15 Kânunusani 1937 AKŞAM İspanyanın" yeni merkezi: Valensiya 250 bin nüfusu olan bu şehir bugün dünyanın en kalabalık yeridir Valensiyada ahırda bir ot yatak, en büyük otellerin pahalıdır İspanyadaki Valensiya şehri eskiden kiliselerinin ve manastırlarının çok- Yuğu ve ihtişamı ile meşhurdu. Son 56- nelerde dans havalarile şöhret kazan- dı. Şimdi desiyasi merkti ile fevkalâde meşhur oldu. General Frankonun Mad ridi tehdid etmesi üzerine İspanyol hü- kümeti Akdeniz sahilindeki Valensiya- ya nakletmiştir. Madridin müdafaası mahalli bir komite-tarafından idare olu. nuyor. Bunun için İspanyol hüküme- tine şimdilik daha ziyade Valensiya hü- kümeti adı verilmektedir. İspanya hükümeti merkezi Valensi- yaya nakletmekle beraber cumhurreisi Katalonyanm misafiri olarak daha Şi- maldeki Barselonada yerleşmiştir. Bi- naenaleyh İspanyanın devlet şefi ve buna aid daireler Valensiyada .değil- dir, Valensiys 250,000 nüfuslu bir Akde- niz limanıdır. Tezadları cami olması iti- Sarile ötedenberi 'bu şehir nazarı dik- kali celbetmekte idi. Meselâ şehrin merkezi ve modem bir bulvarın mebdel bulunan Plaza Castellar'da Şikago ve Nev-York ile yarış eden ve bulutları yar ran en asri ve muhteşem binalar YAr- dır. Bunlardan birkaç metre uzakia ga- yet fakir ve seğl bir balıkçı evleri, biraz uzakta da muhteşem saraylar ve kâşa- neler vardır. İhtişam ve sefaletin ku- cak kucağa geldiği bu şehir, hükümet merkezi olduktan sonra kalabalık bir kat daha artmıştır. Bütün yüksek me- murlar ve zengin aileler buraya yerleş- tikleri gibi her taraftan ve bahusus Madridden gelen hesapsız miliyotgiler de buraya dolmuştur. Bunlara da muh; telif cephelerden gelen hasta ve me ruhlar inzimam eder Valansiyanın bütün binaları bodrum-! larından tavan aralarına kadar insan ile doludur. Daha sonra gelenler 80- kaklarda ve meydanlarda yatıyorlar. Bütün İspanya halkı âdeta burada top- Ahırlarda serilen ot minderlerde bir geceyi geçirmek için istenen para Av- rTupanın en muhteşem otellerinin oda- Şehrin merkezinde ismi geçen Plaza Castellar'ın adı şimdi İspanya meyda- nı bulunuyor. Eskiden burada eyalet idaresi hükümet konağı ve şubeleri vardı. Şimdi bu binalara İspanya dev- ileti devairi ve parlâmentosu yerleşmiş- tir. odalarından daha vii çok rağbet bulan Altın aslan gazinosu da bu meydandadır. Seyyahların tanı- dığı gazinonun sahibi şimdi Valensiya- nın hâkimi mutlakıdır. Bu meydandan iki dakikalık mesa” fede Plaza de Toros vardır. el yük mitingler tertip olunur. Daha de büyük demiryolu garı vardır. Bekle- me salonu mozaiklerle kaplıdır. Yirmi ecnebi dilde «uğurlu seyahat» cümlesi yazılı levhalar her tarafta göze çarpar. Valensiya ayni ismi taşıyan bir vi- lüyetin “merkezidir. Vilâyetin nüfusu bir milyondan fazladır. Son zamanlar- da bu vilâyete muhtariyet verilmişti, Yediyüz sene İspanyada hüküm süren idi. 1238 senesine kader Arap devleti merkezi kalmıştır. Arapların devrin- den kalmış pek çok tarihi binalar bâlâ nareoarazarannsevassrsauresnsssn1 BULMACAMIZ BOLDAN SAGA: 1 — Menba (6) Çok değil (2) 1) 6 — Yayın attığı (2) Hile (5) 7 — İyi, düzgün (3) Bolluk (7) 8 —:Herdeneni yapan (5) Nida (2) 9 — Kırmızı (3) Pasaport imzası (4) 10 — Büyük (3) Mecmua (6) YUKARDAN AŞAĞI: 1 —'Bir nevi sarık (5) Yaramaz de- ğı (4) Madridin merkezi meşhur Güneş ka. | 2 — Gece denizin ışıltısı m. pısı Puetra del Sol'un yerini şimdi Va- zı (2) lansiyada Kastili ve yeni ismi ile İs. | 3 — Uzak (4) Büyük (3) panya meydanı tutmuştur. 4 — Gaddar (6) B. Y. aynen (2) Nümayişler ve tezahürler buradan | 5 — Nota (2) Soluk (5) başlar ve burada nihayet bulur, Cep- | 6 — Su ortasında kara (3) Ramazan Harp ve propaganda haberleri dan İsuanyaya ve bütün dünyaya » gidecek taburlar burada tecemmü| “namazı (6) 7 —Üye (3) Açık ifade (5) 3 — Müsvedde (6) Sonuna *t» koyun kişi olsun (2) Valensiyanın eskiden seyyahlarca | 9 — Suni (2) Üstün körü dikiş (6) Edimede Yanik kışla, bazı ilâvelerle asri bir hapishane haline getirilmişti Resmimizde bu büyük hapishane binası görünüyor. * 00080 SEANS EEE AYAS EESEA SANAN, Araplardan sonra Valensiya pesko- posluk ve Üniversite merkezi olmuş tur. Birkaç; asır Valensiya ufku ma- nasır ve kiliseler İle bezenmiş muhte- şem bir şehir diye dünyanın her tara- Mi harpten evvelki zamanlarda hergün birkaç yük treni ve vapur mey- va yüklü olarak İspanyanın ve Avru- panın muhtelif taraflarına hareket ederdi. Ayni zamanda Valensiya Barse- lona gibi İspanyanın başlıca balıkçılık merkezidir. Bir günlük içeride bulunan Madridin balık ihtiyacım yalnız Valen- siya temin ederdi. Velensiya şimdiki dahili harbin ilk çıktığı yerdir. Fakat isyan burada mü- rettep olan zamandan evvel başlamış- tır. Falanks denilen faşist teşkilâtına mensup bir kaç yüz genç bir gün parti- kuvvetli faşistlerin eline geçtiğini haber ver- mişlerdir. Halbuki general Frankonun hazırladığı kıyam İspanyanın her ta- rafında ayni saatte başlaması için hir- kaç gün sonra meydana çıkacaktı, Bu- nun için Valensiyanın faşist gençleri | hem kendileri için felâketli olan hem de İvetli Arap devletlerinden birinin merkesi| «bir harekette bulunmuşlardır. Pakat bir defa Valensiyada başlıyan isyan geç olsada bütün İspanyaya yayılmıştır. 10 — Tat hassası (5) Nida (2) GEÇEN BULMACANIN HALLİ; Soldan sağa: | - Koyun, Okur 2. Aya, Et, Ek 3 - Yasa, Erzak 4 - Alem, Ala 5 - Uskumru, Ar 6 - Dalma 7- Berma, An 8 - Ali, Le 9 - Kula 10- Selâmi, Yukardan aşağı: | - Kaygu, Kars 2 - Oya, Si 3 - Yasak, Bi 4 - Alude, Ya 5 - Ne, Emare 8 -“Temrin, Ki7 - Uma- cı 8 - Keza, Hiş 9 - Ukala, la 10- Ka. rınca, Yazan: Ahmed Refik İ VENEDİKLİ BAFFA #6 Safive Sahife 7 Sultan,, Tefrika Nö: 82 Zorbalar sarayın kapısına geldiler, Hasanpaşa işi anladı, kılığını kıyafetini değiştirerek Kule kapısından çikti i — Bu gece cibette Mahmud paşaya vanlıp hakkından gelesin. Ve bu tel- a Ya Mahmud paşanın telhisini de bir- likte gönderdi. meyamin Mustafa efendi idi, Fakat o, kendi hocası-idi, “Onun kâğıdını sakladı. Kendisinin Mahmud paşayı katle memur olduğunu anlattı. Ye- mişçinin huzurundan çıkıp işini gör“ meğe gitti. Yemişçi, gelen fetvayı sakladı; fakat müftü ile Rumeli ka- askerinin yazılarını “tanıdı. Güzelce Mahmud paşa, saraydan telhisine gelen cevap zorbaların kar- şasmda okunur okunmaz, aklı başn- dan gitti. Başıma gelecek felâketi an- Jadı. Zorbalar bekliyorlardı. 'Telhise ge- len cevabı anlar anlamaz onlar da fena halde kızdılar: — Çün padişah “fetva ile amel et- meyüp Hasan paşayı himaye eyledi. Biz sarayma varır, kendimiz katlede- riz, dediler. Mahmud paşanın yanından çıktı- #ar. Atmeydanma doğru yürüdüler. Mahmud paşa artık bir lâhza ma- kamında “durmadı. “Konağına gitti. Sofu kıyafetine girdi. Zincirliservi ta- ( raflarında Bazirgân camli denilen tekkede şeyh Ramazan hazretlerine odaya kapandı. Ayşe sultanla daha gerdeğe girmedikleri için ayrı oturu- kapısına alayla geldiler. Kapı sımsıkı kapal idi. Hasan paşanın Jâyıkile tertibatını almış olduğunu anladılar: — Demir kapıyı kırmak için çok uğraşmak ister, Akşam yaklaştı. Va- kit kâlmadı. Bugün işimizi bitirmek müyesser olmaz. Yarına bırakalım. Diyerek dağıldılar. Hasan paşa felâketi anladı. Gece, halk yassı namazı kılmakla meşgul- ken, o kılığını kıyafetini değiştirdi. Yanına piyade iki hizmetkâr aldı. Kule kapısından çıktı. Yeniçeri ağası Çelebi kadı nam hakka nâ razı vesa- teti ile Çelebi Karayazıcıdan otuz bin kuruş alıp Sinan paşazade Mehmed paşayı mazul settirdiğinden gayri zor- balar İle ittifak edip kâh divana gu- düv ettirip kapı ağasile kızlar ağası- nın başların kestirip ve hâlâ “ekili saltanatı uzmâ olan Hasan paşanın katline müteallik teklifler dağdağa- sile âlemi kaygulu edip bunlardan manda lisana gelmiyecek tedariklere mübaşeret edip herfitnede hazır, şer ve fesada baistir deyu cümle yeniçe- riler müftii merkumun izalei vücu- dü lâzımdır ki, bu zorbalar tuğyanı bertaraf ola derler. İzale olunmazsa, bari Cezirei Rodosa nefiy ve iclâ olu- nup fetva hizmeti bir salih ve müte- deyyin kimesneye verilmek mühim Mustafa efendi dâlleri her veçhile sa- lih ve'dindar ve afif ve perhizkârdır. Mansıbı fetva ana inayet buyurulup yeri İstanbuldan münfasıl mevlâna "Halbuki, katline verilen fetvayı im- zâlıyanlardan biri de, meşihat için teklif ettiği mevlâna Ebülmeyamin Mustafa efendi idi, Hasanbeğzade tezkereyi yazdı. Pa- şaya verdi. Yemişçi Hasan paşa tez- kereyi bir mendile sarıp hazırladı. Sonra, vüzera, wlema, meşayih, c8- beci, topçu, tersane halkı ve esnaf ağalarına hitaben buyrultular “yaz dırdı. Buyrultular şöyle yözılmıştı: «Her kim ki padişaha itaat Üzre- dir, alâtı harp İle Süleymaniye bare- minde hazir ve emre muntazır bü- Yunalar» (Arkası var)