktaş, Fener, Galatasaray, Güneş gibi olgun ve ta- kım halinde kuvvetli değildir. Beş al- tı elemanın hızile yürüyor. İstanbulda ne yaparlar İzmirin gerek Üçoku ve gerekse Do- ğanspor takımları İstanbulda Fener, Beşiktaş, Güneş, Galatasaray takım- larını yenemezler. Fakat meşin top yuvarlaktır. Beşiktaşı eksik, Peneri zayıf, Güneşi fena bir şans altında ya- kalarlarsa yenmek ihtimalleri de var- dır, Bugün İzmirin bu Iki muhteliti bir kuvvet arzetmiyorlar. Fakat bir ara da çalışırlarsa çok iyi neticeler alma» ları da variddir. Şuhu da söylemek is- terim ki, İstanbul ve İzmirde İstan- bulun en kuvvetli takımlarını yenmiş dahi olsalar Bitok takımları kadar olgun ve ahenkli değillerdi. Bu tw Inmların içindeki aslar etrafında da durmak lâzımdır. Çok iyi oyuncular gördüm. Bu oyuncular üzerinde du- rulup işlenirse iyi futbolcüler kazan- mış oluruz. Milli küme vaziyeti İzmir futbolü son seneler zarfın- da klüpçülük ve iyi idare edilememek yüzünden çok şeyler kaybetmiştir. Hattâ o kadar ki, son yapılan İzmir lig maçları üçyüz kişi ile seyrediliyormuş. İşte milli kümenin doğurduğu bu ha- reketler ve temaslar İzmirde sporun kalkınmasına, fufbolün inkişafına yol açmış bulunuyor. Geçen haftaki İz- mir, Beşiktaş maçlarında Alsancak sahasında kesif bir kalabalığın bulun- Hakem maçları çok güzel idare etti Her iki müsabakayı hakem Şazi 'Tez- can idare etli, Birinci müsabakayı kaybettiğimiz halde ağzımızı açıp ten- kidde bulunmadık. Bu da gösteriyor ki, dürüst hakemler karşısında mağ- Jüplar bile susmak ve hakemi takdir etmek mecburiyetini hissederler. Biz, hakem Şazi 'Tezcandan çok memnu- nuz. İzmir halkının Beşiktaş sporcüleri- ne karşı gösterdiği alâkalardanda bahsetmek isterim. O eski zihniyet, kötü klüpçülük kalmamış. Velhasıl İz- mirden iyi intibarlarla ayrıldık. İzmir- de futbol herhalde yükselecektir. Sipahi ocağında Cumartesi günü Avrupaya gidecek heyetimizin iştiraki e müsabakalar yapılacak Avrupada yapılacak atlı müsaba- kalara beş zabitimizin iştiraki tekar- rür etmiştir. Zabitlerle beraber 12 ne- fer de gidecektir. Heyet 5 nisenda bini- cilik mektebi müdürü B, Selmin riya- setinde hareket edecek sırasile Roma, Paris, Brüksel ve Londrada yapılacak atlı müsabakalara iştirak edecektir. Avrupaya gidecek zabitlerin iştira- kile önümüzdeki cumartesi günü saat üçte Sipahi ocağında müsabakalar tertib edilecektir. Halk yirmi kuruş duhuliye ile müsabakaları takip edebi-| lecektir. MİDİ LK İzmirdeki maçlar ne hasılat getirdi? İzmirde yapılan maçlarda birinci maç dört yüz elli lira, ikinci maçta 850 lira hasılat getirmiştir. Bu miktar hasılat son sene İzmirde en fazla te- Gaziantep mektupları Mevcud mektepler halkın okuma ihtiyacına kafi gelmiyor Telefon şebekesi ıslâh, tevsi edildi ve mükem- —. bir hale gli, Antepte hayat pahalıdır Yukarıda: Gaziantepte Gari ilk okulu, aşağıda: Etler mezbahadan kamyona yükletilirken Gazianteb (Akşam) — Bu havali- nin can kurtaranı vaziyeline bihakkin lâyık olan Memleket hastanesi, ken- disini âdeta yoktan var eden çok kıy- metli baş hekimi operatör Nuri Ak- taneri kaybeylemekle öksüz bir vazi- yete düşmüştür. Vekâletçe İstanbul Etfal hastanesi baş hekimliğine ta- yin edilen Nuri Aktaner yüzlerce kişi tarafından uğurlanmıştır. Hastanenin faaliyeti tekdire lâyık- tar, Son sekiz ay içinde; (1002) hasta yatırılmış, (493) ameliyat yapılmış, (2357) lâboratuvar, 9400 poliklink ve (508) heyeti sıhhiye muayenesi icra kılmımış, (252) adli rapor verilmiş, on bir kişiye kuduz aşısı tatbik edil- miş ve otuz vatandaş müptelâ bulun- dukları sari hastalıktan kurtarılmış- tır. Telefon tesisatı Posta ve telgraf idaresi şehirde mun- tazam telefon şebekesi tesis etmiştir. Evvelce jandarma tarafından idare edilmekte olan telefon tesisatı bütün ihtiyaçları temin edemiyordu. Avrü- padan celbedilen vestitle tesisat hi- tama ermiş ve yollar açılmıştır. Eski müdür B. Bayram merkez müdürlü- güne terfi edilerek burada Ipka ve ka- Jem, muhabere teşkilâtı tevsi olunmuş- tur. Anteb - Narlı postasımı müteahhid parasız teahhüd etmiştir. Halbuki üç sene evvel dört bin liraya verilirdi. Bunda müdür B. Bayramın tesiri ol- duğu gibi yolcuların posta otomobili- ni tercih etmelerinden müteahhidin istifadesini de muciptir. Yeni ilk okullar lâzım Nüfusu gittikçe artan ve okuma hevesi fazlalaşan Gaziantepte mevcud mektebler kâfi gelmemektedir. Tale- be sayısı yediyüz elliyi bulan Hise iyi bir binadan mahrumdur. Pansiyonla- rı dershanelerden çok uzakta, işgali altındaki binalardan hiç birisi ihtiya- ca elverişli değildir. Rağbetin seneden seneye çoğaldığına göre talebe mikda- rının önümüzdeki ders yılında bine ulaşacağına şüphesiz nazarile bakılı- On ilk okul da ihtiyacı karşılaya iz kozlu futbolcüleri tanıtacağız. muyor. Her mektebte müteaddid şube» ler açılmış olduğu halde ihtiyaç gene karşılanmış değildir. Halkta büyük bir okuma, arzusu uyanmıştır. 937 - 938 ders yılı için yüzlerce fazla müracaat vaki olacaktır. Bu cihet şimdiden na- zarı itibare alınmadığı takdirde çocuk- lardan çoğu mektebsiz kalma tehlike- sine uğrıyacaktır, “Tahsil hevesi yalnız vilâyet merke- zinde değil, kaza ve nahiye merkezlo- rinde, hattâ köylerde memnuniyete şayan bir şekilde artmıştır. Halk ulus okullarına da Azami alâ- ka gösteriyor. Geçen yıl 889 vatandaş bu okullardan çıkmıştı. Bu yıl açılan (55) ulus okuluna (1076) vatandaş devam ediyor. Halkevi tarafından ce- za evinde açılan A. ve B. kursları da çok rağbet görmüştür. Antepte hayat pahalıdır Burada hayat, diyebilirim ki, İstan- buldan daha pahalıdır. Ev kiraları çok yüksektir, Orta halli bir âile için otu- rulabilecek bir ev asgari on liradır. Kira otuz liraya kadar yükselir ve beş liradan aşağı ev bulunmaz, Etin kilosu elli kuruşa, ekmeğin ki- losu onüç kuruşu geçmektedir. Ekmek ülelâde fırınlarda pişirilmektedir. Be- lediye bu yıl büyük bir ekmek fabri- kası yapmayı kararlaştırmıştır. Şehrin müntehasında Arasa tabir edilen bir pazar yeri vardır. Burada yumurta, yağ, peynir vesair zaruri havayiç çarşı fiatinden ucuza satıl- makta ise de şehre olan uzaklığı iti- barile memurlar yerli halk kadar is- tifade edemiyorlar, Belediyenin şeh- rin daha müsald bir yerinde geniş ve düzgün bir pazar yeri yaptırmasına ve hayatın ucuzlaması yolunda esaslı tedkikata girişmesine şiddetle lüzum vardır, Selâmi İzzet TİYATRO KONUŞMALARI Her kitapçıda bulunur. Fiat 50 kuruştur. > BASMAN