19 Mart 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

19 Mart 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E Mart 1936 nasıl vardı ? AKŞAM Hem hatırlar, hem ağlarım Hicaz şimendiferi Medineye. Kolera salgını yüzünden çölde ölen istinkâm taburlarına mensup | zavallı Anadolu yavruları , Hicaz şimendifer inşaatının al 1 senesi nihayetinde Medine- ük bir kısmı tamamen in şa ça Bir gün bir iradei seniye Seldi ei mi mama beheme- Bi, hat M e varacak ve hüc- e men avdet edecek..» İnşaat nazırı müşir Kâzım, iz ım ve başmuhendis «Mayis- T» paşalar toplanarak işi müza- ettiler. Mayisner paşa — Mevcut üç bine yakın rar ğa Ve bin kadar istihkâm askeri ilâ- ie edilirse — sene Medineye va- Şiz, demi Bu ie Mabeyn yazıldı. On eş gün sonra stihkâm taburu va- a gelmişti. lk sm iş başına gönderildi. İnşaatta faali- Yet arttırıldı. Zaten hatta İtalyan âmelesile asker çalışıyordu. İtal- Yanlarla askerler arasında daimi diz İleri var gibiydi. Bazı iş- i us ebniye ve köprü ii in abi askere galebe Salıyordu. Bu yeni gelen istihkâm le askerlerin ma- artmış hemen hem. Ptalya nlar derecesinde ari başlamışlardı. Bu faaliyet karşı- nda Mayisner paşa hayrette ka- AN vali paşaya muayyen müd- etten iki ay evvel emeyi va- İPlacağını resmen bildir e ne ka- ar ciddi ve cezri tedbirler alın- torundan bir telgraf geld Siki oraya da sirayet <itiğinden süratle bir heyeti sıhhiye, çadır- n ilâçların irsali... isteniliyordu. şanın riyasetindeki sıh- arı mele taburlarına sirayet etmiş, İtalyanlar işlerini terk ile göle çekilmişler ve orada muhat za altında bir kamp kurmuşlar, Askerden günde on iki, on beş vefiyat varmış. İnşaata devâm edilmesi muvafık değilmi: Hep birlikte inşaat salağı do- laştık, Söyledikleri çok doğru idi. Hatta hasta hasta askerler çalışı rı tecrid ettik. Yeni öiihelime yerleştirdik, Ben de va- liye şu telgrafı çektim: «Hastalık tekmil inşaat sahası- nı kaplamış, bu şerait altında ça- lışmak kabil değildir. İnşaatın müvakkaten tatili lâzımdır.» İki saat sonra aldığm cevapta: «Her ne bahasına olursa olsun MR yi arc ve ye- niden n İs tmbill ai ettiği indi al- dığım iradei seniye iktizasından- dır. Ona göre hareket ilme tavsiye olunur.» deniyordu. u kati emir karşısında dona kaldık. Herkes ister istemez vazi- fesi başına döndü. Biz de çadırla- rımızı biraz açığa kurarak göm- leklerimizi giydik, dolaşmağa baş- şede pek az nefer kalmıştı. (*7J Gece yarısına doğru bu askerle- rin doktoru çadırıma geldi: ördüğünüz askerlerin yarı sı sizlere ömür, dedi, ve boynunu büktü. i, dedim, bunları nereye ve nasıl ml deieliyoruuz ? e bir çadırda bi- riktir riyoruz, : geceleri 'açtığımız çukurlara dnleryeuz Dün ge- ce pek fena ve yürekler acısı bir manzara neyiz kaldım. am çukurun yar inilti miz gayet hafif bir nam,. dediğini duy- Doktora baktım, gözlerinden bir iki damla yaş düşüyordu. Hiç bir şey söylemeden ayrıldık. #*# ece çadırımda uzanmış bu gördüğüm ve duydu. rim. ei sessiz semayı, durgun Bu zavallı adsl ricam bu çöller. ğum acılarla de kolera v7 çalışa çalışa ira- dei seniyeyi yerine getirmek için can alkil düşündükçe ben- — lânet ediyordum #tin iki tari stullâki çukurla- ra doldurula an istihkâm taburları- nın binlerce çezedi arasından şi- mendifer Medineye varacaktı. Bu muvaffakiyet üzerine lee in ni- şanlar, payeler dağılırken acaba bu istihkâ radının kim bilir hangi harap bir köydeki harap ve Miş ise de kei vr yi su | ladık. İki yüz o metre tulünde perişan aileleri düşünülecek miy- İhtilâtı yü bir t Üç yüz kadar | di? Büne artıyordu. ie Si istihkâm eri kazma kürek bu- iyade düşünemedim. Ça- doktor Feyzi, diğeri Bongoski rada kaleli İçlerinden bir | dırdan çöle doğru fırladım. $aların maiyetinde iki sıhhi he- > a kusmağa şi Hüseyin Suad Yet Şama gelmiş geceli gündüzl ecrid ettirdim. Beş hastalığın itfasile uğraşıyordu. dakika sonra bir kaçı daha dei se İSİ Bu tranşeye ölüm yuvam ismini m Bir gün inşaat taburları baş dok-| bete uğradı. Akşama doğru tra vermişlerdi. | Ren havalisini işgal ede Hrm n Alman eğ bir o sokaktan amli kuvvetlerinden bir müfreze resmigeçit adımile eşle ii Sahife 7 Hergün bir mesele.. Edebiyatımız tam bir uyku hal indedir.. “ Halit Ziyadan daha teknikli romancı yetişmedi,, lanı» na dön W dü.. Me selâ bay o Bay Hıfzı Tevfik Hafız Tevfike sordum: — Hececiler: «bizden sonra kimse gelmedi..» diyorlar, — Ben diyorum ki m. salliiiekile sonra gelenler için de istikbalde «bizden evvel hiç kimse gelmemiş- ti diyenler bulunacaktır. Bugün Fikret edebiyatta bir ilâh gibi idi. Bugün onda bile kuvvetli bir eser bulamıyoruz. Halbu ki Fikretten beri bir çeyrek asır geçmiştir. Ga- yet iyi hatırlıyorum, Cemil Süley. manın bir eseri çıktığı zaman Ah- med Haşim: «Bundan evvelki e- debiyat artık ölmüştü Cemil Süleymanın bu ei türk edebiyatını yapmıştır.» diye maka- le yazmıştı. Bugün Cemil Süleyman! nerede? Hececilerin, bilhassa o Orhan Seyfinin kalemil le, dilimiz üzerin- de in büyük Biçen inkâr edemeyiz, Lâkin eser olarak bize heye > verme: diler, Kuvvet- li eserler sanatkârın olgunluk dev- resinde ç albu ki bizim sa- patkârler ğe devresinde & ö- yorlai dan sonrak ise daha zayif EY By görünür görün- benziyor. iz «Yedi meşale» yanmadan sön- dü. Ve ondan yalnız bir hatıra kal- gi a dikkat ediyorum ki di edebi nesilleri gençleştik- çe ömürleri kısalıyor, verimleri a- zalıyor. Yl ediniz eski edebi- yatcılar hayatlarının sonuna dar kuvvetli eserler vermişlerdir. Tanzimat ve eüsliyeh cedide sa- natkârları içinde bö; böylelerine siken rasgelebilirsiniz. Tevfik F etli eseri olan en Ekber» yazmı: ölmeden iki gün evvel ştIT, Hami en kuvvetli eseri olan «Dev- ranı cemiyet» i seksen yaşında do- Zurmuştur. Fakat Körü sonraki nesiller şöhretlerini son- ra susmağı tercik dini rdir. Bu- man rize iynet Bi Eye gö- Kübik sebebi d. ur. kub Kadri gibi çok kuvvetli şah- siyetler de bile bu acıklı hatimeyi görmekle müteelli: Bugünkü elmali uyku ha- lindedir Son nesillerin susmasmın du; heyecanlarını ifadeden ibaret değildir, Bu pek çokta ilim iyidir, Gençlerin bilgisi pek kuvvet- li görü milyon r. romanı nasıl bu- abisi — Şüphe yok ki teknik itibarile Halid Ziyadan daha yordu. nçlerin yaptıkları bir şey varsa bu Avrupalı görü aldır- lar. Fakat Halid Ziyadan daha uvvetli bir Ooroman tekniği de koyamadılar. OBugü; kü romanlar görüş itibarile a iyidir. me sanat ba- ından, hi tahliller sali Halid Zi yadan daha zayiftır. Romancı denince her nedense daki tekâmül Hüseyin İmalı idi, Hüseyin Rahmi tekinik itibarile zayıf, bilhass. son romanlarında pek zayıftır. Fa- kat bizim milli muhitimizi çok iyi görmüş ve canlandırmıştır. Onun kadar muhitimizi objek- tif gören bir romancı yetişemedi. Romancılığımız da edebiyatımızın diğer safhaları gibi zayıf kalmış- t — Şiir? Son şair neslini nasıl buluyorsanız? son nesiller arasında en orijinal olarak Nazım Hikmeti bu- luyorum, Hiç olmazsa umumilik- ten kurtulan bir hal var — Necib Fazılı? — Necib Fazıl bir a recek gibi göründü. Fakı vira e kaldı. Ben başka bü vetli şair de tanımıyorum, en zayıf tara. fı nedir.? — Bizim edebiyatımızın en za: yıf tarafı tenkitten mahrumiyettir. ciddi tetkik yapılamadı. Türk e debiyatının en büyük âmili de budur. ığının aylığı 1000 kuru: Adres tebdili için yi pul l gön ik e Zilhicce 25 — Kasım 133 S İmsak Güneş İkindi ri Yat E. 207 1146 62 926 al Va, 426 6,4 12,22 1546 1459 19,50 İdarehane: Babıâli civan Acımusluk Sok. kk liz

Bu sayıdan diğer sayfalar: