s 2 1 Çagatay orada 14 Teşrinisani 1955 Tefrika No. 183 YENİ NEŞRİYAT Çagatay, Karakurumdan * (Sarısu) nehrinin başında uyumuştu.. Rüyasında vaktiyle burada ölen küçük kardeşi (Tuli) yi 4 gördü.. Tuli, rüyada Çagatayın Çine” gidişi ve meşhur rüyasi | Oktayın ölümünden sohra, Çin- 1 den gelen haberler Köyükün canı- nı sikiyordu. (Sung) lar tekrar Moğol idaresine karşı baş kaldır. | mağa başlamışlar. dı. inde deği gol kuman- danları, Çindeki idareniri başına, aklı başında bir prensin gönderil- mesini ileri sürmüşlerdi. “i (Sung) ların üzerine dermekle bera- i ber, bur yrıca bi ön- İ deme fak "ds faydalı bul- £ dü.. vezir Çi Kay, ile görüştü, rilmesi döğlu değildi. (Sung) lar genç prenslere kolay kolay boyun eğmiyorlardı. Keyük derhal Uygur iline bir adam gönderdi. vaziyeti bildirdi: enden başka birini iyerek amcasını Karakuruma çağırdı. Çagatây kendi arazisine yeni varmıştı, Çagatayın çocukları, ba- balarını tekrar yola çıkarmak is- temiyorlardı. Çagatay Ee eme ir kaç gün dinlen- n sonra Uygur m yola biray sonra Karakuru- başını ancak sen eğebilirsin!> 1 tay, Hakanın sözünü dinledi.. mandanlarda; Muhafızlarile birlikte Çine doğru hareket etti. Çagatayın vazifesi yalnız Sung- ları yatıştırmak değildi. Bu, Keyük nayi gizlice şu tali- matı vermişti yy — Yolda karşılaşacağın ikin- döktüğü Moğol kanını unutmuyor- du. Kora toprakları bir vakitler : Da kanile ıslanmıştı. Moğol sanca- ğını indiren eli kendisi yakalayıp üyordu. Faka © © Çagatay yolda giderken bunu haber aldı. İkinci ordunun başına | «TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN — taflan vermişti | Çine giderken, bir gece kendisine bir demet ie bilekli bahadır) ı kuman- n tayin ederek Koraya gönder- A (Demir bilekli Bahadır) yüzü affetmez, sert bir gülmez, rüşvet yemez, girdiği yerden çıkmaz, SİYASAL BİLGİLER «MÜLKİYE Her ay mun intiş tarihinden yeni dile Müneccii çi Fi Tı 'ın bu i (Türkiye Basım- ) tarafından iyi bir şekilde basılarak 50 kuruş fiatla çıkarıldı. Tarihimi- zin ba köşesini yakından ek yurd i S çuk: eserlerini tanimak is- teyenlere re tavsiye olunur. En güzel hediye İSİNEMA umandandı. Kırk beş yaşına gel- diği halde bütün önirinde kırk defa bile gülmemişti. (Demir bilekli Bahadır) ordu- sunun başına geçti. Kora üstüne yürüdü. Bu ordu, Çine giden or- dunun bir misli pi büyük ve kuvvetliydi. Yalnız otuz bin atlı- sı vardı. Hepsi de iri boylu, savaş- *çı adamlardı. Çagatayın yanındaki atlıların sayısı da yirmi bine yakındı. Ça- gatay, Demir Bahadırdan ayrılır- ken, kendisine: — li biraz daha atlı ve- reyim wi Bahadır — Ben bu siirler Koranın altını üstüne getiririm. if bulunduğu mahallerde daha çok tahribat yupmışlardı. Çagatay e ve e ei geçerken, beraber, o ge rına girer gi den ee gatay eriesi sabah gözlerini ik r ilinden ayrılırk. Bana süllğ uzattı. Bu sırada kardeşim uli mezardan dirilip kalkmıştı.. oğlumun elindeki da demetini aldı ve kendi elile bana verdi. Tuli, Oktay hanla Çin seferinden dönerken, buralarda hastalanip ölmüştü. Zavallı kardeşimin me- zarını bulacağım. tmedi ir etsin. Rüyada Eş gö ördek nedemek- vi Bunun manasını anlamak is- (Arkasi var) tiyorum!» her dilde gazete ları Telefon : 3377 | YILDIZLARI Parlak kâada basılmış, Albüm gibi nefis, zarif cildli bir kitab X En meşhur 300 ae 2 resimleri, hayatlar. hususi bedii * 296 sahife - Fiyeti: 1dira AKŞAM NEŞRİYATI bom ittihadına dahil olmayan nebi memleketler: Seneliği “3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. li için yirmi beş ee Si elleri lâzımdır. a 17 — Kasım 7 S İmsik di Akşam Hi Iş bulmak için Uzun uzun düşünecek yerde AKŞAM gazetesine bir KÜÇÜK İLÂN koydurunuz! ar De veya kaldığına emin nlar, — Her kitapda bulunur. Fiyetli: 75 kuruştur . Her akşam bir hikâye zi) Altı ay vardı ki Nejadı gör- müyordum. beni ziyarete geli oldum. Odi ince pek mı un a- ya girdiği vakit ere kıza ba- m, Çarça: buk i e bitirdim, Najada di düm, — Tal talili herifsin! dedi. Şaşırdım: — Hayır ola, ne var! — Ne ea bu ie kızı ne- reden buldun — e mı bahsediyı sun? Ya senin daktilolar, kafir Sanki sen... unlar eski masallar şim- İ di ayol! Artık buna bile imkân s is kalmadı. Karım.. Gülmeğe başla el İnsan bekâr olun böyle İ e güler! Fakat be- nim gibi r adam için, kârk nın ld azad olup bir gün- rriyete kav bilsen ne büyük bir saadettir. Bir şey Halbuki el altında güzel bir daktilo olursa.. Ik ahlâksız Sbir adamsın, Nejad! — Yanlış Şe sözümü. Kırk yılda bir, ufak b lık... Şimdiye kadar lışan daktilolar içinde yalnız iki- sile şöyle bir samimi münase: betim oldu. ks hep yarı yolda kendimi — Sen bana De mi iel an latacaksın, Nora — Seni temin ederim ki, böy- EM söylesinler, gülsünler. bana bu lâzım. Bundan ötesi, olsa da olur olmasa da! — İhtiyarlamağa başladın da ondan! n de ben mezsin, Fakat hiç bir şey para et- medi! , — Kullanacağın daktiloları ka- rın seçiyor ba ana galiba... Öyle Ri ll dört a; vel, ener Saldiri izin“ ver» dim, Çünkü bizim muhasebeciyi çileden çıkarmıştı. Hâta — etmi- şim. Muhasebeciyi savup onu nımda alakoysaydım, başıma bu ini e edi sekiz tanesini ayırdım. birer Selörni faset Koydun birer gördüm. Hepsi zararsızdı i? e öyle bi si vw n bayıldım! Kibar tavırlı, TIYATRO SANATI yerinde, modern çehreli, e mi zarif bir kız! Derhal o güni z Ne dk EDE Tür başladı. Ne de akıllı bir şeydi. mış biricik eserdir. Bu kiti ip Bir gün içinde yazıhanenin bütün okumama eh edebiyat ve ie? 38- muamelâtını kavradı. Bir hafta sonra bana işler hususunda öyle tekliflerde bulundu ki o hayrette kaldım. Hem paraca, hem işlerin gidişince büyük bir tasarruf te- min edilecekti, Anlıyorum. Sen kıza der. Iki dost A | hal ki olmuşsun! ıkmı? dur, bekle. On be$ idi) gü ihale getirdim, dedi, Gözü- nün ban — > r şey görü” se insan daha iyi çalışıyor, değil mi efendim? Sen benim yerimde olsan ne ye verirdin? Dedim ki: var. urayâ geldiğiniz te ben keyi li keyifli çalışıyor. Bu hakikattı. Fakat Zehra der- | suratı astı, Ceva; rmedi: hai Çiçekliği aldı, li kardı. Bunun di? Yaptığım komplimandan hoş idi? Doğrusu pek kaldım. Bira? mânası ne olabilir” lanmamış mısidi? fena bir vaziyette sonra Z bihlerden, rekabetlerden hiç ho# lanmam. Bugünkü mektupları © kudunuz mu? İçlerinde mühim leri ve vallı Nejad, kim bilir ne ai ies RM DE — Bilâkis memnundum. Çünkü karşımda kendisini müdafaa et mesini bilen bir kadın buluyor” um undan dolayı da onu ele g izdek için daha büyük pa ar zu hissediyordum, değil mi Burada da senin bakkn var: in bunda oldu. Fakat böyle olacağını kim tahmin edebilirdi? yl Peşini onu mutlaka ele geçirmeğe sını eğime aldıktan, yazıhane” yi terk ettikten sonra, akşam ev€ dö aman karımı fenâ halde hiddetli buldum. Beni gö 'n utanmıyor musun! Gü Heri İİ için yaz haneye güzel kızlar seçtiğini hâ“ la iddin e iii ya! Bundan sonra hep erkek daktilo kullan” caksın anlıyor musun? Hem dai tiloları ben seçeceğim, Ne yapalım? İnkâr etmeğe kalk ne maksadla? Beni böyle rezil et mekte ne menfaati vardı? Karım bir müddet daha haykı” dı, a Nihayet, Bir kâğıd çıkararak —H şunun parasını nı ver! dedi, Bu bir makbuz idi. Meğe k yordu. Ne çare ? Paraları da 5 ladık! (Hikâyeci) abii