ia mmm ŞİŞ NN my gg lg 23 Mart 1937 Dikkatleri: ————— Makiyavelin ruhuna fatiha | Bay Musolini debdebe ve ihtişam İçinde Afrikaya gitti, Nutuk söyledi Nufkuna: — Ey müslümanlar! Diye başladı. Bay Muso'ini Romada oturur, Ver fikanın ve Papa hazretlerinin tam Yanında, Kendisi de bizzat iyi bir hi- ristiyandır. Şimdiye kadar binlerce nutuk söyledi. Neden hiç bir nutku- mâ; «Ey hıristiyanlar!» diye başlama- d? Din, yalnız iptidaf müslümanları İstismara mahsus bir âlet olduğu için mi? ... ÇIPLAK GREVCİLER ——— Gazeteler Amerikada garib bir grev hâdisesinden bahsediyorlar, Bir dük- kânda grev yapan ve dükkândan çık- mamak istiyen bir çok kadın işçileri zabıta zorla çıkarmağa teşebbüs et- miş. Şeytana bile akıl öğrettikleri öle- denberi meşhur olan kadınlar bir ted- bir düşünmüşler: Hep birden çırçıp- lâk soyunünuşlar! 7 Bunu yaparken ne hulyalara yahut Re ümidiere kapıldıklarını düşünme- de hacet yok. Amerikalılar pek sofu- durlar, yahut öyle görünürler. İşte bu grevci güzel Amerikan kızları da birer hazreti Havva kıyafetini alırler- *& polisin kendilerini o halde sokağa çikaramıyacağına ihtimal vermişler. Telgraflar Amerikan polislerinin bu çıplak güzellikleri karşısında kendin- den geçmiyerek vazifelerini yapmış Yani kızları o halde yakalıyarak tev- kifhaneye götürmüş olduklarını te- minediyor. Ne yalan söyliyeyim, bu Polislere hayran oldum. Bu kadar 80- uk kanlılık cidden soğukluk. Pek beşeri bir zâaf ve merhamete kapıl- Salardı ben kendilerini mazur görme- ğe meyletmiştim! ... EVKAFIN FAALİYET! ————— Son zamanlarda evkaf idaresinin faaliyeti göze çarpıyor. Bunu büyük bir memnuniyetle kaydetmek lâzım- dır. İstanbulda o kadar çok öbide Yardır ki bunların çoğuna sahib olan €vkaf gayrete gelerek o âbideleri ma- mur bir hale solrabilirse şehre en bü- yük hizmeti ifa etmiş sayılır. Biz İs- tanbulun güzelliğini sokaklarının in- tizamile değil, hususiyetini ve necib simasını husule getiren büyük, nefis âbideleri ve mimari şaheserleri ile te- min edebiliriz, Elverir ki bunlar iyi bir halde muhafaza edilsinler ve gü- zel bir dekor içinde nazara arzolun- sunlar. Şimdi evkaf Çenberlitaş civarmı tanzim etmeyi düşünmüş. Hazırladı- El projeyi şehir mütehassisı B, Pros- t'un tasvibinden geçirmek istiyormuş. Belediyeden ayrı bir müessese olan evkafın umumi menfaat namına böy- le belediye ile anlaşarak hareket et- mesi de takdir ile karşılanacak geniş bir düşünceye delâlet ediyor. Anlaşı. * iyor ki evkaf uhdesine düşen tamir ve tezyin işlerinde faaliyet gösterebi- lecek kadar varidatını büsnüldare ediyor ve sonra da bunu yaparken kendi. bildiğine hareket etmiyerek Şehrin imarında söz sahibi mütehas- sıslara danışıyor. Bu büyük bir kemal eseridir, ŞARAPLARA DİKKAT mp miami ENİ Şaraba merakınız var mı? Fransiz AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Mukataa vergisi Şirketi Hayriye- Heyet, yollardan aranılamıyaca- gına karar verdi Belediye ile evkaf arasındaki ihti- lâflı meselelerin halli için hakem he- yetinin son karanı verdiğini yaz mıştık, Verilen kararlar arasında ev- kafın belediyeden istediği yollara ald mukataa vergisi de vardır. Bu su- vetle belediyenin doksan bin lira ka- dar bir para ödemesini istiyor. Halbuki belediye sokak ve cadde- lerin oumumun menfaatine Ola rak açıldığını ve sokaklardan bir menfaat temin edilmediği için bun- larm mukataa vergisine tabi tutula- mıyacağını ileri sürmüştü. Hakem heyeti, belediyenin nokta! nazarını yerinde bulmuş ve.cvkafın yollardan mukütaa vergisi istiyemiyeceğine ka- rar vermiştir. Belediye muhasebe müdürünün zam iyor Belediye muhasebe müdürü”B, Ke- malin, belediye muhasebesinin tan- yimi hususunda hizmet ve faaliyetle- ri görüldüğünden maaşının 90 lira- ya çıkarılması münasip görülmüş ve yeni bütçeye bunun için tahsisat konmuştur. Navlun tarifeleri Tenzilât hakkında henüz bir karar verilemedi Denizyolları idaresi müdürü B. Sadeddin dün Ankaradan şehrimize dönmüştür. Müdür iktisad vekâleti le navlun ücretleri üzerinde temas- larda bulunmuş, tarifeler hakkında izahat vermiştir. "Tarife komisyonu sön toplantısın- da Denizyolları idaresinin navlun üc- retleri hakkında bir karar verme- den dağılmıştı. Azalardan bir kısmının tenzilât ya- pılmaısnda israr etmeleri ve bazıla- rının da bu cihete itirmzda bulun- maları bir karar alımnamamasına 50- bep olmuştur. İktisad vekâleti prensip olarak im- kân dahilinde tenzilâta taraftar bu- Tunmaktadır. Denizyolları idaresi ise şimdikinden daha ucuz bir tarife ya- pıldığı takdirde zarar edeceğini İleri sürmektedir. Bununla beraber vekâ- letin gene navlun tarifelerinde ten- zilât yapacağı ihtimal dahilinde gö- rülmektedir. m aaa şaraplarının hemen her çeşidini bi- zim piyasada bulursunuz, Fakat bun- lar hep yerlidir. Yalnız üzerlerine bir «Tip» kelimesi ilâve edilmiştir. Aldı- ğınız şarap meselâ «Graves» değildir de «Graves> tipindedir! Memleketimizde şarapçılık son de- recede ileri gitmiş olsa bile her çeşit Fransız şarabının başka bir memle- kette tabif surette yapılmâsına im- kân yoktur. Şu halde bu şarapların çoğu suni muamelelerle bir taklid ve- ya benzetme eseri olması zaruridir. Acaba bunları alanlar halis bir şarap aimadıklarını biliyorlar mı? Acaba bu şaraplar sıhhate muzır değil mi- dir? nin yeni vapurları İki vapurdan apurdan birisi bitmek üzere Şirketihayriyenin kendi tezgâh- larında inşasına başladığı iki vapur» dan biri haziran iptidasında sefere başlıyacaktır. Vapurlar birbirinin ay- ni olduğu için her ikisi birden inşa- edilmektedir. Tekneleri tamamen har sırlanmıştır. Dahili aksamıda bir taraftan yapılmaktadır, Vapurların her biri 55,000 liraya çıkacaktır. Halbuki bunlar Avrupa ya ısmarlandığı takdirde ancak yüz bin liraya mal olacaktı, Dahilde ucuz olmasının sebebi muhteliftir. Evvelâ şirket inşaatı kendi tezgâhlarında yaptırdığı için kâr mevzuubahis de- Bildir. Bundan başka makineler şeh- rimizdeki bir Mısırlının yatından sö- külmüş, ucuz bir fiatle alınmışlır. Yat çift uskurlu olduğu için iki tane olan makinesinden biri baziranda sefere başlıyacak olan vapura ve öbü- ri de diğerine takılmaktadır. Şir- ketihayriyenin yeni vapurları tek uskurludur. Her biri 12 inli sürate malik olacaktır. Makinelerin pek az kullanılmış ol- ması bu sürati temin edebilecektir. Vapurun ucuza mal edilmesinin se- beplerinden biri de bizde amele üc- retinin nisbeten daha az olmasıdır. Şirketin ikinci vapuru, birincisin. den altı ay sonra yüzdürülecektir. Vapurlar 250 - 300 yolcu taşiyabile- ceklerdir. Yeni 2000 lâmba nerelere konacak Şehrin muhtelif yerlerine 2000 lâmba konacağı yazılmıştı. Belediyece lâmbaların nerelere konacağı hak- kında bir proje hasşlanıgiafapa, baş. lanmıştır, Anadolu amire heyeti umu- miyesi hükümetle anlaşmayı tasdik etti Anadolu (o demiryollarile o Mersin Adana demiryolları idareleri heyeti umumiyesi dün toplanirış ve meclisi idareyi aynen ipka ettikten sonra fa aliyet raporlarile bilânçoyu tedkik ederek tediye şekli hakkında 20 kâ- nünusani 936 da hükümetle şirket mümessilleri arasındaki (oanlaşmayı tasdik etmiştir. İki motör çarpıştı Kısmet ve Kavala motörleri dün öğleden sonra Yemiş iskelesi önünde çarpışmışlardır. İnsanca zaylat ol- mamış, sadece her Iki motör de ha- sara uğramıştır. Esad Mahmud AKŞAM için yeni bir roman hazırladı SON GEĞE!... ve heyecanlı bir kın 2 kya SON GECE iu bu senenin en kuvvetli, en güzel olacaktır. romanı Tramvaylar Atlıyanlardan üç gün içinde 290 kişi yakalandı Emniyet müdürlüğü, tramvaylar harçkette iken inip binenlerin takibi- ne ehemmiyetle devam etmektedir. Şehrin fazla kalabalık olan yerleri- ne konmuş olan . resmi ve sivil me- murlar bu iş üzerinde gayet cid&t davranarak yürüyüş halinde atlama yapanları derhal karakola götür mektedirler. Burada, belediye zabıtası talimat- namesi mucibince Kendilerinden bir lira para cezası istenmekte, verdiği takdirde ceza kesilerek kendisine makbtız verilmektedir. Parası olma- dığı takdirde, ikametgâhmin bulun- duğu mıntaka zabıtasına mevcüden gönderilmekte ve ikametgâhı tesbit edildikten sonra serbes o birakıl- maktadır, Emniyet müdürlüğünün son emri- nin tatbik sahasına girmesi üç gün olduğu halde muhtelif merkezlerin yakaladığı şahısların adedi 290 1 bul- muştur. Bu takibatın cidden iyi neti- ce vereceği ve artık kimsenin tram- vaydan atlamağı düşünmiyeceği mu- hakkak addedilmektedir. Sokakta kavga Mahkeme koridorunda barışarak konuşmaya başladılar Hasan adında biri dün gece Beyoğ- lunda caddeden geçerken evvelce be- reber yaşadığı Ayşe adındaki kadına tesadüf etmiş ve konuşmak istemiştir. ys Ayşe bu teklifi kabul etmemiş- ge üzerine Hasan, Ayşenin yâ nında bulunan ev sahibi Reflaya dö- nerek; — Benim karım; sen kandırıyorsun, Benin başındaki şapka ve elinde eldi- venler benim paramla alınmıştır. Ver benim eşyamı. diye kadının şapka ve oldivenlerini kapıp kaşmağa başlamış- tır. Sokak ortasında bir hayli gürültü ve kovalamadan sonra polisler de işe karışmışlar ve Hasan yakalanmıştır. Dün Refia ile Hasan adliyeye teslim €dilmişlerdir. Davacı ile suçlu mah- keme koridorunda bekleşirlerken ye- niden barışmışlar ve konuşmağa baş- lamışlardır. Refia da Hasanla barıştı. ğını ve davasından vaz geçtiğini söy- lemiştir. Fakat Hasan sokak ortasın- da şapka ve eldiven kaparak zorla hak almağa kalkıştığından hukuku umu- miye namına muhakeme edilmek üze re mahkemeye verilmiştir. Belediye tahsildarları halka ne- zaketle muamele edecekler Belediye varidatını tahsil etmeğe memur olan tahsildarlardan bazıla- rının halka biraz dürüşt muamele ettikleri hakkında belediyeye şikâyet- ler yapılmıştır. Belediye reisliği tarafından veri- len bir emir üzerine tahsildarların halka Azami surette nezaket ve hüs- nü muamele etmeleri, buna rlayet etmiğen tahsildarlara ceza verileceği bildirilmiştir. Sahife 3 Seyyar kütüphane Gazeteler yazıyorlar; Amerikada seler yapmasına müsaade edilmiyen nür ama ben bunların gayet güzel seyyar kütüphane olacağına kanilm. Bir zamanlar Maarif vekâleti böyle bir seyyar kütüphane yapmıştı. Bu kütüphane iki şimendifer vagonu ha- Hinde köyleri, şehirleri dolaşmıştı. Ve çok istifade edilmişti. Şimdi bu elimizdeki eski, sefere pek yaramıyan vapurlara Maarif vekile tinin satın aldığı ve elinde bulundur. duğu kitapları koysak, tıpkı bundan evvelki seyyar tren kütüphanesinde olduğu gibi bu vapura iki söz söyle mesini bilen bir kaç münevver genci bindirsek... Bu her gittiği yere ilim götürecek olan vapur en küçük sahil kasabasında bile bir kaç gün kalsa.. vapurdaki münevver gençler, genç doktorlar halka konferanslar verse Tibdan bahsetseler, halk vapura ge Hip kitap okusa az kazanç mıdır? Hattâ Maarif vekâletinin köylüye, halka dağıtmak üzere satan aldığı bir çok kitaplar vardır. Bu vapurun uğ. rıyacağı iskelelerde bu kitaplar da Fıtılabilir, Uğranılacak kasabaların halkı ilk günü vapura davet edilir, Onlara ha- yat hakkında faydalı malümat veri. lir. Hattâ biraz musiki dinletilir. Sonra Halkevlerinde temsil kolları vardır. Bu temsil kollarındaki genç- ler şimdiye kadar para pul istemeği akıllarına bile getirmeden İstenilen yerde temsil vermislerdir Önümüz vaz. bu enelerin mek temsil kollarından biri de gemiye alı- nıp uğranılacak iskelelerde halka in- kılâbımıza dalr temsiller bile verilebi- lir. Maarif vekâletinin şimendifer hat tımdaki kasabalara yolladığı seyyar kütüphanenin ve seyyar inkılâb mü- zesinin ne kadar faydah olduğunu düşünürseniz fikrimi biç te Ameri- kanvari bulmazsınız. — H. F. “Borsada vaziyet Kambiyo borsasında satışlar dün cansız geçmiştir. Muhtelif dövizler. den 14,000 sterlinlik satılmıştır, Bi- rinci Ünitürk 250, Anadolu tahvili 90, mümessil senetleri 10, yüzde ale mış hisse senetleri 220 ve Merkes bankası aksiyonları da beş tane sö tılmış ve alıntnıştar, Şüpheli bir ölüm Zabıta, şüpheli bir ölüm tahkikatı. na el koymuştur. Ölen adam, Vezne- ellerde 34 yaşında kunduracı Cavittir. Cavid öldükten sonra, alelusul bir defin kâğıdı almak üzere ailesi, bele- diye doktoruna müracaat etmiş, dok- tor gelmiş, munyenesini yaparken bir takım şüpheli âraz görmüştür. Bu se 'bepten, ölünün defnine izin vermemiş, bir defa da adliye doktorunun görme. sine lüzum göstermiştir. Cesed mon ga nakledilecektir. Morg raporu ölü- — Bir ağacın tabii ömrü ne kadar. |... Tanıdıklardan biri 1988 te çark | ,.. Kendisi bu işlerdeniyl anlar, hee | ,.. Ağacın tam üçyüz yetmiş sekiz | B.A. — İnanma dostum, milletimi dır, çok merak ediyorum bay Amca... vgelerinde dalaşı, ha humu- sp etmiş, kitap etmiğ.., geneğenberi yaşadığını anlamış... o | den kömürünün me olduğunu in. a ç © | runuzdan, bir meşe ağacı görmügen, > ii Yeni öğrendi... wa. ği