16 Şuhat 1937 SİYASİ İCMAL Avusturyadaki faaliyetler Geçen temmuzda Viyanada Almanya; sefiri von Papen ile Avusturya büşve- kili Dr. Şuşnigg arasında kararlaştırı- ma çok geçmeden Berline gi- den Avusturya Hariciye nazırı ile yapı” lan muvakkat ticari anlaşma ve bunu ahiren takip eden esaslı ve şümullü ik- sadi muahede ile iyice temelleşmiştir. Almanya Hariciye nazırı baron von Ne- urath'da yakınlarda Viyanaya giderek Avusturya Hariciye nazırının Berlin 2i- yaretini iade edecektir. Bu ziyaret iki Alman devleti arasın» daki siyasi ve iktisadi münasebetleri bir kat daha kuvvetlendirecektir. Bun- dan sonra Avusturya yerek siyasi, ge- rek iktisadi noktadan iyice Almanya- ya bağlanmış olacaktır. İki aradaki bağlantı kuvvetlendikçe Avusturyada- ki'Hitlerci milli sosyalist gizli teşkilâtı- nin nüfuz ve kuvveti o nisbette artıyor ve iki Alman devletinin büsbütün bir- leşmeleri ihtimali kuvvet buluyor. Bu vaziyet karşısında Avusturyanın gski istiklâl ve azametinin hatıralarını Unutamıyan sınıf ve unsurlar ve bahu- AKŞAM Beyannameye Yenice .sigaraları muhalif mal 5 5 Mm m piyangosu dün çekildi Avusturya tahtına gelerek bunun bay- rağı alfında tekrar bu devletin canlan- masını dileyen lejitimistler tekrar fa aliyetlerini artlırmaktadırlar. Bu ha- nedanın varisi Olto'da vaziyetin ken- disi için tehlikeli olduğunu gördüğün- den eski Avusturya - Macaristan im- paratorluğunun başı olmak iddiası tadil etmiştir. Arşidük Otto on altıncı asırdaki ya- ni şimdiki Avusturyanın hududları ile kanaat etmek istiyor. Hattâ imparator- luk ünvanından bile feragati göze al- dırmıştır. Avusturya memleketi lideri ünvanı ile iktifa etmek istiyor. Yani a- mak istediği lider ünvanı almancada M. Hitlerin haiz bulunduğu ünvanın aynidir. M. Hitler üçüncü Almanya Reich'i yani devleti Pührer'i olduğu gi- bi Otto dahi Avusturya memleketinin FPührer'i olmak istiyor. Bu faaliyelleri tabül Berlin hoş görmemektedir. Lâkin, son söz Dr. Şuşnigg'dedir, Feyzullah Kazan m KARINDAN PROPAGANDA Vantrilok nedir bilir misiniz? Kar- nından konuşan adamdır. O konuş- tuğu zaman, sesi başka yerden gelir. Kimin söylediğini anlamazsınız. İşte Polonyada bir vantrilok, bu su- retle komünist propagardası yapıyor- muş. Uzaktan bir polis görününce de, yatan şarkıları söylüyor, seyyar satı- cı gibi işportasını halka teşhir ediyor, polis uzaklaşınca, gene cemiyet, dev- Tet, rejim aleyhine söğüp sayıyormuş. Bu adamı nihayet kurnaz bir polis yakaladı ve sekiz ay hapse mahküm edildi KADINLAR VE FUTBOL Son Fransa - Avusturya futbol ma- şında, Prensler parkı dolup taştı ve binlerce kişi kapıdan dönmek mecbü- riyetinde Kaldı. Bu dönenler arasın- da, federasyon azaları bile vardı. Bu münasebetle şayanı dikkat bir şey kaydettiler. Kalabalığın arasında kadınlar çok Seyircilerin yüzde yirmi beşi kadınmış. Halbuki iki sene evvele gelinciye kadar. futbol maçlarındaki seyircile- rin ancak yüzde beş veya yedisini ka- dınlar teşkil ediyormuş ... Anlaşılan er ler futbol seyrinden bıktılar, seyir kadınlarda. RESMİ ONBİR DİL Bazı memleketlerin resmi iki dili vardır. Messlâ, Belçika ve Yugoslav- yada resmi dil ikidir. Bu rekoru Sov- yet Rusya kırdı. Orad onbir resmi dil vardır. Neşredilen kanunlar fe- dere onbir cumhuriyetin dili ile bası- lır. Bu dillerden başlıcaları şunlardır: Beyaz Rusça, Ukranyaca, Ermenice, Türkmence, Özbekçe, Tacikçe, Ka- sakça ve Kırgızda. GÖZLERİ AÇIK UYUYAN Amerikada Pansilvanyada, üç yaşın- da bir çocuk on beş aydanberi gözleri açık uyuyor ve uyanmıyor. Çocuk hastanededir. Her gün besleniyor, fa- kat. doktorlar uyanık yaşamasından ümldlerini kesmişler. İNGİLİZLER NE YER? İngiltere harbiye nezareti, harp €s- nasında halkın ve askerin beslenmesi için ne gibi yemeklere ihtiyaç olduğu- nu tesbit etti, Bunun için de mühim bir istatistik yaptı. 1927 denberi, İngilizler çok yiyor- lar, çok içiyorlarmış. En çok yedikleri şey de biftek. Senede nüfus başına 140 kilo et düşüyor. Bu istatistikte, bir İngilizin doğdu- ğundan öleceği zamana kadar yedik- leri şeyler de gösteriliyor. Bir İngili- zin doğduğundan öleceğine kadar (yaşama vasatisi 70 yaş itibar edil mistir) 100 ton yiyecek yiyormuş. Bu miktar bir insanın vasati sıkletinin 1,215 defa fazlasıdır, Bu sayıhın 15-25 tonu ekmek, 7 - 10 tonu et, 10 tonu da zarzavat ve meyvadır. Bir İngilizin senelik vasati yumurta sarfiyatı 172 tanedir. Sene- de vasati 110 kilo da şeker yiyorlar. Bir İngiliz, önrü müddetince 20 öküzden aşağı et yemiyormuş! FORMÜLÜ ÖĞRENMEK İÇİN Atina mahkemelerinden biri, lâvan- tacı Anastasyosu gayrimeşru rekabet- ten dolayı 20,000 drahmi para cezasi- na mahküm etti. Bu zat, senelerce, rakibi bir lâvan- tacının formüllerini öğrenmeğe çalış- mış, bir türlü muvaffak olamayınca, rakibinin 50 yaşındaki kâtibi ile ev- lenmiş. Genç olmasına rağmen, bu çirkin ve ihtiyar kıza kur yapmış, kendisi için yanıp tutuştuğunu söyle- miş, evlenmişler, Ondan sonra da ra- kibinin lâvanta formüllerini elde et- miş. Anastasyus o muhakeme sırasında kendisini şöyle müdafaa etti: — Herkesin istediği kağınla evlen- mek hakkıdır. Bir kadının da koca- sından gizli hiç bir sırrı olamaz. Fakat mahkeme Anastasyusun bu çirkin, parasız ve ihtiyar kızla, ancak gayrimeşru rekabet yapabilmek için erlendiğine kanant getirmiş ve onu mahküm etmiştir. Politikanın iç yüzü Sir Osten Çemberlayn «hatıratı nı neşretti, İngilterenin eski siyasi şefi 1805 de Parisi ziyaret etmiş. Hatıratında Fransızların «Kaplan» dedikleri meşhur Klemanso ile soh- betlerini anlatiyor. Diyor ki: «Bana bu büyük adam iyi bir ders verdi. Büyüğümün dersinden çok İs- Kapı açmak derdinden Kapınızı ELEKTRİKLE AÇMAK TERTİBATINI S A-I-I Veresiye yapar tifade ettim... Bir gece beraber Ope- raya gittik, Son perdeden sonra beni sahneye götürdü ve Operanın baş dan- sözüne takdim etti. Güzel, harikulâ- de güzel bir kızdı. Klemanso evvelâ beni tanıttı, sonra kızı bana şöyle ta- miti: — Politikanın içyüzül.» kurtulunuz. İki yumurta tacirinin muhakemesine başlandı Bodos ve Sabri adlarında iki kişi be- yannameye uygun olmıyan mal satmak suretile kanununa muhalif hareket su- çundan üçüncü ceza mahkemesinde ve- rilmişlerdir. İddiaya nazaran İstan- bulda Froşe adında bir yumurta taciri, ortak olarak çalışan Bodos ve Sabriden iki yüz sandık yumurta almıştır. Pa- zarlıkta bunlar yumurtaların taze ve iri İnebolu malı olduğunu söyliyerek beyannameyi bu suretle göstermişler pazarlığı ona göre yapmışlaradır. Froşe beyanname ile aldığı iki yüz sandık yumurtayı transit olarak doğ- rTuca Almanyaya sevkettiğinden burada muayenesini yaparak beyannameye uy- gun olup olmadığını tesbit etmemiştir. Yumurtalar Almanyaya gitmiş fakat orada Stüdgrad kimyahanesinde yapılan. tahlil neticesinde yumurtaların beyan- nameye muhalif olarak hem ufak hem de yenilemiyecek, ancak sanayide kul lanılabilecek derecede bayat ve bozuk olduğu görülerek sandıklar geriye gön- derilmiştir. Bunun üzerine Ticaret odası! işe vazıyet etmiş ve Sabri ile Bodos ka- nuna muhalif hareket suçundan mah- kemeye verilmişlerdir. Tüccar Froşe'de bu yüzden 2800 lira zarar ettiğini id- dla eylemektedir. Dün yapılan muha» kemede şahidler dinlenmişler, diğer şar hidlerin çağırılması için muhakeme başka güne kalmıştır. Şehir meclisinde Mecidiyeköyünde ruhsat- sız yapılan binalar yaptı- ranlara tefviz edilecek Şehir meclisi dün birinci reis ve- kili B. Necibin reisliği altında top- landı. Emlâki milliyeden olan Meci- diyeköyü civarında ve Balmumcu çif- liği müştemilâtından olan erazide Iüğünden gelen tezkere üzerine mülki- ye encümeni mazbatası okundu. Encümen, belediye fen heyetinin münasip gördüğü şekilde yolların açılmasını münasip görüyordu. Ancak encümen Mecldiyeköyünün imarı için ihtirazi kayıtlar İleri sü- rüyordu. Bu kayıtlara göre köyün İpektilim müessesesinin şimalindeki mahallenin tanzim ve imarı, Beyoğlu- nun umumi imar plânile alâkadar ol- duğundan bu kısmın ayrılması ve köyün asıl imar plânının ileride tan- zimi ile ayrılan kısma ait yollar ve harita plânının tasdiki münasip görü- lüyordu. Bundan sonra iktisadi ehemmiyeti günden güne artan Eyübe tabi Ra- mi köyünün bir nahiye haline konul- ması hakkındaki riyaset makamının teklifi gene mülkiye encümenince muvafık görülüyordu, Meclis, bu tek- Yifi de kabul otti. Yeni ve munlazam mezarlılkar yapılıncaya kadar mezarlıklarda aile mwakbereleri tesisini arzu edenlerden alınacak ücretin mülkiye encümeni tarafından tesbit etlildiğine dair miâz- bata okundu. Bu mazbataya göre 4,5 metre mu- rabbal bir Kişilik mezarlık için bir defaya, yani bir cznazeye mahsus ola- rak 10 lira, 12 wetre murabbar üç kişilik arsalar için de bir defaya ruahsus olarak 30 lira para almarak bu arsaların taliplerine satılması mu- vafık görülüyordu. Meclis bu maz- batayı da aynen kabul etti, Bundan sonra berberlerin kullana» cakları ondülâsyon makinelerine alt ve geçenlerde ssaslarını yazdığımız talimatnamenin öncümenden gelen muaddel şekli okundu. Fakat üçüncü madde meclisçe vazıh görülmediğin- den tekrâr oncününe gönderildi. Meclis, perşembe günü toplana- caktır. Gülhane Btotesötlerinden Or. CÜRHANETTİN OSMAN Seyahate çıkmıştır. Büyük ikramiye olan otomobili yn B. Umran Nazif kazandı Fam Dün piyango çekilirken İnhsiarlar idaresinin Yenice sigara- ları üzerinde tertip ettiği eşya piyan- gosu, dün idarenin Eminönü satış müdür muavini B, Münir Hüsrev, he- yeti teftişiye reisi B. Rahmi, satış iş leri mütehassısı M, Uhry, müfettiş ler, gazeteciler ve bir noter huzurun- da çekilmiştir. Memleketin muhtelif vilâyetlerin- den, Yenice kutuları içinde çıkan ku- ponlar mukabilinde alınan biletlerin sayısı elli bine yakındı. Bu elli bin biletten 240 tanesine ikramiye isabet İ etmiştir. Bunların kırk tanesi oto- mobil, radyolar, saatler, likör, şarap ve sofra takımları ve sair eşya ka- zanmış, iki yüz tane si de İş bankası kumbarası almıştır. Yenice eşya piyangosunun en bü- yük ikramiyesi olan otomobili Be- şiktaşta, Vişne Zadede «105 numa- rada oturan Ümran Nazif isminde bir zat kazanmıştır. B. Umran Nazif sekiz silindirli bir otomobil kazanmakla Yenice sigara» si e 7 zır bulunuyordu. Radyosu tebrik edildi. B. Âli şimdiye kadar sıgaraya ver- diği parayı hesap etmiş, bunun 179 lira tuttuğu hesaplanmış ve 225 1i- ralık radyoyu almakla derhal sigara edenlere üç gün sonra hediyeleri ve- rilecektir. Yalnız İstanbuldan alınar biletlerin adedi 30 bindir. Yenice piyangosundı kazanan nu- mara ilân sahifemizde intisar ede cektir. Kız sanat mektebinde el . işleri sergisi açıldı Sergiden bir Köşe Beyoğlu Akşam Kız Sanat mekte- binde, talebelerin bu ders yılının üç ayı zarfında yaptıkları şapka, elbise, masa örtüleri . ve diğer el işlerinden mürekkep bir sergi açılmıştır. Bu sergide Dye araştırma ka- arttırmak için mektep idaresince tertip edilen müsabakaya iştirâk eden el işleri de gösterilmek- tedir. Sergide teşhir edilen masa örtüleri ve © elbiseler üzerinde görülen motif- Jer, Anadolu ve Rümelide eski za- manlarda ninlerimiz tarafından yapi- Jan ve artık antika hükmüne geçmiş olan kiymetli havlu ve örtülerin üze- rindeki tezyinattan yeni bir zevk ile kopye edilmiştir. Talebe bu suretle ta- rihi devirlerde el işinde pek incelmiş olan Türk kadın ruhunun yarattığı eserler üzerinde tedkike sevk edilmek- tedir. Bu sergide teşhir edilen eserler bir | jüri heyeti tarafından tedkik edil mektedir. Mükâfat kazanacak olan talebelerin isimleri 20 şubatta belli | olacaktır. Sergide bulunan orijinal şapka mo- dellerinden on biri omodistler tara- fından beğenilmiştir. Bu şapkalarla cibiseler 20 şubatta mektepte talebe- ler tarafından giyecek ve davetlilere gösterilecektir. Akşam Kız Sanat mektebinde ha- zırlanan diğer bir sergide de tale- beler tarafından mektebin müteda- vil sermayesile yapılan elbiseler ve şapkalar gösterilmektedir. Bin parça kadar tutan bu eşya Tayyare piyan- go müdürlüğüne satılmıştır. Piyango müdürlüğünün 3 nisan- da çekilecek olan eşya piyangosunda diğer müküfallarli beraber bunlar da kazanan bilet sahiplerine dağıtı- lacaktır. Bundan başka sereide mektebin rsodel çizen vessamı B. Mazhar Nâ- zım tarafından çizilmiş orijinal elbi- se ve şapka biçimieri de teşhir edil mektedir. Bunlar arasında tuvalet Üzerine alınacak ve krep damura sırma İş- )emeli bir kap modası çok beğenii- miştir. Bu model Paristeki büyük moda mücssis»lerinden biri terafın- dan istenm'ş olduğundan yakında Parise gönderilecektir.