“Şe a ğ * 9 umuman Sarman Yaman 8 0 a ME AA es& : XY Kâ i 199 Künunusani 1937 SİYASİ İCMAL —n Milletler Cemiyeti seksen altıncı iç- | defaki | #ma devresine başladı. Bu İoplantı tarihi ehemmiyeti haizdir. Bizi çok yakından alâkadar eden İs- kenderun ve Antakya havalisi işinden başka Avrupa sulhünün en nazik ve hasas bir noktası bulunan Danzig meselesi de bu toplantıda görüşüle- rek kati bir neticeye bağlaracaktır. Bundan başka bütün Avrupa ve dünya sulhü ve siyasi huzuru ve ikti. #adi kalkınması ile çok sıkı alâkadar bulunan ham madde meselesi de bu ciddi surette görüşülecektir. Almanya ve Lehistan gibi sanayii Dülük ve lâkin ham madde membala- yı mahdut olduğu gibi müstemlekeleri dolayısile hariçten al- İm yahut ecnebi parası ile bunları e mecbur bulunduklarından Çok sıkınlıda yaşayan memleketlerin Du zaruri ihtiyaçlarının tatmini ar- hak. geciktiritemiyeceği iylee anlaşı- Mış olduğundan bu mesele devlet «damlarının nutuklarında ve diplo- Masi müzakerelerde zaten mühim bir Yer tutmakta idi. Lehistan hariciye nazın miralay meclise işlirâk için Cenevreye Giderken hususi surette Berline uğ- Yayıp Almanya devlet adamları ile gö- Tüşmüştür. Bu görüşmelerin başlıca yaz RUZVELT MERASİMİ Aym yirmi birinde Vaşingtonda, Ruzveltin, ikinci sefer cumhurrelsli- Gine seçilmesini kutlamak üzere bü- Yük merasim yapıldı. «Beyaz ev» in civarında büyük bir meydan hazırlandı ve bu meydana 4000 kişi toplandı. Yalnız Ruxvellin davetlileri bin ki- #iden fazlaydı. HAVUZLU MEKTEPLER Fransada belediye omekteplerinde, Orta kınmlarda yüzmek mecburi tu- | Buluyor. Çocuklara, yüzme dersi Parisin bü- Yük yüzme havuzunda verilmektedir. Maarif nezareti, bundan sonra ye- Pilâcak olan mekteplerin beton bir havuzu bulunmasım tamim etti, ber- Tİ olan mekteplerde de huvuzlar yapı- | Macaktır, BİR MUKAYESE Fransız mühendislerinden M. Şaris iler, modern teknik ile eski tek- MİĞİ mukayese etmiş. Bu mukayesesi- İ Şu misalle izah ediyor. Eski Yunan tarihçisi Heredotun yazdığına göre Misirdaki Keops ehramı 100,000 esir tarafından 20 senede inşa edilmiştir. Halbuki modern teknik ile bu ehram 800 işçi ile 9 ayda inşa edilebilir. AYDA HARARET Ayda hararel derecesi çok değişir. Güneş, ayın, havayi nesimisini top- Yağını aydınlattığı zaman hararet 100 derecedir. Güneş battığı zaman ha- Târet sıfından aşağı on dereceye dü- #er geceleri ayda hararet sıfırdan aşa” Ğ1 80 derecedir. Bizler hararet derecesi biraz inip UR imo Ana evzuunu ham madde meselelerinde iki devletin Deraberce yürümeleri dü- | şüncesi teşkil eder. Pilvaki Da: işleri Almanya ile Lehistant yakv dan alâkadar etmekte ise de Alman- yanın haberi ve hatlâ rey ve muva- fakati üc Danziy hükümeti Lehiş- ile anlaşmış bulunduklarından. ya ile Lehistan arasında hal ve edilecek bir şey kalmamış tesviye gibidir. Ham madde meselesinde Lehistan le Almanyanın beraberce yürümeleri Avrupa politikasında yeni bir hare- ket teşkil edecektir. Şu kadar var ki siyasi düşünceler bu meselenin hal- Hint kolaylaştıracak değildir. İngilte- re Almanyaya iktisadi her türlü yar- dımlarda bulunmağa hazır bulun makla beraber buna mukabil Almanya nın silâkların azaltılmasına yardım eylemesini istiyor. Fransa tse Sovyetler Rusyası için değilse de Almanyanın diğer komşu ları için teminat vermesine lilzum gör- mektedir. Siyasi tavizat mukabilinde verilecek iktisadi müsaadeler pek pa- halıya mal olacağından Almanyanın İngiltere ve bahusus Fransa le uz Taşması çok güçtür. Bunu Milletler Cemiyetinin bu defaki devresinde gö- receğiz. YERYÜZÜNDEKİ YABANCILAR | Beynelmilel mesai bürosu bir etüd neşretti, Bu etüdde, yer yüzünde ne kadar yabancı - yani kendi memleke- | tinden başka bir merşleketle yaşa yanlar - olduğunu gösteriyor. Bu etüde göre yer yüzünde 1930 da (28,900,000) yabancı varmış. Bu rak- kam takriben 2 MİLYAR olan yeryü- | zü nüfusunun Şe 1,6 sıdır. En fazla yabancısı olan diyar Ame- rikaydı: 6,300,000 kişi, Ondan sonra 2,800,000 kişi ile Ar- Jantin geliyor, | Fransada (1926 2,400,000, 1931 de | iki milyon yedi yüz bin; Brezilyada ! 1920 de 1,500,000; İngiltere malezi- | sinde 1,870,000; Siyamda 1 milyon, Almanyada 787,000 yabancı vardı. | Yabancıların savısı artan memle- | ketler Avrupada Yunanistan, İtalya, | Fransa ve Felemenk; Avrupa dışımda Arjantin, Kanada, Hong-Kone, Hind | Nearlandezi ve İngiltere malezisi ile İ Kore yarım adasıdır. Asvadan Avrupaya geçenlerin sa- yısı 1910 da 5 milyon, 1930 da 9 mil yon kişidir. Yabancı diyarlardaki Av- Tupahların sayısı da 1930 da 22 400,000 kişiydi. SIÇANLARIN FAYDASI İngilteredeki grip salgını, doktor- ları harekete getirdi. Gripi tedavi, hem de kat'i tedavi edecek bir serom buldular. Bu serom da, çok“ucuza mal oluyor, çünkü sıçan iliğinden is- tihsal ediliyor. Bugüne kadar imha edilen sıçanla- | rı, bundan sonra lâboratuvarlara sat- i dersiniz?.. İ Geçen hafta Karadenizde şiddetli fırtnalar hüküm sürmüştür. Bir çok san- dll ve maynalar fırtına yüzünden karaya düşerek parçalanmıştır. Resme Mizde Samsunda fırtınalı havayı ve sahile düşen gemileri gösteriyor. | ihtiyaçlarını temin ediyor | yi baro inzibat meclisleri vasıtasile ya- | mesul tutulmıyacakları hakkında ce AKŞAM kanunu lâyihası Alâkadarların bütün Yeni avukatlar kanunu aâyihası Üze- rinde tedkikatta bulunmak Üzere Ankarada aktedilen avukatlar kon- gresine İstanbuldan 'iştirâk eden İs- tanbul barosu reisi B. Hasan Hayri e avukat B. Ali Haydar, B. Saim, B. | Yethi Tahsin ve B. Hüseyin Ankara | dan dönmüşlerdir. Avukat B. Ali Haydar, yeni lâyiha etrafında şu izahatı vermiştir: — Uyihada avukatların hak ve vazifeleri bahsi modern ve medeni memleket avukatlarının haiz oldukları haklar gibi mükemmel bir surette ta- dat edilmiş olmakla beraber ameli ve tatbikat hayatından ilham alınarak bazı ilâveler yapılmak suretile lâyiha- nın hayata tamamen uyması ciheti selesi de halledilmiştir. Mebusların ve belediye âzalarının. devlet müesseselerile alâkalı davaları takip edip edemiyecekleri meselesi de hallolunmuştur. Avukatlar, mesleğin vakar ve hay- siyetiie uygun olmıyan işler yapâmı- yacaklardır. Avukat, aldığı işi ihti- mam, doğruluk ve sadakulle ifaya mecburdur, Bu gibi hallerin müeyyi- desi olarak adliye vekili barolar Üze- rinde doğrudan doğruya veya mahal- i din en büyük hâkimi marifetile mü- rakabe salâhiyetini haiz olduğu gibi avukatlar üzerinde de bu mürakabe- pacaktır, Avukatların d& müdafaaları esna” sında söyledikleri sözlerden dolayı za kanununda mevcut olan madde- den maada yeni Jâyihada avukatla- rın vezifeden doğan veyâ vazife si- rasında işlenen suçlardan dolayı hak- larında tahkikat icrası adliye vekili- nin müsaadesine bağlı olduğu kaydi ilâve edilmiştir. Bu tahkikat Adliye vekilinin tesbit edeceği makam tara- fından yapılacaktır. Son lâyiha bütün medeni memle- ketlerin meslek kanunlarile ilim ve sistem noktasından boy ölçüşebilecek | ve bu imtihanda kazanabilecek bir lâyihadır, Cumhuriyet o adiiyesinin | avukatlara sit bir kanun lâyihasının tedkiki için avukatları davet etmesi ise demokrasi prensipine en güzel bir delildir, Bozuk raylar Şark demiryollarında tamir ve tebdil edilecek | Sahbık Şark demiryolları Mali sı hükümete geçerken, İstanbul - E- dirne hattı üzerinde tetkikat yapıl miş ve rayların bozuk yerleri tesbit e- dilmişti, Devlet demiryolları doku- zuncu işletme müdürlüğü bozuk ray- ları tamir ettirmek emrini almıştır. Tamiri kabil olmıyan raylar da de- Biştirilecektir. kaldığı ve harap olduğu görülmüştür. Buna mani olmak için hat yükselti. | lecek ve oraya üç köprü yapılacaktır. Bu köprülerin projeleri hazırlarmış- tır. Yakında inşaata başlanacaktır. İstanbul basın kurumu kongresi İstanbul, basın kurulundan: İstan. bul basın kurumu umümi heyeti, ba- sın birliği teşkili ve haysiyet divanı seçimi işleri hakında Karar vermek Üzere 23.1.1937 cumartesi günü fevk- alâde olarak toplanmış ise de ekseriyet olmadığından müzakerede bulunul- mamış ve kongre 27.1.1937 çarşanıba günü saat 14 de bırakılmıştır. Bu top- lantıda mevcudla iktifa edileceğinden sayın üyelerin her halde gelmeleri ri- ca olunur. Sahife 5 | Yeni avukatlar | Mücevherat hırsızı Saim Milletler Cemiyetinde Danzig meselesi İzmirde yakayı ele verdi esaslı tahkikatta hırsızlık mah olduğu tesbit edilmiştir. Saim diyor ki: — Ben terziyim, fakat çok müşkil şerait içinde çalışıyordum. Komşum | Hırsız terzi, zaruret yüzünden bu işi iddiasında bulunuyor FARM 7 1 m Ahmedin çok zehgin olduğunu biliyor- dum. Mücevheratının yerini öğren- dikten sonra bir gece girip konsolun gözünden bunları çaldım. Fakat İzmi- re gelince yakalandım. Eminim ki Ahmed, henüz mücevheratının çalın- dığından bihaberdir, haber verin de gelsin, alsın. Saimin çaldığı mücevherat arasında 600 Tira kıymetinde bir inci,150 lira kıymetinde bir altın kordon, 100 lira kıymetinde elmas taşlı altın bilezik ve saire vardır. Sancak işine dün de bir hal çaresi bulunamadı (Baş tarafı linci sahifede) Bundan başka, üçler komitesi iç- timaı esnasında da Deantzig mesele- si hakkındaki mokisi nazarlarda mahsüs bir müşabehet mevcud ol- duğu tesbit edilmiştir. İngiliz maha- ında bu meseleyi teğkik edebileceği ümid olunmaktadır. Anadolu ajansının notu: Anadolu ajansı bu dakikaya kadar yukandaki Havas haberinin İsken- derun sancağına it kısmını teyid eden malâmatı almamıştır. Cenevre 23 (A.A.) — Havas muha- biri bildiriyor: Sancak hakkındaki mü- zakerelere bu akşam da devam edil- miştir. Pransız ve Türk delegeleri öğ- leden sonra teati eyledikleri sureti tes- viye metinleri üzerine müzakerelerde bulunmak üzere yeniden toplanmış- lardır. Prensip itibarile kabül etseler dahi, | Türklerin daha evvel Ankaradan is- timzacta bulunmaları muhtemeldir, M. DELBOS VE M. VİENOT DA LİZBONA GİDİYORLAR Paris 23 — Fransız hariciye nazırı hariciye müsteşarı M. Vicnot yarınki (bugün) pazar günü - Cenevrede o bulunmuyacaktır. İki Fransız delegesi M. Blumun ira- dedeceği büyük nutukta hâzır bu- lunmak için Liyona gidecekler, ken- disile görüşecekler ve pazartesi günü Cenevreye döneceklerdir. OVR GAZETESİ BİR SA! BAHSEDİYOR Paris 23 (A.A.) — Anadolu ajansı- nın hususi muhabiri bildiriyor; Pertinak ve Eko dö Parisde Blum projesini müphem ve eksik buldu- zı olacağımızı tahmin ediyer, Ovr gazeteis İtalyanın Montrö mu- kayelesine iştirâk için Türkiye İle müzakereye haşladığından, B. Tev. fik Rüştü Arasın Kont Ciano ile gö- rüşeceğinden bahsederek İtalyanın Sancak İşinde bizi ısrara teşvik eyle diğini, Almanyanın Ankarada büyük bir faaliyet sarfettiğini ve hattâ San- cağı kuvvetle işgal tavsiyesinde bu- lunduğu şayiaları döndüğünü yazıyor ve «Mesele gittikçe karışmaktadır» diyor. Ovr gazetesine göre icabında Ro- manın bakemliğini kabul edecekmi. (çe fen şu malümatı vermektedir: Türkiye ile İlalya arasındaki mü- nasebat yeni bir safhaya girmekle beraher Aras - Ciano mülâkatı he- ,müz vakitsizdir. DİĞER GAZETELERİN NEŞRİYATI Paris 23 (A.A) — Havas ajansı bil- diriyor: «Yakında bir itilâfa varılacağını tahmin etmeye hiç bir mani yoktur.» Bütün gazetler arasında İskenderun meselesine dair yapılan müzakereler- den bahsederken yukarıya dercettiği- miz cümlesile nikbin davranan yalnız Popouler gazetesi vardır. Diğer taraftan Petit Parislen gaze- tesi şu mütalaâları ileri sürmektedir: «Almanya ve İtalyanın Türkiyeyi itilâfgirizlik hususunda teşvik etmeleri ne kendisine karşı dostluklarını gös- Ami du Peuple gazetesi, Türkiyenin Fransadan gayri memnun ve İngilte- reden sukutu hayale uğramış olması neticesi olarak Mussolini tarafından yapılan müsald teklifleri kabul etme- sinden korkmaktadır. Geztte diyor ki: «Bugün İtâlya Montreux mükavelenamesine iltihak ediyor. Türkiye filen Habeşistan impa- ratorluğunu tasdik eyliyor. İki devlet arasında kurulan bu anlaşma daha ziyade tevessü edemez mi?» Çünkü bu gibi hadiseler Almanların merkezi Avrupada ve İtalyanların şi- mali Afrikadaki gayretlerine tama- mile mutabıktır.» Fransız teklifini tahlil ederken diyor ki: «Bu teklife bakarak M. Blumun İs- kenderun hakkında da Suriyede oldu- ğu gibi ötiyen istiklâle gitmek üzere muvakkat bir manda usulü ileri sür- düğü zan edilmemelidir.