t 1936 AKŞAM NEMA| Natali Paley: “Ben kadere çok inanırım,, diyor tistin Amerikan sineması, Hollivut İdızları, seks apel hakkında fikirleri Natali Paley Şarl Buaye ile birlikte çevirdiği “Atmaca,, filminden bir sahnede W zy — Sinema yıl ki Rusya çarının Ki inin oğla Natali Paleyle yap- İt Mülâkatı ilk kısmını bildir- a Artist bunda nasıl filim b aş al anlatıyordu. a ley son zamanlarda iy. ya sidürek orada birkaç İn virdikten sonra Parise dön- * Garri pe daha az Ni eğildi. Fakat son zaman- eyi yüzüne bakmadı, oda b n bunların çoğunu ii ie e ki, bunların Kli himayesi var da onun iz oluyorlar. Bunu inkâr ra hakikaten yıldızların ii asında o kadar şöhret Itır. Marlene Dietrich | den Avru; leme şikâyet eder, Lilyan Harvey nihayet talisizliği yüzün- vwrupaya dönmeğe mecbur oldu. Çünkü Greta Garbo ne kadar kendine yakışacak filimlerde oyna- dı ise, aksine Marlene Lilyan Har- veyi istemedikleri rolleri temsile mecbur olmuşlardır. Bence bu bir tali eseridir. Kadere inanırım. — Seks apel hakkında fikriniz nedir?. Seks apel kelimesi kadar fu- sunkâr bir kelime olmadığı gibi bu- nun kadar manasız bir şey de ola- maz, Amerikalılar reklâm mese- sr E pek eri Yıldızla- n şahsiyetleri güzelliklerini ; Hepsine kendine uygun birsisim takarlar. Meselâ Mae West, Garbo, Marlene ve da- ha bazıkırı hakkında seks apel reklâmı yaparlar. Bazılarının gü- zelliklerini ele alırlar, Bazılarının zerafetini dondururlar, hülâsa rek- — diye reklâm yaptılar. Reklâm mek Amerikan sinemasının ru- wi demektir. İşte işittiğiniz birçok eyler, seks apel, ilâh reklâm- cıların kafalarında doğmuş şey- lerdir. Yıldızların reklâmı için Ho- livutta senede milyonlarca dolar sarfedilir. Biz Avrupalılar rikalılar kadar reklâmın kıymetini takdir edememişizdir. — Tekrar Amerikaya gidiyor- muşsunuz diye — Evet, hemen kei ediyo- rum, Holivuttan bazı rep var onları bizzat tedkik etm gidiyorum, eğer işime “miz ka bul edeceğim. Her filimde oyna- okudum? mak istemem. Karakterime uymı- yan bir rol temsilini ye arzu etmem, çünkü sonr: fena olduğundan ziyade er iyi oy- olmadı diye hemen dönerler, onun için bu cihetlere dikkat ederim Biz Avrupalılar Amerikan eğ sı ile pek güç anlaşıyoruz. Bir kaç sene evvel Metro Goldvin Mayer şirketi Hugnette Duflası angaje etmişti. Fransız artisti Holivuta geldiği zaman kendisine oynıyaca- ğı rolleri, giyeceği tuvaletleri, bir program öm göstermişler, şu kadar ki saçının tanzimini bile kendisine irağimekişike; artist bu kadar tahakküm karşısında, «ben buraya sinema yıldızı diye mi geldim, yoksa model diye mi geldim, Modele ihtiyaçları varsa model ee ben artistim» di- yerek Holivut o gün bırakmış Parise dö: 2. Yani Meme itiğerem ki, Ameri- kan burunları çok büyüktür. Biz ecnebi sanatkârlar onlarla ma gok Peş: ta uğruyoruz. Sahife 7 Işçi meseleleri Ceza usulleri ve kesilen ceza paraları Bunları yoluna koymak ve bir şekle bağlamak lâzımdır İş kanunu lâyihası üzerindeki tedkiklere devam ediliyor. Lâyiha- da, ücret meselelerine dair ahkâm konulurken, Türkiye fabrikaların. eçenlerde ücret işlerinden bah- sederken, Sümer bank fabrikala- rında iyi iş yapmadığı iddia edi- len amelenin yevmiyesinden ceza kesildiğini yazmıştık. öğrendiği- mize göre bu usul bütün fabrika- larda tatbik edilmektedir. Patron- lar, ceza usulünü tatbik ederken, tedirler, Patronların iddiasına gö- re, meye amelenin yevmiyesini kesi nu zarara sokmak değil, milli istihsalâtı daha omükem- mel bir hale getirmektir!» Bazı fabrika müdürleri bu iddiaya da- bir dokuma fabrikasında bir tez- da fabrika idaresi derhal Kabahat amelenin sırtına yüklemekte ve a- meleden ceza kesmektedir. Bu yüz- den ameleden mühim miktarda yevmiye kesilmektedir. usullerinin bu şekilde tat- bik edilişinde iki nokta göze çarp- maktadır. 1 — Ameleden lüzumlu ve lü- zumsuz yere, kesilen cezaların hak- t veya haksız olduğu meselesi, birinci derecede tedkik edilecek bir meseledir, Bir fabrikada iplik koptuğu takdirde ,bunun kabaha- sızlık olamaz. Bir dokuma fabri- kasında bir tezgâhta ipliğin kop- e am suçu olabi- lir?. arzda, amelenin elinde bişi kimi dolayı, netice- de gene ameleyi mesul tutmak ve kabahatı amelenin sırtına yükle- mek meleğe başka bir şey dei a le birlikleri ve bu tarzda li mevcud olma- dığı için, bu haksızlığı umumi bir surette açik olarak ortaya koymak mümkün değildir. Nihayet bu gibi hâdiseler karşısında, amele hak- sızlığını, yalnız başına fabrika müdürüne karşı müdafaa etmekte- dir, Bu yolda yapılan şikâyetler de ferdi mahiyette kaldığı için hiç bir tesiri olmuyor. za meselesinde ikinci nokta dur, Kesilen paralar nereye giyer Bina e dolayı bir pl paraların hesabını vi lâzımdır. Meselâ büyük fabrikalarda, çok i işçi çalıştıran 1 Si birçok mk Kv orada hiç bir muvaffakıyet kazanma dan dönmelerine a si luyor. en Amerikaya ikinci gidi- .. Bakalım bu defa ne teklif Mi tekliflerini muvafık bulmazsam Londrada, Pariste fi- lim yapacağım, muvafık bulursam bir müddet Holivutta çalışacağım. Yıldıza teşekkür ederek ayrıl ım. — B. 0. iktarda para enli şüphe yoktur. Fabrika kasaların- da toplanan bu para ile şimdiye kadar ne yapılmıştır. Anadoluda bir fabrika toplanan pafalarla, fabrikanın civarına bir park rülmüştür. Çünkü amelenin iş saati pek uzundur. Bu uzun iş saatleri arasında parkta biraz nefes alma- ğa, oturup dinlenmeğe vakit yok- tur, bu itibarla, ceza paralarından toplanan bu paraların da amelenir bir işine yaramadığı pek açık bir surette anlaşılmaktadır. Diğer fabrikaların ceza para- sile ne yaptıkları malüm değildir. Belki bu fabrikalar arasında cez: paralar ile gene park, vuz yapanlar vardır, Ceza para larının herşeyden evvel, gene am leye faydalı olabilecek bir şekild sarfedilmesi pek mantıki bir yol eder. Bu gibi teşekküllere çok ib- tiyaç vardır. Nitekim bu gibi te- şekküller olmadığı için, fabrikalar. hastalık vakaları kar. şısında ameleye yardım edilemi- da kaza ve de, fabrika idareleri tarafından bir teşebbüs yapılmadığı görülmekte- dir. Bu vaziyet karşısında amel- evine gitmeğe mecbur olmakta- rından dolayı fabrikaya miktarda para bırakarak dönmek. tedir. Ceza usullerini ve”bunların tat bikinden dolayı toplanan paralı. rın kullanma şeklini yoluna koy- mak lâzımdır. — H.A. Sultansuyu Harası (Baş tarafı 6 ncı sahifede) hayvan yetiştirmekte değil ziraat sslerirde de LE eş di ş y mune olmaktadır. Ziraat kolunda en fazla yoncacılığa önem v mektedir. Hara fidanlığında da yirmibinden fazla rıeyvalı ve me vasız ağaç yetiştirilmektedir. Bir saat gibi muntazam işleyen Sul- tansuyu harasındaki temizlik ve memurların çalışması cidden tak- dire değer... u yıl Haranın merkez ve işçiler binasının önünde gayet güzel bir havuz ve park bunun iki tarafında manej ve mania atlama alanları getirilmiştir. o Bulardan başka kışın hayvanların temiz ha- valardan istifade etmesi için dört padok yaptırılmıştır. £ Haranın yazı namile ayrıca elli altmış bin dönümlük bir arazisi daha vardır. Akçadağ kazasının merkezi olan Argada da büyük bir aygır depo- su yapılacak buraya yüzaltmış ay- gır konacaktır.