3 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

3 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İN ir, © e # İğ ein Güneş klübünün 936 yılı âdi kon- gresi, dün klübün 'Taksimdeki lokalin- de toplandı. Kongre reisi ve külipleri seçildik- ten sonra klüp başkanı bay Cevad Abbas Gürer idare heyeti namına rapo- Tu okudu, Bundan sonra okunan mali rapor da idari rapor gibi tasvip edil. dikten sonra idare heyeti ve hesap | mürakipleri intihabına geçildi. Geçen | seneki idare heyeti ve mürakipler ye- | niden seçildi. Atatürke ve büyüklere tazim tel- grafları çekilmesine karar verilerek kongre sona erdirildi. Bu raporda milli takıma dahil Gü- neşli güreşçilerin Berlin olimpiyatla- rında elde ettikleri muvaftakıyetler- den, muhtelif spor şubelerinin fasli- yetinden, teessüs eden Güneş - Gala- #asaray kardeşlik ve dostluğundan, dört klüp arasında kurulan mesai an- laşmasından olduğu gibi klübün ku- Tuluşundanberi Fenerbahçenin her gün artan kardeşliğinden şükranla bahsedilmektedir. Bir senelik faaliye- tün hulâsası olan bu rapotu aşağıya yazıyoruz: «Kardeşlerim; Yalnız bizlerin değil; kurumumuzun gelecek nesillerin ebedi minnet ve şükranını, ve fahrü gururunu yaşa tacak olan «Güneş» adını bize lüt- feden Atatürke en derin tazimlerimizi ve büyük hükümetimizin Türk spor- culuğunu yetiştirmek hususundaki yaptığı fedakârlığa şükranlarımızı su- narken yıllık kongremizi açar ve sa- yın kongre âzalarını sevgiyle selâm- larım. Kardeşlerim; Bu yıl klöbümüz için muvaffakı- yetli bir yıl olmuştur, demek bahtiyar- lığından pek mütebassisim. Üç yal gibi kısa bir zaman zarfında miş, bir defa daha bükülemiyen Türk ir RO rek dün derini kolaylaştırmak maksadile mas- raflan çekinmediğimiz ve vesaltimizi Gevşek idaresi yüzünden Bebek mın- takası lâyiki veçhile mevcud elema- nından istifade edemiyerek onları dağıtmış, çoğal Maamafih diğer klüplerin deniz va- İ Sitalarının bizimkilerden daha zayıf bulunmasına ve geçirilen sarsıntıya rağmen mıntaka müsabakalarında de- nizcilikte ikinciliği elde etmekle mem- MUNUZ. Atletizme shemmiyet vermekteyiz. Bu yıl atletlerimizin mıntaka müsaba- Kalarında gösterdikleri kabiliyet ve aldıkları notlar göğüsleri kabartabilir. Boks, eskrim, barfiks, milli raks takımlarımız, bölgelerimizde itina ile çalışmaktadırlar. Kardeşlerim; Hulâsa ettiğim spor faaliyetimiz, umumiyetle memnuniyeti muciptir, Muhtelif branşlardaki genç sporcula- rımizdan daha ziyade muvaflakıyet- ler beklemekle beraber bü yıl zarfın- da kudret ve kabiliyetlerinin tecelli- sinden alınan netice: Sporu kendileri- ne zevk ettikleri mâna ve mahiyetin- de olduğundan Kendilerini tebrik ve takdir eder ve bu sporcularımızı idare eden ve yetiştiren arkadaşlara da teşekkürü vazife bilirim. Kardeşlerim; Klüplerle münasebatımız; Türk ter. biye ve necabetinin bizden istediği muhabbet, vefa, fedakârlık, hakiki 3 Küânunusani 1937 toplandı Idare raporunda güreşçilerin olimpiy olimpiyad muvaffakiyet- lerinden, Fenerbahçe ve Galatasaray ile dostluktan, dört klüp anlaşmasından bahsedilmektedir kardeşlik vasıflarına istinat ettirilmek- tedir. Muhataplarımız nasil davranır- sa davransınlar biz bu akidemizde musır ve mutaassıbız, Bu yaz Galatasaray kardeş klübile bir birleşmek yolu tarafeyince sa- mimi olarak arandı. Her iki mütekü- mil ve mutaazzuv kKlübün canlı mev- cudiyetlerinin biri diğerinin içinde kaybolup gitmesinden ihtiraz olunarak şimdilik bir vifakı tam dahilinde ÖZ kardeş olarak mesaflerine devam et- meleri Türk gençliğine daha nafi ve hâdim olacağı kanaatine idare yetileri vâsıl olmuşlardır. Bu netice ile kardeş rekabetinden çıkmış bulunan saha soğukluklarına bir nihayet verilmiş bulunduğuna hiz- met edenleri kongreniz huzurunda takdir ve tebrik ederim. Esasen klübümüz; diğer klüplerle yukarıda arzolunduğu veçhile sami- mi ve ciddi vasıllar dahilinde birlik ve beraberlikle hareketi kendine do- ğuşundanberi şiar edindiğinden Fe- ner, Galatasaray, Beşiktaş klüpleri- le bir mesai grupunun teşekkülü için bir seneden fazla bir müddettir bü- tün hünsü niyetini kullanmış ve mu- vaffakıyete isal etmiş olduğunu âr- zelmekle haz duyarım. Bilhassa Fenerbahçenin ilk doğuş günümüzden beri bize uzattıkları eli ve hergün artan kardeşliklerini Gü- neş tarihi daima sevgi ve saygiyle yadedecektir. Bir senelik mesai raporumuzu yük- sek heyetinize arzettim tenkidinizi bekliyorum. Dünkü B takımları maçlarında Vefa Galatasarayı 2-1, Fenerbahçe Güneşi 5-0 yendi Dün Taksim stadında B takımları- na alt iki mühim lig maçı oynandı. bazusunu cihana tanıtmış bulunuyor. | Sahanın bir hayli çamur olmasma Klübümüz güreş sahasında aziz memleketin, ve sevgili miletin şeretile mütenasip yetiştirdiği bu kahraman güreşçilerimizle ne kadar iftihar et- ge yediri. Ancak bu iftiharı, bu şerefi bun- Memleket spor kütlesinin nazarları- nı üzerine çekecek kadar terâkki ve m re ve Türk gencine hâs bir enerji yöster- diklerinden önümüzdeki yıllarda Gü- neş futbol takımları bize zengin ümit için yilmiyan bir cesaretin lüzumu ile beraber salâbetli bir oyun beraberli- ğinin takımlarda yaratılması zarure- İorhan, Semih, Muzaffer, Namık, Fikret tini her oyuncu vicdanında duyme- adır. | Kazanılacak şerefin ferdden ziya- de takımlara ait kalmasına ehemmi- yet veren oyuncularımız her zaman vazifelerini şerefle yapmış olacaklar- dır. Bü yil; tenisçilerimiz de kendi faa Hyetlerinde devam etmişlerdir. İstan- bul klüplerinin kortlarındaki alınan semerelerden Güneşli tenisçiler geri Kalmamışlardır. Daha teknik ve iddi- alı raket kullanan arkadaşları kart- Jar dahltinde devamlı görenler, tenis yolunda heveslilerin artacağı kanan- tile metiinundurlar, ik Deniz sporu meraklılarının tatmin- ve Oyunu güç bir şekle sokmasına rağmen maçlar oldukça zevkli ve he- yecanlı oldu. İlk mag Vefa - Galatasarat B ta- kımlârı arasında ve Feridun Kilıcın hakemliği altında oynandı. İlk dev- re iki tarafın bütün gayretine rağ- men 0-0 bitti, İkinci devrede biraz daha hâkim oynıyan Vefalılar, bu nisbi hâkimiyet- lerini bir gol farkla teyid ederek ma- çı 2-1 kazandılar. Bundan sonraki maç daha mühir- di. Çünkü şimdiye kadar hiç yenik memiş olan Fenerbahçe B takımı ile yalnız Galatasarayla berabere kalmış olan Güneş B takımı arasında oyna- nacaktı, Kaleci Necdet, müdafi Lebip, mu- hacim Namık ve Muzaffer gibi Fe- nerbahçe birinci takımının esaslı ih- tiyatlarını ihtiva eden Fenerbahçe B takımı: Necdet Lebip o Orban Senih Bülent Saim Şeklile şimdiye kadar yenilmemiş olmasına hak verdirecek bir kuvvet- te idi. Güneş takımı da şu şekilde idi; Nejad Hiristo Asın Sudi İsmail Münip Canbaz, LAtif, Kemal, Abdürrahman Tevhid Bu takımda da birinci takımda merkez muavin oynıyan İsmanil vardı. Hakem Samim Talunun idaresin- de oynanan maçın ilk devresi Fener- bahçenin hafif bir hâkimiyeti altın- da geçti. Fenerbahçeliler, bilhassa hücum hatları, çamur bir sahada to- pu yürütmek, sürmek ve pas vermek hususlarında karşılarındaki oyuncu- lardan daha usta idiler, Böyle ol- makla beraber Güneşliler iyi bir mu- kavemet gösterdiler. Bu devrede Fe- nerbahçe 8ol içi Semih sarı lâcivert- Hler hesabına biricik golü yaptı. Bu- na mukabil Güneşliler bir iki fırsat kaçırdılar. İkinci devrede oyunun bitmesinden biraz evvelki on dakika kadarlık bir zaman İstisna edilirse hâkimiyeti ve tazyiki çok barizdi. Fenerbahçeliler bu devrede gene Semihin ve bir müddet sonra da Na- mığın yaptığı sayılarla 3-0 vaziyete girdiler, Bu arada bir iki fırsat ka- çırdılar, Daha sonra Güneşin yuka- nda kaydettiğimiz kısa hâkimiyeti başladı. Fakat çamurda Fenerli er- kadaşları kadar oynamasını becere- miyen ve bilhassa karşısındaki mü- yüzünden Güneşliler bu arada bir iki fırsat da- ha kaçırdılar. Oyunun bitmesine dört dakika ke- la eyice yorulmuş olan Güneştiler Fener muhacimlerinin yaptığı üst üs- te hücumlara mukavemet edemedi- ler, Ve üç dakika içinde Namık ile Muzaffer birer sayı daha yaparak Fe- nerbahçenin maçı 5 - O gibi güzel bir netice ile bitirmeşine imkân ver- diler. Dün de güzel bir oyun oynıyan ve hele çamurlu bir sahada nasıl top oynanmak lâzım geldiğini hakkile bi- len Fenerbahçelileri tebrik ederiz. Fenerbahçe B takımı dünkü galibi- yetinden sonra, kategorisinin şampi- Mp ve akya amaaa SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. 'Tefrika No. 807 Hazinede para yok. Techizat sandığından da veril- miyor. Asker gayp hazinesinden mi geçinecek? — Ziyadesini dinlemeğe vaktim müsait değildir. Elçilerden biri ya- nımızdaki odada beni görmeğe mun- tazırdır. Diyerek meclisten çıktı. Avdetinde işlerin müzakeresine başlatarak ser- vehameti artmakta idi. Bu işler için elçilerin, tereümanlarının Bab:liye, gailelerle bir Makedonya meselesi çıkmasını arzu ve iltizam etmiyorlar- dı. Devleti aliyeye düşen bu fırsattan istifade ederek Berlin kongresinden- beri mevud islahetı kuvveden füle çi- karmağa çülişmaktı. Fakat Babâli saraydan yardım yerine işkâlden baş- ka şey görmüyordu. Abdülhamid Aleksandr paşanın komisyona memüriyetini İngiliz sefi- rine karşı tâsvib eylemiş, Babiâlice de bu tayin orz ve istizan edilmişti. Fakat Abdülhamid Aleksandr paşa Rum olduğu çin bunu sonra muva- fık görmedi. Babiâlinin tezkeresini kabul etmiyerek elden iade etti. (Mü- ,nasebeti kavmiyeden âri) olduğu - ya» ni Rum, Bulgar, Sırp olmadığı - için sabık Lübnan mutasarrıfı Naum pa- şanın komisyona memuriyeti ârzedil- mesini Sald paşaya irade eyledi, İngiliz ser elçisinin Aleksandr pâ- şanın komisyona aza olması hakkın- daki ihtarı hayırbahane bir emelden neşet eylediğine kani olan Sald paşa Naum paşanın tayininde bir fayda görmedi. Bunu tervice Babidlinin ta- vassut edemiyeceğini, ancak resen irade sadır olur İse icra edileceğini mabeyine bildirdi. Sald paşa vücutce rahatsızlığına mebni bir, iki gün Ba- teâliye gelemedi. Bu srada saraya çağrıldı. Tabii itizar etti. Kurenadan Arif bey padişah tara- fından Said paşanın konağına gön- derildi ve şu tebliğatı yaptı: — Avusturya elçisi cuma selâmlı- ından sonra huzura çıktı. Rumeli ıslahatının süratle icrasını ihtar etti, Şevketmeab efendimiz buyuruyorlar ki (islahatın bir hafta içinde ikmal olunacağını elçiye söyledim. Sadra- zem bir haftayu kadar bu ıslahalı hiç bir noksan bırakmayıp icraya koy- maldır ve bitirmelidir. Çünkü bu müddette ıslahat icra olunamaz İse elçiler Babâliye bir nota verecekler- dir. Bunun için ben de bir hafta için- de yapılacağına söz verdim! Saltanat makamından icrasına söz verilen bir şey tehir kabul edemez. Kendisi bü- nu bir hafta içinde yapmalıdır. Bu akşam kendisini #steyişim bunu söy- lemek içindi, gelmedi. Ben de elçinin sözlerini zaptettirdim ) İşte zabıt bu imiş. Mütalendan sonra bana tevdi- an İade buyurmanız irade İktizasın- dandır. Said paşa varakaya baktı. Divanı hümayun tercümam İbrahim paşa tarafımdan tasdikli ve imzalı olduğu- nu gördü. Dedi ki: — Avusturya sefiri çok söz söyler. Şu zabıt ise pek muhtasar. Bu mesele hakkında tebligatı bundan mi ibaret imiş? Arif bey — Tercüman beyin kale- me aldığı zabıt bir kaç sahife ol- muştu. Şevketmeab efendimiz gayet muhtasar olmayi irade buyurdular, Tercüman beyle birlikte çalıştık. Ni- hayet bu dereceye indirdik. Said paşa — İradenin hulâsası bü- tün ıslahatın bir haftada ikmali mad- desi oluyor; öyle mi? Arif bey — Evet; iradel ssniye öy- ledir; katidir, Said paşa — Rumelide müzayika pek ziyadsdir. Selânik valisi Hasan Fehmi paşa (serian para gönderil- mezse mütcahhidler askerin tayina- tını kesecekler vilâyetçe tediyeye im- kân yok. Asker aç kalacak; mesuliye- ti merkeze aittir) diye dört günden- beridir, saatte bir telgraf gönderiyor. Rumeli umumi müfettişi Hüseyin Hilmi paşa du istenilen para yetişti- rilmezse büyük bir fenulık vaki ola- cağını durmayıp yazıyor, Şimdi Edir- ne valisi açlıktan askerin silâh bıra” kacağını bildirdi. Maliye nazırı ise hazinede bir para olmadığı gibi sair vilâyetlerden de para getirtümesi imkânı bulunmadı- ğını, derhal hariçten istikraz da müm- kün bulunmadığını söylüyor. Zatı şa- hansde müstacel ihtiyaçlara tahsis edilen ve techizatı askeriye sandığın- da bulunan parslardan tavizen bile sarfiyatta bulunulmasına müsaade etmiyorlar. Bu halde asker gayp ha- zinesinden mi göeçinecek? Bu haller beni acz mevkiine düşürmek için ise bunda devletin ne faidesi olur? Bas- ka maksada mebni ise onu da anliya- mıyorum. Hele siz gidiniz de çaresini düşünür, arzederiz. Arif beyin avdetinden sonra Said paşa uzun ve müdellel, âdeta lâyiha şeklinde bir istifaname hazırladı; hali, vaziyeti izah etti; sonunda hastalı- ından da şu yolda bahsetti: (Avusturya elçisine edilen vaid üzerine ıslahatın tarafı âcizanemden bir hafta içinde Itmamı matlâb oldu- ğu hakkında bilvasıta telâkki eyledi- güm iradei seniye ücizlerince dikkat ve teemmülü müstelzim göründü. Is- lahatın bir çok usulü, furnu vardır, Bunların vücude getirilmesi O nisbet- te zamana muhtâcdır. Bunları bu keder kısa müddette ikmale beşerin vüs'ü müsaid farzolunsa bile benim kudretim buna taallük etmez. Muay- yen müddet tevsi edilse de Rumeli vi- Jâyetleri hıristiyan ahalisinin fikirle- rini teskin eylemeğe hizmet edecek ıslahat bahsinde devletleri ikna et- mek ne gibi esbab ile istitaatımın haricinde olduğumu işte bu ariza ile izah ettim. Zaten mevcut müşkül meseleler tabii sebeplerine değil, bazı taraftan âcizlerinin tekâsülüne atfe- dileceğinin eserlerini görüyorum. İşte bunun içindir ki ıztırab içinde bulunduğum yataktan şu teşrihlere lüzum gördüm. Arzettiğim mazerete binaen memuriyetten affıma müsas- de istirhamını tekrar eyliyorum.) (11 Şevral 1320 - 10 Kânunusani 1903) Bu istilaname mabeyine tak- dim edildikten sonra Arif bey Said paşaya geldi, — Rumeli ıslahatının bir haftada ikmalini dün gece size söyledim ise Ge şevketmeah efendimiz (öyle deme- dim) buyuruyorlar, Ben sehven öyle söylemişim, sizi istiyorlar, Sald paşa — Efendimiz öyle irade buyurmadıkları halde siz niçin öy) söylediniz? Arif bey — Ben irade! seniyeyi na- sil telâkki ettimse o suretle tebliğ eyledim. Fakat şimdi öyle buyuru- yorlar, Sald paşa — Rumeiide ıslahat he- men icra olunmaz ise elçiler Bamâ- liye bir nota vereceklerini huzuru şa- haneye arzettikleri dün geceki tebii- ğinizden anlaşılmıştı. Bu ise ıslahat- ta gösterdiğimiz teahhüdlerden neşeb etmiştir. Halbuki memuriyete geldi- ğim günden şimdiye kadar Makedon- yada ıslahat icrası elzem, âcil oldu- ğunu, aksi halde devletlerin müda- halesi muhakkak bulunduğunu şifa- hen ve tahriren arzetmiştim. Maru- zalım nasılsa müsaadeye karin olma» dı. Şimdi mecburiyet zahir olunca bütün islahatın bir hafta içinde ik- mali teklif olamuyor. Bu yapılmaz ise mesul olacakmışım, Artık benim için , memuriyetten çekilmekten başka ça» re kalmıyor. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: