Efgan tıp fakültesi ve Türk mütehassıslar Kâbildeki fakültenin duayeni ve ekseri profesörleri Türk hekimleridir Kâbil 'Tıp Fakültesi Kardeş Efgan milleti yarım asırdan beri büyük tekâmül safhaları göster- mektedir. Evvelâ vatan müdafaası için askeriiğe ehemmiyet vermiş olan Ef- gan hükümeti ordusunu tensik için ha- rice talebe göndermiş ve dahile gençli- ği yetiştirecek hocalar, mütehassıslar celbetmeğe başlamıştır. Birçok efgan gençleri de 'Türkiyede, öz evlâd ihti- mamile tahsillerini takip etmektedir- ler. Teceddüd ve terakki ihtiyacını tak- direden Efgan hükümeti ecnebi müte- hassıslar seçmek hususunda da büyük bir isabet göstermekte, Biganlıları ken- dileri kadar sevecek başka bir millet varsa onun da Türkler olduğunu bile- rek bilhassa Türk mütehassıslarının bilgilerinden istifade etmektedir. Nite- kim senelerden beri Bigan hizmetinde çalışan vatandaşlarımızın sarfettikleri gayreti takdirle takip ediyoruz. EFGANİSTANDAKİ MÜTEHASSISLAR Efgan tıp âleminde birçok tanınmış Türk mütehassısları vardır. Efgan hükümeti Türk âlimlerine karşı çok mültefit davranmaktadır. Buradaki Türk mütehassıslarından hiç biri ev kirası vermez, hükümetçe kendilerine birer ev tahsis edilmiştir. Her mütehas- $ıs işine göre yetmiş, seksen, yüz İngiliz Jirası aylık alıyor. Biganistanın hizmetinde Alman, Fransız ve sair milletlerden mütehassıs- Jar varsa da halk bunları Türkler ka- dar sevmemektedir ve bunlar Türkler Kadar faydalı olamıyorlar. Türkler çok kısa bir zamanda farisi Hsanmı öğreniyor, halkla daha çabuk kaynaşıyor, Efganistanda ana vatanda çalışırmış gibi çalışıyorlar ve sırf para biriktirmek için gelen ecnebi mütehas- sıslardan süratle ayrılıyorlar, Efgan Yiikümeti de bu çalışmaya ayni hassa» siyetle mukabele etmektedir. TÜRK HEKİMLERİ Efganistânda çalışan Türk hekimle- rinin en eskisi dokuz on seneden beri orada bulunan Çankırılı doktor Rıfkı- dır. Yirmi dokuz sene evvel askeri tıb- biyeden birincilikle çıkan bu Türk âlimi tıp tarihinde cidden şerefli bir mevkii haizdir. Ve Efganistanda çok sevilmek- tedir. Doktor Rulkı”'n evi hükümet ve saray| tarafından döşenmiş, emrine hizmietçi- ler ve şoförler tahsis edilmiş, dışarda | hekimlik etmekte serbes bırakılmıştır. | 120 İngiliz lirası da aylık almaktadır. | Merhum Nedir han erkek veremlilere mahsus olmak üzere yaptırdığı bir sa- natoryoma «Rıfkı sanatoryomu» ismi- hi vermiştir. Frankfurtta Use ve tap tah- sillerini . yaptıktan sonra ans vatana dönen doktar Rebii Hikmek Ankarada ve İstanbulda bir müd det çalıştıktan sonra Efganistana davet edilmiş, farisi lisanile pek kıymet» İli bir emrazi dahiliye kitabı neşret miştir, Yirmi beş sene evvel Berlinde fizyo- )oji tahsili etmiş olan tap fakültesinin eski cild ve frengi seririyatı profesörü Hasan Reşad KAbil tp fakültesi dua- yenidir. Kâbil tıp fakültesinde harici seririyat! Rıfkı, uzvi ve tahlili kimya darülfünün hocalarından: Ömer Şevket, teğiih, Nuri Kâmil, bakteriyoloji İstanbul üni- versitesi döçentlerinden baytar Zühtü, akliye ve asabiye İzmir memleket has- tanesi mütebassıslarından Nevzad Eş- ref, göz hastalıkları İzmir, Ankara ve İstanbulda dirayeti ile temayüz etmiş olan Fuad, kulak,boğaz burun kıymetli mütehassıslarımızdan Hikmet, dahiliye Kiinikliği Zeynep Kâmll hastanesi da- hiliye mütehassıslarından Yakub, en- sac İstanbul tıp fakültesinden mezun Tevfik Halil, jinekoloji Türk hekimle- rinden bayan Zahide, diş Celâl Falk ta- rafından idare ediliyor. KÂBİLDE TIP VE SIHHAT İŞLERİ Kâbilde tıp ve sıhhat işleri son bir- kaç sene içinde çok ilerlemiştir. 75 ya- | taklı erkek, 30 yataklı kadın şehir has- | tanesi vardır. 150 yataklı yeni bir has- tane açılmak üzeredir. 60 yataklı yeni emrazı akliye hastanesi, 60 yataklı er- kek müteverrimlere mahsus Rıfkı sana» toryomu, 35 yataklı kadın sanatoryo- | mu, dört dispanser vardir. Sıhhiye memuru yetiştiren bir tıbbi-| ye, bir eczacı, bir ebe mektebi, birde | Kâbil tıp fakültesi vardır. Fakültede kadavra üzerinde teşrihe henüz müsaade edilmiyor. Mülâjlarla, resimlerle tasrih öğrenen talebe dissek: siyon için üç ay Hindistan üniversitele- rine , Talebenin Hin- distan üniversitelerinde gü muvaffakıyet İngilizlerin takdirini cel- betmiştir. Fakültede 40 talebe vardır. Bu sene 15 talebe daha alınacaktır. Ebe mekte- binden 20 kadar ebe yetişmiştir. Efga- nistanda henüz kız mektepleri açılma- dığı için bu ebe mektebinde yüz elli ka- dar küçük kıza okuma yazma öğretil- mektedir. Tıp fakültesi talebelerinin bir Avru- palı gibi giyinmeleri kabul editmiştir. Talebeye ayda yedi Türk lirası &yhk ve rilmektedr. Kâbil fakültesinin tahsil müddeti beş senedir. Talebenin mektepten çıktık- tan sonra pratik ders görmeleri ve iyi bir mütehassıs olarak yetişmeleri için Türk üniversite ve hastanelerine gön- derilmesi düşünülmektedir. Kâbil tıp fakültesinin pek yakında çök hüyük terakkilere ulaşacağı $üphe-| sizdir. Trabzonda 250 yataklı hastane yapılıyor Trabzonda 250 yataklı bir hastane yapılacaktır. Umumi müfetdişlik has- tanenin yeri hakkında henüz bir ks- rar vermemiştir. Öğrendiğimize göre, hastane Trabzonun sayfiye yeri olan Soğuksuya yakın bir yerde olacaktır. Hastanenin inşası için. bütçeye bir milyon 300 bin lira tahsisat konmuş- tur. Hastanenin temelleri ilkbaharda atılacaktır. Bu hastane bütün şark vilâyetleri- nin ihtiyacını temin edecek, Trabzon şark vilâyetlerinin sıhhiye merkezi haline girecektir. Iktisad vekâleti iç ticaret umum müdürü İzmirde izmir (Akşam) — İktisat vekâ. leti iç ticaret işleri umum müdürü B. Mümtaz, Ankaradan İzmire gelmiş ve iktisadi tedkiklere başlamıştır. Üzüm ve palamutların standardizasyon İşi- le de meşgul olacak, İzmit ihracat- çılarile görüşecektir. Tedhikat, bir hafta kadar sürecek- tir. Vekâlet ihracat mürakiplerinden B. Hakkı Nezihi de Ankaradan gelmiş ve tedkiklere başlamıştır, Bulgaristanda | kurt sürüleri Kurtlar zehirle ve sürek avlarile öldürülüyorlar Sofya 12 (Akşam) — Bu sene Bul- garistana çok kar yağdığından kürt- lar köylere sürülerle hücum etmek tedir. Geçen gün Vidin kazasının Albuti- na denilen mahalline bir kurt sü- rüsü İnmiş, 60 koyunu parçlamıştır. Çobanlar, köpeklerile, silâh ve bi- çaklarile mukabele ettikleri halde bu kurt akınının önünü alamamışlardır. Kurtların öldürülmesi için Striki- nin gibi zehirler köylü halka bazı yer- lerde bedava verilmektedir. Pançarevo köyleri arasında Kruşevo denilen mahalde beliren kurt sürüleri 500 baş iri ve küçük hayvanı parça” lamışlar ve birkaç köylüye de sal- dırmışlardır. Buralarda kurtlara kar- şı açılan mücadele neticesinde öldü- rülen kurtların arasında 100 kilogram; olanları da bulunmuştur. Bu köyler. de şimdiye kadar 17 kurt öldürük müştür, Pazar günü Burgaz avcılar cemiyeti köylülerin iştirikile kurt, çakal gi- bi yırtıcı hayvanların tamamile it- lâfı için büyük bir sürek avi tertip et- mektedir. Müessif bir vaka Mersinde bir mektep talebesi cürmü meşhud mahkemesin verildi Mersinden Adanada çıkan Türk Sö- zü gazetesine bildiriliyor; Şehrimiz orta mektebinde dün çok eset verici bir hâdise olmuş, bir talebe meşhud suçla mahkemeye verilmiştir. Mektebin üçüncü sınıf talebesinden! Mehmed resim dersinden kanaat notu! olarak 4 numara &lmış ve bundan kız-i mış dün dersten çıkan resim muali- minin merdiven başında önüne geç- miştir. — Bana niçin 4 numara verdiniz de- miş. Muallim de: — Hakkın bu Fadardı. Maamefih bu numara da az bir numara değildir. Çalıştığın takdirde telâfi edersin di- yerek ilerlemiştir. Talebe: — Resimden de 4 numara olur mu diyerek muallimin yakasına sarılmış ve bu sırada her ikisi birden merdi- venlerden aşağı yuvarlanarak mual- Bimin Kafası peno>ronin tasına çarpmış ve yaralanmıştır. Talebe cürmü meş- | hud mahkemesine verilmiştir. Ölümle biten aşk faciası Kadının kardeşleri sevgilisini öldürdüler Afyon 13 — Buranın Çay kasabasın-| da ölümle neticelenen bir aşk faclası olmuştur. Çayda oturan Ali adında yakışıklı bir delikanlı köyde genç bir kadınla sevişmektedir. Geceleri el ayak çekildikten sonra Alİ sevgilisinin evine girmekte ve sa- baha karşı çıkmaktadır. Ayni genç kadına karşı Topal Meh- medin de zaafı vardır. Geçenlerde bir gece Topal Mehmed Alinin sevğilisi- nin evine girdiğini görmüştür. Bunun üzerine derhal koşarak kadının iki er- kek kardeşine işi haber vermiştir. Kadının kardeşleri eve gelerek Ali- yi bıçakla öldürmüslerdir. Genç kadın verdiği ifadede; Biz Ali ile evlenecektik., demiştir, «İttihad ve Terakki » nin son devirlerinde suikasdlar ve entrikalar Cemiyet nasıl battı? Teceddüd fırkası niçin doğdu, nasıl dağıldı? 'Tefrika No. 18, Yazan; Mustafa Ragıb Cemil paşaya, Necmeddin Molla bey vasıtasile istifa etmesi teklif ediliyor Hayri efendi, istifa tehdidile Ce- mil paşanın uzaklaşmasında ısrar edince, Enver ve Cemal paşalar da ile- ri gitmenin zararını düşündüler ve Necmeddin Molla bey, hem: kendisi- nin, hem de Cemil paşanın itimadını kazanmış bir zatlı. Talât bey, Cemil paşanın şimdiye kadar uğradığı bir çok müşkülât ve güçlüklere göğüs ge- Terek emanettin çekilmediğini düşü- nüyor, Necmeddin Molla bey tarafın- dan yapılacak istifa teklitini de red- dederek azledilmesini tercih edece- ğini sanıyordu. Böyle bir vaziyet karşısında belki gene - Enver, Cemel paşaların da işti- Tâkile - bir kolaymı bulur ve hem Şey- hislimin, hem de Şehremininin arzu- larını tatmin edecek yeni bir vaziyet. ten istifade oder ve Cemil paşayı Emanette bırıktırmış olurdu. FAKAT İSTİFA EDİYORDU Fakat Necmeddin Molla bey, Şeh- remini Cemil paşayı ziyaret ederek şahsı aleyhindeki kuvvetli cereyanları durdurmak maksadile üç, dört ay sonra tekrar tayin edilmek üzere, Şehremanetinden muvakkaten çekil- mesini teklif edince, hükümet ve «İt tihad ve Terakki» namına yapılan bu teklife Cemil paşa hiç tereddüd etmek- sizin şu cevabi verdi: — Zaten son zamanlarda bin tür- Yü müşküldt karşısında kalıyordum. Bü suretle rahatça ve istediğim gibi çalışmaklığıma imkân yoktu. Rsasen kendim de çekilmeği düşünüyordum. Madem ki arzu buyurulur: Bugün nazır beye gidip istifanamemi takdim ederim...» dedi, Cemil paşa, bu cevabında tamamile samimi idi: O, şeyhislâm Hayri efen- dinin mMüracastlerinden, (Merkezi umumi) nin iaşe işlerine müdahale- sinden başka, levazımat reisi İsmail Hakkı paşanın - harp vesilesile - gün geçtikçe artan (vazıyed) lerinden ceğine ve halkın ıztırabından doğan TALÂT BEY, CEMİL PAŞANIN GÖNLÜNÜ ALIYOR Cemil paşa öğleden sonra doğruca dahiliye nezarstine gitti ve yazdığı istifanameyi Talât beye verdi. Dahili- ye nazırı, Şehremininin bu istifasına hayret etmemişti. Yalnız paşanın biline alarak dah'liye nezaretinden hep birlikte ayrıldılar. Talât bev, volda giderken bin dere- den su getirerek Cemil paşanın Şehre- manetindeki hizmetlerinden bahssdi- yor, paşanın gücenmemesine gayreğ ediyordu. Dahiliye nazırı, ayrılacağı sırada Cemil paşaya; — Siz bizim için çok kıvmetli bir zatsınız. Üe, dört av börle gitsin, mut- Taka sizi âyana aza tayin ettiririz> hayatına çekildi (*) İSMET BEY TAYİN EDİLİNCE, © Operatör Cemil paşa, — şehremane- tinden çekildikten sonra şehremane- tine İstanbul mebusu İsmet bey tayin edildi. İsmet bey, yakın zamana ka- dar Cemil paşanm şehremanetinde muavinliğini yapıyordu. Fakat Avru- paya mezunen giden Cemil paşanın yerine kendisi şehremini vekâletine getirilmemiş ve hükümetçe Bedri bey (sabık polis müdürü ve sonradan şeh- yemini olan) tayin edildiği için mün- fell olmuş, şehremaneti muavinliğin. den çekilmişti. Fakat İsmet bey eftti- had ve Terakkia nin sadık bir taraf. tarı olduğundan cemiyet sabık şehre- mini muavinini İstanbul mebusluğu- na intihab ettirmekte tereddüd etme- wişti.. Nitekim simdi de Cemil pasa- dan inhilâl eden, İstanbul valiliğile şehremanetine İsmet bey tayin edil Dİşti, (Arkası var) (*) Cemil papa şehreminliğinden çe- kildikten bir müddet sonra, harbiye na- zn Enver paşa sabık gehteminine aske- ri rütbesini inde ederek ordu bizmetine alınak istemişti, Fakat kndinine evvelce el edim siye vin ayin edi mediğini gören Cemil paşa, bir müddet sonra İsviçreye gitmişti, |