İyi iş altı üyda çikar derler Fakat bu gidişle bi zim spor nizamna- memiz altı yılda da yapılamıyacak Son spor kongresi, nizamnamede bir çok tadilât yaptı ve töşkilâtın şek- Mni değiştirdi. Heyetlerin vezaifini ajanlara ve klüp -murahhaslarından teşekkül edecek lig heyetlerine, merkea Gi heyetlerinin vazifeleri de bölge baş- kan ve ikinci başkanlarına bırakıldı. Kongrede verilen karar mucibince al- tı ay zarfında da bir talimatname ha- zrlanacaktı. Çünkü hiç bir ferd ne yas pacağını bilmiyor, işe geldiği zaman nizamnameye göre işe gelmediği za- man da ulu orta hareket edilip duru- yordu. Aradan altı ay geçti, fakat ni- zamname yapılamadı. Bu müddet, altı ay daha temdid edildi ve nihayet bir heyet seçildi. Bu heyet, nizamna- meyi hazırlıyacaktı, ! Heyette hem bu işten anlıyanlar hem de anlamıyanlar bulunuyordu. Fakat anlamıyanlar anlıyanlardan çoktur. Futbol federasyonu başkanı Hamdi Emin Çapın başkanlığı altında olan bu heyet, toplantılara başladı. Bir iki toplantı yapıldı. İşten anlıyan iki kişiden birisi hiç bir toplantıda bu- Yunmadı. Tabii bugüne kadar bir iş görülemedi, Öyle zannediyoruz ki he- yet âzası, eski nizamnameyi okumak- Ja vakit geçiriyorlar. Daha bir çok zaman geçecek fakat gene bir iş çık- ; mıyacak. Esasen biz, bu heyetin bu nizamnameyi yapabileceğini zannet- miyoruz. Bunu, müteaddid defalar yazdık. Bugün de tekrar ediyoruz. Ge- ne tekrar ediyoruz olduğu gibi kala- cak. Bir sene değil, beş sene daha geçse gene o nizamname kaleme alınamı- yacak ve iş oluruna bırakılacak... Çünkü kongre yapıldı. Bir seneyi geçli. Yapılmasına karar verilen ni- zamname bügüne kadar yapılamadı ve yapılacağı da yoktur, i Bu teşkilât nasl iş görür? Elde bir nizamnamı& ' yok; “Nizamnamesiz. bir | teşekkül ne yapabilir? Bizim spor işlerimizin iç yüzü.... Ne kadar acına- cak bir halde olduğumuz bundan böl- Mi... Sonra da sporumuzda kalkınma bekliyoruz. Bu şartlar altında buna imkân varmı? İmkân olmadığı bütün açıklığile meydandadır, Bir yoldur tutturmuş Her kafadan bir ses çıkıyor. Herke- sin nizamnamesi ayrı. Yalnız şurası var ki; her nedense bugün ortada bir ihtilâf yok. Bunu £ İstanbulun dört başta giden klübünün yekdiğe- rine karşı dostluk hislerile bağlı ol- | malarında aramak lâzımdır. Eğer bundan bir kaç sene evvelki vaziyet, bu dört klübün aralarındaki husumet bu sene de devam etmiş ol- Nizamnamenin biran evvel yapılması için harekete geçmesini beklediğimiz ikinci başkan B. Halit Bayrak saydı o zaman görürdük gürültüyü... Klüpler arasında bugün ortada bir ihtilâf yok. Fakat yarın bir ihtilâf çık- mıyacağı ne malüm? O zaman ne ola- cak? Birisi ortaya çıkacak, eski nizam- nameyi ortaya. sürecek, bir diğeri or- taya atılacak, falan ajan resen ka- rar vermeğe salâhiyettardır diyecek. Diğer taraftan bölge başkanı da: «Ben varken ajan ne oluyor?» diye ortaya çıkacak ve bir gürültüdür ko- Bu yaziyı yazmaktan gayemiz, bir dnoewvelviyi kötü bir; nizamname yapmak için çalışılmasıdır. Eğer bu seçilen heyet, bu nizam- nameyi hazırlamaktan izharı aczedi- yorsa genel merkez bu işi yapabile- cek olanlara bırakmalı ve iş görecek yeni - bir heyet seçmelidir. Yoksa temdidden hiç bir fayda çıkmaz. Se- neler geçecek, ortaya müsbet bir eser çıkamıyacaktır. Müsbet bir hareket doğurmak için tekrar yazıyoruz. Bakalım bu işin bir ân evvel intaç edilmesi için bir teşeb- büs yapılacak mı? Kongre bu işin altı ayda yapılması- nı karar altına almıştı. İyi bir işin altı ayda çıkacağını tahmin etmiş, halbuki bu iş galiba altı yılda da çık- miyacak... Akk Fenerbahçe - Galatasaray, Beşiktaş Güneş maçları bu hafta yapılamıyacak Bundan evvel bazı sebepler dolüyı- sile tehir edilen Fenerbahçe - Gala- tasaray - Güneş - Beşiktaş maçları bu hafta Taksim stadında yapılacaktı. Bu maçlar hakkındaki tahminlerimi- si de yazmıştık. Fakat o yazımızın başımda hava müsait olursa kaydi- Taksim stadın'n hali malümdur. Tak- sim stadyomu bir çamur deryası ha- indedir. Böyle sahada maç yapılması- ne imkân yoktur. Oynanan maçla- rın ne fena şartlar altında yapıldığı- nı herkes gördü. Havaların düzelme- si ihtimaline karşı futbol ajanlığı bu maçları yaptırmak kararını vermişti. Fakat havaların son vaziyeti üzerine ajanlık stadı tedkik etmiş ve düzelmek ihtimali bulunmadığını gördüğü cihet- le bu iki mühim maçın tehirine kâ- Tar vermiştir. Ajanlığın - bu kararını biz de pek maçlarının iyi bir günde ve düzgün bir stadda yapılması bütün futbol me- Taklıları tarafından arzu edilmekte- dir. Bu güzel spor gününü havalar dü- zelirse üç hafta sonra yaşayacağız. Sporcuların izinleri Verdiğimiz haber tahakkuk etti Bundan bir müddet evvel genel mer- kezin,. seyahat zamanlarında Sporcu- lara çalıştıkları . müesseselerden izin almak için epice müşkilâta uğradığını .ve'bazı sporcuların da bu sebepten dolayı seyahate iştirak edemedikleri- ni yâzmiş ve bünu göz önünde tuta- rak'bu müşkilâtın önüne geçmek için heyeti vekileden bir karar almağa te- şebbüs - edeceğini yazmıştık. Genel yerinde buluyoruz. Bize futbol zevki- ni tattırabilecek bu dört güzide klüp merkez bu teşebbüsü yapmak ve müs- bet bir netice almak üzeredir. —| man işlelnie müdürü Haşmet Dülgeye Inanalım mı? Güreşçiler Fenlândiyaya gidiyorlarmış Güreşçilerimizin ikinci kânun ayı- nın ilk haftasında şimal turnesine çıkacakları söylenmiş, fakat bu kati- yet kesbetmemişti. Son dakikada haber aldığımıza na- zaran bu ayın sonlarına doğru bu seyahnte çıkacaklar, dönüşte de Al- manya ve Norveçe uğrıyacaklardır. Baş antretör bir müddet Ankarada çalışacak Geldiğindenberi İstânbulda hakem kursu ile meşgul olan futbol baş an- trenörü M, Boatis bir müddet için Akarada çalışacaktır. i Futbol federasyonu İstanbul, İz- mir ve Ankara için üç antrenör ge tirtmeğe karar vermişti. İzmir antre- nörü gelmiş ve İzmirde çalışmağa baş- Jamıştır. Ankaranın anğrenörü henüz gelme- miştir. Boatıs şimdilik Ankarada açı- e hakem kurslle meşgul olacak- Arif if yenildi | Fransız şampiyonu kolay bir galibiyet kazandı Bundan bir ay evvel | İsveç şampi- yonü Malbergi serbes güreşte yen- miş olan Mehmed Arif, 12 künunusa- nide Pariste Fransa şampiyonu Deg- | Jan ile; karşılaşmış ve yenilmiştir. Bu maçtan evvel Avrupa şampiyo- nu bulünan Dan Kolof ile karşılaş- mak için Pariss gelmiş olân Portekizli Pereira Avusturalyali Bennis Muir ile güreşmiştir.. Portekizli - devcüsse bir pehlivandır. Daba güreş başlar başlamaz, Portekizlinin tefevvuku gö- ze çarpmış ve “on beşinci dikakada Avusturayalı “Muirin sırtmı yere ge- trmiştir. İkinci maç Mehmeğ'Arif ile Fransız Deglan arasında cereyan etmiştir. Bu maç evvelkine nisbetle daha bati cereyan etmiştir. Paris gazetelerine göre güreş başlar başlımaz Deglian bidayette Arifin hamlelerini suya dü- sürmekle iktifa etmiştir. Maç iki manş üzerinden yapılmış, ve ilk manşı Deglan 30 uncu dakika- da rakibinin kolünü kıvırmak, ikinci- sini de 12,48 dakikâda ayakta ka- zanmıştır. Arif Pransıza yenilmekle Bulgar Dan Kolof ile karşılaşmak hak- kını kaybetmiş imiş Izmir liman işletme müdür- lüğünün Adana felâketzede- | lerine yardımı İzmir (Akşam) — İzmir liman işlet- me müdürlüğü bütçesinden Adana fe- lâkelzedelerine 5000 lira yardım edil- miştir, Çok yerinde olan bu yardım mü- nasebetile Kızılay umumi mevkezi re- isi, sıhhat ve içtimdi muavönet ve- kili doktor refik Saydam'dan İzmir li- gelen bir mektupta büyük yardımdan ötürü teşekkür edilmiştir. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Pangaltıda Nargileciyan, Taksim: Limonciyan, > Beyoğlu: İstiklâl caddesinde Dellâsuda, Te- pebaşında Kinyoli, Galata; Hü- seyin. Hüsnü, Kasımpaşa: Vasıf, Hasköy: Halıcıoğlunda : Barbut, Eminönü: Salih Necati, Heybelia- da: Tomadis, Büyükada: Merkez, Fâtih: İsmail Hakkı, - Karagüm- tük: Ai Kemal Gündoğdu, Ba- kırköy: Merkez, Sariyer: Nuri, Tü- rabya, Yeniköy, Emirgön, Rumt- lihisarmdaki eczaneler, Aksaray: Cerrahpaşada Şeref), Beşiklaş: Nail, Kadıköy: Söğütlüçeşmede Hulüsi Osman, İskele caddesinde Saadet, Üsküdar: İttihad, Fener: Bolatta Hüsameddin, Beyazıd: Asadoryan, Küçükpazar: Necali, Samatya: Çula, Alemdar: Çem- beriitaşta Rasim Sırrı, Şehremini: Topkapıda Nâzun. Bulgarlar ü günün birinde büyük ihtilâl başladı SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÖLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No. 814 üç ay büyük hazırlık yaptılar Banka binası, örn Alman kus lübü üstüne yıkıldı. Ecnebilerden bir kaç kişi öldü, Fedailerden-biri tophanenin muh- telif noktalarına bomba atarak tah- ribat yaptı. Fedaller etrafta dolaşan hükümet kuvvetlerine karşı bombalar kullan- dılar. İkisi asker kurşunile itlâf.edil- di. Ertesi günü Yordan Yordanof giz- lendiği evin balkonundan askere bom> ba alarken vuruldu. Havagazı deposunu boımbalıyan fe- dal bugün de telgrafhaneye bombe atmağa teşebbüs ederken öldürüldü. Gecenin şaşkınlığı geçtikten sonra hükümet asker kuvvetile suikastçile- re iltihak eden Bulgarları şiddetle ta- kib ötmeğe koyuldu. Üçüncü ordu kumandanı âsi komi- tecileri vürmak için iradei seniye alın- masına lüzum gösterirken Selânik valisi Hasan Fehmi paşa; — Bu ihtiyar omuzlar mesuliyeti taşır! Diye silâh kullanan komitecilere karşi aynı suretle hiukaböle edilmesi emrini verdi. O gün bir jandarma Zabiti gibi şe- hirde en tehlikeli noktaları dolaştı. Valiyi bombe ile öldürmeğe memur bir Bulgar genci yakalandı. Müsademelerde yaralanan ve lanan yetmiş kadar Bulgar hükümel konağına getirildi. Yaralılar tedavi altına alındı; hepsi tevkif olundu Hasan Fehmi paşa bunları hükü- met konağı avlusunda görünce iki mânaya da delâlet edebilecek: — Bunlar böyle mi gelmeli idi? le mi gelmeli idi? Sözlerini sarfetti! Şüphe yoktur ki Hasan Fehmi pa- şanm dirayet ve metanetle hareketi olmasaydı bü suikastin bâdi olduğu felâketler daha ziyade büyüyecekti. Umumi müfettiş Hüseyin Hilmi pa- şa bu ihtilâl teşebbüsünü evvelden Haber alamıyarak önüne geçemediği için Hasan Fehmi paşayı daima tah- te eylemiş ise de Makedonya idaresi- ni tamamile ele aldıktan sonra ken- dişinin ne kadar büyük hâdiseleri vu- kulârından evvel haber alamamış ol- duğunu düşünmüş olsaydı Hasan Feh- mi paşa, hakkında da bu Kadar ileri gitmezdi! Bulgar komitesi bu bareketile Er- Böy İ menilerin İstanbulda Osman'ı ban- kasına yâptıkları taarruzu taklid et- mişti. Maksat Avrupayı Makedonya hak- kında seri bir karar vermeğe icbar lemekti. Yalnız fki teşebbüs arasın da fark vardı: Ermeniler Anadolu kıyam ve kıtal- lerinden sonra Avrupayı müdahaleye icbar etmek istemişlerdi; Bulgarlar ise Avrupa müdahalesinden sonra bü şiddetli herekete girişmişlerdi. Avrupa şimdi ağır davvanmağı ter- cih ediyordu! Selânikte müsademeler- de Bultgarlardan 36 kişi öldürülmüş- tü, Komiteden yakalanacağını anlıyan ikisinin de intihar ettikleri duyuk muştu. . Konsoloslar . ssefaretlerine malümat verirken bu miktarı iki yü- ze kadar yükssitmişlerdi! Selânikte “örfi idare ilân olundu. Örfi idare ilânnamesinin yerli diller- den başka fransızca nüshaları da s0- 'kaklarda duvarlara yapıştırıldı! Selânik, Manastır, Kosova vilâyetle- rinde komite - tarafından -teslih -edil- miş-Rulggarların adedi 40,000 den ek- sik: değildi. Efrâdı lüzuma göre art- tarılmak üzere 57 çetede : 560 silâhlı omilteci; faatiyet gösteriyorlardı, Makedonya o Bulgarlarının en bü- yük “ihtilâli Manastır - Kongresinin kerarı mucibince ağustosun ikisinde beşlıyacaktı. Selânik vakasından sonra mayıs, haziran, temmuz ayları Makedonya- nm her tarafında münferid çete mü- sademeleri devam edip durmuştu. B2- m haftalarda yirmivi bulan bu mü- sademelerde üç av icinde Bulgarlar. dan bin kadar komiteci itlâf edi'miş- | 18 Kânunusani 1937 e. Komiteciler milli gayöleri uğrunda kendilerini feda etmekten çekinmi- yorlardı. Bu üç ay büyük hareket için bir hazırlık zamanı oldu. Çete voyvo- dalıklarını deruhde eden Bulgar 74- bitleri köy, köy dolaşıp köylülere ta- limat veriyor, geceleyin onları asker- ce talim ettiriyor, ihtilâl esnasında vazifelerini izah ediyorlardı. Köylüler çarık, tuz, un tedarik edi- yorlandı, Nihayet ihtilâl günü geldi dağlarında ateşler yakıldı. kıyam işareti verildi. Otuzdan altmışa kadar efraddan mürekkeb çeteler işe başladılar. Bu çeteler telgraf tellerini kesiyor, köp- rüleri atıyor, 'Türklere ait çiflikleri, mahsulleri, çiflik sahipleri müslüman eşralın evlerini yakıyor, geçitleri mu- hafüzaya memur jandarma ve asker- lere ateş ediyordu İhtilâl Trakyada ve Makedonyâda Üleden alevlenecek- ti, Trakya hareketi ehemmiyetsiz kal- dı. Makedonyada İştip, Köpi Pirles pe, Kırçova, Ohri, Manastır, Kesriye, Cumaibalâ, Menlik kazaları ihtilâl hareketinin en kanlı merkezleri oldu. Ohri kazasının yalnız bir köyü müslüman Amavut olan Debirça na- hiyesinin Bulgarları üzerlerine sev- kolünan askerlere çok o mukavemet gösterdiler, Ki kasabası günlerce ihtilâi- cilerin ellerinde kaldı. Selânikten İs- tanbula, Üskübe, Manaslıra uzanan demiryolları bir çok noktalarda boin- belarla tahrib edildi. Bütün yaz Makedonyanın her ta- rafında baş göste ihtilği hareket- leri, bunları bastırmak icin hükümet- çe yapılan sevkiyat ile Mekedonya bir kıtal, yangın, yağma sahası haline girdi. İhtilâlin şiddeti 'üç buçuk ay sürdü. Ancak Selânik “vakası, ihtilâl hareke- tinde görülen çirkin, vahsivane -mu- ameleler Bulgariara bundan bekle dikleri sonuçları temin edemedikten başka Avrupalıların menfaatlerine de dokunduğundan bazılarında Bulgar- lar-aleyhinde cereyan bile uyandır- dı. Bu hareketler esnasında bir çok Bulgarlar daha şarki Rumeliye ve Bulgaristana İltica mecburiyetinde kaldı. Bir çok Avrupa gazeteleri ihtilâl hareketi hakkında vaktinde malümat alabilmek üzere Selâniğe muhbirleri- ni gönderdiler. 'Tebaalarını korumak o vesilesile Fransız, İtalyan, Avusturya harp g& mileri Selânik limanına geldiler. Hü- kümet ihtilâli izaleye muvaffak ola- madı ise de ihtilâ'eileri toplanıp kı- yani ettikleri noktalarda dağıtabil- mişti. Bulgar dahili teşkilâtının bir muh- tırasına göre bu iğtisas esnasında 6437 hristiyan ve 5328 Türk askeri ölmüş, yerli müslüman ahaliden Bul- görların öldürdükleri İle zayiatın'ye- künu on iki bini bulmustur. Makedonyada o Menlik. İstrumca, Rupçoz, Vodine, Ohri kazaları kay makamlıklarında bulundum. İhtilâl tsnasındagördüklerime ve sonradan işitip öğrendiklerime göre bu rakkame lar çok mübalâğalıdır, Ancak bu mik- tar yarıyı bile bulsr dehşet vercek Wir şeydi! Böyle pek çok kanlar döküldükten, köyler harab olduktan sonra Make- Gonyada Bulgar çetelerinin faaliyeti hemen, hemen ihtilâlden evvelki va- ziyete düştü. Bulgaristan şarki Rümelivi ilhakta gösterdiği el -çabukluğunu Makedon- yada da tatbik fırsatını elde edeme di: 1897 denberi İsturumen ve havâlle si Bulgar metrepolidi olan Kerasim efendi Bulgarlar arasında ve Bulgar kömitesince psk maruf bir şahsiyet idi. İlâhiyat tahsilimi Rusvada yâp- mış olduğu için Rusva sefaretile de gizli münasebeti olduğu sövl ği (Arkası var)